Sigarayı bırakın hayat kalitenizi artırın

26 Nisan 2016 18:46

Sigara kullanımı süreğen bir hastalık olarak kabul edilir. Sigara kullanımı ile ilgili hastalık riskini azaltmak, hastalarda ilerleme hızını yavaşlatmak ve sağ kalma beklentisini çoğaltmak; sigara nedenli rahatsızlıkların yol açtığı iş gücü kaybı ve sağlık harcamalarından kaynaklanan maddi kayıpları önlemek, sigara bırakma tedavisinin en önemli hedefleridir.

Sigara kullanımını sonlandırmak isteyenler, sigaradan uzaklaşmak için destek, yardım ve kolaylıklara ihtiyaç duyar. Bu yardım ilaçsız destek terapileri, tıbbi ilaçların kullanımı ile sağlanır. Sigara ile savaşta en önemli hedef sigara kullanımına başlamanın engellenmesidir. Ancak dünya üzerinde bu kadar çok tüketim olması ve bunun sonucunda oluşan hastalık ve ölümler göz ardı edilemez. Sigaraya başlama ve içmeyi sürdürme nedenleri birbirinden bağımsızdır. Sigara kullanımına başlamanın ana nedenleri sosyaldir. Aile, arkadaşların sigara kullanması başlamakta önemli bir nedenken sürdürmede nikotin bağımlılığı ve psikolojik nedenler önem taşır. Sigara içenlerin içmeyenlere göre daha fazla hastalandığını vurgulayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Ziya Kara, "Halen içenler bırakanlara veya hiç içmemişlere göre akut ve kronik hastalığa yakalanarak gündelik aktiviteden daha fazla yoksun kalırlar; daha fazla yatalak gün geçirirler; daha fazla okul ya da işten devamsızlık yaparlar." dedi.

SİGARANIN ZARARLARI SAYMAKLA BİTMEZ

Sigaranın direk ölümle sonlanmayan ve yaklaşık 50 kadar kronik hastalıkla ilişkili olduğunu söyleyen Dr. Kara şöyle konuştu; "Yakın zamanlarda elde edilen kanıtlar kadınların sigaradan daha fazla zarar görme olasılıkları olduğunu göstermektedir. Sigara akciğer kanseri, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve damar hastalığı ana nedenidir. Kalp-damar ve beyin-damar hastalıklarının ise başlıca nedenlerindendir. Sigara 20'ye yakın ölümcül hastalıkla ilişkilidir. Sigaraya bağlı olarak gerçekleşen ölümcül hastalıkları şöyle sıralayabiliriz; Akciğer, ağız ve nefes borusu, yemek borusu, mesane, böbrek, mide, pankreas, bulunamayan ilk oda, kan kanseri, koroner kalp hastalığı, aort anevrizması, kalp kası dejenerasyonu, damar kireçlenmesi, felç-inme, bronşit ve amfizem, zatürree, mide ve on iki parmak bağırsağı ülseridir.

GENEL AKCİĞER ETKİLERİ

Sigara içimi akciğerlerde merkezi ve periferik havayollarını, alveolleri, kapillerleri ve akciğerin imnün sistemini etkiler. sigara içenlerde birçok solunum fonksiyon bozukluğu geliştiği saptanmıştır. Genel olarak sigara içenlerin FEV1 değerleri daha düşük, FEV1 azalma hızı daha fazladır. bu her iki etkide doz-yanıt  ilişkisi gösterir ve kadında erkeğe göre daha dramatiktir. Bu bulguların orta yaşlı bir bireyde gösterilmesi ciddi KOAH riskinin en önemli göstergesi olarak kabul edilir. Solunumsal yakınmalar sigara içicilerinde belirgin bir şekilde artmıştır. Kronik öküsrük, balgam, hırıltı ve dispne arasında doz-yanıt ilişkisi vardır.  Sigara içimi KOAH için esas risk faktörüdür.  Hangi mekanizma ile KOAH'a yol açtığı kesin olarak gösterilmemiştir. Sigara içenlerin yüzdü 10-15'inde klinik olarak belirgin hava akım tıkanması ortaya çıkar. Toz ve duman maruziyeti ve çocuklukta geçirilen solunumsal enfeksiyonlarda risk faktörleri olabilir. 

İNSANLAR NEDEN SİGARA İÇER

Araştırmalar insanların sosyal, psikolojik ve farmakolojik faktörlerin etkisi ile sigara içtiğini göstermiştir. Sigaraya başlatan faktörlerle sürdürülmesine neden olan faktörlerin genellikle farklı olduğu kabul edilmektedir. Sosyal ve ailesel faktörlerin sigaraya başlamada özellikle önemli olduğu düşünülür. Aile bireylerinin ve arkadaşların sigara içmesi ergenlikte sigaraya başlama ile yakından ilişkili iken nikotin bağımlılığı, genetik ve psikososyal faktörler sigara içme davranışını sürdürmede önemlidir.  Genetik faktörlerinde sigara içme durumunu etkilediği gösterilmiştir. İkizlerdeki çalışmalar genetik faktörlerin sigara içimine katkısı olabileceğini göstermiştir. Kalıtımın etkisi ise yüzde 35-68 olarak bulunmuştur. Kalıtsal etkinin sigara içme miktarı ve bırakabilme yeteneği ile de ilişkili olabileceği saptanmıştır.

İÇMEYİN!

Sigara içimi başta olmak üzere tütün kullanımı tüm dünyada en öenmli sağlık sorunlarından birisidir. Gelecekte gelişmekte olan ülkelerde daha da öldürücü boyutlara ulaşacaktır. Sigara akciğer kanseri, KOAH ve KAH gibi birçok öldürücü hastalığa ve 50'ye yakın diğer sağlık sorunları ile ilişkilidir. Gebelikte sigaraya maruziyet düşük doğum ağırlığı ve perinatal mortaliteye ve olasılıkla diğer sağlık sorunlarına yol açar. Çevresel sigara dumanına pasif maruziyet özellikle çocuklar ve hassas bireylerde ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Tütünün kontrolü birçok sektörün birlikte hareketini gerektiren karmaşık bir sorundur. Başlamanın önlenmesi, içenlerin bırakmasının motivasyonu ve isteklilere tedavi yardımı ve çevresel sigara dumanına maruziyetin azaltılması tütün kontrolünün başlıca konularıdır. Türkiye'nin tütün kontrolü için çok önemli kazanımları yanında başta FÇTC'nin imzalanması ve uygulanması olmak üzere tütün kontrolü için yapması gereken çok şey vardir. Sigara bırakma tedavisi tütün kontrolünde fiyat ve vergilendirme politikalarından sonra en etkili yöntemlerden birisidir. Sigara bırakmada tam etkili olmasa da etkili tedaviler vardır. Sigara bırakma tedavisi maliyet-etkin bir tedavidir. Sigara bırakma kişisel ve sağlık sistemi bazında sağlık için yapılacak en önemli işlerden birisidir.

ÖNCE KARARLI OLMAK GEREKİYOR

Sigara bırakma tedavisi; ilaçlı ve ilaçsız olarak ikiye ayrılır. Sigara bıraktırmada kullandığımız yöntemlerden ziyade öncelikle kişilerin sigara bırakmada kararlı olmaları gerekiyor. Tedavi başlangıcımız her zaman budur. Sigarayı kullanmamakta kararlı tüm bağımlılara özel ve yoğun bir destek tedavisi uygulanmalıdır.  Sorumlu doktor, içiciye hastalık olasılıkları, bırakma sonu olumlu değişimleri anlatmalı, gerektiğinde ilaç önerisinde bulunmalıdır. İhtiyaç bulunması halinde terapi uygulanmalı ancak bu terapi sayısı toplamda dördü aşmamalıdır. Destek tedavileri, sorun çözme gibi öneriler sunmalı, tedavi sonrası desteği de içermelidir. Bağımlılığı kesinleşen her kullanıcıya fiziksel bir engel ya da yan etki ihtimali yoksa ilaç önerilmeli ve ilaçların başarıyı arttırdığı belirtilmelidir.  Bırakma tutumu içindeki her bağımlı tıbbi tedaviden yaralanmalıdır. İlaçlı tedaviler nikotin içeren ve içermeyen olarak ikiye ayrılır. Sakız, bant, burun spreyi, ağız spreyi gibi nikotin içeren destek ilaçlarının yanı sıra Bupropion, vareniklin gibi nikotinsiz ilaçlarla ani nikotin kesilmesinin hasta üzerindeki sıkıntılı etkilerini hafifleterek, sigara içme isteğini azaltmaktadır."

 

Bu haber 770 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...