‘’Türkiye demokratik bir ülke o yüzden buraya geldik’’

15 Kasım 2014 12:18

İran’ın Shiraz Qashqai bölgesinde yaşarlarken devlet sorun yaşayan Sirous Pertu Azar, eşi ve 2 çocuğuyla birlikte 2012 yılında Türkiye’ye geldi. Bir süredir de Isparta’da yaşamaya başladıklarını belirten Azar, İran’dan korktukları için Birleşmiş Milletler vasıtasıyla başka ülkelere gitmek istediklerini ancak kimsenin kendilerine yardım etmediğini ileri sürdü.Öte yandan çalışma izni olduğunu fakat sigortasının yabancı olmasından dolayı Türk vatandaşına göre 2 kat maliyetli olduğunu bildiren Azar, ‘’Bu sebepten dolayı bana kimse iş vermiyor. Elektrik Mühendisiyim. 20 yıldır İran’da bir petrol şirketinde çalıştım. Sonra Türkiye’ye geldik. SYDV günde 1 öğün yemek ve aylık 50 TL para veriyor. Zor şartlar altındayız. Bir çocuğum da kan kanseri’’ dedi.

İran’ın Shiraz Qashqai bölgesinde yaşarken bir anda devletle sorun yaşamaya başladıklarını ve ülkelerini terk etmek durumunda kaldıklarını bildiren Baba Sirous Pertu Azar, 2 çocuğu ve eşiyle birlikte 2012 yılında ülkemize giriş yaptı. 2 yıldır İran’ın kendilerine bir şey yapacağı korkusuyla yaşadıklarını ve Türkiye’de yer değiştirdiklerini bildiren Azar, bunların tek nedeninin Hristiyan olmalarından kaynaklandığını ileri sürdü. İran’ın katı kurallarının bulunduğunu ve ülke sınırları içinde Hristiyanlara kendi vatandaşı bile olsa sıcak karşılamadığını ileri süren Azar, çareyi Türkiye’ye gelmekte bulduklarını söyledi.

‘’BURADA GÜVENDE DEĞİLİZ’’

Türkiye’nin İran’ın komşusu olmasından dolayı her gün ‘’Acaba bize bir şey mi olur mu?’’ korkusuyla yaşadıklarını ve Birleşmiş Milletler vasıtasıyla Amerika ya da Kanada gibi uzak ülkelere gitmek istediklerini belirten Azar, 2 yıldır bunu başaramadıklarını söyledi. Bu konuda yetkililerden yardım isteyen Azar, hikâyesini şöyle aktardı;

‘’HÜKÜMETİNİZ BİZE KUCAK AÇTI TEŞEKKÜR EDİYORUZ’’

‘’İran’dan 2012 yılında Türkiye’ye geldik. Biz Hıristiyan olduğumuz için vatanımızda sıkıntılar oldu. Bizi Hıristiyan olduğumuz için zorladılar. Onun için ülkemizi terk etmek zorunda kaldık. Hatta geçende İran’daki anneme gitmişler bizleri sormuşlar. Kardeşimi de sıkıştırmışlar. O yüzden biz burada da tehlike içerisindeyiz. Birleşmiş Milletlere adımızı yazdırdık. Onlar bizim için dava açtılar. Şimdi Türkiye’de bir avukat tuttuk. Türkiye’den çok memnunuz. Bizden başka Suriye, Somali, İran’dan gelmiş başka insanlar da var. Türkiye onlara ülkesini açmış o yüzden hükümetinize teşekkür ederim. Ama biz de çok sorunlar ve sıkıntılar yaşıyoruz.

‘’ELEKTRİK MÜHENDİSİYİM AMA KİMSE İŞ VERMİYOR’’

Hükümetiniz bize çalışma izni veriyor ama bizim çalışmamız için işverenin ödeyeceği sigorta Türk vatandaşına göre 2 kat fazla. O yüzden bizi çalıştırmıyorlar. Şimdi kış geliyor. Bizim kömürümüz ve odunumuz da yok. 2 oğlum var. Oğlum orada okuyordu ama burada okuyamıyor. Diğer oğlum da kan kanseri. Bizim sorunumuz Birleşmiş Milletler. Bizim avukatımızı da muhatap almıyorlar. Biz burada ne kadar yaşayabileceğiz. İran’dan paramızı getirmiştik ama o da bitti. Ben orada elektrik mühendisliği yapıyordum. 20 yıldır petrol işinde çalışıyordum.

‘’GECE YATARKEN YA DA DIŞARIYA ÇIKTIĞIMIZDA KORKUYORUZ’’

Türkiye bizimle komşu olduğu ve dilimiz bir olduğu için buraya geldik. Ama burada da İran’dan korkuyoruz. Onlar bizi burada tanırlarsa bizim için sorun olur. Türkiye’de de rahat değiliz. İran’dan gelen giden çok oluyor. Gece yatarken korkarak yatıyoruz. Oğullarım dışarı çıkıp geziyorlar ama başlarına bir şey gelir diye korkuyoruz. Birleşmiş Milletler bizimle görüşme yapmadan kayıtlarımızı kapatmışlar. Derdimizi dinlemediler. O yüzden Türk avukat tuttum. Onu vekil atadık. Bizim derdimizi anlatmaya çalışıyor.

‘’İRAN DEMOKRATİK BİR ÜLKE DEĞİL’’

Hükümetiniz bize yardım ediyor. Ayda 50 TL veriyorlar ayrıca günde bir öğün Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan yemek geliyor. Teşekkür ederiz. Türkiye’ye gelen mülteci çok. Onlara bakıyorlar. Biz artık geri dönemeyiz. Sorunumuza Birleşmiş Milletler çözüm bulacak. Türkiye ben sizi istemem de diyebilir. İran demokrasi ülkesi değil. Sizin ülkeniz demokrasi ülkesi. O yüzden biz İran’dan korkuyoruz.

‘’SABAH 5’TEN GECE 12’YE KADAR

ÇALIŞTIRDILAR 50 TL PARA VERDİLER’’

Biz her hafta Türk polisine 2 kez imza veriyoruz. Biz 2012 yılında ilk geldiğimizde Kayseri’ye indik. Orada bir problem oldu. Polis bizi Isparta’ya gönderdi. Isparta’da bizim gibi İranlı 30-40 aile var. Geçimimizi gündelik işler olursa oraya giderek karşılıyoruz. Bir gün 10 ton saman yükledik. Sabah 5’ten gece 12’ye kadar saman attık. Bize 50 TL para verdiler. Onda da oğlum çalışmaya alışık olmadığı için 2 kez istifra etti.

‘’TÜRKİYE’Yİ SEVİYORUZ AMA BURADA KORKUYORUZ’’

Birleşmiş Milletler bizim avukatımızı dinlesin. Bizim burada ne yaşadığımızı bilsinler. Bize izin versinler Kanada, Amerika gibi çalışabilecek bir ülkeye gidelim. Türkiye’de yaşamak istemiyoruz. Birleşmiş Milletler bizim gibi insanları farklı ülkelere gönderiyor. Burada hayat bize zor.’’

 

 

Bu haber 1075 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...