Erbakan vefatının 4’ncü yılında anıldı

24 Şubat 2015 19:16

Saadet Partisi Genel Merkezi Tarafından yurt genelinde 24 Şubat – 2 Mart tarihleri arasında Vefatının 4. Yıl dönümünde Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN’ı anma programı çerçevesince yapmış olduğu programlardan biriside Isparta’da Halı Sarayı düğün Salonunda 20 Şubat akşamı yapıldı.

Programı tertipleyen Saadet Partisi Isparta İl ve Merkez İlçe teşkilatlarının davetlisi olarak katılan Avrupa Milli Görüş Teşkilatları Kurucularından olup Hasan Damar’ın yanı sıra Saadet Partisi ilçe başkanları ve  bay ve bayanların katılımı ile gerçekleştirildi.

İstiklal Marşımızın okunmasından sonra Kur’anı Kerim tilaveti için AGD gençlerinden Abdullah Altun’un okumuş olduğu Kur’anı Kerim ile dinleyenlere gönülleri bir kez daha ilahi sözler ile coşturuldu.

Kur’anı Kerim tilavetinden sonra konuşmacı olarak ilk kürsüye gelen Isparta Saadet Partisi İl Başkanı Adem Oflaz oldu.

Oflaz konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Davamızın önünde ne kadar zor yollar olursa olsun geçilmeye mahkum, dağlar ne kadar sarp olursa olsun aşılmaya mahkum, geceler ne kadar karanlık olursa olsun yerini aydınlığa bırakmaya mahkum, kışlar ne kadar çetin olursa olsun yerini bahara bırakmaya mahkum, asrın firavun ve işbirlikçileri ne kadar zalim olurlarsa olsunlar gelecek adil düzene engel olamayacaklar ve Allah (C.C) nurunu tamamlayacaktır” .

“SAADET PARTİSİ DİĞER PARTİLERDEN BİR PARTİ DEĞİL”

25. Dönem Saadet Partisi Milletvekili Aday adaylarından olan Cevat Gençay ise konuşmasında; “Ülkemizde her dört yılda bir seçim olur, bu seçimlerde adaylar çıkar, adaylar kendilerini tanıtırlar, kendilerini kamuoyuna çalışmalarını anlatırlar, halkımızda bu yapılan çalışmalarda oy verir ancak, biz arkadaşlarımızla beraber, henüz daha aday adayıyız. Amma hiçbir derdimiz yok, onlar bazı partilerin aday adayları Ankara’da ev tutarken, biz geçen Şarkikaraağaç’ta çalıştık, bu hafta da Gelendost’ta çalışacağız. Neden? Bizim genel başkanımızın gözüne girme gibi bir derdimiz yok bizim sahibimizin gözüne girme gibi bir derdimiz var, bu milletin gözüne girme gibi bir derdimiz var. Saadet Partisi Televizyonlarda yok, bunu halkımıza da söylüyoruz. Neden? Medyayı bölüşmüşler, Saadet Partisi diğer partiler gibi on tane araba tutamıyor, neden? Biz beş yüz milyon liradan bir şey almıyoruz diğer üç parti alıyor. Biz arkadaşların helal parasıyla siyaset yapıyoruz. Biz halkımızın ayağına adım adım gidiyoruz ve gitmeye de devam edeceğiz. Saadet partisi diğer partilerden bir parti değil. Bunlar bozuk terazide doğru tartmaya çalışıyorlar, işte on iki senedir çok güvendiğimiz iktidar ülkeyi ne hale getirdiğini görüyoruz. Biz diyoruz ki bu bozuk teraziyi bu sistemi değiştireceğiz. Onun için mücadelemizi yapıyoruz. Onun için gece gündüz koşturuyoruz. Nedir bugünkü bozuk düzen kemal dervişin proğramı. Kemal Dervişi kim getirdi. ANASOL M hükümeti. Kemal Derviş kimden Milletvekili oldu? Cumhuriyet Halk Partisinden! Adam Amerikadan geldi. Kominizmin veya Sosyalizmin partisinden aday oldu. Bunların hiç farkı yok. Ama Kemal Derviş 2004 te TBMM inde kürsüden yaptığı konuşmada şimdiki hükümete dedi ki “siz benim proğramımı benden iyi uyguluyorsunuz ben artık gidiyorum” dedi. O günden beri milletimiz yüzü gülmedi ve bundan sonra da gülmez de! Ancak ve ancak Saadet Partisi ve Milli Görüş gelir nasıl on bir ayda icraatlarıyla destanlar yazdıysa teslim etsinler hükümeti bize yarın güler Allah’ın izniyle.

“TÜKETİM TOPLUMU OLDUK”

Bunlar ne yapıyorlar arkadaşlar düşük kur yüksek faiz. Düşük kur ne demek doları az tutuyorlar dışardan ithal malları geliyor. Dışarıdan ithal malları gelince ülkemizde üretim bitiyor. Yüksek faiz uyguluyorlar milletimizin sanayicisi esnafı ticaretçisi bankaya faize yatırıyor. Bir şey üretmiyor. İşte Türkiye’de on iki yıldır hiç bir şey üretilmiyor, biz tüketim topluluğu olduk. Ama ülkemizde tv lere çıktıklarında büyüyor diyorlar. AVM’ler büyüyor, tokiler yapılıyor, yollar yapılıyor amma ülkemiz gerçekten büyümüyor, büyüyen bir ülkede on üç milyon kişi yardım almaz, büyüyen bir ülkede işsizlik artmaz, büyüyen bir ülkede fabrikalar satılmaz, büyüyen bir ülkeden topraklar satılmaz, borçlar artmaz,  220 milyar dolarla aldılar 650 milyar dolar borç oldu. Kişi başına 3400 dolar borçlu idik, on iki yıl önce şimdi doğan çocuğuz 8500 dolar borçla doğuyor. Ülke büyüyor değil mi? Bizim borçlarımız büyüyor! Devlet borçlu, belediyeler borçlu, holdingler borçlu, şirketler borçlu, esnaf borçlu, köylü borçlu, fertlerde borçlu. Bu nasıl düzen? Adaletli bir düzen değil.

“İLK YAPACAĞIMIZ İŞ ADİL BİR PAYLAŞIM”

Değerli arkadaşlar biz iktidara geldiğimizde nasıl Refah-Yol döneminde gelmişsek ilk yapacağımız iş Adil bir paylaşım. Ülkemiz zengin gelir kaynakları var ancak adil bir paylaşım yok. Ne diyor sayın Başbakan çıktığında kişi başına on bin dolar gelir var diyor! Biz şimdi her gittiğimiz yerde soruyoruz. Beş kişilik bir aile on bin dolardan yıllık elli bin dolar gelir Türk parasına çevirdiğiniz zaman yüz yirmi beş milyar on ikiye böldüğünüz zaman her eve on milyar para girmesi lazım var mı burada evine giren? Biz bulamadık! Ama asgari ücrete bakıyoruz. Açlık sınırı bin üçyüz elli lira. Asgari ücret 950 tl. emekli bin lira maaş alıyor. Peki bu paralar nereye gidiyor. Bu paralarımız var on bin dolar dedikleri doğru 12 yılda 7 tane milyar dolar zengini vardı 60 tane oldu. Milyar dolar zengini! 12 yılda on bin tane milyon dolar zengini vardı 77 bin tane milyoner zengini oldu. Kime gidiyor o paralar? İnşaat yapılıyor, AVM ler açılıyor, yollar yapılıyor, ammaa rant olduğu için o paralar bir avuç azınlığa gidiyor.

Bu sene bütçeyi açtığımızda 54 milyar faiz ödüyoruz. Bu ne demek? Bir yılda 52 hafta var. Böldüğümüz zaman her hafta bir milyar faiz ödüyoruz. Eski parayla bir katrilyon! Bunlar bizlerin cebinden çıkıyor. Siz diyebilirsiniz ki biz faiz ödemiyoruz devlet ödüyor. Siz elektrik faturalarına bakmıyor musunuz? 40 liralık elektrik yakıyorsunuz tüketim miktarı ama ödediğiniz para 60 lira! 127 liralık elektrik faturası tüketiyorsunuz fatura 197 lira! Siz telefon faturalarına bakmıyor musunuz? Konuştuğumuz ücret 2 liralık telefon faturası 25 liralık! Soyuyorlar beyefendiler soyuyorlar. Her bir evde bir tane hortum var! O hortumla çekiyorlar her hafta o bir milyar olan o faizi oradan ödüyorlar. Peki 1 milyar para ne yapıyor? Kuyumcuya gittik hesaplattık her hafta 11 ton altın faize gidiyor. Nerden gidiyor? İşte burada köleler var dışarda köleler var halk soyuluyor. 13 milyon kişi maaşa bağlanmış! Herkese kömür dağıtılıyor ihtiyacı olana amenna ama ihtiyacı olmayan haram zehir zukkum olsun! Bu elektrik faturaları kul hakkı! Hak anlayışında bizim rızamız olmadan 20 liralık elektrik yakıpta altına on tane alt koyup birçok para ödeten bu elektrik faturalarına bu telefon faturalarına bu petrol vergilerine biz kabullenmiyoruz zehir zukkum olsun haram olsun. Onun için haklarımızı aramak zorundayız. Eğer haklarımızı aramazsak bunlar hortumu gittikçe büyültecekler ve bu bir avuç mutlu azınlığı besleyecekler.

“BU MİLLETİN BAŞININ DİK OLMASI İÇİN MİLLİ GÖRÜŞÜN İKTİDAR OLMASI LAZIM”

Şimdi ihracat arttı diyorlar! Rakamları söylüyorlar ithalatta arttı tam onun iki misli bizim sattığımızdan çok yurdumuza giren mal tam iki misli. Peki bu ithalatı ihracatı yapan kim? Bunların yarısını elli tane şirket yapıyor ve bunlar yabancı. Bakın kurdukları sistemi size söyleyeyim. Banka sistemi kurmuşlar banka ne yapıyor faizle para kazanıyor kar ediyor. Peki zarar ettiğinde ne yapıyor yine kâr ediyor. Devlet garantisi vermiş. Elli milyara kadar devlet garantisi zarar ettiği zaman devlet onu ödüyor devlet kim işte devlet burada. Banka zarar etmiş zararını biz ödüyoruz. Böyle adalet mi olur? Şimdi köylere gidiyoruz. Şimdi köylülerimizin ürettiği şeylere kota koymuşlar. Pancara diyoruz ki köylüye bu tarlalar niye boş? Kurtarmıyor diyorlar mazot pahalı, gübre pahalı, sulama pahalı, bu millet buğday yemiyor mu? Yiyor, nerden alıyor? Ukraynadan her yıl 3 milyon ton buğday alıyor arkadaşlar. Bizde diyoruz ki ukraynaya verinceye kadar onların köylülerine iş buluncaya kadar verseniz de köylülerimize şu köylülerimizde boynu büküklükten kurtulsa olmaz mı? Olmaz Abileri izin vermez!!! Kemal Derviş Proğramı var. Asla yapamazlar. Ama nasıl biz geçmişte yapmışsak bu IMF proğramlarını elimizin tersiyle iter ama bu millet yetki vermesi lazım. Bu milletin özgür olması için bu milletin başının dik olması için Milli Görüşün Saadet Partisinin İKTİDAR OLMASI LAZIM.

Peki şimdi ne yapıyorlar muhalefet var. Diyeceksiniz ki dört tane parti var muhalefette. Hiç birinin proğramı hiç birinden ayrı değil. Siz hiç duydunuz mu bunlar yanlış yapıyorlar biz doğrusunu şöyle yapacağız diyen muhalefetten? Çözüm yolu yok                millet umut edemeyince bunlardan başkası var mı diyor? Ama Allah’ın izniyle geliyoruz. Şimdi bu hükümetten alsak bu idareyi CHP ye versek ne değişir Türkiye’de? Hiç bir şey değişmez! Aynı sistemi savunuyorlar. Peki alsak Milliyetçi Hareket Partisine versek ne değişir? Yine hiç bir şey değişmez. O zaman bizim gelmemiz lazım.

“ELİMİZDEKİ BÜTÜN İMKANLARI KULLANACAĞIZ”

Biz şimdi aday adayı olduk. Allah nasip ederde aday olursak bu para gücüne karşı bu medya gücüne karşı sokak sokak gezeceğiz ev ev dolaşacağız yine halkımıza ulaşacağız. Davamızı anlatacağız. Tabi burada çok değerli hanım kardeşlerim çok değerli yiğit genç kardeşlerim ve idare heyetleri ile birlikte Isparta’mızı karış karış gezeceğiz ve karşılığını Rabbimizden bekleyeceğiz. Biz hiçbir insanın gözüne girmek için insanların gönlünü etmek için burada mücadele etmiyoruz. Bize bu beyni, bu aklı bize bu vücudu veren Rabbimizin Rızasını kazanmak için siyaset yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Şu üç ay içerisinde hep beraberce gayretle çalışacağız. Yanlışa giden arkadaşları doğruya çevirmek için elimizdeki bütün imkanları kullanacağız. Neticeyide Rabbimizden bekliyeceğiz diyorum. Ben hepinize saygılar sevgiler hürmetler sunuyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun diyorum. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum” ifadelerine yer verdi. 

“ERBAKANI ANLAMAK” SİNEVİZYONU

Yaklaşık 15 dakikalık bir sinevizyon geceye katılan misafirlere sunum yapılarak Milli Görüş Lideri Prof.Dr. Necmettin ERBAKAN’ın yaşamından kesitler ile mücadelesini anlatan hayatının her bir anı birkaç dakika içinde zamanda adete izleyiciler tarafından Milli Görüş tünelinden zamanımıza yapılan bir yolculuk yapılarak seyirciler tarafından ilgi ve beğeni ile izlendi.

Sinevizyon sunumundan sonra kürsiye konuşmacı olarak gelen Avrupa Milli Görüş Teşkilatları kurucularından olan Hasan DAMAR salonda bulunan misafirler ile birlikte yaklaşık bir buçuk saat içinde kendi hayatından ve Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN ile yaşamış olduğu özel anıları paylaşarak günümüz içinde yeni bir dünyada mutlaka Yeni bir Türkiye’nin Yaşanabilir bir Türkiye haline gelmesi için mutlaka Saadet Partili Kadroların Adil bir paylaşım için şart olduğunu altını çizerek “bizim siyasetimiz sadece birilerinin beğenmesi için değil aksine bu yolda Allah rızası için yapıldığının ve hareketin bir Cihad olduğunun altını çizerek salondaki misafirler ile paylaştı.

Konuşmaların ardından Anadolu Gençlik Derneğinin yapmış olduğu DAVAM adlı Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN’ın kendi kaleminden yazmış olduğu kitabın liseler arası yarışmada ödüle layık olan 10 kişiye ödülleri Milletvekili aday adayı Cevat Gençay ve Hasan DAMAR tarafından verilerek geceye son verildi. 

Bu haber 798 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...