ÇOK ŞEY Mİ İSTİYORUZ, YA DA ÇOK MU ZOR ?!

22 Temmuz 2016 19:11

Op.Dr.Levent Başyiğit

Türkocakları Isparta Şubesi Başkanı

 

 

                 Bizim nesil darbelerden çok çekti. Aile düzeni alt üst olan, gördüğü işkencelerden, zihni ve beden sağlığını kaybeden, geleceği yok edilen nice dostlarımız vardı. Bunlar darbe dönemlerinin gerçek kahramanlarıydı esasen.12 Eylül darbesinde tutuklandığında, korkutmak için, ayağına yakın ateş eden komutana, oraya değil, buraya sıkacaksın diye göğsünü işaret eden yiğitleri biliriz.

 

                 Bu sebeplerle bizim nesil, darbe sözünü dahi hoş karşılamaz, tahammül dahi edemez ve en kötü demokrasinin dahi darbe anlayışından daha evla olduğunu bilir.Darbeci anlayışın, kimseyi ayırmadan aynı torbaya koyacak kadar ufuksuz bir zihniyete sahip olduğunu bizzat yaşayarak görmüştür.Bu anlayıştan hareketle, hangi şartlarda yaşıyor olursa olsun, darbeyi asla bir kurtuluş olarak görmez.Darbe, bize çok uzaktır, bizim darbeye karşı çok net ve samimi bir bakış açımız vardır. Allah'a şükür darbeye, darbeciye bel bağlamayacak kadar asalet sahibiyiz. Ancak, bu anlayışımız, ülkemizde Evrensel Hukuk ilkelerinin, insan hak ve Hürriyetlerinin geriye gittiği  gerçeğini söylememize engel değildir.

 

                  Darbe girişimi sonrasında TBMM'de, bütün siyasi parti Genel Başkanlarının gerek kürsüden yaptığı konuşmaları, gerekse darbeye karşı ortak açıklamalarını  büyük bir memnuniyetle  izledik.Darbeye karşı, antidemokratik bir anlayışa karşı, bir ve beraber olan TBMM, siyasi partilerimiz ve bilhassa siyasi iktidar, bu birlik ve beraberlik anlayışını her alanda sergileyemez mi ?. Yıllarca sürdürülebilir yapamaz mı? Kendi taraftarlarının dışındakileri sevmese bile saygı duyamaz mı ?.Hoşgörü besleyemez mi ?.İstenmesi halinde bunlar mümkündür ve yapılmalıdır.Yapılmazsa, korkarım bu ülkeye huzur gelmesi asla mümkün olmayacaktır.

 

                 Darbeye karşı birleşen Aziz Milletimiz her türlü haksızlığa karşı duracak iradeye sahip olduğunu da  göstermiştir. TBMM'de bu görüşmeler yapılırken, dışarıda ellerinde sadece Türk Bayrakları olan ama çeşitli siyasi partilerin işaretlerini yapan, her türlü vatandaşımızın oluşturduğu Türk Milletinin  küçük bir özetini gördük. Bu Aziz Milletin darbeye karşı nasıl bir güç birliği yaptığını gördük.İşte, bu irade her türlü haksızlığın da karşısında durabilecek bir iradedir.

 

                Biz artık, bu ülkedeki herkesin huzur içinde yaşamasını, Adalet ve Hukuk mekanizmalarının işlemesini, Herkesin ama herkesin Anayasa'ya ve Kanunlara uymasını,saygı göstermesini,bir vatandaş olarak hak ettiği kıymeti görmesini,bu ülkenin nimetlerini Türk Milletinin evlatlarının adil olarak bölüştüğünü  görmek istiyoruz.Çok şey mi istiyoruz, ya da çok mu zor ?! Biz Bu talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz.

 

                    Dilerim, bu darbe girişimi  herkesin bir ders çıkarmasına vesile olsun.Yaşanılan bu üzücü olaylar bir kez daha Allah'ın adaletini ve ölümün bizlere Şah damarımızdan daha yakın olduğunu hatırlattı.Darbeciler Hukuk içerisinde yargılanırken,hiç bir şeyden haberi olmayan, terhisine 3-5 gün,ay kalan  çocuklarımız olan er'ler ile Harp okulu öğrencilerinin ayrı tutulması gerektiğini,onlara tv da gördüğümüz kötü davranışları yapanların da yargılanması gerektiğini ifade etmek istiyorum.Ayrıca bu acı olay nedeni ile Peygamber Ocağı olarak bildiğimiz Ordumuza olan inancımızı kaybetmemeliyiz.Başka Türkiye olmadığı gibi ,başka Ordumuz da yok.

                   Son olarak muhalif medya diye nitelenen fakat darbe'nin önlenmesinin en önemli işlevini yapan, kırılma noktası olan, yani Sayın Cumhurbaşkanı'nın hayat'ta olduğunu gösteren,O'nun Türk Milletine meydanlara inip, direnme çağrısını duyuran CNN TÜRK'ün Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine muhalif olmadığı, Demokrasi'den,Cumhuriyet'den,Özgürlüklerden yana olduğunu,basın olarak sadece görevini yapıyor olduğunu da görmüş  olduk.Bir de akıllı telefonlardan  Televizyona bağlanılıp,canlı yayın yapıldığı, Dünya'nın geldiği bu teknolojik noktada insanların bir biri ile haberleşip ,organize olmasını sağlayan,sosyal medya da denilen facebook,Twitter benzeri iletişim araçları sorumlu kullanılırsa çok da zararlı bir şey olmadığını anladık.

                 Doğulu bir millet olarak biz ifrat ile tefrit arasında gidip gelmekteyiz. Bu başarısız darbe girişimine katılanlar yargılanırken,olay en ince detayına kadar incelenmeli, hukuk içerisinde kalarak ölçüyü kaçırmadan,kurunun yanında yaşları da yakmadan,yeni mağdur ve mazlumlar yaratmadan olayı suhuletle götürmeliyiz.Kalkışmanın bu şekilde sonlandırılabilinmiş olduğu için de rabbimize şükretmeliyiz.

                Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar, Büyük Türk Milletine geçmiş olsun dileklerimi sunarım. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın.Ne Mutlu Türküm Diyene.

Bu haber 587 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...