Bir 9 gün tatil daha yapalım mı, yapmayalım mı?

22 Ağustos 2016 09:24

M.Tanzer Ünal

Bir 9 gün tatil daha yapalım mı, yapmayalım mı?

Aslında böyle bir tartışma yok.
Ülkemizde hiç “tatil” tartışılır mı?
Tartışılsa, “Bu kadar uzun tatil yapmamalıyız” diyen çıkar mı?
Herkes, hepimiz, tatil deyince üstüne atlarız.
Yaşasın tatil!
Kahrolsun çalışmak!
Vatandaşa kalsa, hafta tatillerini üç güne çıkaracak.
Milli bayramlarda tatil neden bir gün?
Üç gün yapalım şunları.
Bir gün öncesi, bir gün sonrası…
Dini bayramlar da, Ramazan Bayramı üç, Kurban Bayramı dört gün.
Ama biz çoğu kez öncesi ve sonrasındaki hafta sonlarını da ekleyerek 9 gün yapıyoruz.
Eeee, bunu da resmileştirelim.
Öyle “idareten”, kaçak göçek olmasın.
Ben uzun tatillere karşıyım
Tamam, çalışan insan haftalık tatilini, yıllık tatilini yapmalı ve bayram tatillerini de iyi değerlendirmeli.
Ama bizde “tatil ölçüsü” çoktan kaçmış durumda.
Geneliyle söylüyorum, yaptığımız tatiller, çalışma gün sayımızla ve çalışma verimliliğimizle orantılı değil.
365 günün yaklaşık 150 gününü; haftalık tatil, yıllık tatil ve bayram tatili olarak kullanıyoruz.
Çok yüksek bir oran bu!
Çok gelişmiş ülkeler dahi tatil konusunda bu kadar hovarda değil.
Her nedense bizim aklımız “çalışmak” ve “üretmek”te değil, “tembellik” ve “kaytarmak”ta.
Birisi dese ki, “Sen çalışma, ben sana ayda şu kadar para vereyim”, bayılırız…
Halen ülkemizde toplumun bir bölümü zaten böyle yaşamıyor mu?
Benim gözlemim şu…
Türkiye'de tatiller, toplumun hak ettiğinden çok uzun.
Toplumlar, hak ettiği şekilde yaşamalı.
Önce çalışacak, üretecek, kalkınacak…
Sonra buna paralel olarak tatil yapacak, dinlenecek.
Biz tersinden uyguluyoruz…
Adeta tatil yapmaktan çalışmaya vakit ayıramıyoruz.
Bunun sonunda da geldiğimiz nokta malum.
Üretimle değil, tüketimle büyüyen bir Türkiye…
Üretim ekonomisini değil, borç ekonomisini uygulayan bir Türkiye…
Üretmekten çok, ithal etmeyi tercih eden bir Türkiye…
Çalışmadan üretmeden para kazanmayı beceri kabul eden bir Türkiye…
Yerli turistin ülkeye faydası var mı?
Bahane hazır.
Efendim biz turizme katkısı olsun diye bayram tatilini 9 gün yaptık…
Kendimizi kandırmaya bayılıyoruz.
Tatili uzatmakla turizmi kurtarabileceğimizi sanıyoruz.
Tamam, millet işini gücünü bıraktı, yollara düştü tatil yörelerine akın etti…
Tıpkı Ramazan Bayramı'nda olduğu gibi…
Tatil yörelerindeki oteller yüzde 90 doluluk oranına ulaştı, 500 milyon liralık bir pazar hacmi oluştu.
İyi de, insanlar tatildeyken üretim ne oldu?
Son uzun bayram tatili nedeniyle ihracat kaybımız ne kadar biliyor musunuz?
1.5 milyar dolar.
Ne anladım ben bundan!
Sonra…
Yerli turistin ülkemize faydası yok ki!
Sağ cebinden alıyorsun, sol cebine koyuyorsun.
Bize yabancı turist lazım.
Ülkeye döviz girecek, açıklar kapanacak.
Ülkemiz ancak “dış kaynak girişi” ile zenginleşebilir.
Gerisi hikâye!
İç turizmle ilgili bazı rakamlar vereyim…
Acenteler Birliği; otobüs, uçak ve tren bileti alan herkesi “yerli turist” sayıyor.
Türkiye'de her dört kişiden üçü, yakınlarını ziyaret amacıyla seyahat ediyormuş.
Yani otellerde değil, akraba ve arkadaşlarının yanında konaklıyormuş.
Bir başka gerçeğimiz…
Ülkemizde
“yabancı turist” dediklerimizin hepsi yabancı değilmiş.
2015 yılı rakamlarıyla,
turizm gelirinin yüzde
81.3'ü yabancı ziyaretçilerden gelmiş, yüzde 18.7'si ise yurt dışında ikamet eden vatandaşlarımızdan elde edilmiş.
Bu yıl turizmciyi ayakta tutmalıyız
İç turizmi canlandırarak turizm sektörünün yarasını sarmak mümkün değil.
Şunun için değil.
Sektör, bankalardan 19 milyar dolar kredi kullanmış.
Sektörün yıl sonuna kadar 2.7 milyar dolar anapara,
800 milyon dolar da faiz ödemesi var.
Bu şartlarda bu borç nasıl ödenecek?
İşte yaz geldi geçti…
Çoğu borcunu ödeyemedi, bundan sonra ödemesi de mümkün değil.
Nasıl ödesin?
Başta Ruslar
olmak üzere Almanlar ve
İngilizler
Türkiye'den elini eteğini çekti.
Bu yıl geçti,
gelecek yıla bakıyoruz…
İyi de, gelecek yıl turizmi derleyip toparlayabilmemiz için, turizmcileri kazasız belasız gelecek yıla ulaştırabilmemiz lazım.
Biliyorum,
başımızda dert çok.
Ama bir taraftan bu dertlerle uğraşırken, diğer taraftan ekonomimizin temel direklerinden turizmi de, turizmciyi de düşünmek durumundayız.

Bu haber 530 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...