“Yüklenici firmaya kaynak yaratma zorunluluğumuz yok”

8 Mart 2018 18:29

Isparta Ticaret ve Kültür Merkezi inşaatı ile ilgili Isparta Belediye Başkan Yardımcısı Recep Erdem önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Yardımcısı Erdem, “Tüm suç mazeretlerle süreci engelleyen ve uçan kuşa borcu olan müteahhidindir” dedi.

Müteahhidin İnşaatın sözleşmeye göre 2009 yerel seçimlerinden 1 ay önce tamamlanması gerektiğini ancak sadece yüzde 50’sinin bitirilebildiğini belirten Erdem, “Şimdi Belediye engelledi diyenlere soruyorum; Hasan Balaman bu inşaatı engelledi de mi yüzde 50’de kaldı. Hayır, müteahhidin parası yok” dedi.

Erdem şunları kaydetti: “Burası, 2009 yerel seçimlerinden 1 ay önce, 29 Şubatta bitmesi gereken bir inşaat. Şimdi ben belediye engelliyor diyenlere soruyorum; Hasan Balaman inşaatı engelledi de mi inşaat yüzde 50’de kaldı? Hayır engellemedi, müteahhidin parası yok. Onların uçan kuşa borcu var. Daha sonra seçimden 27 gün sonra Isparta belediyesi müteahhitle tanışmış oluyor aynı bir önceki dönemde yazılan dilekçelerin aynısı yeni yönetime geliyor. Oradaki görevlinin tek işi bunları yazmak başka bir işle uğraşmıyorlar.”

Belediye Başkan Yardımcısı Recep Erdem Kanal 32’de yayınlanan Basın Kulübü programında yaptığı açıklamalarda müteahhit firmanın 30 Aralık 2015’te inşaatı bitirdiğine dair belediyeye yazı yazdığını söyledi. Erdem “Kahraman müteahhidimiz, her şeye mazeret uyduran müteahhidimiz, zeyilnameleri kendi isteyip sonra “geçersiz” diyen müteahhidimiz, “benim Isparta belediyesine borcum yok” diyen müteahhidimiz, “belediyeden tazminat istiyorum” diyen müteahhidimiz, “30.12.2015 tarihinde inşaatı bitirdim” diye belediyeye ‘geçici kabul yapın’ diye dilekçe yazıyor. Müteahhide göre inşaat bitmiş” dedi.

** Erdem: “Yüklenici firmaya kaynak

yaratma zorunluluğumuz yok”

İnşaatın bitirilmesi noktasında kayyum heyeti tarafından yönetilen yüklenici firmaya kaynak yaratma zorunluluklarının olmadığını belirten Erdem, “Belediye olarak alacaklarım varken, senin inşaatını filan düşünemem” dedi. Erdem, “Vatandaş olarak arsanızı kat karşılığı olarak müteahhide verdiğinizde üstüne üstlük bir de kaynak bulur musunuz?” diye sordu.

Erdem şunları kaydetti: “Belediye 13 yıl sonra sözleşmeyi feshetmeye kalktığı zaman kıyamet kopuyor. Peki seçimden hemen sonra direk sözleşmeyi feshetmeye kalksak ne derler? Bizim vermiş olduğumuz tapularla Antalya’daki inşaatı tamamladılar, bizim paralar hep oraya gitti. Ben burada arsamı vermişim birde müteahhide kaynak mı bulacağım. Ben önce Isparta halkının parasını düşünmek zorundayım. Benim alacağım var, karşımızda da uçan kuşa borcu olan bir firma var. Zeyilnamelerden alacağım belli. 2016 yılında gelen mülkiye müfettişi ‘30 milyon TL daha alın bu müteahhitten’ dedi, bunlar hep devlet tarafından tutulmuş raporlarla sabit. Bu alacağım dururken, 2009 yılından bu yana 20 milyon TL kira kaybım varken, 8 senelik inşaatı bitirmemişken, açılan davalar sürerken ben elimdeki tapuları müteahhide teslim edeceğim sonra mahkemeleri kazandığım zaman geri almak için peşinde koşacağım. Siz olsanız verir misiniz? Ben ona kaynak bulmak zorunda mıyım? 2008 yılında 220, 2011 yılında 111 ve 2012 yılında 12 olmak üzere toplam 343 tane tapuyu verdim şimdi ise binanın halini görüyorsunuz, müteahhidin alacağı tek tapu varsa buyursun gelsin verelim. Borçlarını inkar eden, her türlü mazereti üreten, ve üstüne üstlük belediyeden tazminat isteyen, kaç yıldır inşaatı yapmayan bu müteahhide; alacak davaları açtığımız için, inşaatı yapmadığı için, fesih davası açtığımız için özür dileyip bir çiçekle barışmaya mı gidecektik. Belediye inşaatı engelliyorsa çıksınlar “belediye inşaatı engelliyor” desinler; bunların ağızları yok mu? 2008-2009 yılında da mı engellendin, inşaat sözde seçimlerden bir ay önce bitecekti, engelleyen olmadı neden bitirmedin? Şimdide engelleyen yok. Her şey paraya bakıyor. Kaynağını bul, inşaatı tamamla”

Isparta Belediye Başkan Yardımcısı Recep Erdem son olarak; “Bu bir kat karşılığı inşaat ihalesidir. Belediyenin sorumluluğu arsayı vermek ve inşaatı ruhsatı vermektir. Müteahhidin görevi ise belediye tarafından verilen arsaya projesine uygun olarak inşaatı yapıp tamamlamaktır. Belediye üzerine düşeni yapmış olup, müteahhit firma ise inşaatı yapma görevini yerine getirememektedir. Sorun müteahhit firmanın para sorunudur. Şirkete atanan kayyum heyeti de belediye ile yaptıkları her toplantıda şirketin mali kriz içerisinde olduğunu defalarca beyan etmiştir. Sorun müteahhit firmanın tüm mallarının haciz ve ipotekli olmasıdır. Belediye olarak biz yapmaya hazırız” dedi.

“GÜNAYDIN TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİMİN

HAKKINI DÜŞÜNEREK FESİH DAVASI AÇMIŞTIR”

Isparta Ticaret ve Kültür Merkezi ile ilgili süreci yöneten Belediye Avukatı Mehmet Gülmez canlı yayında çok önemli açıklamalar yaptı. Avukat Gülmez, “Belediye Başkanı Allah korkusu ve beytul mal anlayışıyla fesih davasını açmıştır. Bu karardan dolayı bütün Isparta halkının belediye başkanının arkasında durması ve onu desteklemesi gerekir” dedi.

Isparta Ticaret ve Kültür Merkezi inşaatıyla ilgili Belediye’nin avukatlığını yapan Antalya Barosu Avukatlarından Mehmet Gülmez de önemli açıklamalarda bulundu. İnşaatın yüklenici firması Kadıahmetoğulları’na KHK ile devlet tarafından el konulmadığını belirten Avukat Gülmez, “Kayyum mahkemece tedbiren yapılan bir atamadır. Kayyum hiçbir şekilde devlet değildir” dedi.

** “KADIAHMETOĞULLARI’NA

ATANAN KAYYUM DEVLET DEĞİLDİR”

Avukat Mehmet Gülmez Kanal 32’de yayınlanan Basın Kulübünde yaptığı açıklamalarda şunları kaydetti: “Vatandaşımız ‘Kadıahmetoğulları mı kaldı ortada, devlet el koydu ya. Bundan sonraki muhatabınız devlet. Dolayısıyla kayyumla oturup anlaşın’ diye düşünebilir. Kadıahmetoğulları’na KHK ile el konulmuş değildir, yani devletin el koyduğu bir şirket değil. Bu kayyum Antalya 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin bu kişilerin şirket yetkililerinin bir suç örgütüyle bağlantılı olduğu davasında tedbiren yaptığı bir atamadır. Mahkeme tarafından buraya kayyum atanmıştır, devletimiz çok büyük bir belayla uğraştığı için peş peşe KHK ile görevden almalar ve el koymalar olduğu için şimdi her kayyum atanan şirketin KHK ile el konulmuş ve hazineye geçmiş gibi algılanıyor. Bu çok yanlış bir durum. Peki kayyum nedir,  devlet midir? Bu hiçbir şekilde devlet anlamına gelmiyor. Bir tarafta kamu olan ve bütün Isparta halkını ilgilendiren, Isparta halkının bütçesini oluşturan belediye öbür tarafta özel hukuka tabi karşı tarafı korumakla yükümlü bir şirket var. Örneğin ilerleyen sürecin sonunda bu şirketin yöneticilerinin terör örgütüyle bağlantılarının olmadığına kanaat getirildiği zaman şirketi kendilerine teslim edecekler. Mahkemede bu tedbiri kaldıracak, dolayısıyla burada ki muhatap Kadıahmetoğullarıdır. Bu böyle bilinmeli bunun muhatabı devlet değildir”

Isparta Belediyesi’nin açtığı sözleşmenin fesih davasını anlatan Avukat Gülmez, “belediye kalan tapuları da verirse, inşaatta yapılmazsa hepten yandı gülüm keten helva” diye konuştu.

Avukat Gülmez; “İleriye yetkili fesih istedik, bunu isterken de yüklenicinin fesih tarihine kadar yaptığı tapuların kendi üzerinde kalması onun dışındakilerin belediyeye gelmesi için biz bu davayı açarken de adil davrandık ‘geriye etkili’ fesih davası açsaydık ve talebimiz kabul edilmiş olsaydı bütün tapuları geri alma hakkımız olacaktı. Biz burada yüklenici firmanın hak ettiği tapular kendisinde kalsın ama burada da bir şartımız var hak ettiği tapulardan bizim buradan 30 Trilyondan fazla zararımız ve zeyilname alacaklarımız var bunun yanında eksik ve ayıplı yapılan işlerin bedeli de tespit edilsin buradan alacak ne kadarsa müteahhidin tapularından bu alacaklar tahsil edilip belediyeye teslim edilsin geri kalanını alsın. İnşaatı da mevcut haliyle terk etsin kalan kısmını biz tamamlarız, belediyenin alacağı ayrı devam etsin siz yüklenici firma ile oturun bu firmanın hak etmesi muhtemel ve halen belediye uhdesinde olan tapuları verin onlar kredi kullansın inşaatı bitirsin iyi peki güzel bizim bu 30 Trilyon hatta faizleriyle daha fazla olan alacağımızın güvencesi ne olacak? Bu belediyenin elindeki mevcut tapular bunun güvencesini oluşturuyor. Biz bu tapuları da verir de inşaatı da yapmazsa yandı hepten yandı gülüm keten helva. O zaman belediyenin kaybı izah edilemez konumda oluyor. İnşaatı bitirdiler diyelim bizim alacağımız ne olacak? Peki bu kadar yıl geciktirmişsin o zaman bu şöyle oluyor yazın tahtaya alın haftaya veya bunun üstüne bir soğuk su için çünkü Kadıahmetoğulları ekonomik olarak bitmiş bir firmadır bunu yöneticileri ve yetkilileri de söylüyor. Belediye Başkanımız Yusuf Ziya Günaydın ‘sen politik bir kişiliksin, sen anlaş ver tapuları kredi çeksinler inşaatı bitirsinler belediyede alacağını alamazsa alamaz burada herkes inşaatın bittiğine bakar parayı alamadığına bakmaz’ diye düşünebilirdi. Ama Belediye Başkanımız böyle düşünmedi ve Allah korkusu, beytul mal anlayışıyla, ‘bu parada tüyü bitmemiş yetimin hakkı var, belediyeden ilgi bekleyen yoksulların hakkı var, belediyeden hizmet bekleyenlerin hakkı var, ben bunu çöpe atıp siyaseten iş bitirmiş gözükmek için bunun vebalini alamam’ diye düşündü. İşte bu mantıkla da fesih davasının açılması için talimat verdi. Onun için bu karardan dolayı bütün Isparta halkının belediye başkanının arkasında durması ve onu desteklemesi gerekir.” Dedi.

 

 

 

Bu haber 671 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...