‘’835 üyemizle faaliyetimizi yürütüyoruz’’

6 Ocak 2015 18:23

Bugüne kadar Eğitim-Bir-Sen Şube’sinin tek olduğu biliniyordu. Ancak dünkü düzenlenen toplantı sonrası Eğitim-Bir-Sen’in hem Milli Eğitim Temsilcisi olan 1 Nolu Şube hem de Üniversite temsilcisi olan 2 Nolu Şube’sinin bulunduğu öğrenildi.

Eğitim-Bir-Sen Isparta 2 Nolu Şube Başkanı Abdulkadir Bulgurcu, dün düzenlediği basın toplantısıyla kendini tanıttı. Eğitim-Bir-Sen’in Milli Eğitim temsilcisinin İhsan Arıcı, üniversite temsilcisinin ise kendileri olduğunu belirten Bulgurcu, ‘’835 üyemizle faaliyetimizi yürütüyoruz’’ dedi. Bulgurcu toplantıda şu görüşlere yer verdi; ‘’Son yıllarda nitelikli bir üniversite eğitimine erişim imkânının öneminin farkına varan bir ülke olarak Türkiye, yükseköğretimi ülke geneline yayabilmek için her ilde bir üniversite kurarak önemli bir adım atmıştır. Üniversitelerin sayısı artırılırken, sorunların ve çeşitli yetersizliklerin giderilmesi ile eğitim-öğretimin kalitesinin artırılmasına yönelik çalışmaların eş güdümlü olarak giderilmesine yönelik çalışmalar da yapılmalıdır.

‘’MODERN DÜNYADA BÖYLE BİR YAKLAŞIMIN YERİ YOK’’

YÖK kanunu, 12 Eylül askeri darbesinin ardından, üniversiteleri zapturapt altına almayı, üniversiteleri adeta birer askeri kışla haline getirmeyi, akademisyen ve idarecileri ideolojik baskı altında tutmayı amaçlayan bir kanundur. Kanuna egemen olan yaklaşım, aşırı merkeziyetçi, tek tipçi, hâkim ideolojiye bağlı gençler yetiştirilmesini öngören bir yaklaşımdır. Oysa bu yaklaşım, üniversitenin doğasının gerektirdiği özgür düşünce ve ifade ortamının inşa edilmesiyle taban tabana zıt bir yaklaşımdır. Giderek ülkelerin birbiriyle daha fazla entegre olduğu, yenilikçilik ve üretimin öne çıktığı, rekabetin kızıştığı modern dünyada böyle bir yaklaşımın yeri yoktur.

‘’REKTÖRE GENİŞ YETKİ VEREN MADDELER KALDIRILMALI’’

Taraflı tarafsız toplumun her kesimi, Cumhuriyetin 100. yılında dünyanın en büyük on ekonomisi ve 2023 vizyonuna ulaşmaya imkân verecek olan özgür üniversitelerin oluşabilmesi için yeni YÖK kanununun ivedilikle çıkarılmasına katkı vermelidir. Bu şekilde, özel olarak üniversite çalışanlarının genel olarak da demokratik ve sivil kesimlerin uzun yıllardır beklediği talepler karşılanmış olacaktır. Yeni YÖK kanununda rektör seçimine endeksli veya ‘rektör varsa, üniversite de var’ anlayışına neden olan rektörlere atama ve görevden almalarda geniş yetkiler veren maddeler gibi her türlü uygulamalara son verilmelidir. Ülkemiz, genç nüfusa sahip olmasına ve yükseköğretimde okullaşma oranının düşüklüğüne bağlı olarak, hemen her sektörde olduğu gibi, üniversiteler de nitelikli insan gücü temin etmede sıkıntı yaşayan bir ülkedir. Üniversitelerimizde dünya çapında tanınan, kayda değer bilimsel eserlere ve projelere imza atan akademisyenlerimizin sayısı fazla değildir. Bu da üniversitelerimizi uluslararası kıyaslamalarda alt sıralara iten bir faktördür.

‘’ANADOLU ÜNİVERSİTELERİNE CAZİP İMKANLAR SAĞLANMALI’’

Üniversiteler, nitelikli öğretim elemanı temin etmenin yanında kaliteli öğretim elemanlarını çekme ve elde tutma zorluğu ile de karşı karşıya bulunmaktadır. Akademisyenler, büyük şehirlerin sosyal, kültürel, sanatsal, sağlık ve eğitim imkânlarının cazibesi nedeniyle bu tür merkezlerde yaşamayı tercih etmektedirler. Bu şartlar altında, Anadolu’daki üniversitelerde çalışmayı cazip hale getirecek ilave imkânlar sağlanmadıkça, akademisyenlerin batıya ve büyük kentlere kaçışı devam edecektir. Daha yüksek maaş, tazminat, lojman, çocukların okul masraflarına destek, döner sermaye gelirlerinden daha fazla pay gibi imkânlar Anadolu’daki üniversitelerin eleman sıkıntısını gidermeye katkı sağlayabilir. Ayrıca üniversite geliştirme ödenekleri şehirlerin, hatta bölüm veya fakültelerin bulundukları ilçelerin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmişlik düzeylerine bakılarak yeniden tanımlanmalıdır. Dünyada ilk on ekonomi arasına girmek, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat ve kişi başı 25 bin dolar gelir hedefine ulaşmak istiyorsak, 657 sayılı DMK, YÖK kanunu ve devlet personel kanununu değiştirmek; verimliliği özendiren ve kalitesizliği önleyen bir sistem kurmak zorundayız.’’

EĞİTİM-BİR-SEN ISPARTA-2 NOLU ŞUBE YÖNETİM KURULU ÜYELERİ

Abdülkadir Bulgurcu, Prof. Dr. İsa Telci, Ali İhsan Uğuz, Zeki Çalışkan, Ferhat Daldal, Kemal Korkmaz, Musa Uysal

 

 

Bu haber 818 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...