Şevket Ağabey;

20 Mayıs 2016 13:24

Eczacı Mustafa Aytaç

 

Şevket Ağabey;

1973 senesinde ticaret odasına üye oldum. O zamanlar hem eczacılar odası hem de ticaret odasına kayıt mecburiyeti vardı. Şevket Demirel’i ilk orada tanıdım. Yapılan seçimlerde meclis üyesi bir sonraki seçimlerde yönetim kurulu üyesi oldum. Ve aralıksız 22 sene yanında görev almaktan onur ve gurur duydum.

O Isparta sevdalısı bir insandı. Meclis toplantısında

-“Isparta’ya sahip çıkın ben bu yatırımları isteseydim İzmir’de yapar şimdi Kordon’da kahve içiyor olurdum.” Diye öğüt verirdi.

Çok okurdu. Okuduğunu bizlerle paylaşırdı. Hiç unutmam bir gün Lee Iacoccayu anlattı. Ford fabrikasından kovulup batık CHRYSLER firmasını nasıl kurtardığını anlatan bir kitaptı okumamızı önerdi.

Genelleme yaparsak eski tabirle iktisadi ve içtimai konularda yani Ekonomide, Sanayide, Eğitim ve Sağlıkta, Ziraatta, Politikada, Sporda birçok emeği vardır.

Şevket Demirel, Şevket Abi, Şevket Bey, Ağa, Patron gibi sıfatlarını ortama göre kullanırdık.

Meclis adamıydı, Dost İnsandı, Yardımseverdi, Dert dinleyen ve Çözüm üreten bir insandı.

Son dönemde yapılan Organize Sanayi, Havaalanı, Üniversite ve buna bağlı olarak TED Koleji, Yüksek Öğrenim Vakfı, Dereboğazı Yolu, Davraz Kayak Merkezi yapılmasında başroldeydi. Bu konularda anlatacağımız çok şey var ama zemin ve zaman müsait değil.

Cuma günleri İslamköy de namaz çıkışı Türkiye’nin her bir yerinden insanlar gelip yardım isterlerdi. Köyün cami duvarını yapıyoruz, Mezarlık duvarı yıkılmış yapıcaz, Cami minaresi yapıyoruz VS. çimento isterler Şevket Bey’de sol eliyle yazar Göltaş’a gönderirdi.

Bir gün sordum abi alan gidiyor hizmet yerine ulaşıyor mu, bunun kontrolü olmaz mı diye sordum cevaben

-Ben din adına onun beyanını kabul ediyorum yalanı varsa günahı ona aittir. Derdi.

İlk Amerika seyahati sağlığı için gitmişti. Haber aldık geliyor diye havaalanına gittik sevgi ve muhabbetle karşıladık. Uçak merdiveninden bizleri selamladı geçmiş olsun dedik sarıldık öpüştük.

Aradan seneler geçti yine haber aldık İstanbul’dan geliyor diye gittik havaalanına bu sefer üzgün, buruk, ağlayarak karşıladık. Eller üstünde taşıdık İslamköy’e yola çıktık. Yol boyunca diktirmiş olduğu ağaçlar sanki bellerini bükmüş ağlıyorlardı.

Artık ORDUNUN DERELERİ AKMAYACAK!

Toprağın Bol Olsun Nur İçinde Yat..  Demirel Ailesinin ve Isparta’mızın Başı Sağ Olsun…

 

Bu haber 682 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...