“SDÜ Hastanesinde personel açığı var”

6 Aralık 2016 16:15

Türk Sağlık Sen Isparta Şube Başkanı Hayati Yıldız, K32’de katıldığı Ne Var Ne Yok Programında sağlık çalışanlarının sorunlarını anlattı. Süleyman Demirel Üniversitesi(SDÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde sağlık personeli sıkıntısı yaşandığını ileri süren Yıldız, Şehir Hastanesi, yıpranma payı, 2015 yılı toplu sözleşme konularına değindi.

İlk olarak SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ndeki personel sıkıntısından bahseden Hayati Yıldız, “Özellikle üniversite hastanemizde şu anda aşırı derecede Hemşire, Sağlık Memur ve  kalifiye personele ihtiyaç var. Bu sıkıntının yakın zamanda aşılması çalışanları mutlu edecek. Personelin yaş ortalaması çok genç bu sebeple personel açığının bir sebebi de doğum oranı yüksek, ücretsiz izinli personel sayısı fazla. (Bazı branşlar işlemez hale gelmiş ve Diğer sağlık kuruluşlarından desteklenmekte).Yeni yeni normale dönüyor. Çalışanların iş yükleri artmış durumda, nöbetleri artmış durumda, sağlık hizmeti sunumu etkilenmiş yıpranmışlık ve bitkinlik hat safhada bu arada hekim dışı personele ödenen döner sermaye,  nöbet ücretleri  neredeyse yok gibi Özellikle acile hizmet veren personele ödenen özellik farkları yok, bu birimler Röntgen, Biyokimya Laboratuvarı  ve Mikrobiyoloji laboratuvarı gibi. Üniversite hastanesinde çalışanların gelir vergisi kayıpları da hat safhada. Bunlara çare aranmasını istiyoruz.

Eşit işe eşit ücret verilmesini istiyoruz. Devlet Hastanesi personeli ile eşit hale getirilmesini istiyoruz. Döner Sermaye İşletme Kararlarının personelin hepsini kapsamasını istiyoruz. Bu Kurulda bütün birimlerin temsil edilmesini istiyoruz. Diğer kurumlarda çalışan personellerden sabit ödemeden  damga vergisi kesilirken sağlık personelinden hem damga hem de gelir vergisi kesintisi yapılmaktadır. Bu da personelin kaybıdır.  Hastane içerisinde 24 saat hizmet verecek 0-3 yaş arası kreş yapılsın istiyoruz. Özellikli ve acile hizmet eden birimlerinde mutlaka görülmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.

Öte yandan Şehir Hastanesi’ne değinen Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Yıldız, yeni hastaneye taşınma tarihinin şekillenmeye başladığını ancak mevcut hastane binalarının ne olacağı konusunda net bir bilginin bulunmadığını söyledi. Yıldız, konuyla ilgili şunları söyledi: “Daha önce SSK’dan Sağlık Bakanlığına geçen Gülkent Hastanesinde kullanılan hastane malzemeleri, tıbbi malzemeler  ve ameliyat malzemeleri atıl duruma düştü ve eski binada çürütüldü. Aynı olayın yaşanmaması için yeni hastaneye hiç malzeme gitmeyeceği söylendi Genel sekreter tarafından ilçe Hastanelerinde kullanılacağını anlatıldı takip edeceğiz ve göreceğiz. Sağlık Müdürlüğü ve Genel Sekreterlik makamlarıyla görüşmelerimiz oldu. Personel konusu. Otopark, Tıbbi görüntüleme, Laboratuvar birimleri ve Fizik tedavi birimi özele devri gibi konular 657 sayılı devlet memuru olarak çalışan personelde herhangi bir sıkıntı yok. Poliklinik hizmetlerinde daralma mevcut olduğu bilgi girişleri hekim tarafından yapılacağı konusu geldi. Taşınınca eksik ve artıların görüleceği ifade edildi. Bu bağlamda Hastanenin bazı işlevleri özelleşecek gibi duruyor. İlerde Sağlık Bakanlığına Sormak lazım Butik hastane gündemde poliklinik hizmeti verecek yapıda olacağı söyleniyor. İlimizde Sağlıkta vatandaşın hizmet alım kalitesi çok yüksek. Kıymetini bilelim Öz eleştiriyi de yapalım. Çalışanı da öncelikli düşünelim.”

Diğer taraftan sağlık çalışanlarının yıpranma payı ve ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması gibi konularda sıkıntılarının bulunduğunu dile getiren Hayati Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yıpranma payı; Sağlık personelinin en çok beklediği konuların başında Yıpranma payı gelmekte fakat bu söz sadece dudaklarda kalmıştır. Hayata geçmemiştir. Bazı sağlık çalışanlarına (Radyolojide, Nükler Tıpta, Biyokimyanın bazı dallarında,  Anjiyokrafide çalışan personellere uygulanan yıpranma payı mevcut Askeri ve Emniyet teşkilatına uygulanan yıpranma payı mevcut  yılda 3 ay yansıması var bu yada bunun yarısı uygulansa çalışanlar tabiî ki mutlu olacak. 01.10.2008 tarihinde çıkan SGK. Yasasıda yıpranmada da  yararlanmayı neredeyse yarıya indirdi. Gene mağdur olan sağlık çalışanı oldu. Hatırlayınız memur-sen’e bağlı sağlık-sen’in bir toplantısında 2014 yılı mayıs ayında cumhurbaşkanımız başbakan iken 5 yıla 1 yıl sağlık çalışanlarına yıpranma payı verileceğini açıklamıştı. Sağlık-sende müjde diyerek afiş broşür bastırmıştı. Neredeyse bu sözün üstünden 3 yıl geçti ama bir arpa boyu yol kat edilemedi.

15 Temmuzdan sonra açığa alınan personellerin yüklerini görevde olan personeller çekmekte yaşanan olaylardan dolayı psikolojisi bozulmuş, yıpranmış ,bıkmış şüphe ile hareket eden acabalarla işini yapan toplum gözünde itibarsızlaştırılmış bir ruh hali ile çalışmaktadır. Bir an önce yıpranma payı hayata geçmelidir.

Kamuda  sağlık personeli dışında bir sürü iş kolu mevcut İşçi ve memur ayrımını maaş konusunda birleştirecek  olan kalem bu . Kamuda çalışıp emekli olan bir işçi 3000 TL maaş alırken 3300 TL emekli maaşı alıyor. Kamuda çalışan memur ise 3100 TL alan bir memur emekli olduğunda tazminatları eş ve çocuk parası da çıkartılarak maaşları 1800 TL’ye düşüyor. Emeklilikte eş ve çocuktan ayrılıyor muyuz önce kendimize bu soruyu yöneltelim;  çocukları yok mu sayalım. Masada toplu görüşmeye imza atan sendikaya bunu sormak lazım. Hiç mi aklınıza gelmiyor diye. Bu adaletsizliğin biran evvel ortadan kalkmasını istiyoruz.   15 Temmuz’dan bu zamana kadar yaşanan sıkıntılı süreçten dolayı emekliliğini talep eden personel sayısı arttı beklentilerine cevap alamaz oldular. Kurumun işleyişinden ve soruşturmaların selameti için emeklilik işlemlerine bazı  kurumlar onay vermiyor. Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması olayı hala gündemimizden düşmedi. Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması hem istihdamı açacak hem de emeklilikte bir nebzede  olsa ekonomik rahatlık sağlayacaktır. Şu anda en darda olan emeklilerimizdir. Emeklilerin  banka promosyon beklentisi var hala çözülmedi.”

Son olarak 2015 yılı toplu sözleşmenin devre dışı kaldığını ileri süren Hayati Yıldız, “2015 yılında imzalanan toplu sözleşme şu anda devre dışı Memur Sen’in sessiz kalmasından memurların hakları ayaklar altında Kamu-sen olarak Toplu Sözleşme ye Danıştay’a dava açılmıştır. 2016 yılı artışı olan % 6 + 5 erimiş enflasyon canavarı gene cebimize el atmıştır. Sözde 21 tane memurun lehine olan karar olduğu fakat hiçbirinin uygulanmadığı açık.  Davanın neticesini hep birlikte göreceğiz.

Sendikal anlamda rahatsız olduğumuz ve gün yüzüne çıkan konular ve sıkıntılar var. Rahatsız olduğumuz Hastane yöneticileri baskıcı tavır, davranış ve tutumları mevcut, Yönetici koltuğuna oturan idarecilere şunu söylüyoruz. İdareciliğinizi devletten yana Vatandaştan yana ve çalışandan yana adil bir şekilde yapın istiyoruz. Çalışanları makamlarına çağırarak sendikacılık yapmalarını istemiyoruz. Şu anda Devlet makamında oturarak baskıcı tavır ve davranılış sergileyen Yeni Kapı ruhunu zedeleyen Sendika yöneticisi olup da idarecilik yapan insanlar önce devletin işini layıkıyla yapsınlar sendikacılık yapacaklarsa ne kazandılarsa siyasetin kanadından ayrılıp sendikacılık yapsınlar çünkü sendikal anlamda hiçbir kazanımları yok. Maaş zammını artış olarak görmesinler o kadar kamuda beklenti varki  Ek ödemelerin emekliliğe yansıması (İmza kampanyasına gene çıkacağız) . Sağlıkçıların yıpranma payı , Ek gösterge düzenlemesi, Gelir vergisi kayıplarının telafisi konuları beklentileri içerisinde kamuda çalışanlar Buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum.  Başbakan Yardımcısı Sayın Numan Kurtulmuş Sendikal ayrım yapmışız, hata etmişiz sözünü de idarecilere hatırlattık . Türkiye Kamu-Sen olarak bizlerde Yeni kapı ruhunu yok etmeye çalışan bu kripto yöneticileri hem ifşa edeceğiz. Hem de Cumhurbaşkanlığı  Makamına ve Başbakanlığa şikayet edeceğiz. Bu  tür idarecilere tanınan prim tükenmiştir. 2017 yılı Toplu görüşme ve pazarlık masasında kamu-sen olarak biz olmak istiyoruz. Gerçek sendikacılığı herkes görüyor. Korkuyu atalım doğruların yanına olalım” şeklinde konuştu. 

Bu haber 603 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...