“Isparta markalaşmada zayıf”

26 Ocak 2017 18:11

Denge Patent Sahibi Metin Arıkaya, Isparta Ekmeği ve Isparta Kebabının coğrafi işaret tescili bulunmadığını ifade ederek, bu konuda çalışma yapılmasını önerdi. Arıkaya, Isparta gülünün SDÜ, Isparta gül suyunun ise Gülbirlik Rosense adına coğrafi işaret tescilinin alındığını dile getirdi. Denge Patent Sahibi Metin Arıkaya katıldığı televizyon programı Basın Kulübü’nde markalaşma ve marka tescili hakkında bilgiler verdi. Marka tescilinin önemine değinen Arıkaya, yasada yapılan değişikliklerle bazı yenilikler getirildiğini anlattı. Arıkaya, “Meclisten yeni bir yasa geçti. Türk Patent Enstitüsü’nün ismi Türk Patent ve Marka Kurumu olarak değişti. Eski yasada marka uygulamasında bazı hatalar vardı. O hatalar giderildi. Patent ve faydalı modelde bazı soru işaretleri vardı, onlar giderildi. Tasarım tescillerindeki sıkıntılar giderildi” dedi. ISPARTA MARKALAŞMADA ZAYIF Isparta’da markalaşma noktasında zayıf olduğunu ifade eden Arıkaya, “Isparta’daki toplam marka sayısı çok az. Isparta’da 2010-2015 yılları arasında bin 333 tescilli markamız var. 2016 yılı henüz yayınlanmadı. Aslında daha fazla markamız var. Patent sayısı 103, faydalı model sayısı 56, tasarım sayımız ise 473. Tasarımda rakamlar iyi gözüküyor. Antalya’da 16 bin 672 marka var, 375 patent, 454 faydalı model, bin 720 de tasarım tescili yapılmış. Burdur’da 2010-2015 arasında 489 tescilli markası var. Ayrıca 36 patent, 73 faydalı model, 96 da tasarım tescili var” dedi. ISPARTA EKMEĞİ VE KEBABININ TESCİLİ YOK Şehirlerin önemli değerlerinin coğrafi işaret ile tescillenebildiğini anlatan Arıkaya, Isparta gülünün Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta gül suyunun ise Gülbirlik Rosense adına coğrafi işareti bulunduğunu belirtti. Arıkaya, Isparta ekmeği ile Isparta şiş kebabı için bu yönde bir çalışma olmadığını ifade ederek, “Bunların coğrafi işaret tescili için çalışma yapılması gerekir. Uluborlu Belediyesi’nin kuyruğu sulu böreği ve Uluborlu banağı için çalışmaları devam ediyor” diye konuştu. FRANCHİSİNG ANLAŞMASI YAPIYORLAR AMA MARKANIN TESCİLİ FARKLI YERDEN ÇIKABİLİYOR Öte yandan SDÜ’deki öğrenci sayısındaki artış nedeniyle Isparta’da kafecilik sektöründe aşırı bir artış yaşandığını kaydeden Arıkaya, “Son 3 yılda ciddi oranda kafe tarzı çok fazla sayıda firma açıldı. Bazıları hazır marka getiriyor, bazıları ise kendi markalarını oluşturmaya çalışıyor. Firmalar genellikle franchising olarak anlaşma yapıyor ama burada sıkıntı yaşayabiliyorlar. Örneğin bir firmamız burada fast food üzerine bir yer açmışlar, baktığınızda İstanbul firması ve ismi yabancı. Kendisi de firmayı açarak tescilli bir markanın bayisi olduğunu franchising anlaşması yaptığını, ciddi bir isim parası ödediklerini anlattılar. Fakat markayı araştırdığımızda marka Ankara’dan başka bir firmanın tescilli markası. İşletmeciler kendilerini dışarıya o markanın franchising bayisi olduklarını söylüyorlar. Fakat araştırmadan kendileri bilemiyorlar. Bu işi üçkağıt olarak yapanlar da var. geçmişte dershanecilerin bu şekilde mağdur edildiğini gördüm. 60-70 bin dolara isim hakkı satıyorlar. Tescil edilemeyecek bir ismi sanki kendilerine tescil etmişler gibi sürekli Türk Patent Enstitüsü’ne marka başvurusu yaparak, bu ismi Türkiye çapında etüt merkezi, dil okulu olarak isim hakkı vereceğiz diye reklam yapıyorlar. Bunu geçmişte çok gördük” dedi. MOBİLYACI ESNAFI TASARIM TESCİLİNE DİKKAT ETMELİ Diğer taraftan tasarımla ilgili de tescil uygulandığını belirten Arıkaya, şunları söyledi: “Tasarımda bir ürünün ortaya çıkması çizimleriyle yapılabilir. Üzerimizdeki kıyafetin tasarımı, bardağın görüntüsü, mobilyada kullanılan bir gardırobun tescili olabilir. Burada en büyük sıkıntı yaşayan firmalarımız mobilya ve makine sektörü. mobilya sektörü daha çok tasarıma hitap ettiği için koltukların, oturma gruplarının ya da diğer ürünlerin tasarım tescillerinin sıkıntıları olabiliyor. Birçok firma ulusal fuarlara giderek büyük markaların kataloglarındaki ürünlerin aynısını yapıyorlar. Burada 2-3 tane satarım beni nereden bulacak diyor. Bulduğu zaman karşı taraftaki firma affetmiyor. Yeni yasada 4 türlü davası var. Ceza davası, maddi, manevi tazminat davası, yoksun kalınan kazanç davası açılabiliyor. Mobilyacılar Odası Başkanına çağrıda bulunmak istiyorum. Mobilyacı esnafını toplasın bilgilendirme toplantısı yapalım. Geçmişte taklit marka satmadan kunduracılar sitesindeki birçok esnafımız ceza aldı. Meşhur olarak bilinen, lisanslı ürünleri bilmeden sattıkları için ceza aldılar. Markada bu uygulanıyor, tasarım ve patent faydalı modelde uygulanmıyordu. Artık uygulanacak. Mobilyacılar kendi özgün tasarımlarını tescil ettirsinler. Kendi ellerine geçirdikleri kataloğu açıp 14.sayfasındaki model çok satılıyormuş deyip, onu üretip satmaktansa kendi özgün tasarımlarını çıkartıp, tescil ettirip, piyasaya sunmaları onların menfaatlerine olacaktır.”

Bu haber 529 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...