Isparta’da obezite oranı %25, Diyabetli oranı %27

19 Kasım 2012 19:13

Türk Diyabet Cemiyeti Isparta Şube Başkanı Eczacı Mustafa Aytaç,Diyabet Haftası etkinlikleri kapsamında Isparta'da toplam 412 kişinin taramadan geçirildiğini ve 6 kişide Şeker Hastalığı belirlendiğini bildirdi 

Türk Diyabet Cemiyeti Isparta Şube Başkanı Eczacı Mustafa Aytaç, Diyabet Haftası etkinlikleri kapsamında Isparta’da 95’i bayan, 317’si erkek olmak üzere 412 kişinin taramadan geçirildiğini belirtti. Taramadan geçirilen 112 kişinin Şeker Hastası olduğunu kaydeden Aytaç, 6 kişide ise Şeker Hastalığı belirlendiğini ifade etti.

412 KİŞİ TARAMADAN GEÇİRİLDİ

Aytaç, Diyabet Haftası etkinlikleri kapsamında Isparta Kaymakkapı Meydanı'nda açtıkları stantta, 412  kişinin sağlık taramasından geçtiğini kaydetti. Taramadan geçenlerin 95’inin kadın, 317’sinin erkek olduğunu ifade eden Aytaç, ortaya çıkan sonucun herkes tarafından iyi analiz edilmesi gerektiğini söyledi.

14-15 Kasım tarihlerinde yaptığımız taramalara 412 kişi katılmış, bunun 95’i bayan, 317 erkek. Hastalığını bilen 112 tane şeker hastası varmış ölçüm yaptıklarımızın içinde. Bilmeyen 6 kişiyi yakaladık. 400 kişide 6 kişi büyük bir rakam. Bunların şekerleri 300 ve yukarısı. Şekerin normali ise 120’dir. Bu 6 kişide yandaş hastalıklar da başlamış olabilir. İşte bu bir geç tanıdır. Geç tanı; hem hastalık olarak hem de ekonomik olarak sakıncalı.

ISPARTA’DA OBEZİTE ORANI %25

Yalvaç’ta ve Şarkikaraağaç’ta yaptığımız taramalarda obezite oranı %25’i buluyordu. Bu da o bölgenin beslenme şeklinden dolayı. O bölgelerde hamur işi çok yenir biliyorsunuz. Bu da karbonhidrat demek. Zaten şekerin içinde de karbonhidrat bulunur.Şeker Hastalığının bir başka adı da Karbonhidrat Metabolizma bozukluğu. Bu durum Isparta’da oldukça yoğun. İlimizde Obezite oranı %25, diyabetli oranı da %27’yi buluyor Isparta’da. Çok hızlı bir şekilde gelişiyor.

6 KİŞİNİN HASTALIĞINI BİLMEDİĞİ TESPİT EDİLDİ

''Söz konusu 6 kişi hastalığını bilmeden yaşıyor. Bu durum oldukça tehlikeli. Bunun için bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık vereceğiz, taramalara özen göstereceğiz. Bu doğrultuda yılda dört kez olmak üzere üç ayda bir sağlık taraması yapacağız. Şeker hastalığı bilindiği takdirde hastalıkla mücadele kolaylaşır. Şeker hastası olduğunu bilmeden yaşamak ise ciddi bir risktir.

BELİRTİLERİ

Fazla kilolu olanlar (obezler), birinci derece akrabalarında diyabet olanlar, kan yağları ve kan basınçları (tansiyon) yüksek olanlar, dört kilogram üzeri doğum yapan anneler, hamilelik boyunca şekeri çıkanlar, damar hastalıkları şikâyeti olanlar, açlık kan şekeri 110'un üzerinde olanlar, günün her hangi bir saatinde ölçümde 140 ve üzeri çıkanlar risk grubunda yer alır. Öte yandan şekeri 126 ve üzeri olanlar diyabetlidir. Tokluk şekeri 200 ve üzeri olanlar da diyabetlidir. Ayrıca, hızlı yemek yeme, açlık halinde sinirlilik, soğuk terleme, fenalık hissi, tatlı yeme krizi, zaman zaman ağır yemek tüketimi sonrası uyku hali ve yorgunluk, uykudan kalkıp yemek tüketmek gibi sorunları bulunanlarda da gizli şeker hastalığı bulunabilir.''

DİYABET NEDİR?

Diyabet kronik, pankreasın yetersiz veya hiç insülin üretmemesiyle karakterize, şeker yüksekliğiyle seyreden bir hastalıktır. ‹nsülin, şekerin enerji olarak kullanılabilmesi için hücreye girmesini sağlamakta gerekli bir hormondur. İnsülin miktarının veya etkinliğinin azalmasına bağlı olarak kan şekeri yükselir.

(Hiperglisemi) Bu durum uzun dönemde birçok doku ve organlarda hasara yol açar. Diyabetin iki önemli ve belirgin tipi vardır:

Tip 1 diyabet Tip 1 diyabet otoimmün mekanzmalara bağlı olarak insülinin pankreasta hiç üretilmediği ya da çok az üretildiği tiptir. ‹nsülin vücutta hiç bulunmadığından, diyabet ancak insülin enjeksiyonu veya pompayla tedavi edilebilir. Ayrıca tip 1 diyabete juvenil diyabet de denir. Genellikle çocuk yada genç erişkin çağda ortaya çıkar.

TİP 2 DİYABET

Tip 2 diyabet daha çok insülin direnciyle karakterizedir. Tip 2 diyabette insülin yeterince düzenli salınıp etkili olamamaktadır. Aslında insülin miktarları normal, hatta fazla bile olabilir. Sıklıkla egzersiz ve diyet, tedavide en etkin yöntemlerdir. Bununla beraber tedaviye ilaç ve bazen insülin de eklemek gerekebilir. Tip 2 diyabet en sık görülen tip olup toplumda rastlanma sıklığı oranı %90’dır ve dünyada yaklaşık 246 milyon insan tip 2 diyabetlidir.

Her iki tip şeker hastalığı da ciddi etkileri olan hastalıklar olup çocuklarda her iki tip diyabet de oldukça sık bulunmaktadır. Rastlanma sıklığındaki artış, özellikle çocukları korumanın ciddiyeti açısından önemlidir.

DİĞER DİYABET TİPLERİ:

Üçüncü tip diyabet ise hamilelik döneminde görülen tiptir. Bazen gebelikten sonra kalıcı olabilir.

Bazı çocuklar tip 1 ve tip 2 arası mixt tip diyabet belirtileri gösterirler. Bu tip diyabete hybrit de denir. Çifte diyabet olarak da adlandırılan bu diyabet tipi, özellikle şişman çocuklarda çok görülmektedir.

Bunlara ek olarak bir de ileri yaşta görülen, tip1 benzeri diyabet vardır, MODY adı verilir.

SİZİN ÇOCUĞUNUZDA DA DİYABET OLABİLİR Mİ?

Diyabetin çarpıcı belirtileri:

• Sık idrara çıkma,

• Aşırı susama,

• Terleme,

• Sık acıkma,

• Kilo kaybı,

• Halsizlik,

• Konsantrasyon bozukluğu,

• Bulanık görme,

• Karın ağrısı ve kusma, sık hastalanmadır.

DİPABETİN KOMPLİKASYONLARI:

Diyabet hayat boyu süren, dikkatle izlenmesi gereken, iyi kan şekeri kontrolünün şart olduğu bir hastalıktır.

İyi olmayan takip ve kontrol yüksek şekere ve uzun dönemde birçok organda hasara neden olur.

• Kalp hasarı: Sıklıkla kalpte ve damarlarda ölümcül zararlara yol açar. Özellikle kalp damarları tıkanabilir, kalp krizi yaşanabilir.

• Böbrek hasarı: Diyalize kadar götürebilir ve böbrek nakline gereksinim duyulacak kayıplar yaşanır.

• Sinir hücreleri: Sinir hücreleri hasar görür, buna bağlı ayak yaraları olabilir.

• Göz hasarı: Göz hasarı kapsamında retina kanamaları ve buna bağlı görme kaybı meydana gelir.

DİYABETİK KETOASİDOZ (DKA):

Genellikle kötü kontrollü yada tedavi almayan tip1 diyabetlilerde görülür. Vücut, şekere ihtiyacı olmasına rağmen insülin olmadığından şekeri başka yollarla elde eder. Bu yol, yağlardır ve yağlardan şeker elde ederken bu normal olmayan üretim aynı zamanda keton oluşmasına da neden olur.

KETON ARTIŞI VE BELİRTİLERİ:

• Hızlı nefes almaya,

• Kalp atışında artışa,

• Karın ağrısına,

• Kusmaya,

• Halsizlik ve ağızda elma çürüğü kokusuna neden olur.

Diyabetik ketoasidoz dünyada tip 1 diyabetli çocukların ölümüne neden olmaktadır. Eğer tedavi edilmezse %100 ölümcüldür. Genellikle beyinde şişme (edem) ile ölüm olur ve bu ölüm nedeni çocuklara özgüdür..

Yeni başlayan tip 1 diyabetli çocukların %40’ında DKA görülür. Özellikle daha tanı konulmamış çocuklarda, yüksek şekerin uzun süre devam etmesi şiddetli ketoasidozise neden olur. Tanı konulamayan tip 1 diyabetli çocukların en önemli belirtilerinden biri ise gece terlemesidir. Yatak ıslak uyanırlar. Bu gibi ön bulguları anlatan posterler geçen yıl italya’da ailelerin çocuklarındaki hastalığı daha erken görmesini sağlamış ve ketoasidoz vakaları %78 den %12.5’a inmiştir.

Bu haber 1465 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...