“Bakanlıktan süt tozu üretimi talebinde bulunduk”

28 Kasım 2016 18:11

Isparta Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı H. Hüseyin Özdemir, sütteki fazlalıktan dolayı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından süt tozu üretimi talep ettiklerini belirtti.

Kış aylarının gelmesiyle birlikte ilimizde ve tüm Türkiye’de süt ürünlerinin tüketimi azaldı. Ayrıca kış aylarında hayvanlarda artan süt üretimi, stok fazlalığına neden oluyor. Talebin az, üretimin fazla olması süt fiyatını düşürüyor. Isparta Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hüseyin Özdemir,  sütteki fazlalıktan dolayı bakanlıktan süt tozu üretimi taleplerinin olduğunu da anlattı.

“Buna ancak bakanlık çare olabilir dedik. Et ve Süt Kurumu, ete müdahale ediyordu. Biz süte de müdahil olsun istedik. Sütü toza çevirdiğimizde stok maliyetlerinin düştüğünü, saklanma süresinin uzadığını biliyoruz. Yarın talep fazlası olduğu dönemde de süt piyasasını düzenleyeceğini düşündüğümüzden dolayı bakanlığımızdan süt tozu talebinde bulunduk.  Gıda yönünden hiçbir fark yok. 10 kilogram sütten 1 kilogram süt tozu elde ediliyor. Süt pastörize edildikten sonra sadece yağı alınarak yapılıyor” diye konuştu.

Diğer taraftan Isparta’da günlük süt üretiminin ortalama 450 tonlara çıktığını ifade eden Özdemir, şunları söyledi: “Bu aylarda 500 tonlara çıkabiliyor. Sütün az olduğu dönemde 350 tonlara düşüyoruz. Isparta hayvan sayısına göre iyi bir üretimdeyiz. Birliğimiz 1995 yılında kurulmuş bir birlik. Daha önce ineklerimizden sağdığımız süt ortalaması 5-6 litrelerdeydi. Birliğimizin ülkeye katkısı olarak ıslah çalışmalarımız neticesinde birim hayvan başına süt üretim miktarımız 25 litrelere ulaşmış durumda. Şuan süt fazlamız var gibi duruyor ama aslında insanlarımız süt tüketiminden uzak duruyorlar. Çocuklara süt içme alışkanlığını zamanında kazandıramadığımızı görüyorum. Doktorların halka etkisi sütten uzaklaşmaya yönelik. Dünyada insan sağlığı için en faydalı besinlerden birinin süt olduğunu hepimiz biliyoruz ama okul sezonu açıldığında bazı illerimizde okullarda sütten zehirlenme olduğu haberleri geldi. Süt zehirli bir madde değildir. Ama o kadar vitaminsiz beslenen çocuklarımız varmış ki vitamin fazlasından gıda zehirlenmesine dönüşüyormuş. Bugün süt içtikten sonra zehirlenen çocuğumuzun hiç süt içmediği anlaşılıyor.

Şuan Türkiye’de kayıt alına alınabilen süt miktarı yıllık 18 milyon ton. Ama mutlaka kayıt dışı süt üretimimiz vardır. Sütümüzün daha fazla üretilmesi lazım. Çünkü en ucuz beslenmedir. Türkiye’nin süt tüketimi Avrupa’ya göre yarıdan daha az. Bir kişinin peynir, yoğurt, ayran olarak 1 litre süt tükettiğiniz düşünsek 76 milyon ton süt lazım. Biz 18,5 milyonda süte boğulduk diyoruz. Bu bizim sütü insanlara daha çok sevdirmemiz gerektiğinin bir işareti.

Her zaman için hayvancılık temel gıdadır. Tüm çiftçi ve üreticilerimize üretmekten vazgeçmemelerini tavsiye ediyorum. Biz ürettikçe daha çok kazanırız, birbirimize desteğimiz daha da artar. Üretim arttıkça pazar payının karlılığın arttığı bir meslek. Ufak tefek krizlerin yaşandığı dönemler olabiliyor. Ama en çok tüketmemiz gereken temel gıda üzerinde üretim yapıyoruz. Hiçbir zaman önümüzü umutsuz görmüyoruz. Kısa dönem sorunlar yaşadığımız dönemlerde anaçlarımızı kestirmeyelim. Bir damızlık sığırı yetiştirmek için 3-4 yıl emek çektiğimiz hayvanlarımızı birkaç aylık sabırsızlıkla kesimhanelere göndermeyelim. Dünyanın hayvansız üretime her zaman ihtiyacı var. Ben dumansız, bacasız fabrika olarak nitelendiriyorum. Yeni dönemde de devletimizin bakanlığımızın teşvikleri, destekleri açıklanacak. Hiçbir zaman umutsuz değiliz.”

Bu haber 680 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...