"Toplumun bakış açısı değişmeli"

4 Aralık 2014 18:33

Toplumun olumsuz düşünce ve davranışları, engelli bireylerin yaşadığı fiziksel ve psikolojik sorunları katlıyor. Engelli kişi, aile ve sosyal çevresinden olumsuz geri bildirimler aldıkça sosyal hayattan uzaklaşıyor, yalnızlaşıyor.

Engelli olmak, bireyi fiziksel ve zihinsel olarak etkileyebildiği gibi psikolojik yönden de bir hayli zorluyor. Özellikle toplumun engelli insanlara karşı olumsuz düşünce ve davranışları bu süreci hızlandırıyor, kişinin özgüven kaybı, utanma, içe kapanma ve mutsuzluk gibi duyguları yaşamasına sebep olabiliyor. Uzman Psikolog Aycan Bulut, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla engelli bireylerin yaşadıkları zorluklara ve psikolojik sorunlara dikkat çekti.

"Engelli olmak; bir insanın kişisel veya sosyal hayatında kendi başına yapması gereken eylemleri yapamaması olarak tanımlanır2 diyen Bulut, bu durumun kişinin bedensel ya da ruhsal yeteneklerinin doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalık, kaza gibi nedenlerden kaynaklanabileceğine, dolayısıyla her insanın başına gelebileceğine dikkat çekiyor.

Fiziksel veya zihinsel engelli bireylere yönelik ayrımcılığa değinen ve "Toplumun bakış açısı değişmeli" diyen Bulut'un bu konudaki görüşleri şöyle: "Her türlü ayrımcılığın temelinde farklı olanı yadırgamak yatar. Bir insan alışılmamış özellikleri olan bir kişiyle karşılaştığında bilinçli ya da bilinçsiz olarak tepki verir ve bu duruma adapte olmakta zorlanır. Toplumdaki bu olumsuz bakış açısı ne yazık ki engelli bireyi yaşadığı çevrede farklı kılar. Engelli birey de sürekli bu şekilde bir geri bildirim aldığında kendini toplumdan uzaklaştırmaya başlar. Oysaki engelli insanların da sağlıklı insanlar gibi yaşama şansları ve hakları vardır."

ÖNYARGILI YAKLAŞIM, SOSYAL HAYATTAN KOPARIYOR

Engelli bireyler hayatlarını devam ettirmekte zaten güçlük çekiyor çünkü Türkiye'deki toplumsal destek sistemi, engelli yaşamını kolaylaştıracak kadar yeterli değil. Bu durum da engellinin başka birinin yardımına muhtaç bir kişiye dönüşmesine yol açıyor. Psikolog Bulut, bu nedenle engelli kişinin, özgüven kaybı, mutsuzluk, öfke, korku, hayal kırıklığı, utanç ve içe kapanma gibi duygulara kapılarak sosyalleşmeyi reddettiğini söylüyor, "Hatta aile içi ilişkilerinde de sorunlar yaşayabilir ve iletişim kurmakta zorluk çekebilir. Böyle bir durumda aileye büyük sorumluluklar düşer. Diğer aile bireyleri bu durumdan olumsuz etkilense bile sabırlı olunmalı ve bulunulan duruma uyum sağlamak için karşılıklı zaman tanınmalıdır" diyor.

ENGELLİ ÇOCUĞA SAHİP OLAN AİLELER DURUMU KABULLENMELİ

Engelli bir çocuğa sahip olmanın da ebeveynler için zor bir durum olduğunu belirten Bulut ailelere, "İleride karşılaşılabilecek sorunların üstesinden gelebilmek için ailenin çocuğu olduğu gibi kabul etmesi gerekir. Çocuğun mevcut engeli ne kadar kabullenilirse verdiği tüm tepkilerin üstesinden gelmek de o kadar kolay olur. Ayrıca anne-babanın aşırı korumacı davranarak çocuğu sıkmaması, sosyal ve fiziksel ortamlardan çocuğu uzaklaştırmamaları gerekir. Beklentiler çocuğun engeli ve özelliklerine göre ayarlanmalıdır. Kardeşler arası ilişkiler de önemli konulardan biridir. Engelli bir çocuk ve kardeşleri arasında sevgi, şefkat, paylaşım olabileceği gibi öfke ve utanç gibi duygular da yoğun olarak yaşanabilir. Böyle bir durumda anne-babanın çocuklarına doğru rol model olmaları gerekir. Çünkü ebeveynlerin tutum ve davranışları kardeşler arasındaki iletişimi belirler" önerisinde bulunuyor.

RUH DÜNYASI ENGELLERİNE GÖRE FARKLILIK GÖSTERİR

Engelli kişilerin algısında ve davranışlarında toplumla kurdukları ilişkinin de etkileri görülüyor. Engellinin sahip olduğu psikolojik değerleri doğru analiz edebilmek için tüm çevresel ve ailesel faktörler göz önünde bulundurulmalı. Bulut, doğuştan engelli, sonradan engelli, kısmen ya da tam engelli ve engelinin hafif derecede olmasına rağmen ihtiyaçlarını karşılamak için başkasına muhtaç olan kişilerin ruh dünyasındaki yansımalar de farklılık gösterebiliyor.

HOŞGÖRÜ VE SAYGI...

"Engelli olmayanlar engelli bir kişiye genellikle acıyarak bakabilir. Hatta birçok kişi engellileri görmezden gelerek yokmuş gibi davranmayı tercih edebilir" diye konuşan Psikolog Bulut'un engellilere yaklaşım konusundaki tavsiyeleri ise şöyle: "Acıma duygusu genel anlamda iyi niyetli bir his olsa da engelli bireyde ruhsal açıdan sorunlar yaratabilir. Aynı durum dışlamak, küçümsemek, azarlamak ve dalga geçmek için de geçerlidir. Bu tutumlar yerine engelli bireyin yaşamını zorlaştıran sorunlar en aza indirilmeye çalışılmalı, hoşgörülü olunmalı, sevgi ve saygı gösterilmelidir. Diğer insanlara nasıl davranılıyorsa engelli bireylere de öyle davranılmalıdır. Çünkü engelliler bedensel veya zihinsel bakımdan farklı ihtiyaçları olan insanlardır. Aşırı ya da daha az ilgi göstermek engelli kişileri negatif yönde etkileyebilir. Unutulmamalıdır ki engelleri aşmak öncelikle zihinde başlar."

Bu haber 925 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...