“HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır”

1 Aralık 2012 13:49

İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Meral Kişioğlu, 1 Aralık Dünya Aids Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, HIV/AIDS hastalığı ve korunma yolları ile ilgili bilgi verdi.

Dr. Meral Kişioğlu’nun açıklaması şöyle: “HIV/AIDS hastalığı ilk defa 1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri {ABD)'nde ve Haiti'den gelen göçmenlerde tanımlandı ve hastalığa "AİDS" (Acquired Immuno Defıciency Syndrome) Kazanılmış Bağışıklık Yetmezlik Sendromu Virüsü adı verildi. 1984 yılında ise AİDS'e neden olan virüs "HIV" (Human Immunodefıciency Virüs) (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) izole edildi. Bu virüs vücudun savunma gücünü zayıflatmakta, yıkmakta ve normal koşullarda tedavi edilebilen hastalıklar, savunma gücü yetersiz kaldığından tedavi edilememekte idi.

Hastalık 1980'li yıllardan bu yana tüm dünyada din, dil, ırk, cins, ülke ayırımı yapmadan hızla yayılmaya devam etmektedir. 1990'lı yılların başlarından beri bulaşma pek çok ülkede en sık korunmasız yapılan cinsel temas ardından ise damar içi madde kullananların ortak paylaştığı enjektör ile olmaktadır.

AIDS, Birleşmiş Milletler HIV/AIDS ortak programı UNAIDS 2011 yılı raporuna göre; dünyada 2011 yılında bir günde 7000’den fazla kişinin HIV ile enfekte olduğu, 2011 yılı içinde ise 2,5 milyon kişinin HIV’e yakalandığı tahmin edilmektedir. Yine aynı raporda dünyada 34 milyon kişinin HIV taşıyıcısının bulunduğu ve 2011 yılı içinde 1,7 milyon kişinin AIDS nedeni ile öldüğü tahmin edilmektedir.

HIV enfeksiyonu sadece erişkinleri değil, bebek, çocuk, genç, yaşlı herkesi tehdit edebilen, henüz virüsü tam olarak vücuttan atmayı sağlayabilecek tedavisinin ve aşısının bulunamadığı bir hastalıktır. Kullanılan ilaç tedavisi ile, HIV/AIDS hastalığından ölümler azalmış, ölümcül bir hastalık olmaktan çıkıp yaşam boyu ilaç kullanımını gerektiren bir tür kronik hastalığa dönüşmüştür.

HIV NEDİR?

Human Immunodefıcieny Virüs (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) kelimelerinin baş harfleri ile adlandırılmış HIV virüs, bağışıklık sisteminin içine yerleşerek, bireyin bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüstür.

HIV POZİTİFLİK NEDİR?

Kanında HIV virüsü bulunan kişilere HIV pozitif denir. Bu kişiler aynı zamanda kanında antikor bulunan seropozitif (Anti-HIV testi^ELISA testi pozitif) kişilerdir.

AİDS NEDİR?

AİDS bulaşıcı bir virüs hastalığıdır. Mikrobu HIV (hiv) adı verilen virüstür. HIV girdiği vücudun, mikroplara karşı koyma yeteneğini sağlayan bağışıklık sistemini etkileyip yok eder. Direnci azalan vücutta, HIV in etkisinin yanı sıra, çeşitli mikroplar da hastalıklara neden olurlar.

HIV/AIDS BULAŞMA YOLLARI

HIV bulaşıcılığının üst düzeyde olan bir virüs olmamasına rağmen, mutlaka korunulması gereken bir virüstür. HIV tek başına yaşamını idame edemeyen bu nedenle mutlaka konak ihtiyacı olan bir virüstür. Virüs açık hava şartlarında uzun süreli canlı kalamamakta, oksijenle temasta kısa sürede ölmektedir. Standart sterilizasyon uygulamaları virüse karşı korunmada yeterlidir. Virüsün bulaşma yolu temelde vücut sıvıları ile olmaktadır, bu nedenle kan, meni gibi virüsün daha yoğun olduğu vücut sıvılarının virüsün iletiminde yeri büyüktür. Ancak tükürük, ter, gözyaşı ve idrar gibi vücut sıvılarında virüs bulunmamaktadır. Bu nedenle öpüşmek, tokalaşmak, ortak duş-banyo alanlarını ve tuvaletleri kullanmakla bulaşmaz. HIV enfeksiyonu esas olarak üç önemli yolla bulaşmaktadır:

1. KORUNMASIZ CİNSEL İLİŞKİ:

HIV enfeksiyonunun en sık bulaşma şeklidir. HIV, korunmasız (kondom, kılıf, kaput, prezervatif kullanılmadan) yapılan her türlü cinsel temasla bulaşabilmektedir.

2. KAN VE KAN ÜRÜNLERİ İLE BULAŞMA:

Kanda virüsün yoğun miktarda bulunması nedeni ile, virüsü taşıyan kişilerden alınmış kan vekan ürünleri ile hastalık bulaşabilmektedir.

3. ANNEDEN BEBEĞE BULAŞMA:

HIV enfeksiyonu gebelik süresince, doğum sırasında vücut sıvıları ve emzirme sırasında süt ile bebeğe geçebilmektedir.

HlV'ın BULAŞMADIĞI Durumlar:

• Dokunmak, tokalaşmak, sarılmak ile,

• Gözyaşı, ter, tükürük ile,

• Aynı yerde oturmak, aynı havayı solumak ile,

• Aynı havuzu, banyoyu, tuvaleti, saunayı,'-duşu paylaşmak ile,

• Giysilerin ortak kullanılması ile,

• Tabak, çatal, kaşık, bıçak, bardak paylaşılması ile,

• Telefon kulaklığı, kapı tokmağı ile,

• Sivrisinek, böcek, an sokması ile HIV bulaşmamaktadır.

KORUNMA

HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır ve diğer hastalıklarda olduğu gibi korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur. Cinsel eğitim ve HIV/AIDS eğitim programlarının cinsel etkinlikler üzerinde uyarıcı etkisinin olmadığı ve bu etkinlikleri artırmadığı; tam tersine cinsel davranışı etkileyerek, azaltarak ya da kondom kullanımını artırarak riskli cinsel davranışları azalttığı saptanmıştır.

Cinsel yolla bulaşmaya karşı korunma: En sık görülen bulaşma yolu cinsel temasla olduğu için bu yolla korunma büyük önem taşımaktadır. Kondom ve doğru kondom kullanımı,hastalığın cinsel yolla bulaşmaya karşı en güvenli ve basit korunma yoludur.

Kan ve kan ürünleri ile olan bulaşmaya karşı korunma: 1987 yılından beri de ülkemizde kan ve kan ürünleri HIV yönünden test edilmektedir. Organ ve doku nakilleri öncesinde gerekli testlerin yapılması HIV geçiş riskini en aza indirmektedir. Damar içi madde kullanımı alışkanlığının önlenmesi, tedavi edilmesi, ortak enjektör kullanımı risklerinin anlatılması bu grup hastalarda HIV bulaşma riskini azaltmaktadır”.

 

Bu haber 729 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...