FETÖ/PDY DAVASINDA 4´NCÜ GÜN

19 Ağustos 2016 09:45

FETÖ/PDY DAVASINDA 4'NCÜ GÜN

İş adamı tutuklu sanık Alper Bayhan da FETÖ yöneticiliği suçlamalarını reddettiğini, davadaki sanıkların bazılarını Isparta Valisi Memduh Oğuz ve milletvekillerinin de katıldığı "Ortak Akıl" toplantılarından tanıdığını iddia etti. Kendisinin MHP'li olduğunu ve partinin iki yıl il başkanlığı görevini yaptığı dile getiren Bayhan, devletçi bir gelenekten geldiğini, örgütteki yöneticilik suçlamalarının soyut iddialar olduğunu öne sürdü.
Bayhan, örgütün hiç bir toplantısına katılmadığını ve para vermediğini savundu.

2 hafta sürmesi planlanan duruşmaların üçüncü gününde örgütün Isparta'daki üst mütevelli heyeti üyeliği ile suçlanan tutuklu sanık işadamı Adem Demiralay, FETÖ yöneticiliği suçlamasını kabul etmedi, üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getiren Türk vatandaşı olduğunu söyledi. FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini lanetleyen Demiralay, diğer terör örgütlerinin saldırılarını da kınadığını aktardı.
İddianamedeki diğer sanıklarla geçen telefon görüşmelerinin hayatın olağan akışına ters olmadığını savunan Demiralay, örgüt üst mütevelli heyeti üyesi olduğu iddia edilen Bedri Ayhan'ı yönetici olduğu şirketin ortağı olduğu için tanıdığını öne sürdü.
FETÖ'nün herhangi bir toplantısına katılmadığını iddia eden Demiralay, kurdukları Isparta Yüksek öğrenim Sosyal Kalkındırma, Eğitim ve Kültür Derneğinin, SDÜ Rektörlük seçimlerinde etkin olmak için değil üniversitedeki kültürel faaliyetleri desteklemek için kurduklarını ileri sürdü.

FETÖ üyesi olduğu suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine konan İşadamı Salih Sarıkaya, yargılamanın 1.celsesi 3.oturumunda kendisini savundu.
Mahkeme başkanının sorularını yanıtlayan tanınmış İşadamı Salih Sarıkaya, "böyle alçaklığın içerisine girmektense ölmeyi tercih ederim. 17-25'ten sonra kurt postuna bürünmüş kuzu olduklarını gördüm ve uzaklaştım" dedi.
Cemaate zamanında Süleyman Demirel, Turgut Özal ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi bir dönem destek verdiğini belirten Sarıkaya, 'bu sebeple halkımıza hesap vermem gerektiğini çok iyi biliyorum" diye konuştu. Sarıkaya, şu savunmayı yaptı:ÖLMEYİ TERCİH EDERİM
Bana ve aileme zulüm eden hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Böyle alçaklığın içerisine girmektense ölmeyi tercih ederim. Ben cemaate bir dönemler destek verdim, aynı zamanında Merhum Süleyman Demirel, Merhum Turgut Özal ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın destek verdiği gibi ve bu sebeple de halkımıza hesap vermem gerektiğini de çok iyi biliyorum.
Yapmış olduğum yurtdışı gezilerinin hepsi milli duygular içerisinde ve devletimizin verdiği destekler sayesinde yapılmış, ülkemize gelir sağlayacak gezilerdir.
17-25'TEN SONRA UZAKLAŞTIM
17/25 Aralık sürecinden sonra cemaatin örgütsel hareketlerde bulunduğunu ve kurt postuna bürünmüş kuzu olduklarını gördüm ve uzaklaştım. Zamanında yapılan toplantılara da katıldım. Bu toplantılar sonrasında da birkaç sefer yemek yediğimiz için sadaka kutusuna 50-100 lira gibi paralar attım.
5 BİN TL YARDIM ETTİM
Sonrasında il imamı olduğunu öğrendiğim Osman Demirhan'ın 2011 yılı Ramazan ayında verilen yemekten sonra yaptığı konuşmada Somali'de yaşayan Müslümanların zor durumda olduğunu söylemesi üzerine ben de Ramazan ayı olduğu için 5 bin lira yardımda bulunayım dedim. Sonrasında adını Okay olarak öğrendiğim ve Osman Demirhan'ın sürekli çantasını taşıyan kişi işyerime gelerek söz verdiğim parayı verdim. Karşılığında makbuz istedim fakat yanında olmadığını ama sonra bırakacağını söyleyerek ayrıldı. Aradan zaman geçmesine rağmen makbuzu da getirmedi."
İLK DEFA BÖYLE BİR ŞEYLE KARŞILAŞTIK
İşadamı Sarıkaya, Emniyet, Savcılık ve mahkemedeki ifadeler arasında çok farklılıklar olduğunu söylemesi üzerine "Emniyet müdürlüğünde ifadelerimiz alınırken çok heyecanlıydık, biraz da panik olmuştuk. Sonuçta ilk defa böyle bir şey ile karşılaşıyoruz" diye cevap verdi.
VALİ VE EMNİYET MÜDÜRÜ TOPLANTILARDA BULUNUYORDU
Sarıkaya, mahkeme başkanının 'toplantılarda kimler oluyordu' sorusu üzerine şu cevabı verdi:"Toplantılarda dönemin Valisi Memduh Oğuz, dönemin emniyet müdürü Ahmet Zeki Gürkan ve kurumların üst düzey yöneticileri oluyordu. Bu tür üst düzey bürokrasi olduğu için de toplantıları sakıncalı görmüyordum.
BANK ASYA'YA PARA YATIRMAM KONUSUNDA BASKI YAPTILAR
FETÖ örgütünün en üst düzey yöneticisi Bedri Ayhan ve il imamı Osman Demirhan olduğunu daha sonrasında öğrendim. Bedri Ayhan ve Adem Demiralay, 17/25 Aralık sonrasında devlet tarafından incelemeler yapıldığı halde Bank Asya'ya para yatırmam için sürekli baskılar yapıyorlardı ve organizasyonların tamamını Muammer Görgeç yapıyordu. İddianamede 'himmet' adı altında para verdiğim yazılmış fakat ben himmetin ne olduğunu bilmem. Ben o paraları sadaka parası olarak veriyordum.”

Tutuklu sanık eski SDÜ Rektörü Hasan İbicioğlu ise kendisinin "sonradan ciğeri yananlardan" olmadığını, hiç bir şekildeFETÖ'ye herhangi bir yarar sağlamadığını söyledi. Rektörlükten önce Arnavutluk'takii FETÖ'ye ait bir özel bir üniversitede ders verdiği içinFETÖ'cü olduğunun iddia edildiğin ifade eden İbicioğlu, söz konusu üniversitede bakanların da ders verdiğini savundu.
Şu an davada sanık olan öğretim üyelerinin çoğunluğunun rektörlüğünden önce SDÜ'ye girdiğini öne süren İbicioğlu, bunların FETÖ'cü iseniçin alındığının sorgulanmasını gerektiğini, şu anda tutuklu olan öğretim üyelerinin yüzüne anlamlı anlamlı baktığını anlattı.
Kendisinin rektör seçilmesine yardımcı olduğu belirtilen öğretim üyelerinden kurulu platforma kendisinin Fatih Gültekin tarafından çağrıldığını, platform içerisinde şu anki SDÜ Rektörü İlker Çarıkçı'nın da olduğunu öne süren İbiciioğlu, platforma üyelerine yaptığı sunumun ardından kendisinin oy birliği ile rektör adayı olarak gösterildiğini kaydetti.
İbicioğlu, 55 kişilik platformda 5'kişinin bu örgüte mensup kişiler olduğunu, diğerlerinin değişik siyasi görüşlerden olduğunu ileri sürdü.
Kendisinin sağ ve muhafazakar bir insan olduğunu, SDÜ'de 2011'den önce hep sol görüşlü rektörlerin başa geldiğini ifade eden İbicioğlu,bu nedenle muhafazakar görüşlü öğretim üyeleri arasında bir "açlık"olduğunu, ancak kendisinin herkesi rektör yardımcısı veya yönetici yapma gibibir gücünün olmadığını aktardı.,
Şu anda firari sanık olan eski SDÜ Rektör Yardımcısı Numan Tameri'i üniversitedeki "saygınlığı" nedeniyle rektör yardımcısı yaptığını iddia eden İbicioğlu, Tamer ile ilişkisinin bu şekilde başladığını öne sürdü. İbicioğlu, tutuklu sanık Talip Türcan'ı paralelle temizlik yapması amacıyla rektör yardımcısı yaptığını iddia etti.
Örgütün Isparta İl İmamı Osman Demirhan'ı hiç tanımadığını,örgütün mütevelli heyetinde olan Bedri Ayhan ile Isparta Ticaret ve Sanayi Odası'ndaki görevinden dolayı tanıdığını aktaran İbicioğlu, iddianamede geçen kişilerin bazılarını tanımadığını, tanıklarını ise iş konusunda olduğunu savundu.
Yurtdışı gezilerinin tamamına resmi görevlendirme ile gittiğini, Amerika'yı da 2 kez ziyaret ettiğini anlatan İbicioğlu, "Burada Fetullah Gülen ile görüşmedim. Ama görüşebilirdim de çünkü o dönem bakanlar,milletvekilleri onla görüşmek için sıraya giriyordu" dedi.
Kimseden özür dilemeyeceğini çünkü FETÖ'ye hiç bir şekilde destek sağlamadığını savunan İbicioğlu, "Bu benim fıtratıma uygun değil.Tarikata, cemaate bağlı olmam. Kafamı, ilkokul mezunu bir adama veremem"dedi.
FETÖ'ye karşı iyi niyetinin 17/25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kaybolduğunu belirten İbicioğlu, kendisinin devletçi ve milliyetçi bir insan olduğunu aktardı.
İbicioğlu, FETÖ toplantılarına katılmadığını, Isparta'da düzenlenen Türkçe Olimpiyatları'na üniversiteden 500 bin lira destek olduğunu gerçeği yansıtmadığını iddia etti.

Tutuklu sanık eski SDÜ Yaşam Boyu Eğitim Merkezi Müdürü Fatih Cebeci'yi Muhsiin Yazıcıoğlu'nun vasıtasıyla tanıdığını ve onun ricasıyla SDÜ'de göreve başlattığını öne süren İbicioğlu, idari personele mobbing yaptığı suçlamalarını da reddetti.

Bu haber 590 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...