‘’SDÜ’yü ilham veren bir cazibe merkezi haline dönüştüreceğiz’’

19 Şubat 2015 16:47

SDÜ Rektör adayı Prof. Dr. İlker Çarıkçı, hedeflerini açıkladı: ‘’Medeniyet inşa eden, piyasanın önünü açan, nitelik endişesi taşıyan, kentle barışık, dijital bir üniversite göreceksiniz.’’

Milletvekili aday adayları kadar SDÜ Rektör adaylarının açıklamaları da gündemi meşgul ediyor. Prof. Dr. İlker Çarıkçı, dün basın mensuplarıyla bir araya gelerek neden aday olduğunu açıkladı. Ardından hedeflerini ortaya koyan Çarıkçı, önemli vaatlerde bulundu.

‘’SDÜ’NÜN İLK AKADEMİSYENLERİNDENBİRİ

OLARAK ÜNİVERSİTE YÖNETİMİNE TALİBİM’’

SDÜ’nün 1992 yılında kurulduğunu kendisinin de 1993 yılının Kasım ayında göreve başladığını belirten Çarıkçı, ‘’Bu üniversitenin ilk araştırma görevlileriyiz. Akademisyen olarak üniversiteye ilk başlayan grubuz. Bizim grubumuz olarak hemen hemen tüm akademik unvanlarımızı kendi üniversitemizde aldık. Bütün üniversitenin geleneğini, kuruluşundan beri, üniversitenin gelişme ve büyüme süreçlerini yakından bilen, buna şahit olan jenerasyonuz. Şöyle bir iddiamız var. Bu jenerasyondan birinin de artık üniversite yönetimine talip olabileceğini düşünüyoruz. Ben de bu jenerasyonun bir temsilcisi olarak adaylığımı açıklıyorum. 2003 yılında öğretim üyesi olarak atandığım günden beri bölüm başkanlığı, dekan yardımcılığı, enstitü müdürlüğü, dekanlık, rektör danışmanlığı, YÖK’te başkan danışmanlığı, döner sermaye işletmesi yürütme kurulu üyeliği ve TÜBİTAK’ta danışma kurulu üyeliği gibi birçok idari ve akademik görev yaptım. Bu görev için yeterli yetkinlikte olduğumu düşünüyorum. Ama en önemlisi benim adaylığım tek başıma aday olmayı açıkladığım bir süreç değil. Tüm fakültelerden birçok akademisyen arkadaşımın ve toplumun birçok kesiminden değerli insanların ortak istişaresiyle ortaya çıkmış bir adayım. Bu istişarenin diğer 2 nedenden daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bir ortak akıl ürettiğimizi düşünüyorum. Toplumun da içinde olduğu istişareler sonucunda çıkmış olmak hem benim motivasyonumu hem de sorumluluğumu artırıyor’’ dedi.

‘’SDÜ MEDENİYET İNŞA EDEN BİR KURUM OLACAK’’

Öte yandan projelerini ve hedeflerini ortaya koyan Çarıkçı, şunları söyledi; ‘’Bir iddiamız var. Üniversiteyi tekrar ilham veren bir cazibe merkezi haline dönüştürmeyi vaat ediyoruz. Burası çalışanlarına, akademisyenlerine ve topluma ilham vermeli. Üniversiteler bizim gözümüzde sadece eğitim veren araştırma yapan, topluma katkı yapan kurumlar değil. Üniversiteler medeniyet inşa eden kurumlar. SDÜ için bir iddia ve vizyondan bahsedeceksek sadece çok iyi eğitim veren, çok iyi araştırmalar yapan ve topluma çok büyük katkısı olan bir üniversite değil, medeniyet inşasının bir parçası olmayı iddia eden bir üniversite olması gerektiğini düşünüyoruz. SDÜ denilince sanata ve bilim açısından çok tanınan bir üniversite olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu bir ekibin 4 yıllık süreçte gerçekleştirebileceği bir ideal değildir. Ama bu idealin üniversitenin ideali olması gerektiğini düşünüyoruz.

‘’PİYASANIN ÖNÜNÜ AÇAN BİR ÜNİVERSİTE’’

Biz üniversiteleri kutup yıldızı olarak düşünüyoruz. Bu bizim için çok değerli bir söylem. Kutup yıldızı yol gösterir, yön verir. Üniversitenin kendisine toplum ve kent açısından böyle bir misyon edinmesi gerektiğini düşünüyoruz. Burada dikkat etmemiz gereken bir husus var. Piyasanın yaptıklarını, çözdüklerini değil piyasaya yön veren, onun önünü açan bir üniversite olması gerektiğini düşünüyoruz.

‘’ÜNİVERSİTENİN NİTELİK ENDİŞESİ TAŞIYACAĞINI VAAT EDİYORUZ’’

Türkiye’de 200’den fazla üniversite var. Üniversiteler nicelik olarak belli büyüklüğe eriştikten sonra belli bir nitelik sorunu ortaya çıkar. Bizde de niteliği artırma sorunu ve kaygımız vardır. Üniversitenin nitelik endişesi taşıyacağını vaat ediyoruz. Üniversitemizde yaklaşık 960 öğretim üyesi var. Çok çok büyük rakamlara ulaşma şansımız yok. Dolayısıyla bu büyüklüğü koruyacağız. Bizim için çok değerli bir grubumuz var onlar da araştırma görevlilerimiz. Yaklaşık 600 kadar araştırma görevlilerimiz var. Bunlar üniversitenin fidanlarıdır. Araştırma görevlilerinin niteliği üniversitenin geleceğidir. Dolayısıyla onların niteliğine yatırım yapacağız. Tabi burada idari personelimizi, diğer öğretim görevlilerimizi, okutma ve uzman arkadaşlarımızla, işçilerimizi dışlamıyoruz. Biz 5 bin kişilik büyük bir aileyiz. Üniversitemizin Türkiye üniversiteleri açısından en değerli yönlerinden birisi 40’dan fazla doktora programına sahip oluşudur. Bu da üniversite açısından gurur kaynağıdır. Niteliği nasıl artıracağız? Öncelikle proje iklimini canlandırmamız gerekiyor. Öğretim üyelerinin proje üretebileceği alt yapı ve üst yapıyı kurmayı tüm üniversiteyi yönetimleri taahhüt etmek zorundadır. Biz de bunu taahhüt ediyoruz.

‘’KENTLE BARIŞIK BİR SDÜ GÖRECEKSENİZ’’

Üniversitemiz kütüphanesinde 135 bin kitap var. Ankara Üniversitesi’nde bu sayı 700 bin, İstanbul Üniversitesi ve ODTÜ’de 500 bin, Harward’da 10 milyon. 135 bin kitabı olan bir üniversitenin nitelik açısından çok büyük üniversite olma iddiası olamaz. Çok zengin kütüphanesi olması gerekiyor. Somut olarak bunlarla ilgilenmemiz gerekiyor. Bizim Mühendislik Fakültemizin idari, derslik ve laboratuar olarak toplam 30 bin m2 alanı var. Sadece ODTÜ’nün Makine Mühendisliği bölümünün fiziksel alanı 25 bin m2. Bizim koskoca mühendislik fakültesi kadar ODTÜ’nün bir bölümünün fiziksel altyapısı var. En azından nereye gitmemiz gerekeni gösteren rakamlar bunlar. Üniversitemizin büyüklüğüyle gurur duyalım ama 4 yıl sonra laboratuarlarımızın büyüklüğüyle gurur duymak zorundayız. Öğrenci sayımız çok fazla diye gurur duymak bizi geleceğe taşımayacak. Çok büyük laboratuarlarımız olursa o zaman çok daha gururlanacak bir üniversite olabilirsiniz. Akredite ve kalite güvencesi çalışmalarına çok değer vereceğiz. Öğrencilerimiz bizim emanetimiz. Kentle barışan bir üniversite olacak. Başka bir şansı yok üniversitenin. Üniversite kente hizmet edecek. Orada bir takım projelerimiz var. Onları daha sonra açıklayacağız. Hastaneyle ilgili de özel bir proje yapmak zorundayız. Isparta’da şehir hastanesi kurulacak. Hastanemizin rekabet etmesi gerekiyor.

‘’DİJİTAL ÜNİVERSİTE KAVRAMINI ORTAYA ATACAĞIZ’’

Çağı yakalamak için dijital üniversite kavramını ortaya atacağız. Öğrencilerin öğrencilik hayatlarını daha iyi geçirmeleri açısından buna geçmemiz gerekiyor. Bunda geç kaldık. 22 yıllık bir üniversitenin halen mezun takip sistemi yok. Üniversitelilerimiz nerede çok iyi bilmiyoruz. Centilmence kampanya dönemi olacak. Bunun dışında bir şey olmayacak. Biz huzurlu ortamdan bahsediyoruz. Bizim gündemiz de kavga yok. Sadece üniversitedeki oylamayla bitecek bir süreç değil. YÖK’te bir oylama yapılacak. Sonra da Sayın Cumhurbaşkanının yetkisinde.’’

ADI REKTÖR ADAYLIĞINDA GEÇİYORDU ÇARIKÇI’YA DESTEK VERİYOR

Öte yandan adı Rektör adaylığında geçen Prof. Dr. Murat Ali Dulupçu da Çarıkçı’ya destek olacağını açıkladı. Dulupçu, ‘’Üniversite büyük bir kurum. Bu büyük kurumu tek bir kişinin taşıyabilmesi çok zor. Önümüzdeki zorlu süreçte hep birlikte hareket edeceğiz. Ben de 1993 yılında Kasım ayında İlker hocamla aynı anda göreve başladım. Burada İlker, ben veya buradaki hocalarımız değil. Üniversitenin bir çok biriminde birçok akademisyen arkadaşımız var. Üniversitenin ilk ektiği tohumlarız. Bu tohumlar büyüdü hatta başak veriyor. Şimdi hasat zamanı. Biriken deneyimi, tecrübeyi birlikte hasat edelim. Üniversiteyi Isparta’yı bulunduğu yerden daha iyi yere taşıyalım. İddialı olmak lazım. İyi olabiliriz ama daha iddialı olmalıyız. Bu süreci şirket personelinden akademisyenlere kadar herkesin desteği ile sürdürmek niyetindeyiz’’ şeklinde konuştu.

 

Bu haber 772 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...