RAMAZAN AYI

26 Mayıs 2017 17:48

Yasin YILDIZ

İl Müftü Vekili

 

 RAMAZAN AYI

 

Îlahi rahmet ve mağfiretin sağnak sağnak yağdığı, manevi bereketin her tarafı kapladığı rahmet ve mağfiret ayı, ramazan-ı şerife yaklaşmış olmanın heyecanı içerisindeyiz. Sözlükte “günün çok sıcak olması, güneşin kum ve taşları çok ısıtması, kızgın yerde yalınayak yürümekle ayakların yanması” veya “güneşin güçlü ısısından çok fazla kızmış yer” anlamlarına gelen “ramazân”, kamerî yılın şâbandan sonra gelen ayıdır. (DİA, 34, 433.) Orucun bütün inananlar için farz olduğunun ortaya konmasının hemen akabinde gelen ayet-i kerimede Allah-u Teâlâ şöyle buyurur: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.” (Bakara, 185) Bir yıl boyunca günahlarla kirlenen manevi hayatımızı temizleme, kulluğumuzu yeniden gözden geçirme, rabbimizin rızasını kazanma ve ahiret mutluluğunu elde etme yolunda çok önemli fırsatlar sunan ramazan ayı rabbimizin biz kullarına olan şefkatinin ve merhametinin tezahürü ve önemli bir lütfudur.

Ayların sultam olan ramazanı şerif, tutulan oruçları, kılınan teravihleri, yapılan sahur ve iftarlarıyla, maneviyat ikliminin yaşandığı bereketli bir mevsimdir. Mümin bu manevi iklimden Allahın mağfiretini ve rızasını umarak kulluğunu yapıp nefsin arzularına karşı durarak istifade eder. Nitekim "Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Savm 6) buyuran Allah Rasulü, ramazan ayımn manevi atmosferinden istifade etmeyi, bu aym faziletine gönülden inanma şartına bağlamıştır. Bu inanç içerisinde idrak edildiği müddetçe ramazan, ömrü bereketlendiren önemli bir zaman dilimine dönüşecektir. Kur’an’m nazil olmaya başladığı ve bin aydan daha hayırlı olan “Kadir gecesinin” bu ayda lütfedilmiş olması da bunun en önemli göstergesidir.

Ramazan ayı, oruç ayıdır. Nitekim cenabı hakkın “Ey İman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılmdı.”(Bakara Suresi, 183) şeklinde emir buyurduğu oruç ibadeti, ramazan ayı boyunca ifa edilen önemli bir kulluk vazifesidir. Zira Allah Rasulü, oruç tutmayı günahlardan arınmaya bir vesile olarak değerlendirdiği gibi cennete açılan bir kapı olarak da nitelendirmiştir. (Buhârî, “Savm, 4) Başka bir hadislerinde Peygamber Efendimiz, “Ademoğlunun her iyiliğine on mislinden yedi yüz misline kadar karşılık verilir, ancak oruç hariç. Allah Teâla buyurur ki: Oruç benim içindir, onun mükâfatını ben veririm.” (Müslim, Siyam, 164) beyam ile oruç ibadetinin Allah nezdindeki değerine işaret etmektedir. Haliyle bu yaz sıcağında bütün zorluklara rağmen sabır göstererek oruç tutabilen müminler Cenab-ı Hakk’m rızasına kavuşacaklardır. Nitekim Allah Rasulü, “Oruçlu için iki sevinç anı vardır. Birisi iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır.” (Buhari, Savm, 9.) buyurarak ümmetine müjde vermiştir.

İnsanlara yol gösteren, hak ile batılı ayıran hidayet rehberi Kur’an-ı Kerim bu ayda nazil olmuştur. Dolayısıyla bu ay kuran ayıdır. Bu ayda müminler, Kur’an-ı Kerim’e daha iştiyakla sarılırlar. Camilerde okunan mukabeleler ve hatimle kılman teravihler bunun en güzel göstergesidir. Böylece müminler ramazan ayı boyunca, Yüce Kitabı okuma, anlama ve yaşama noktasında bulundukları durumu kontrol etme ve eksikliklerini tamamlama fırsatı bulacaklardır.

Ramazan ayı, infak ayıdır. “Âdemoğlunun iki vadi dolu malı olsa, bir üçüncüsünü ister. Ademoğlunun bu muhteris gönlünü topraktan başka bir şey doldurmaz...” ( Buhari, Rikak, 10.) buyuran Allah Rasulü, insanın fıtratında olan hırs ve tamah duygusuna dikkat çekmiştir. Bununla beraber veren el olmayı her zaman değerli bir erdem olarak nitelendiren Peygamber Efendimiz, ümmetini cömert olmaya davet ederek içindeki dünya hırsından kurtulmasını istemiştir. İşte ramazan ayı müddetince “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda

harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz...”(Âl-i İmran, 92) ayeti ışığında verilecek olan zekat, sadaka-i fıtır ve diğer infaklar sahip olunan servetin hakkını ve şükrünü ifa noktasında önemli bir görev üstlenecektir.

Ramazan ayı, sabır ayıdır. “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele...”(Bakara, 155) buyuran Cenab-ı Hakk, dünya hayatında insanoğlunun her daim imtihanlarla baş başa kalacağını ve mutlu neticenin ise sabredenlere bahşedileceğini beyan etmiştir. Ramazan ayı da birçok yönden kulların sabrının sınandığı bir zaman dilimidir. Nitekim müminler oruç ibadeti vesilesi ile sadece bedeni ihtiyaçlar karşısında değil, maruz kalacakları günahlar karşısında da nefsine hakim olma dirayetini gösterirler. Çünkü günahlar karşısında bir kalkan vazifesi gören oruç ibadeti, nefsin ve şeytanın dizginlenmesi noktasında önemli bir yer teşkil etmektedir. Nitekim “Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin.”( Buharı, Savm 9) nasihatinde bulunan Allah Rasulü, orucun koruyucu yönüne işaret etmiştir. Bu şuur içerisinde olan müminler, idrak edecekleri bu ay vesilesi ile bir kez daha nefis ve şeytanla hesaplaşma ve sabırla onlara karşı durabilme becerisini kazanacaklardır.

Ramazan ayı, kardeşliğimizi pekiştirme, gönüller arasında sevgi ve merhamet köprüleri inşa etme ayıdır. Nazargahı ilahi olan kınlan kalpleri onarma ve incinmiş kalpleri kazanma ayıdır. Bu vesile ile çevremizde yaralı bir gönül, kınlmış bir kalp bırakmayalım. Kardeşlik ruhu ile gönüllerimizi öyle bir kenetleyelim ki, öfke, kin, neffet ve terör bizleri tefrikaya sürükleyenlesin. Çeşitli sebeplerle ülkemize sığınmak zorunda kalan insanlara gönlümüzü ve soframızı açalım. Onların hamisi olmaya çalışalım. Diğer bir yönüyle Ramazan ayı, muhasebe ayıdır. Bu nedenle hayatımızı gözden geçirmeli, yaptığımız hataları yapmamaya söz verip Allahtan af dilemeli ve onun affına mazhar olmaya çalışmalıyız.

Bu vesile ile ramazanı şerifinizi en kalbi duygularımla tebrik eder bu ayın başta ülkemiz olmak üzere tüm İslam alemine huzur ve bereket getirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim.

 

 

Bu haber 792 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...