121 YAZAR, 250 YAYINEVİ FUARDA YER ALDI

3 Mart 2018 12:08

2. Isparta Kitap Fuarı Gökkubbe Fuar Merkezi’nde kapılarını kitapseverlere açtı. Kitap Fuarı’na 121 yazar ve 250 yayınevinin katıldığını dile getiren  Belediye Başkan Yardımcısı Aydın Şanlıtürk, “Kitap Fuarı’mızda 2 milyon 560 bin farklı kitap mevcuttur. Bu Kitap Fuarımızın kitapseverlere, şehrimize ve bölgemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

11 Mart Pazar gününe kadar  sürecek olan 2. Isparta Kitap Fuarı Gökkubbe Fuar Merkezi’nde kapılarını kitapseverlere açtı. Açılışa MHP Osmaniye Milletvekili Doç. Dr. Ruhi Ersoy, Belediye Başkan Yardımcıları Aydın Şanlıtürk ve Akif Aslan, MHP İl Başkanı İsa Yalçın, Isparta Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Adar, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, davetliler ve vatandaşlar katıldı.

Törenin açış konuşmasını yapan Isparta Belediye Başkan Yardımcısı Aydın Şanlıtürk, Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’ın şehit cenazesi nedeniyle açılışa katılamadığını belirterek, “Bizi üzüntüye boğan terör saldırısında hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum” dedi.

2 MİLYON 560 BİN FARKLI KİTAP VAR

Kitap Fuarı’na 121 yazar ve 250 yayınevinin katıldığını dile getiren Şanlıtürk, “Kitap Fuarı’mızda 2 milyon 560 bin farklı kitap mevcuttur. Bu Kitap Fuarımızın kitapseverlere, şehrimize ve bölgemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” diye konuştu.

“ISPARTA’DA MİLLİYETÇİLİK ANLAYIŞI BÖYLE YAPILIYOR”

MHP İl Başkanı İsa Yalçın da sözlerine şehitlerimize Allah’tan rahmet dileyerek başladı. Yalçın, “Geçen yıl belediye başkanımızın küçük bir kıvılcım olarak Isparta’nın yaşanabilir iller sıralamasında Türkiye’de birinci sıraya taşınmasında en önemli adımlardan bir tanesi olarak gelişmişliğe nasıl bir fayda sağlarız diye Isparta ölçeğinde ne yapılabilir anlamında başlatılan bir çalışmadır. Ama biz gördük ki kitap fuarına çok kat kat daha fazla sahip çıktılar. Isparta’da açılan bu güzellik tüm Türkiye’ye yayıldı ama bölge illerimiz de desteklediler. Projenin en önemli kısmı Isparta’da hemşerilerimize bu hizmeti getirebilmek, kitapların alınması, okunmasını sağlamaktır. Isparta’da milliyetçilik anlayışı böyle yapılıyor. Sandık, seçim odaklı yapılmadığı, hizmet odaklı yapıldığı için hemşerilerimiz her zaman sahip çıkıyor. İl Başkanı olarak tüm hemşerilerimize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

MHP Osmaniye Milletvekili Doç. Dr. Ruhi Ersoy ise her coğrafyanın ve her şehrin bir simgesi olduğunu ifade ederek, “Isparta’nın güllerle ifadesi sadece onun üzerindeki simgesi değil mana boyutu ve Efendimizin remzi oluşuyla Isparta’nın manevi şahsiyetiyle bütünleşmiş olması Türkiye açısından önemli bir mesajdır” dedi.

Kent, kültür ve kitabın birbirini tamamlayan kavramlar olduğuna değinen Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kentlilik, şehirlilik kitap ve gelişmişlikle olur. Medine medeniyet şehir anlamındadır. Medineler, şehirler medeniyetlerin merkezleridir. Dolayısıyla bir medeniyet şehri olan Isparta’nın kitapla tanışması ve kitabın kitleselleşmesi hususunda yerel yönetimin inisiyatif alarak fuarlar organize etmesi, yazarlar ve kitaplarla vatandaşı buluşturmasından daha değerli bir şey olamaz. O yüzden değerli belediye başkanımızı tebrik ediyor, partimiz adına teşekkür ediyorum.

ACI BİR GÜNDE BİRLİKTEYİZ

Sizlerin huzurunda bir fuar açılışı için bulunmuş olmaktan sayın genel başkanımız kalem, kitap ve kelam ehli Devlet Bahçeli bey haberdar ve tüm Ispartalılara bu manada kitap dolu sevgilerini iletti. Elbette acı bir günde birlikteyiz. Burhan kardeşimiz Cuma namazından sonra toprağa verilecek, bizde o vazifeyi yerine getireceğiz.

SELÇUKLU, OSMANLI CUMHURİYET TERKİBİNE İNANMIŞ BİR ANLAYIŞLA BUGÜN SİZLERLE BİRLİKTEYİZ

Biz medeniyet olarak mürekkeple kanı bir arada karmış bir medeniyetin çocuklarıyız. Biz toprağa düşmüş kanla, kitabın, kelamın, maneviyatın, irfanın sözleriyle birlikte coğrafyayı vatan yapmış bir memleketin, bir medeniyetin, bir mazinin evlatlarıyız. Birileri diyor ki Osmanlı, Selçuklu yok edilmiş bir medeniyet değil, durdurulmuş bir medeniyettir. Doğru söylüyorlar. Biz Çanakkale olduk 18 Mart’ta 7 düvele karşı durmadık, Cumhuriyet olduk, Mustafa Kemal olduk. Arkamızdaki kapıda Selçuklu’nun sembolü ile Osmanlı’nın sembolünü Cumhuriyetle taçlandırmış Selçuklu, Osmanlı Cumhuriyet terkibine inanmış bir anlayışla bugün sizlerle birlikteyiz.

BİZE DÜŞEN VAZİFE BURHAN’LARA VE BURHAN’IN EMANETLERİNE SAHİP ÇIKMAKTIR

Dünün mazinin medeniyet kurucu ataların evlatları olarak bugün yarınlara onurlu ve şerefli bir millet, bağımsız bir devlet bırakmak için 100 yıl sonra yine 18 Mart ruhuyla emperyalist kuşatmalara karşı yerli ve milli bir anlayışla karşılık veriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilk kez uzun süreli, kararlı bir şekilde sadece sınır içerisinde değil sınır dışında da teröriste karşı bu kadar kararlı mücadele veriyor.  Bizim siyasi geleneğimizin kurucusu rahmetli Başbuğumuz Alpaslan Türkeş, sıklıkla 1990’lı yıllarda bir cümle kurardı; ‘bataklık kurutulmadan sivrisineklerle mücadele tek başına yeterli değil der’ ve vadiyi işaret ederdi. Söz konusu vadi Afrin’in kaynak olarak beslendiği bir yerdi. Bugün o bataklık kurutulmak üzere Afrin’deyiz ve Burhan gibi kardelen çiçekleri, memleket evlatları orada ruhunu teslim ediyorlarsa ihanete karşı yarınlarda şerefli bir millet, bağımsız bir devlet bırakmak için onlar bu vazifeyi yerine getiriyorlar. Bize düşen vazife Burhan’lara ve Burhan’ın emanetlerine sahip çıkmak, ama bir o kadar sahip olduğumuz medeniyetin bayraktarlığını yapacak işler yapmak, kitapla buluşmak, çocuklarımızı çok iyi yetiştirmek ve kitapla, ilimle, irfanla birleşmiş bir medeniyet evladı olarak etrafımızı aydınlatmaktır. Bu azim ve kararlılık bizi yarınlarda kararlı bir noktaya götürecektir.

BİZ MİLLİ FERASETİ, MİLLİ AKLI VE MİLLİ ÜLKÜYÜ

BİRLEŞTİREREK YOL YÜRÜMEK ZORUNDAYIZ

Birileri Afrin’de ne işiniz, askerimiz savaşa neden gidiyor derken, biz savaşmıyoruz, terörle mücadele ederken, biz savaşmıyoruz, terörle mücadele ediyoruz kararlılığını bizler dillendirir, onlara karşı mücadele verirken, sınır boylarında irfan, ferasat sahibi bir yörük anası kurban keserek yavrularım akan kurban kanı olsun, sizlerin kanı olmasın gerekirse mermilerinizi ben taşırım deme milli ferasetini göstermektedir. O sebeple milli feraset Yörük ana ise düne kadar tankını milletin üzerine süren hainlerin gerçekleştiremediği ihanet hareketlerine rağmen o tankın üzerinde nereye sorusuna Kızılelma’ya diyen Türk çocuklarının ortaya koyduğu ülkünün adı da milli ülkü Kızılelma olmakta. Ama bu milli akılla, milli teknolojiyle birleşiş iha ve cia’larla tepelerine inmekte. Biz milli feraseti, milli aklı ve milli ülküyü birleştirerek yol yürümek zorundayız.

Bugün Türkiye siyasetinde MHP Genel Başkanının almış olduğu inisiyatifle ortaya çıkan Cumhur ittifakı da bu milli ülküyü eyleme koyma kararlılığıyla ortaya çıkmıştır. Kitapla, kalemle, irfanla, ilimle mücadele veren, Çanakkale’de yedi düvele mücadele veren Türk askerinin o dönem ki komutanı Mustafa Kemal’in cephede okuduğu kitapları bugün Anıtkabir müzesini gezdiğinizde görebiliyorsunuz. Milli Mücadeleden sonra Atatürk’ün kütüphaneci görevini yapan kişi şu ifadeleri kullanıyor; İstanbul’a seyahat edecektik benden o kadar kitap istedi ki, kitapları kolilemekle meşguldüm. Elime yeni bir liste tutuşturulduğunda ne yapacağımı tedirginle beklerken Mustafa Kemal odaya girdi, ne yapıyorsun dediğinde kitapları hazırlıyorum dediğimi duydu ve kayboldu. Bir süre sonra bir manga asker beraberinde 3-4 tane ciddi büyük mühimmat sandığı getirdi. Silah sandıklarıydı biliyordum bunları. Ne işi var diye baktığımda içi boştu. Bana dedi ki ; ey çocuk sen o yılları çok hatırlamazsın biz bunlarla silah, mermi taşıdık. Ama şimdi artık büyük savaş, kültür savaşı başlıyor. O kitapları bunların içine yerleştir mermi taşıdığımız sandıklarda kitap taşıyarak gidelim dedi. Ertesi gün vagonlara mermi taşıdığımız sandıklarda kitapları koyarak İstanbul’da yapacağı çalışmalara kitapları götürdü. İşte onlarla Türk Tarih Kongresi, onlarla Türk Dil Kurultayları yapıldı. Biz Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar Türk milliyetçileri Türk ülkücüleri olarak ilim ve irfana inanmış, aklı her zaman merkeze alan ama samimiyette duygudan vazgeçmeyen inanmış Türk  İslam ülkücüleri Selçuklu, Osmanlı Cumhuriyet birlikteliğine inanıyoruz. Bu inanmışlığımız adına hareketimizin her döneminde bedeller ödemiş bundan sonra da bedelleri ödemeye hazırız. Ama ödeyeceğimiz bedellerin artık akılla, kitapla, mürekkeple, kanla birleşmesinin şuuru ve farkındayız. Bu fuarın hayırlara vesile olacağına inanıyorum.”

Konuşmaların ardından 2. Isparta Kitap Fuarı’nın açılış kurdelesi dualarla kesildi. Açılışın ardından protokol stantları gezerek bilgi aldı.  Kitap Fuarı 11 Mart’a kadar hafta içi saat 10.00-19.00, hafta onu da 10.00-20.00 arasında gezilebilecek.

Bu haber 744 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...