“Ara eleman bulamama Isparta sanayisini sıkıntıya sokmaktadır”

18 Mart 2017 16:27

Isparta’da mesleki eğitim – istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi amacıyla,  Mesleki Eğitim – Sektör İşbirliği Toplantısı yapıldı. Dün saat 09:30’da Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen programa; Vali Yardımcısı Fevzi Güneş, Belediye Başkan Yardımcısı Akif Aslan, SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Saltan, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Metin Çelik, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkan Vekili Ahmet Tural, İl Milli Eğitim Müdürü Şahan Çöker, öğretmenler ve diğer davetliler katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda ilk olarak Mesleki ve Teknik Eğitim tanıtım filmi izlendi.

SEKTÖRLE İŞBİRLİĞİ YAPMAMIZ GEREKMEKTEDİR

Toplantının açılış konuşması yapan Milli Eğitim Müdürü Şahan Çöker, gelişen teknolojinin eğitimde kullanılan atölyelerin yenilenmesini uygulanamaz hale getirmekte olduğunu belirtti. Çöker, “Kendimde bir meslekçi olarak Türkiye’deki mesleki eğitim alanında yaşanan gelişmeleri yakından takip etmekteyim. Bütün dünyadaki gelişmelere karşılık mesleki eğitim dünyadaki önemini de, Türkiye’deki önemini de artırarak devam ettirmektedir. Yalnız bununla beraber gelişen teknoloji eğitimde kullandığımız atölyelerin yenilenmesini uygulanamaz hale getirmektedir. Çok basit bir örnek verecek olursak 6,5 milyon dolarlık bir CNC tezgahı 4 yıl içinde güncelliğini yitirip artık kullanılamaz hale gelebilmektedir. Bu nedenle bizim sektöre vereceğimiz öğrencilerin yetiştirilmesinde direkt olarak sektörle işbirliği yapmamız artık kaçınılmaz hale gelmiştir” dedi.

TEKNOLOJİ MESLEĞİNİZİ ELİNİZDEN ALIYOR

Çöker, “Dünyanın geldiği ikinci bir nokta var. Oda, bilgi ve teknolojinin sürekliliği ile ilgili, bu eğitim diğer noktalarında bizi çok zorluyor. Bizim artık son bilgi dediğimiz öldü. Eskiden bir bilgi oluyordu. Bunu kitaba yazıyorduk. 20 yıl bunu okuyorduk. Ama şimdi artık 15 dakika süren, bir hafta süren, bir ay süren bilgiler var. Sürekli olarak ikinci bilgi birinci bilgiyi yok ediyor. Eskiden bir işte ustaydınız ve bu işi yaparak emekli olabiliyordunuz. Ama şimdi öyle değil 6 ay sonra yeni bir teknoloji ortaya çıkıyor ve siz bir hiçsiniz. Dolayısıyla bizim mesleki eğitimden mezun olan öğrencilerin, ustaların kendilerini sürekli yeniden yeniden güncellemesi gerekiyor. Bu öğretmenlerimizde yeniden yeniden bilgi güncellemesini gerektirmektedir. Belki bunların bir sonucu olarak bizimde Milli Eğitim Bakanlığı olarak mesleki eğitimi yeniden yapılandırmamız ve konumlandırmamız gerekmekte. Bakanlığımız mesleki eğitim konusunda inanılmaz çalışmalara imza attı. Birçok konuda mevzuat anlamında Avrupa’nın önündeyiz. Belki birçok kişi bilmez ama öğrencilerimizin dünyada mesleki yeterliliğini belirleyen, Mesleki Yeterlilik Kurumu Türkiye’de Avrupa Birliğinden önce açılmıştır. Şuan yeni yeni verimini almaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘İNSANA YAPILAN YATIRIM EN ÖNEMLİ YATIRIMDIR’

SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Saltan, “Ülkemizin nüfusuna baktığımızda diğer Avrupa ve geçmiş ülke nüfuslarına göre çok daha genç bir nüfus. Ve taktir ederseniz ki insana yapılan yatırım en önemli yatırımdır. Bu açıdan baktığımızda diğer ülkelerde ki eğitimi incelediğimizde insanların gençlerin yeteneklerine göre gelişim sağladıklarını görebiliriz. Biz Osmanlı döneminde kendimize has eğitim sistemine sahiptik. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra kendi kimyamıza has kendi kültürümüze geleneklerimize özel bir eğitim sistemine maalesef sahip olamadık. Ve dikkat ederseniz ülkemiz her anlamda gelişmekte gelişmeye hazır ama eğitim konusunda iki ileri bir geri sürekli değişim içerisindeyiz tam bir gelişim sağlayamıyoruz maalesef. Ve bugün ki toplantı beni bu açıdan çok sevindirdi çünkü biz gençlerimizi yeteneklerimize göre alıp o alanlarında geliştirmeliyiz. Örneğin tıpta çok doktorumuz var ama kimse cerrah olmak istemiyor. Kimse yetenek isteyen kısmına gitmek istemiyor. Neden? Çünkü o çocuğun yeteneği doktor anlamında değildir. Doktorlardan beyin cerrahı çok az çıkıyor, tıpta en düşük puan beyin cerrahisinde. Baktığımız zaman Amerika mesela eğitim de gerilerde kalmaya başlamış 29. Sıraya düşmüş ve Fillandi’yaya heyet göndermiş siz ne yapıyorsunuz, nasıl eğitim veriyorsunuz diye. Bizim üniversitelerimiz de teknik eğitim fakülteleri vardı ülkemizin yaşadığı bazı gelişmelerle teknik okullarımız öğretmen alamadığı için kapatmak zorunda kaldık. Şuanda teknik eğitim fakültesi yok öğrenci alınmıyor. Yerine teknoloji fakülteleri kurduk. Bir örnek vereyim ben inşaat mühendisiyim, bizde inşaat mühendisliği var inşaat mühendisi yetiştiriyor, teknik eğitim yeri var yeni kurulan onlarda inşaat mühendisi yetiştiriyor. Yani aynı iki farklı fakülte de inşaat mühendisi bölümü var. 5544 sayılı meslek yeterlilik kanuna göre tehlikeli ve çok tehlikeli işlerden oluşan mesleki yeterlilik kurulu tarafından standardı yayınlanan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkartılacak illerde ve mesleklerde tedbirleri yayın tarihinden itibaren 12 ay sonra Mesleki Yeterlilik Kanununda düzenlenen esaslara göre mesleki yeterlilik belgesine sahip olmayan kişiler çalıştırılamaz diye bir kural var. Şehrimize Isparta’ya bu alanda destek vereceğiz hepinizi saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.

KUŞAKTAN KUŞAĞA AKTARILMIŞTIR

Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkan Vekili Ahmet Tural, “Ülkemizde meslek eğitiminin tarihine bakıldığında, Selçuklu ve Osmanlı’nın ilk zamanlarında mükemmelleşen ve Ahilik adıyla anılan sistem sayesinde meslek ve sanatların, usta-çırak ilişkisi içinde kuşaktan kuşağa aktarıldığı görülmektedir. Çıraklık eğitimi ahilik sisteminin bütüncül eğitim anlayışı içerisinde uzun bir süre başarı ile sürdürülmüştür. Ancak Osmanlı İmparatorluğunun 17. yy’ dan itibaren giderek zayıflaması ve batıdaki gelişmeleri yakalayamaması gibi nedenler, Ahilik teşkilatının zayıflayarak meslek eğitimindeki fonksiyonunu yitirmesine neden olmuştur. Çıraklık eğitimi Osmanlı imparatorluğunun yıkılması ile kurulan yeni Türkiye Cumhuriyetinde de uzun bir süre göz ardı edilmiştir. Sanayileşme politikaları çerçevesinde Cumhuriyetin ilk yıllarında kalkınma yatırımlarına öncelik verilmiş ve sanayinin ihtiyaç duyduğu ara insan gücünün yetiştirilmesi görevini devlet üstlenmiştir. Bu dönemde devletin meslek eğitimi modeli olarak desteklediği ve yaygın olarak uyguladığı model örgün meslek eğitimi modeli olmuş, eğitimin ağırlıkla işyerinde verildiği çıraklık modeline ilişkin örnekler ise ancak birkaç kamu işletmesinde açılan çıraklık okulları ile sınırlı kalmıştır.

1991 yılında 507 sayılı Esnaf Sanatkarlar Kanununda bazı değişiklik ve ekler yapan 3741 sayılı kanun, 2005 yılında ise 5362 sayılı kanun çıkartılmış olmasına karşın, halen mesleki eğitimin yeniden yapılanması gündemdeki yerini korumaktadır. Çoğunlukla küçük işletmeler tarafından geleneksel biçimde sürdürülerek günümüze ulaşan çıraklık eğitiminde, 3308 sayılı kanunun çıkarıldığı 1986 yılından bu yana küçümsenmeyecek gelişmeler kaydedilmiştir.

3308 Sayılı kanun, ülkemiz mesleki eğitim sisteminde reform niteliğinde değişiklikler gerçekleştirmiştir. Ancak tüm dünyada yaşanan hızlı değişimin ve gelişmenin sonucunda kanunda değişiklikler yapmak zorunlu hale gelmiştir. Kanunu değiştirmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığında 1994 yılından bu yana birçok çalışma yürütülmüştür. Özellikle zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarıldığı 1997 yılından sonra yoğunlaşan çalışmalar sonucunda, 3308 sayılı kanunu ve ilgili bazı diğer kanunları değiştiren bir tasarı hazırlanmış ve 29.6.2001 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülerek kabul edilmiştir.  

Bununla beraber, teşkilatımızın çalışma usul ve esaslarını düzenleyen 5362 sayılı esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşları kanunu ve bu kanuna göre düzenlenen “esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarınca yapılacak mesleki eğitim uygulamalarının düzenlenmesine dair yönetmelik”,  “mesleki eğitim fonu” ve “çıraklık eğitimi uygulaması yapılmayan meslek dallarında mesleki belgelerin verilmesine ilişkin yönetmelik” gibi yasal düzenlemelerle teşkilatımız mesleki eğitimle iç içe faaliyet sürdüren bir yapıya sahiptir.

‘FİNANSMANI TEŞKİLATLARIMIZ TARAFINDAN KARŞILANMAKTADIR’

Esnaf ve sanatkârlar ile yanlarında çalışan çırak, kalfa ve ustalar ile işletmelerde mesleki eğitim gören öğrencilerin meslekî eğitimlerini organize etmek için esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının bünyesinde kurulan “meslekî eğitim danışmanlığı birimi” birliğimiz bünyesinde de teşkil edilmiş olup faaliyet göstermektedir.

3308 sayılı mesleki eğitim kanununa göre aday çırak ve çırak yetiştirmek isteyen işyerlerinin, pratik eğitim için elverişli olup olmadıklarının belirlenmesi, pratik eğitim veren işyerlerinin denetimi ve bu işyerlerine danışmanlık hizmetlerinin götürülmesi ile ilgili esasları belirleyen “denetleme danışmanlık gruplarının kurulması ve pratik eğitimin verileceği işyerlerinin denetimine ilişkin yönerge” gereği birliğimizde “işyeri denetleme ve danışmanlık gurubu” teşkil edilmiş olup faaliyet göstermektedir.

Türkiye esnaf ve sanatkarları konfederasyonu bünyesinde kurulan “mesleki eğitim fonu” na kanunda belirtilen paylar çerçevesinde her yıl bütçe tutarından hesaplanan 1/5 lik pay mesleki eğitimin finansmanı için tüm teşkilatımız tarafından karşılanmaktadır.

Yine, “çıraklık eğitimi uygulaması yapılmayan meslek dallarında mesleki belgelerin verilmesine ilişkin yönetmelik” hükümleri uyarınca kanun ve yönetmelikte gerekli şartları taşıyan işyeri sahibi olan ya da bu işyerlerinde çalışanlara sınavlı ve sınavsız olmak üzere, “tesk kalfalık, tesk ustalık, esnaflık” belgeleri birliğimize bağlı odaların talepleri doğrultusunda birliğimiz mesleki eğitim danışmanlık birimi tarafından gerekli incelemeler ve kontrolleri altında düzenlenerek verilmektedir.

Bu düzenlemeler ışığında, teşkilatımızın mesleki eğitimle sürekli olarak doğal bir bağı bulunmakta ve ülkemizde mesleki eğitimin önemi tarafımızdan çok iyi bilinmektedir. Uygulamalarda her ne kadar küçük sorunlar ortaya çıksa da yasal yönden bu sorunların çözümü için Türkiye esnaf ve sanatkarları konfederasyonumuz gerekli gayreti göstermektedir. Bu sebeple esnaf ve sanatkar teşkilatı olarak mesleki eğitime geçmişte olduğu gibi günümüzde ve gelecekte de sürekli olarak her türlü destek verileceğini bildirir saygılar sunarım” dedi.

‘3 BİN 91 MESLEK GRUBU İÇİN İSTİHDAM İSTENDİ’

ITSO Başkan Yardımcısı Metin Çelik, “Aldığımız istatistiki bilgiler ışığında 2016 yılında Isparta ilinde 3 bin 91 farklı meslek grubu için doğrudan işverenlerimiz istihdam talebinde bulunmuşlardır. Bunlardan 222 tanesi doğrudan çeşitli meslek grupları ile ilgili 889 kişi istihdam edilerek yerleştirilmiştir. 53 farklı meslek grubundan 434 kişilik istihdam talebi ya tamamen, ya da kısmen sağlanamamıştır. 165 farklı meslek grubundan 450 kişilik istihdam talebi ise ya karşılanamamış ya da istihdam talebinin sonradan vazgeçilmiştir.

Talep edilen ilk meslek grupları arasında; elektrikçilik, eğilme operatörü, iş makinaları yağcısı ve elektrik teknisyenliği oluşturmaktadır. İstenilen iş pozisyonlarına özellikle sanayi grubunda bakım teknisyeni, tekniker gibi nitelikli ara elemanı ihtiyacı görülmektedir. Nitelikli ara eleman ihtiyacını görmemiz ve Isparta’da bu nitelikli eleman ihtiyacını bildiğimiz için, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası ve diğer kurumlarımızın da işbirliği ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden Isparta’ya mesleki bir okul yapılması konusunda yapılan çalışmalar neticesinde, böyle bir okulu yapalım ki bu sıkıntıları giderelim, Isparta’ya ihtiyaç olan ara eleman konusunda biraz katkılarımız olsun ve bu ara elemanları rahatlıkla bulalım. Eğiterek, işi bilerek işin temelinden bilinçli olarak çalışan ara elemanlar yetiştirelim şeklinde Isparta’ya TOBB tarafından bir okul kazandırdık. Şu anda bu okulumuzda eğitim öğretime öğrencilerimizin çok iyi teveccühü ile tam kapasite çalışılmaktadır. Bu ihtiyaç Ispartamızda hat safhadadır. Ara eleman sıkıntısından dolayı Isparta sanayimiz maalesef bir motor radyatör bakım fabrikamızı başka illere götürmek zorunda kalmıştır. Yine bir mobilya fabrikamızı da başka illere götürmek zorunda kalmıştır. Bunun sebebi ara eleman bulamama sıkıntısıdır. Bu yüzden bu toplantımızın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü ara eleman temin edemezsek sektörümüz maalesef diğer büyük illere göre şansını kaybetmekte ve işverenlerimiz, sanayideki esnafımız sıkıntıya düşmekte. Ara eleman bulamadığı için de maalesef büyük şehirlerdeki üreticilerimizle yarışamamaktadır. O yüzden de Ispartamızı eğer daha büyük iller seviyesindeki fabrikalarda işverenlerle yarıştırmak istiyorsak bu toplantının çok faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.

‘HER TÜRLÜ DESTEĞE AÇIĞIZ’

Isparta Belediye Başkan Yardımcısı Akif Aslan, “Günümüz dünyasında söz sahibi ülkelerin bu gücünü özellikle ekonomilerden aldıklarını görmekteyiz. Ekonomik gücün ise nitelikli insan gücünü yetiştirmekten ve eğitmekten geçtiği şüphesizdir. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarının, ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişiminde lokomotif görevine sahip olması gerektiğini gözden kaçırmadan, 21. yüzyıl teknolojisi ile bütünleşmesi hayati önemdedir. Meslek okullarının varlığını ve niteliğinin önemini bilen belediyemiz okullarımıza her türlü desteği vermeye hazırdır. Okullarımız için arsa temini, gerekli imar düzenlemeleri, peyzaj çalışmaları belediyemiz tarafından gerçekleştirilmektedir. Bundan sonraki çalışmalarımızda da belediyemiz tarafından imkanlar ölçüsünde hizmet vermekteyiz”.

‘ÜRETİCİ SEKTÖRÜMÜZÜN KATKISINI KÜÇÜMSEMEMEK LAZIM’

Vali Yardımcısı Fevzi Güneş, “Tüm arkadaşlarım konuşmalarında mesleki eğitimini önemini vurguladı. Ben de çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu toplantı işbirliği toplantısı olduğu kadar, aynı zamanda eğitim ve istihdam ilişkisinin de konuşulacağı bir ortam olacaktır. Buraya katılanların hepsi çok nitelikli kişilerdir. Eğitim ve istihdam verildiği zaman meslek odalarımız, üniversitelerimiz, özel sektör ve yerel yönetimler her biri başlı başına bir paylaşma durumundadır. Siyasal Bilimler Fakültesinde öğrenciyken hocamın bir sözü vardı. Bir ülkede üretici yoksa o ülkede kalkınma olmaz demişti. Ülkede nitelikli kişiler yoksa o ülkenin kalkınmasına, büyümesine yardımcı olabilecek üretici yoksa hiçbir şey olmaz. Kalkınma ve büyüme kavramlarının ne kadar önemli olduklarını şimdi anlıyoruz. Ülkenin kalkınmasına, büyümesine katkıda bulunan üretici sektörümüzün katkısını küçümsememek lazım. Bu bahsettiğimiz üretici sektörünün de işgücü talebini de karşılamamız lazım. Kalkınma niteliksel bir ölçüdür. Büyüme dediğimiz zaman niceliksel bir ölçü olur. Kişi başına düşen Milli gelir, büyümektir. Özel sektörün işgücü talebinin karşılanması gerçekleştiği zaman nitelikli işgücü, insan gücü çıkıyor. O zaman mesleki ve teknik eğitimi konuşacağız. Mesleki ve teknik eğitimle donatılmış kişileri konuşacağız” ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmalarının ardından, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanı Yusuf Çidem, ‘Mesleki Eğitim – İstihdam İlişkisinin Güçlendirilmesi İçin Son Dönemde Yapılan Kanuni Düzenlemeler Ve Uygulamaya Konulan Yenilikler’ konulu sunum yaptı.

 

Bu haber 708 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...