“BİZ ÖNCE ÜLKEM VE MİLLETİM DİYEN TÜRK MİLLİYETÇİLERİYİZ”

25 Temmuz 2017 18:14

Isparta Merkez İlçe Kongresinin yapıldığı Belediye Kültür Sarayı'nda partililere hitap eden MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, Isparta'nın demokrasi açısından çok özel bir kent olduğuna kaydetti.

Demirel, şöyle konuştu:

SİYASET UZLAŞMA SANATI MAALESEF ANLAMAKTA GECİKTİK

"Isparta hepimiz için çok özel. Türkiye'de demokrasiye inanan herkes için özel. Rahmetli Demirel, Türkiye'de demokrasi algısında çok özel bir isim. Dolayısıyla hepimiz Isparta'ya o gözle bakıyoruz. Siyaset bir uzlaşma sanatı. Ama maalesef ülkemizin bunu farketmekte geciktiğini anladık. Türkiye çok kutuplaştı. Bu bir gerçek. Bütün bu kutuplaşmanın içinde ortak paydayı büyütmek ve genişletmek adına 'önce ülkem ve milletim' diyen bir ses var. Sayın Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli'nin sesi. Ama bu sesi bazılarımız 15 Temmuz'a kadar duyamadılar. 15 Temmuz Türk siyasetinin turnusolu oldu. Bizlerin siyasi parti olarak, sayın liderimiz Devlet Bahçeli beyin şahsı olarak hep söylediklerimiz maalesef 15 Temmuz'da ayna tutulmuş gibi herkesin gözünün önündeydi.

SİYASİ KATLİAMLARA MARUZ KALDIK

Türkiye'de birileri kendi adına, kendilerinin doğru bildiği ama hakikat olmayan şeyler adına kötü işler yapıyordu. Hatta genel başkanımızın bir tanımlaması vardı; 'Okyanus ötesi' diye. Çok eleştirildik, saldırılara maruz kaldık. Siyasi katliamlara maruz kaldık. Ama doğruyu söylemekten yılmadık. Ve biran geldi 15 Temmuz günü. Sıradan bir cuma günüydü. Hepimiz olağan işleri yapıyorduk. Biz yine derdimizi anlatmaya çalışıyorduk. Pensilvanya bu sefer de partimiz için bir takım projeler geliştiriyordu. Milliyetçi Hareket Partisi içerisinde bir kalkışma planlıyorlardı. Bazıları bunu farklı yorumladılar. 'Yok canım öyle şey olur mu' Ama 15 Temmuz günü herkes gördü.

BİRBİRİMİZİ DİNLEMEYİ ÖĞRENDİK

Bazı insanların görünen yüzü ile gerçek yüzü çok farklı. Hakikatleri anlamak için belki bazen böyle acılar yaşamak gerekiyormuş. Ama 15 Temmuz Türk siyasetine şunu getirdi. Birbirimizi dinlemeyi, birbirimizi anlamaya çalışmayı. Farklı partilerdeyiz çünkü farklı siyasi inançlarımız var. Bizim gibi dava partisi olanlar var, konjektör partisi olanlar var, dava diye yola çıkıp başka yerlere savrulanlar var. Ama herkesin tek bir siyasi düşüncesi var. Ancak hepimizin ortak bir niyeti var. Türk Milleti için en iyiyi yapmak. Türkiye'nin birliğini sürdürmek. Türk devletinin devamını sağlamak. Ya da biz Türk Milliyetçileri için siyaset bu yüzden yapıldığını bildiğimizden herkesin aynı niyette olduğunu düşünüyoruz. Ve bizim ülkemizde çok söylenen bir şey var. 'Bu ülkede kimseyi konuşturmuyorlar' Aslında herkes konuşuyor ama dinlemiyoruz. Birbirimizi anlamamaya çalışıyoruz. Yalnızca inandıklarımızı söylüyoruz. İşte 15 Temmuz bazılarımızın gerçekleri duymak için kulağını açmasına sebep oldu. Belki de bu şerden bir hayır doğdu. Daha birbirine anlamak için bakan, birbirini dinlemeye çalışan, 'bunun da söylediğine kulak versek' diyen insanlar oldu. Fakat siyasi düşüncelerimiz, dava anlayışlarımız hala farklı kimileriyle. Biz 'önce ülkem ve milletim' diyen bir lideri kutup yıldızı yapmış Türk Milliyetçilerileriyiz. Genel Başkanlığında 20.yılını dolduran Sayın Bahçeli'nin en çok söylediği şey budur. 'Partim ve ben demeden, ülkemiz ve millet için çalışıyoruz. Bunun içindir bütün çabamız"

KARAMAN'IN KOYUNU SONRA ÇIKAR OYUNU

Çünkü biz Türkiye'yi bir refah toplumu yapmak istiyoruz. Türkiye'nin kalkınmasını ve bu kalkınmadan herkesin pay almasını istiyoruz. Anlık ve bir günlük beklenti içerisinde değiliz. Biz bunları isterken bazıları 'ben' diyebiliyor. 'Benim şöyle bir koltuğum olsun. Benim adım olsun' Ama nasıl diye kimse sormadı. O günde sorduk 'nasıl olacak bu işler' diye. Ama 15 Temmuz'da herkes anladı. Karaman'ın koyunu, sonra çıkıyor oyunu. Onun için yılmadan, liderinin önderliğinde, gönlü Türkiye Milliyetçiliği ile çarpan herkes bu salonda. İyiki varsınız. Ülkücüler Türk Milletinin kabul olmuş dualarıdır. Ben buna inanıyorum."

 

Bu haber 656 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...