“Üniversitenin yapacağı bilimsel çalışmalar Dünya çapında olmalı”

21 Nisan 2016 16:20

Kanal 32’de Hayallerdeki Isparta’yı arayan Basın Kulübü, SDÜ’nün eski Rektörü, CHP Aydın Milletvekili Prof.Dr.Metin Lütfi Baydar’ı konuk etti. Isparta’nın çok daha ileride bir şehir olacağına inandığını belirten Prof.Dr.Baydar, şehrin elma ve gülün dışına çıkan bir modelle hedef planlaması yapması gerektiğini belirtti. 

EĞİTİM KENTİ ISPARTA
Isparta eğitim üzerine yoğunlaşarak marka bir kent olabileceğini ifade eden Prof.Dr.Baydar, ‘Bugün Isparta, Türkiye'nin en çok tercih edilen üniversitesine sahip şehir oldu. Isparta, üniversite tercihlerinde 4.sırada. Öğrenciler ilk 4 tercihte mutlaka SDÜ'yü tercih ediyorlar. Isparta için muazzam bir gururdur. Ispartalılar, üniversitesiyle övünmelidir. Bu daha iyi olabilir. Tercihlerden ilk 2'sinden birisi Isparta olmalıdır. Isparta'nın hedefi bu olmalıdır. Bunu hedef edinmeliyiz. 80 bin 250 öğrenci var. Muazzam bir rakam. Bunu planlamıştık zaten. Rektörlüğümüz döneminde yeni fakültelerin kurulmasının arkasındaki amaç buydu. SDÜ'nün her türlü bilimsel çalışmanın yapılabileceği bir ana üniversite ve 2 tane de tematik üniversite planladık. Bunun kanun teklifini geçen dönem verdik, bu dönem de tekrarladık. Eğirdir'de doğa bilimleri, eko sistemin korunmasına yönelik bir üniversite. Yalvaç'ta da hem sosyal bilgiler hem de tarıma yönelik çalışmaların yapılacağı bir üniversite. Bunlarda da 50'şer bin öğrenci olduğunu düşünün. 250 bin öğrencili muazzam bir üniversite şehri. Çok önemli bir güç’ diye konuştu.
YENİ REKTÖR VE EKİBİNDEN UMUTLUYUM
SDÜ'de görev yapan öğretim üyelerinin 'ben Nobel alacağım' iddiasında olması gerektiğine de dikkat çeken Metin Lütfi Baydar, “Bu iddiadaki öğretim üyeleri SDÜ'de olmalı. Yeni gelen rektör ve ekibinden umutluyum. Akademik hayatları son derece başarılı arkadaşlarım şu anda yönetimde yer alıyorlar. Şu anda bir siyasi olarak konuşmuyorum. Akademisyen olarak konuşuyorum. Arkadaşlarımın başarılı olmaları gerektiğine inanıyorum. Rektör olarak geldiğimizde bir kamplaşma vardı. Ülkücüler, solcular, cemaat gruplarına bağlı insanlar vardı. Çoğu yemekhanede birbirlerine selam vermiyorlardı. Benim anlayışımdaki üniversite forumdur. Üniversitede bir ortak akıl oluşturulmalıydı. Farklı gruplardan birçok nitelikli arkadaş ile buluştuk. Hepsine şu soruyu sordum 'nasıl bir üniversitede yaşamayı hayal ediyorsunuz' Baktım ki hepsinin hayali aynı. Birarada konuşmaya başladılar. Üniversite şapkasını başlarına alarak herkes konuşmaya başladılar. Bunu çok önemsiyorum. Atama yaparken bana oy verir, vermez, biat eder ya da etmez ona bakmadım. Liyakatı esas tuttum. Üniversitelerin yapacağı bilimsel çalışmalar dünya çapında olmalı. Isparta'nın adını dünyaya duyuracak çalışmalar yapılmalı. Davraz Kongresi, bu anlamda bir projeydi. Ama devamını getiremedik. Dünya sosyal formu tarzında devam ettirilmeli. Önemli devlet adamları gelip, sosyal forumda dünyanın sosyal gidişi ile ilgili lafları edebilmeli. Önemli dünya düşünürleri getirip, konuşturmalıyız” açıklamasında bulundu.
OPERASYONDAN DOLAYI ÜNİVERSİTE PRESTİJ KAYBETMEZ
Öte yandan geçtiğimiz ay gerçekleştirilen paralel yapı operasyonunda akademisyen çoğunluğun tutuklanması konusunu da değerlendiren Prof.Dr.Baydar, şöyle konuştu.
“Bu olaydan dolayı üniversite prestij kaybı yaşamaz. Üniversite üniversitedir. Yanlış yapan varsa hukuki süreçte mutlaka değerlendirilir. Üniversiteler tek tip olamaz. Yanlış olan şuydu; 'üniversitede sadece şu adamlar yetişsin. Üniversitede şucular olsun' böyle bir düşünce olmaz. Üniversiteler her türlü düşüncenin tartışıldığı ve ortak aklın oluştuğu kurumlara dönüşür. O yüzden üniversite bir zarar görmez. Her türlü düşüncenin yönetici olmalıdır. Liyakat ön planda olmalıdır. Adamın kalitesi, liyakatı uygunsa bu olmalıdır. Buna yönelik olarak akademik planlama yapılırsa SDÜ'nün önünde hiçbir üniversite olamaz. Önceki dönemde bu gözetilmedi. 'Bana oy versin, vermesin' mantığıyla bakıldı. Üniversitelerin modellerinin yeniden gözden geçirmeye ihtiyaç var. Daha öncede ifade ettim. Mütevelli heyetleri olsun. Rektörü, cumhurbaşkanı atamak zorunda kalmasın. Üniversite kendisi nitelikli insanları seçebilmeli. Liyakat ön planda tutulmalıdır. Benim sosyal demokrat bir yapım olduğu bilinmiyor muydu? Ama ben ülkücü arkadaşlarımı da, cemaatten arkadaşlarımı da yönetime getirdim”
ISPARTA BÖYLE SAĞLIK KENTİ OLUR
Kendisinin Isparta’da başhekimlik yaptığı dönem ortopedik rahatsızlıklarda ilk akla gelen yerin SDÜ Tıp Fakültesi olduğunu hatırlatan Baydar, 'Türkiye'de bir insan bu konuda tedavi almak istiyorsa ilk akla gelen SDÜ Tıp Fakülteli olmalı' diyorduk. Bu yönde çalışmalar yaptık. O dönemde Türkiye'nin popüler gündemine girmiştik. Bunun her alanda tekrar yaratılmasına ihtiyaç var” dedi.
Tıp Fakültesi kampusüne taşınan Şevket Demirel Kalp Merkezinin hemen yanında özel ihtisas hastanesi yapılması gerektiğini de ifade eden Baydar, Isparta’nın sağlık hedefini şöyle açıkladı.
“Şevket Demirel Kalp Merkezimiz vardı. Tıp Fakültesi'ne taşındı. Orada hemen özel ihtisas hastanesi yapmamız gerekiyor. Onun yanında travma merkezi kurulmalıdır. E-24 karayolu en önemli kazaların olduğu yer. Travma Merkezi ile birlikte anında müdahale edecek helikopter ambulans imkanı oluşturulmalıdır. Beyin cerrahisi ve ortopedinin direk müdahale ettiği, anında ambulans helikopterle hastanın alındığı bir sistem kurulması lazım. Çocuk, kadın doğum ayrı bir bina olarak yapılması, buna yönelik bütün bölgeye hizmet vermek gerekiyor. Mesela bir psikiyatri bölümü, onkoloji bölümü ayrı uzmanlaşmış alanlara dağılarak Türkiye'de ciddi bir tıp merkezi olabiliriz. Daha sonra iyi bir planlama ile uluslararası sağlık turizmine açılmalıyız”

 

 

Bu haber 757 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...