“Anayasa önünde Kadın- Erkek eşittir demek yeterli olmamakta”

6 Aralık 2016 16:16

CHP Isparta Kadın Kolları Başkanı Şaziye Oğuz, 5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilişinin 82’nci yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin demokratikleşmesinin en önemli adımlarından biri olduğunu belirterek, “Aradan geçen  82 yılda, biz kadınların kazanımlarını daha ileriye taşıması gerekirken, eğitimde, istihdamda, karar alma ve yönetim mekanizmalarında önümüze konulan engeller sonucu gelinen noktada, maalesef  olması gereken yerde değiliz” dedi.

Oğuz’un açıklaması şöyle: “Bu gün; 5 Aralık 2016

Türk Kadınının “Seçme ve Seçilme Hakkı”nı alışının 82.Yıldönümü,

Kadın hareketinin siyaset yapmaya dair taleplerinin ve mücadelesinin devamı olarak, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, onun eşsiz öngörüsü sonucu, 5 Aralık 1934’de, pek çok Avrupa ülkesinden çok önce kadınlara verilen bu hak, kadınlar açısından bir devrimdir.

Türkiye’nin demokratikleşmesinin en önemli adımlarından biridir.

Aradan geçen  82 yılda, biz kadınların kazanımlarını daha ileriye taşıması gerekirken, eğitimde, istihdamda, karar alma ve yönetim mekanizmalarında önümüze konulan engeller sonucu gelinen noktada, maalesef  olması gereken yerde değiliz…

2015 Genel seçim sonucunda, biz kadınlar, TBMM’nde  sadece 76 kadın vekille %13 oranında temsil ediliyoruz. Nüfusun yarısı biz kadınlar, yasalar önünde erkeklerle eşit haklara sahibiz, ancak haklara ulaşmada eşit değiliz. Oysa daha çok kadın vekil demek, kadına şiddet, kadın istihdamı, eğitim gibi konuların daha fazla ele alınması ve çözüm üretilmesi demektir.

Ne yazık ki hala, “TEMSİLDE ADALETTEN” ya da “SONUÇTA EŞİTLİKTEN” söz edemiyoruz.

“Anayasa önünde Kadın Erkek eşittir “demek yeterli olmamakta,

Kadınlar Anayasa ve yasalarla zorunlu kılınacak özel önlemlerle desteklenmedikçe “sonuçta eşitlik”ten söz edilememektedir.

Oysa, demokrasilerde en önemli iki unsur, eşitlik temeline dayalı,

TEMSİLİYET ve KATILIMDIR.Yani EŞİT TEMSİL ve EŞİT KATILIMDIR.

Hayatın her alanında kadın erkek eşit olmadan toplumsal refah sağlanamaz.

Toplumsal refahın sağlanması için,kadınların siyasal yaşama katılımlarının önündeki pek çok engelin kaldırılması gerekmektedir.

Kadınların, eğitimden yeteri kadar faydalanamaması bu konuda önümüzdeki en büyük engellerden birisidir.

Kadınların, çalışma hayatında yer alamaması, yer alanların ise erkeklerle eşit şart ve koşullarda yer alamaması en büyük engellerden birisidir.

Türkiye, Dünyada kadınların eğitim düzeyi açısından,104.

Ekonomi ve fırsat eşitliği açısından 127. iş gücüne katılma oranı açısından 123. sıradadır. Türk kadını Dünya sıralamasında her alanda bu kadar geride olmayı hak etmemektedir.

Kadınların sadece eş olma ve annelik rolleri ile sınırlandırılması

önlerindeki en büyük engellerden birisidir.

Toplumsal cinsiyet rollerinin kendilerine dayattığı geleneksel değer yargıları en önemli Engellerdendir.

Oysa eğitim, kadınların ekonomik sosyal ve siyasal alanlarda var olabilmelerinin en önemli aracıdır. Ne yazık ki AKP iktidarı kız çocuklarını okuldan uzaklaştıran düzenlemeleri bir biri ardına devreye sokmuştur.” 4+4+4 eğitim sistemi”, “taşımalı eğitim sistemi”,kız öğrencilerin beş ve altıncı sınıftan sonra eğitimlerini bırakmalarına sebep olmuştur.

AKP, Kadın İstihdam Paketi ile, kadınları iş ve sosyal yaşamdan uzaklaştırarak, eve ve güvencesizliğe hapsedecek düzenlemeler yapmaktadır. Ya da, kadınlar çoğunlukla çalışma hayatında kayıt dışı,daha az ücretle çalıştırılmakta, çalışan kadın, erkeklerle “eşit işe eşit ücret” alamamaktadır.

Mevcut iktidar, kadınların kaç çocuk doğuracağı, nasıl doğuracağı, gece sokakta gezemeyeceği, kahkaha atamayacağı, kılık kıyafetine kadar, zihnine, bedenine, kimliğine hükmetmeye çalışmaktadır.

Kadınların önündeki bu engeller, kadının siyasal yaşama katılma konusunda, erkeklere oranla çok daha fazla  mücadele vermek zorunda kalmalarına neden olmaktadır.

Kadınların bu konuda, bu güne kadar verdikleri mücadele çok çok değerlidir. Ancak gelinen noktada, Anayasa ve yasada var olan haklarımızı hayata geçirme noktasında, daha çok örgütlenmemiz, dayanışmamızı güçlendirmemiz, emeğimizi birleştirmemizin gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Yakın zamanda “Kız çocuklarının tecavüzcüsü ile evlenmelerinin önünü açacak yasa tasarısının” geri çekilmesi, kadınların dayanışarak, güçlerini birleştirerek verdikleri örgütlü mücadelenin sonucudur.

Yine, siyasi partiler yasasında, kadın lehine yeniden yasal düzenlemeler yapılması, seçim sisteminde kadınları engelleyen ayrımcı unsurların kaldırılması, kadın ortak mücadelesi ile olacaktır.

Biz inanıyoruz, ”DÜNYA YERİNDEN OYNAR, KADINLAR BİRLİK OLSA”…

Birlik olacağımız inancıyla, tüm kadınlara, her alanda eşit özgür bir dünya diliyoruz”.

 

 

Bu haber 629 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...