FETÖ/ PDY Sanıklarının Yargılaması devam ediyor

24 Ağustos 2016 15:06

52'si tutuklu, 130 sanıklı FETÖ/PDY davasında 1.celseye dün 2.Ağır Ceza Mahkemesi'nde 6.oturum ile devam edildi. Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma, sanık sayısının fazlalığı nedeniyle adliyenin konferans salonunda görülüyor

SDÜ Rektör Eski Danışması tutuklu sanık Ali Yavuz, danışmanlık görevinin tören ve protokol işleriyle ilgili olduğunu, bunlarla ilgili yaptıklarının üniversitenin internet sayfasında olduğunu söyledi. Üye olduğu ve FETÖ'ye finans sağladığı belirtilen Yüksek Öğrenim Sosyal Kalkındırma Eğitim ve Kültür Derneği'nin üniversitede gerçekleştirilen bahar şenliklerinde dereceye giren projelere finansal destek sağlamak için kurulduğunu öne süren Yavuz, kendisinin de çok yoğun olmasına rağmen iyi niyet göstergesi amacıyla derneğe üye olduğunu savundu. Derneğin tamamen yasalar uygun şekilde çalıştığını ileri süren Dernek Başkanı Adem Demiralay'ın üniversitedeki müstecirlerden "himmet" adı altında para toplamasından bilgisinin olmadığını iddia etti. Bir süre sonra dernekle ilgili kaygılarını Adem Demiralay'a ilettiğinin öne süren Yavuz, daha sonra da derneğin kapatıldığını aktardı. Tutuklu sanık Abdullah Nuri Yolcu'ya 50 bin lira verdiği iddialarını kabul etmediğini, Yolcu'ya evine yaptırdığı mobilyalar için 5 bin lira ödeme yaptığını ileri süren eski SDÜ Bilgi İşlem Daire Başkanı Halil Karakoç'dan ele geçirilen harddisklerde ele geçirilen belgelerde adının niçin yer aldığını bilmediğini savundu.

………

SDÜ Eski Rektör Yardımcısı Şakir Şahin de FETÖ üyesi olmadığını, buna bağlı olarak hiç telefon kaydığının olmadığını öne sürdü. Her zaman milli iradenin yanında olduğunu, 7 Haziran 2015 seçimlerinde AK Parti'den milletvekili aday adayı olduğunu aktaran Şahin, 15 Temmuz darbe girişimini lanetlediğini ve kınadığını söyledi. Örgüte "resmi belgede sahtecilik" yaparak kadrolaşması sağladığı suçlamalarının doğru olmadığını savunan Şahin, müşteki Nevzat Özgür'ün kendisi hakkındaki suçlamalarının husumetten kaynaklandığını öne sürdü. Örgütün üniversitede kadrolaşmasına kolaylık sağladığı iddialarını da reddeden Şahin, Numan Tamer'in 17/25 Aralık darbe girişiminin ardından görevden alınmasıyla bu kişinin FETÖ'cü olabileceği yönünde kendisinde bir algı oluştuğunu ancak Tamer'i tanımadığını savundu.

……….

  Tutuklu sanık eski Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Mustafa Kelen de görevi kötüye kullanmak ve FETÖ üyeliğini suçlarını işlemediğini ileri sürdü. Her zaman vatanına ve milletine bağlı olduğunu savunan Kelen, örgüt lehine kadrolaşmaya gittiği yönündeki suçlamalarının doğru olmadığını öne sürdü. 22 yıldır SDÜ'de görev yaptığını, müdürü olduktan sonra merkezi kar yapar hale getirdiğini iddia eden Kelen, bu nedenle kendisine husumet besler hale gelen kişilerin bu suçlamaları kendisine atmış olabileceğini savundu.

……..

FETÖ'den tutuklu Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Murat Yarıktaş, dönemin Rektör Yardımcısı Numan Tamer'in odasında 13 kişilik gizli bir toplantı yapıldığı ve 'yönetimi ele geçirin' talimatı verildiği iddialarını yalanladı. Prof. Dr. Murat Yarıktaş, suçlamaları reddetti. Kendisinin Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar döneminde de başkehekim yardımcısı olarak görev aldığını belirten Yarıktaş, şu savunmayı yaptı: "FETÖ üyesi olmak, görevi kötüye kullanmak suçlamalarını kabul etmiyorum. Çünkü iddianamede adı geçen ve tutuklanmamda etkisi olduğunu düşündüğüm Abdullah Nuri Yolcu ile hiçbir yurtdışı giriş çıkış kaydım ve HTS(telefon konuşma kaydı) kaydım yoktur. Yurtdışı seyahatlerimin hepsi tıbbi ve mesleki görevlerim içindir. Bir seferinde de ailem ile birlikte Umre ziyareti için Suudi Arabistan’a gittim. Umre ziyaretim harici bir başkası ile yurtdışına çıkmadım. Bütün ziyaretlerimi tek başıma gerçekleştirdim.  Tıbbi ve mesleki ziyaretlerimi de maddi durumu iyi olmayan hastalarımızın ameliyatlarında kullanılacak ve tamamı devletimiz tarafından karşılanabilecek bir ameliyat sistemini ve kullanılacak teknolojik sistemlerin geliştirilebilmesi için yaptım. Üzerime atılan suçlamaların hepsi kurgudan ibarettir ve iddianamede ifade veren sanıkların ‘cemaatçidir’ ifadeleri üzerime atılan iftiralardır. Ben SDÜ eski rektörü Hasan İbicioğlu döneminde değil Mart 2010 yılında Mehmet Lütfi Baydar’ın rektör olduğu dönemde bizzat kendi talebi üzerine SDÜ Tıp Fakültesi Başhekim Yardımcılığı görevine getirildim. Sonrasında rektörün Hasan İbicioğlu olmasından dolayı SDÜ Başhekimi Mehmet Tuğrul Sezer’in teklif etmesi üzerine tekrardan başhekim yardımcılığı görevini üstlendim.

 " Prof. Dr. Yarıktaş, mahkeme başkanının ” Numan Tamer’in odasında 13 kişinin odasında olduğu ve Tamer’in size ‘belgeleri ele geçirin, yönetime el koyun’ dediği gizli bir toplantı gerçekleştirdiniz mi?” sorusuna şu cevabı verdi: "İddianamede ifadesi olan bir kişinin bekleme salonunda olduğu esnada Numan Tamer’in odasında 13 kişinin bir araya gelip toplantı yapıldığı ve bu sözleri söylediğini iddia etmiş. Bu ifadeyi veren kişi de toplantı esnasında bekleme salonuna bakan odanın kapısının açık olduğu için konuşmaları duyduğunu söylemiş. Fakat Numan Tamer’in odasında öyle toplantı hiç yapılmadı ve başka toplantılarda da öyle bir emir verilmedi, verilemezdi de zaten. Ayrıca Numan Tamer’in odası 13 kişinin içeride duramayacağı kadar küçük bir odaydı ve bu derece gizli bir toplantı yapılsa, çok fazla sayıda kişinin beklediği bekleme salonuna bakan odanın kapısı açık olmaması gerekirdi. Bu verilen ifade ve yapılan suçlamalar akıl ve mantığın uyuşmadığının kanıtıdır." Yarıktaş, iddia makamının 'Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT tarafından hazırlanan raporda, FETÖ örgütü üyelerinin gizli haberleşmesini sağlayan, kullanıcı adı ve özel şifreler ile giriş yapılan BYLOCK isimli programı hiç kullandınız mı?” sorusuna ise "Hayır. Öyle bir programı hiç kullanmadım. Bu konu ile ilgili telefonlarım ve bilgisayarlarımda gerekli incelemeler yapılabilir" diye cevap verdi.

……..

FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski Yaşam Boyu Eğitim Merkezi Müdürü Orhan Adıgüzel, mahkemedeki ifadesinde suçlamaları reddetti. Adıgüzel, "FETÖ üyeliği ve görevi kötüye kullanmak suçlamalarını kabul etmiyorum. Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ilk kurulduğunda A4 kağıdı üzerine adı yazılıp kapı girişine atılmış, 1 masa, 2 sandalye ve çalışmayan bilgisayarlardan oluşan atıl vaziyette olan bir yerdi. Ben Yaşam Boyu Eğitim Merkezi’ne müdür olarak atandığım zaman, bana yapılan bir hakaret mi yoksa orayı düzgün bir hale getirecek kişi olarak mı ödüllendirildim diye kendi kendime sorular soruyordum. Ben müdür olarak atandıktan 30 ay sonra 10 bin öğrencisi olup 5 bin öğrenciye sertifika veren bir eğitim yuvası haline gelmiştir" diye konuştu.

…..

SDÜ Eski Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu'na özel kalem müdürlüğü yapan tutuklu sanık Süleyman Solmaz da ifadesinde şunları söyledi: "FETÖ Terör Örgütü üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ve himmet toplama suçlaması ile tutuklu bulunuyorum ve suçlamaların hiçbirisini kabul etmiyorum. İl imamı olduğu iddia edilen Osman Demirhan’ı tanımam ve ne telefonla ne de başka bir yerde görüşmüşlüğüm yoktur. SDÜ eski rektörü Hasan İbicioğlu ile yurtdışına çıkış ve giriş kayıtlarımız vardır. Bu kayıtlar Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB) tarafından finanse edilen ve dönemin Başbakanı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın gittiği yurtdışı ziyaretlerinde heyet olarak davet edilmemiz üzerine gittiğimiz ziyaretlerdir. Bu ziyaretlere gitmeden önce devlet memuru olmam dolayısı ile üstlerime yazılı olarak bildirmek şartı ile yıllık iznimi kullanıyordum ve o şekilde gidiyordum.

………

İddianamede geçen bir internet haber sitesi sahibi Mehmet Güngör, ifadesinde 'SDÜ’de himmet toplayanlardan birisidir' diyor fakat aynı ifadede adı geçen SDÜ Güvenlik ve Koruma Müdürü Alim Çobankaya’nın hiçbir şekilde ifadesi bile alınmamıştır. Bu da demek oluyor ki Güngör’ün ifadesinde söyledikleri sadece benim için uygulanıyor. Suçlamaları kabul etmiyorum ve beraatimi istiyorum."

 

Bu haber 802 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...