“Hukuk Devletinden Ve Demokrasiden Vazgeçil(E)mez !”

2 Eylül 2015 18:28

Anayasal sisteme, üniter devlete, ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı sözde “özerklik” ilanlarıyla fiili, eylemli bir kalkışma ve ayaklanma söz konusu olduğunu belirten Baro Başkanı Gökmenoğlu, “Meslekî sıkıntılarımız hat safhadadır ancak şu ortamda, sıkıntılarla boğuşmakta olan savunma ve avukatlık mesleğinin sorunları, bizim için de ikinci plandadır” dedi.

2015 – 2016 Adli Yıl açılışı yapıldı. Adli Yıl Açılışı dolayısıyla Isparta Barosu tarafından dün saat 11:00’de Valilik önündeki Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından basın açıklaması yapan Isparta Baro Başkanı Av. Gökmen Hakkı Gökmenoğlu; ülkemizin sıkıntılı günlerden geçtiğini belirterek, anayasal sisteme, üniter devlete, ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı sözde “özerklik” ilanlarıyla fiili, eylemli bir kalkışmanın var olduğunu kaydetti. Baro Başkanı Gökmenoğlu; “mesleki sıkıntılarımız hat safhadadır, ancak böylesine bir Türkiye gündeminde, sıkıntılarla boğuşmakta olan savunma ve avukatlık mesleğinin sorunları, bizim için de ikinci plandadır” dedi.

79 BARO İLE ANKARA’DA TÖREN

Gökmenoğlu ayrıca, 5 Eylül Cumartesi günü  saat 10.00’da Ankara’da Türkiye Barolar Birliği çatısı altında 79 Baro ve Avukatlar ile vatandaşların katılımıyla Adli Yıl Töreni yapacaklarını bildirdi.

“AVUKATLARIN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ MÜMKÜN GÖRÜLMEMEKTEDİR”

Baro Başkanı Av. Gökmen Hakkı Gökmenoğlu açıklamasında; “Ülkemiz, çok sıkıntılı günlerden geçmekte, hızla bir kardeş kavgasına ve bölünmeye, parçalanmaya, kaosa sürüklenmektedir. Anayasal sisteme, üniter devlete, ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı sözde “özerklik” ilanlarıyla fiili, eylemli bir kalkışma ve ayaklanma söz konusudur. Daha vahimi, Anayasa ve Hukuk ayaklar altına alınmakta yargı bağımsızlığı ve hukuk güvenliği yok edilerek, hukuk devleti büyük yara almaktadır. Vatandaşların hak ve özgürlüklerinin güvencesi, koruyucusu ve kollayıcısı olan Avukatların elbette ki pek çok sorunu bulunmaktadır. Bu sorunlar esasen Avukatların kişisel sorunu olmaktan çok, hukuk güvenliği bakımından yurttaşların sorunlarıdır. Bununla birlikte Devletin ve milletin varlığının, Cumhuriyetin büyük bir tehdit altında olduğu, hukukun askıya alındığı bir ortamda Avukatlık mesleğine ilişkin sorunların çözümü mümkün görülmemektedir !. İşte Bu nedenle Bu yıl ki Adli Yıl açılış töreninde, Avukatların sıkıntı ve dertleri ile çözüm önerilerini Kamuoyu yaratarak meşgul etmek istemiyoruz.

 “DIŞ GÜÇLERİN DAYATTIĞI BÖLÜNMEYE KARŞI ETKİN TAVIR SERGİLENMELİDİR”

Gerçekten hukukun ve hukuk devletinin, Anayasanın fiilen ortadan kaldırıldığı bir ortamda Avukatların da görevlerini etkin bir biçimde yapmaları olanaksız hale gelmiştir. Bu nedenlerle bu aşamada öncelikle; Terörle kararlılıkla, ancak Devlet olmanın sorumluluğu ve hukuk sınırları içinde kalınarak mücadele edilmeli, bu mücadeleden taviz verilmemelidir. Dış güçlerin dayattığı terör ve bölünmeye karşı, tarihi gerçeklerden ders çıkararak etkin bir tavır sergilenmelidir. Vatandaşlar arasında etnik, mezhepsel, bölgesel hiçbir ayrım gözetilmeksizin herkes için daha fazla demokrasi ve özgürlük talep edilmelidir.

 “HİÇBİR GÜCÜN YARGIYA EGEMEN OLMASINA İZİN VERİLMEMELİDİR”

Yaşanarak görülmektedir ki hukuk güvenliği herkes için bir gerekliliktir. Hiçbir gücün yargıya egemen olmasına izin verilmemelidir. Ülkeyi yönetenlerin Anayasaya, hukuka, yargı denetimine, ülkenin bölünmez bütünlüğüne bağlı olarak hareket etmesi bir zorunluluktur. Bu nedenle hızla hukuk devletinin temeli olan kuvvetler ayrılığına, yargı bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne geri dönülmelidir. Bununla birlikte Avukatların yargının kurucu unsuru ve hak arama özgürlüğünün güvencesi olduğu göz ardı edilmemelidir.

Bir zamanların hukuk tanımaz, bazı “kudretli” Savcılarının ülkeyi kaçarak terk etmesi, özellikle elinde bulundurduğu yargısal yetkilerini başka güç odakları adına farklı amaçlarla kötüye kullanan tüm Hâkim ve Savcılar için bir ders olmalıdır.

 “EMPERYALİZME KARŞI BİR BÜTÜN OLUNMALI”

Üniter devletten, Misak-ı Milli ile belirlenen sınırlardan, Anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesi ile beliren Anayasal sistem ve ilkelerden, hukuk devleti ve demokratik rejimden, ülkenin bir karış toprağından hiçbir şekilde vazgeçilemez ve taviz verilemez. Türkiye’yi kanlı bir boğazlaşmaya götürecek bir takım provokasyonlara karşı uyanık olunmalı, etnik veya mezhepsel ayrımlar reddedilmeli, kardeşlik ve birlikten uzaklaşılmamalı, milli birlik ve beraberliğe, hukukun üstünlüğüne sımsıkı sarılınmalı, emperyalizme karşı bir bütün olunmalıdır.

Siyaset arenasında belirli bir seviye ve üslup muhafaza edilmeli, ülkenin ve ulusun çıkarları, cumhuriyet değerleri ortak payda ve yol gösterici olmalıdır.

 “BÖYLESİNE BİR ÜLKE GÜNDEMİNDE AVUKATLIK

MESLEĞİNİN SORUNLARI BİZİM İÇİN İKİNCİ PLANDADIR”

Sonuç olarak; iş bu tespitlerimiz çözümlenmediği sürece avukatlık mesleğinin icrası mümkün değildir!.

Mesleki sıkıntılarımız hat safhadadır, ancak böylesine bir Türkiye gündeminde mesleki sıkıntılarımızı kamuoyu ile paylaşılmasının da anlamı yoktur. Anayasal sisteme, üniter devlete, ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı sözde “özerklik” ilanlarıyla fiili, eylemli bir kalkışmanın var olduğu şu ortamda, sıkıntılarla boğuşmakta olan savunma ve avukatlık mesleğinin sorunları, bizim için de ikinci plandadır.

 Tüm olumsuzlukların sonlandığı, “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” diyerek birbirimize sarıldığımız bir Adli Yıl olması dileği ile 2015 - 2016 adli yılın hayırlı ve uğurlu olmasını diler, Saygılarımızla Kamuoyuna arz ederiz” ifadelerine yer verdi.

Bu haber 810 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...