“CHP İl Başkanını istifaya davet ediyorum”

6 Şubat 2018 16:14

              CHP İl Başkanı Ahmet Kürkçü'nün belediye ziyaretinde yerel seçimlerde Belediye Başkanı Yusuf Ziya  Günaydın'ı destekledikleri yönündeki itirafının ardından o dönemdeki CHP Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı basın toplantısı düzenledi.

“KÜRKÇÜ’NÜN YAPTIĞI AÇIKLAMALAR PARTİ SUÇU”

Toplantıya davet edilmemesine rağmen İl Başkanı Ahmet Kürkçü de katıldı. Kürkçü'nün yaptığı açıklamanın parti suçu olduğunu ileri süren Prof. Çakmakçı, toplantının sonunda Kürkçü'yü istifaya davet etti.

                Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı, Kocatepe Kahve Evi’nde düzenlediği basın toplantısında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

                İşte Çakmakçı’nın açıklamaları:

                “Namuslu, fedakar Vatanı için canını veren eşsiz vatan evladı Isparta’mızın Şehidi Ali Yılmaz’a, Allah’tan rahmet ailesine sabırlar diliyor, acıların en içten duygularla paylaşıyorum. Bu ara dün tamamlanan kongre sonucunda yeniden seçilen Partimiz Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu yüklendiği onurlu görev nedeniyle kutlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

“TALİHSİZ BİR BEYANAT”

                Partimizin il başkanının Isparta Belediye Başkanını ziyareti sırasında yaptığı açıklaması siz basın mensuplarınca “CHP’den tarihsel itiraf” olarak değerlendirilmiştir. Bu açıklama ben ve arkadaşlarımca parti etik değerleri ve ilkelerine yakışmayan talihsiz bir beyanat olarak kabul edilmiştir. Bizler bu olaya dört farklı noktadan bakmaktayız.

                Öncelikle bu talihsiz açıklama 100 yıllık cumhuriyet çınarı olan, Türkiye’ye Cumhuriyeti’nin ilke ve programını oluşturmuş, bulunduğumuz coğrafyada tek demokratik devleti kuran, Türkiye Cumhuriyeti’nin yaratıcısı ve bugüne gelişini sağlayan parlamenter yönetimi vazgeçilmez sayan, Türkiye’nin temsilcisi, üyesi olmakta onur duyduğumuz partimizi bağlamadığını düşünüyor ve bireysel bir tavır olarak değerlendiriyoruz.

“AYRICA BU OLAY BİR PARTİ DİSİPLİN SUÇUDUR”

                Kürkçü’nün 2014 yerel seçimlerinde partimizin adayına değil MHP Adayı Yusuf Ziya Günaydın’a oy verdiklerini itiraf eden açıklamasını hayret ve esefle izledim. Bu beyanı o dönemdeki İl, Merkez İlçe, Kadın ve Gençlik Kolları ve Partimize gönül verenleri şaibe altında bırakmıştır. Parti tüzüğümüzün 7 maddesinin (a) fıkrasının  (c) bendinde “Seçimlerde parti adaylarına oy vermekle ve onların kazanmalarını sağlamak için çalışmakla ve partinin başarısını en üst düzeyde çıkarmak için çaba harcamakla yükümlüdür” denilmektedir. Bu talihsiz açıklama o dönemdeki il Başkanlığımızı, yöneticilerimizi ve parti seçmenlerimizi görevlerini ve yükümlülüklerini yerine getirmediklerini iddia ederek zan altında bırakmıştır. Bu nedenle o dönemdeki görev  yapan yöneticilerimizi açıklamaya davet ediyorum. Kişileri karalayan partimize ihanet edenlerin başta bu beyanatı veren il başkanı olmak üzere herkesi zan altında bırakanlar kimselerse onları basın önünde açıklamaya davet ediyorum. Ayrıca bu olay bir parti disiplin suçudur. Parti tüzüğümüzde 70/e bendinde “Parti adaylarına karşı veya başka parti adaylarından yana açık veya gizli çalışması” parti disiplin suçu olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle  değerlendirme parti yöneticilerine aittir.              

Kişiliğimi ilgilendiren açıklama için, hiç kimsenin kişisel hayatımı ve değer yargılarımı eleştirme hakkı ve yetkisi olduğuna inanmıyorum. Bu olay bile adli bir suçtur. Özellikle sorumluluk sahiplerinden ağızdan çıkanı, kulaklarının duyması gerekmektedir. Seçim atmosferinde medeni ilişkiler içinde mücadele verdiğimiz diğer partilerin Belediye Başkan Adaylarını da zan altında bırakması doğru değildir.

                Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimizin oluşumunu sağlayan, halkın birebir temasta olduğu yatırımcı ve geliştirici özellikleri nedeniyle Türk siyasi hayatının temel kurumlarından birisidir. Belediyeler eser bırakan, halka dokunan özellikleri ile de çok önemlidir.

                Merhum 9.cu Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel’in önerileri, dönemin CHP Milletvekili Sayın Ali Haydar Öner ve Cumhuriyet Halk Partisi İl yönetiminin başta Sayın Vedat Şenol olmak üzere o günkü il ve merkez ilçe yönetim kurulunun teklifleri üzerine Isparta Belediye Başkanlığına aday olmayı bir Ispartalı olarak görev addetim.

                Bu dönemde birlikte çalıştığım arkadaşlarımla Isparta’nın sorunlarını gündeme getirdik. Çünkü CHP’nin Belediyeleri Eskişehir, Antalya ve İzmir önemli adımlar atmış dünya şehirleri arasında yer almıştı. Isparta’nın da dünya şehri olması hakkı idi. Isparta’ya CHP’nin özgün belediyecilik elinin değmesi gerekli idi. Üniversitemize rektör olduğum dönemde yeni kurulmuş bir üniversiteyi nasıl ilk 16 üniversite arasında yer aldırmış ise Isparta’nın da dünya şehri olmasının mümkün olduğuna inanmıştım. Bu nedenle bu şerefli göreve aday olmuştum.

                Bu noktadan hareketle öncelikle İTKM (Isparta Ticaret ve Kültür Merkezi) sorununu gündeme taşıdık. Isparta’nın trafik, sanayileşme, yerleşim üzerinde çözümleri içeren yansılarla siz değerli basın mensuplarının önüne çıktık.

                2014’den bu yana Isparta’da çok şey değişmedi. Büyük şehir hayaline kapılan belediyemiz gücünü tüm ilçelere vererek eğlence düzenlemeyi ödev saydı. Oysa Isparta’da sorunlar katlanarak büyümeye başladı. Şehrimizde halk ve üniversite öğrencileri dar bir alana hapsedildi.

                Şehre katkı yapmak isteyen kooperatiflerin önerilerine engel konuldu. Biz yapacağız diyerek seneler kaybedildi. Örneğin Çünür Sulama Kooperatifinin Çünür Pazar yerinin üstünü belediye adına örterek kendi enerjisini üretme teklifi reddedildi.

                Isparta’da belediyecilik hizmeti, ağırlığını koyanların taleplerine göre gerçekleştirilir hale geldi. Isparta’da plansız, programsız ve düzensiz bir gelişmeyle karşı karşıya kaldı. Tarım toprakları yerleşime açıldı. Hava kirliliği açısından Avrupa’nın en kirli ilk on şehri arasında yer aldı.

                Üniversite Belediye işbirliği kağıt üzerinde kaldı. 88.000 öğrencisi olan Süleyman Demirel Üniversitesinin, Öğrenci Konseyi Başkanının hiçbir dileği dikkate alınmadı.

                Yeni seçilen CHP İl Başkanının yukarıda açıklanan ifadesi esas alınarak basına Belediye tarafından servis edilen metin art niyet taşımaktadır. Böyle bir beyanı fırsat bilen AKP’ye teslim olmuş MHP’li belediye başkanı geçmişteki yapmış olduğu hataları kapatmak için gündem değiştirme çabası içine girmiştir. Diğer taraftan belediye başkanı yerini kaybedeceğini anlamıştır. Bu olayı fırsat bilerek CHP’den aday olacakların önünü kesmeye çalışmaktadır.

“SAYIN BAŞKAN YUSUF ZİYA GÜNAYDIN’IN DÖNEMİ BİTMİŞTİR”

                Sayın Başkan Yusuf Ziya Günaydın’ın dönemi bitmiştir. CHP  2019 yerel yönetim seçimlerinde Belediye Başkanı adayını belirleyecek. Sizlerin de kabul edeceği bir adayla MHP’ye borç verilen oyları da geri alarak CHP belediyeciliğini Isparta’ya taşıyacaktır.

                Bu vesileyle 2014 Belediye seçimlerinde oy veren, vermeyen tüm Ispartalı hemşerilerime, o dönem gece gündüz dinlemeden fedakarca destek veren yöneticilerimize ve yol arkadaşlarımıza davetimizi ve kabul edip toplantıya iştirak eden siz basın mensuplarına teşekkürü bir borç biliyorum.”

Bu haber 644 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...