ISPARTA-BAKÜ VE GÜL BAYRAMI

1 Mart 2017 17:59

ISPARTA-BAKÜ

VE

GÜL BAYRAMI

 

Dr. Orhan ÇELTİKCİ

(Araştırmacı, Yazar)

 

Yazı başlığı ilk bakışta anlaşılmaz gelebilir…Ancak okuyunca hiç de öyle olmadığı anlaşılacaktır. Dünyada tanımlanmış bin üç yüz elli türü var gül bitkisinin… Isparta denilince akla gelen ilk bitki gül…Isparta’ya simge olmuş; sokağa, mahalleye, konaklara, semtlere ismi verilmiş…Marka olmuş Gül Isparta’da. Süleyman Demirel Üniversitesi’nin de simgesi olmuş…

Gül Bitkisi ve Türkler

Gül bitkisi ile ilgili araştırmacılar gülün vatanının Türklerin Anavatan coğrafyaları “Türkistan” olduğunda ittifak etmişlerdir. Kaldı ki Kırgızistan ve Tibet yaylalarında yaşayan Türkler gül suyu ve yağı için “Evin Ecza dolabı” sözünü kullanmaktadırlar. Bu deyiş yüzyıllardır gül ürünlerinin halk hekimliğinde tecrübe edilmesinden kaynaklansa gerektir. Gül suyu Türklerde “Kumganlarda” muhafaza edilmiştir. Muhtemeldir ki gül fidanı Türkistan coğrafyasından Karadeniz’in Kuzey ve Güneyinden göçlerle Balkan topraklarına ihraç edilmiştir.

Gül Türk Kültürü tarihinde önemli bir yere sahip olmuştur. 11. Yüzyılda yazılmış olan Türk Kültür ve gelenekleri ile ilgili çok önemli bilgileri muhteva eden Yusuf Has Hacip’in “Kutadgu Bilig” adlı eserinde “Ziyafetlerde Gül Suyu” ikramından bahsedilmektedir. Gül İnanç sisteminde de önemli bir argüman olmuştur. Öyle ki Tasavvufta Hz. Muhammed’i temsil etmektedir. Tıp tarihinde de önemli bir yere sahip olmuştur. Özellikle 14.-19 yüzyıl arasında Osmanlı hekimlerinin hasta tedavisinde çok önemsedikleri bir bitkidir.

Balkanlarda gülcülük Osmanlılar döneminde Bulgaristan Osmanlı sınırları dahilindeyken gelişmiştir.  The Rose, İt’s History (Gül Tarihi) adlı eserde eserin yazarı P.I. Orozoff gül yetiştiriciliğinin ve yetiştirilen gülden  gül ürünleri elde etme tekniklerinin 17. Yüzyılın sonlarına doğru bir Türk Tüccarı tarafından Bulgaristan bölgesine getirildiğini yazmaktadır. 19. Yüzyılın sonlarından itibaren Bulgaristan’ın Kızanlık Kasabasında Gül Festivalleri yapılmaya başlandığı bilinmektedir. Bu dönemde Edirne, Lüleburgaz civarlarında da gülcülük faaliyetleri yürütülmüştür.

Isparta’da Gülcülük:

Kaynaklar Isparta’da gülcülüğün 1892 yılında gülcü İsmail efendi ile başladığını yazmaktadır. Bu tarih başlangıç kabul edildiğinde bölgede yaklaşık bir buçuk asra yakın zamandır gülcülük faaliyeti yapılmaktadır. 27 Eylül 1895 tarihli bir belgede Hamitabat Sancağı ahalisinden Müftüzade İsmail Hakkı Efendiden bahsedilmekte ve İsmail Hakkı Efendi’nin kendi kurup yetiştirdiği gülistandan toplayıp imal ettiği gül yağından beş yıl süre ile öşür vergisinin alınmamasına ilişkin karar ifade edilmektedir. Bu belgeyle kaynakların tutarlı olduğu anlaşılmakla beraber daha erken yıllarda Isparta’ya gül bitkisinin geldiğini söylemek yanlış olmaz.

İsmail Efendi’nin bilinçli gül yetiştirme ve gül yağı üretmeye yönelik çabalarıyla Isparta ve çevresinde gülcülük yayılmıştır. Gülcülük çalışmaları ile ilgili bölgeye gelen zamanın Ziraat Nezareti müfettişlerinden Ağop Zakaryan İsmail Efendi’nin  çalışmalarını taktir etmiş tavsiyesiyle İzmir Valiliği tarafından  kendisine “madalya” taktim edilmiştir.

Arşiv belgelerinden anlaşıldığına göre Isparta’ya gülcülük tesadüfen değil devlet eliyle getirilmiştir. Aslına bakılırsa getirilme bir zorunluluk da olmuştur. Çünkü 1789 Fransız İhtilalinin getirmiş olduğu Milliyetçilik akımı ile Osmanlı unsurlarından olan Balkan toplulukları ayaklanmaya başlayınca Osmanlı Devleti gül suyu ve yağına olan ihtiyacını kendi karşılama yoluna gitmek zorunda kalmıştır. Zira Halifelik Osmanlıda’dır. Ve Kabe her yıl gül suyu ile yıkanılmaktadır. Bu bağlamda Mubayaa komisyonları kurulup temin edilen gül çubukları Anadolu’nun muhtelif yerlerine gönderilmiştir. Bu yerler arasında Balıkesir, Bursa, Kastamonu, Burdur, Manisa, Diyarbakır, Konya ve Isparta gibi yerler olmuştur. Ancak, uzun vadede doğal ortamda gülün neşr-ü neva bulduğu, ya da sahiplenildiği ender yerlerden biri Isparta ve çevresi olmuştur.

1908 tarihli bir belgede Konya valiliğinin Anadolu’da yetişen üç tür gül olduğu bunlarında hangisinin Burdur civarında en verimli şekilde yetiştirilebileceğine yönelik Mösyö Hugo Stern adında gül yetiştiricisinin bölgeye gönderildiği ve Burdur’da dört dönümlük bir arazide bunun çalışması yapıldığı bilgisi verilmektedir. 15 Mart 1900 tarihli bir belgede Sadaret makamının Kızanlık usulü gülcülük yapılması için Kızanlıklı Rıfat Efendiyi Aydın, Hüdevendigar ve Konya (Isparta ve Burdur çevreleri) vilayetlerine iki seneliğine eğitmenlik için gönderildiği yazmaktadır. Rıfat efendinin bölgede görevi sonradan dört yıl daha uzatılmıştır. Gülistan kurma ve gülcülük 1900’lü yıllarda bir devlet politikası olmuştur. Belgelerden anlaşıldığına göre bölgede gülistan kurmayı özendirmek için devlet eğitmen göndermek ve görevlendirmenin yanı sıra bölgede bedava gül çubukları da mubayaa edilip yetiştiricilere bedava dağıtmıştır.

Bölgede gülcülük faaliyetlerinin desteklendiği dönem  savaş yıllarına denk gelmiştir. Bundan dolayı zaman zaman üretimde düşüşler olmuştur. 1910 yılında gül yağı üretimi 300 kg iken savaş yıllarında gül suyu üretimi düşüş göstermiş 1914 yılında 121 kg’a düşmüştür. Cumhuriyet döneminde üretimde artış olduğu gözlemlenmektedir. 1923 yılında 75.000 kg gül üretilirken 1924 yılında 120.000, 1927 yılında 181.000, 1929 yılında 295.000, 1930 yılında 350.000, 1931 yılında 450.000kg a çıkmıştır.

Üretilen bu ürünler köylülerin kendi imkanlarıyla elde edilmiştir.

Gül üretimiyle birlikte üretimi yapan çiftçilerin fabrika ihtiyaçları artmıştır. Bu bağlamda Cumhuriyet döneminde önemli atılımlar yapılmıştır: Dönemin Başbakanı İsmet İnönü 1933 yılında Isparta’ya ziyarete gelmiştir. Ziyarette yanında Ekonomi Bakanı Celal Bayar da vardır. İsmet İnönü ve Celal Bayar Isparta gül yetiştiricilerinin; ekim, bakım, satım  problemlerini dinlemiş, gül yağı fabrikası kurulması için fikir edinmiş ve 30 Eylül 1935 tarihinde Gülyağı Fabrikasının temelleri atılmıştır. Gül yağı fabrikası kurulumu için getirtilen fabrika kurulum malzemeleri Gümrük Kanununun 17. M. göre vergilen muaf tutulması kararı alınmıştır. 1936 yılından itibaren fabrika usulü yağ elde edilmeye başlanmıştır.

Bir taraftan Isparta’da gülcülük faaliyetleri ilerlemişken diğer yandan Isparta Anadolunun muhtelif yerlerine kaliteli gül çubuğu göndermiştir. 2/8/1939 Tarihli Trakya Umum Müfettişliği imzalı bir belgede Bulgaristan Kızanlık Beldesinde yetişen güller kalitesinde 1300 kök gülün (Çubuk) Isparta’dan Edirne’ye gönderildiği ifade edilmektedir. 19/06/1940 tarihli bir başka belgede Isparta Belediyesi’nin dört yıldan beri Edirne merkez ve Lüleburgaz, Babaeski kazalarına gül çubukları göndererek bölgede gülcülük faaliyetlerinin (50 yıldır ihmal edilmiş) inkişaf etmesine katkı sağladığı ifade edilerek, bu güllerden alınan numunelerin Isparta Gül fabrikasında tahlile gönderildiği anlatılmaktadır. Bu belgeden Isparta’da yetiştirilen güllerin çok kaliteli olduğu ve Isparta’da kurulu fabrikanın dönemin modern fabrikası olduğu anlaşılmaktadır.

Cumhuriyet dönemiyle beraber Gülcülük faaliyetlerini düzenli hale getirmek, gülyağcılığın inkişafını temin etmek, gülcülük faaliyetlerini Isparta’da düzenli hale getirmek için Gül İstihsal kooperatifleri kurulmuştur.  Belgelerden Anlaşıldığına göre:

Isparta Gülcüler İstihsal ve Satış Kooperatifi 16/05/1947, 700 TL Sermayeli

Keçiborlu Gülcüler İstihsal ve Satış Kooperatifi 3/4/1953, 500 TL Sermayeli

Atabey Gülcüler İstihsal ve Satış Kooperatifi 14/8/1953,  800 TL Sermayeli

Keçiborlu/İlyaslı Köyü Gülcüler İstihsal ve Satış Kooperatifi 7/9/1953, 350 TL Sermayeli

Keçiborlu/Kılıç Köyü Gülcüler İstihsal ve Satış Kooperatifi 7/9/1953, 350 TL Sermayeli

Merkez/ Yenice Nahiyesi Gülcüler İstihsal ve Satış Kooperatifi 18/1/1954 500 TL Sermayeli

Merkez/ Dikici Köyü Gülcüler İstihsal ve Satış Kooperatifi 12/1/1954, 350 TL Sermayeli

Yalvaç Gülcüler İstihsal ve Satış Kooperatifi 18/1/1954, 450 TL Sermayeli

İslamköy Gülcüler İstihsal ve Satış Kooperatifi 2/9/1953, 900 TL Sermayeli

Burdur Gülcüler İstihsal ve Satış Kooperatifi 25/7/1953, 1400 TL sermayeli

Gönen Gülcüler İstihsal ve Satış Kooperatifi 23/1/1954, 400 TL Sermayeli kurulmuştur. Bu kooperatifler neticesinde Isparta halkında güle karşı bir aidiyet ve sahiplenme, bir ve beraber hareket etme duygusu kazandırılmış olduğunu söylemek mümkündür. Ancak tarım  toplumu fikirli oluş ve sanayi toplumuna biraz uzak kalış gülistan bahçelerinde yetiştirilen güllerin mamul hale getirilmesinde üretimdeki yerliliği mamul hale getirmekte yerini yabancılara bıraktığı anlaşılmaktadır. Zira gülcülük faaliyetleri neticesinde toplanan güllerin işlenmesi için Fransız Şirket SIPA şirketinin katı gülyağı fabrikası için faaliyetlerine izin verilmiştir.(20/02/1954) Ayrıca 24/07/1965 tarihinde Burdur’da da Gül ve kokulu diğer bitkilerden yağ ve gülyağı elde etmek üzere Fransa’da kurulu şirketin buralarda faaliyet yapmalarına izin verilmiştir.

1954 yılında 9 kooperatifin birleşmesiyle “Gülbirlik” kurulmuştur. Gülbirlik 1958 yılında İslamköyde Gülyağı Fabrikasını kurmuştur. Gülbirlik halen 6 birim kooperatifi, 8000 üretici ortağı, 4 ayrı yerde kurulu ünitesi ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Ayrıca Isparta’da gül bitkisini araştırmak için 2005 yılında “Gül Ürünleri Araştırma ve Uygulama Merkezi” kurulmuştur. Bu araştırma merkezinin açılma amacı gül ve gül dışındaki aromatik bitkilerin verim ve kalitesini arttırarak Isparta ekonomisine bilimsel katkı sağlamak üzerine olmuştur.

Peki nedir Bakü-Isparta ve Gül bağlantısı?

Bilindiği gibi Bakü şehri, kardeş Türk Cumhuriyet Azerbaycan’ın başkentidir. Azerbaycan 18 Ekim 1991 tarihinde bağımsız olmuştur. 3 Ekim 1993 tarihinde devletin başına Ebulfeyz Elçibey’den sonra Haydar Aliyev geçmiştir. Haydar Aliyev 2003 yılına kadar devlet başkanlığına devam etmiştir. Aliyev’in doğum günü olan 10 Mayıs 2000 yılından itibaren “Gül Bayramı” olarak kutlanmaya başlamıştır. Bu bayram ölümünden sonra 2003 yılından itibaren onun aziz hatırası ve onu anmak için yapılmaya başlanmıştır.

Gül Bayramı günü için Bakü’de bir aydan uzun süre hazırlık yapılmaktadır. Bu bağlamda Gül bayramında 2 milyonun üzerinde gül ve çiçek ile tonlarca gül yaprağı ithal edilmekte ve başkent Bakü bu bayram için başta “Haydar Aliyev Milli Parkı” olmak üzere adeta gelin gibi rengarenk süslenmektedir.

Bu hazırlıklar için Brezilya’dan kargo uçaklarıyla güller getirilmektedir. Fransa’dan, Çin’den, Hollanda’dan, Türkiye’den çok yüklü miktar ve sayıda gül, çiçek ve aromatik ürünler ithal edilmektedir. Örneğin 2013 yılında 113 ton gül ve süs bitkisi “Gül Bayramı” için ithal edilmiştir. 2014 yılında yaklaşık olarak 150 ton gül ve bitki çeşidi ithal edilmiştir.

Bildiklerimizden yola çıkarak: “Isparta Gül Bayramıyla ilgili ne yapabilir?” Kendisini bayramda nasıl tanıtabilir, temsil ettirebilir? Şehrine bu yolla ekonomik anlamda nasıl katkı sağlayabilir? Sorularının cevabını aramak, bulmak lazımdır. Bu bağlamda eldeki argümanlar iyi kullanılmalıdır. Öncelikle Azerbaycan bizimle tarihi ve kültürel bağları ile coğrafi yakınlığı, inanç ve dil birliği olan çok önemli bir kardeş cumhuriyet. Isparta gülü ile meşhur olan, Merhum Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel sayesinde bilinen önemli bir yer. Kuşkusuz vilayetlerin en önemli bilimsel laboratuvarları bünyelerinde bulunan üniversiteleridir. Bu bağlamda 1992 yılında kurulan ve Türk Dünyasının her kesimi tarafından bilinen ve sevilen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Adını taşıyan ve logosunda Isparta’nın milli simgesi gül arması olan üniversite bünyesindeki Türk Dünyası Tarihi ve kültürü araştırmacılarıyla, akademisyenleri ve projelerle harekete geçmelidir.

Isparta Belediyesi Bakü Belediyesiyle iletişime geçip Bakü Haydar Aliyev parkında sembolik olarak “Isparta Gül yolu” yapabilir. Belediye başkanlığı bünyesinde faaliyetler yürüten Isparta Kent konseyi “Yerel değerler ve Kent tanıtımı” bölümü 10 Mayıs ya da öncesinde konuyla ilgili Bakü’ye ziyarette bulunabilir.

Başta “Gülbirlik” olmak üzere Isparta’da gül ve gül ürünleri üreten işletmeler Bakü’de on mayısta “Gül Stantları” açabilirler.

Azerbaycan Büyük elçiliğimiz, kültür elçiliğimiz, Yunus Emre Enstitüsü, Azerbaycan İlimler Akademiyası ve Bakü’de bulunan üniversitelerle ortak projeler yapılabilir. Bu bağlamda kardeş belediye, kardeş şehir, kardeş üniversite argümanları Isparta’nın gül ihracında önemli katkı sağlayabilecektir.

Ne dersiniz daha da geç kalmadan iki kardeş şehir arasında GÜLDEN, nazik, ince ve sağlam bir kültür ve  aynı zamanda ticaret köprüsü kurulamaz mı?

 

Bu haber 789 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...