“Demirel Cumhurbaşkanlığı’nı balığa borçlu”

28 Ocak 2013 18:06

Bu ilginç iddia Gözde Balık İşletmecisi Murat Korkmaz’a ait. Balıkta ağır metallerin bulunduğu haberlerinin gerçeği yansıtmadığını aksine balık yiyenlerin zekâ gelişimlerinin diğer insanlara göre daha iyi olduğunu iddia eden Yılmaz, “Demirel hem unvanını hem de bugün hala kaybolmayan hafızasını yediği balığa borçlu. Bunun araştırmasını yapıyoruz” dedi.

“Balıkta ağır metaller bulundu. İnsan sağlığı tehlikede” gibi haberler üzerine açıklama yapan Gözde Balık İşletmecisi Murat Korkmaz, bunların gerçek olmadığını ileri sürdü. Bazı balık fiyatlarının 5 TL’ye kadar gerilemesiyle balık tüketiminin arttığını ve diğer et türlerine insanlar rağbet etmeyince bu tür haberlerin çıkmaya başladığını iddia eden Korkmaz, “Bunun altında başka şeyler yatıyor” dedi. Balığın bu sene çok çıktığını ve fiyatların tabanda seyretmesi üzerine bu tür açıklamaların yapıldığını savunan Korkmaz, haberlerin balık satışlarını olumsuz etkilemediğini hatta balık satışlarının arttığını söyledi.

HAFTADA 1 GÜN BALIK YİYEN ŞİMDİ 4 GÜN BALIK YİYOR

Gelen müşterilerin bu haberleri duyduğunu ancak itibar etmediklerini ne amaçlı yapıldığını bildiklerini ifade eden Korkmaz, “Geçen yıl haftada 1 gün balık yiyen insan, bu yıl haftada 4 gün balık yiyor. Aynı kişi haftanın 4 – 5 günü balık alabiliyor. O yüzden balıkta bir etken yok” dedi.  Denizin dünyanın en temiz yer olduğunu belirten Korkmaz, şöyle devam etti: “Palamut bugün 5 lira. Palamut’un sürekli 5 lira olduğu yerde insan başka bir şey yemek istemiyor ki. Deniz, dünyanın en temiz yeridir. Katkı maddesinin olmadığı tek ürün balık. Ben şahsen çocuklarıma her gün balık yediriyorum. Başka çeşit yemekler olsa da, bir kenarda somon oluyor, hamsi oluyor, palamut oluyor. Yarım kilo dahi olsa her gün balık yediriyorum.

ÇOCUKLARIMIN DERSLERDEKİ BAŞARISI ARTTI

Kendimden örnek vereceğim çocuklarım her gün balık yediği için derslerinde başarıları arttı. Balığın zekâ gelişiminde faydası olduğunu kendim görüyorum.

Sezon başlangıcında palamut 4 liraya kadar düştü. Genelde palamudun tanesi 1 kg’a geliyor ve 5 liraya satıldı, hâlâ 5 lira. Hem de Karadeniz’den yerli çıkan palamut. Norveç’ten ithal gelen palamut var bir de. Onun satımı şu anda durdu diyebilirim. Çünkü kendi ülkemizdeki palamut çok lezzetli ve faydasını araştırmak isterseniz içindeki omeganın ve zekâ gelişimine faydası olan sırt siyahlığı, beynindeki suyu, 5 – 6 yaşındaki bir çocuğun kemik gelişimine ve zekâ gelişimine o kadar faydası var ki.”

58 ÇEŞİT BALIK SATTIĞIMIZ GÜN OLDU

Öte yandan Ispartalının balığı çok sevdiğini ve bir ara 58 çeşit balığı aynı gün sattıklarını ifade eden Korkmaz, şöyle devam etti: “Vatandaşlarımız 1 ay önce Palamut’a çok yükleniyorlardı, şu anda istavrite çok yükleniyorlar. Ama yine Palamut’a döndü. Bunun sebebi, insanlar bıkıyor. Fiyatlar ucuz olunca haftada 4 – 5 gün balık yiyen insan değişiklik istiyor. Balıkta çeşit o kadar çok ki. Şu anda 35 çeşit var Isparta’da. Geçmişte mesela 58 çeşide kadar çıkmıştı. Daha önceden de balık satılmazdı, bu kadar çeşit de olmazdı.

BALIĞA DA LEKE GELİRSE BU İNSANLAR NE YİYECEK?

Tavukçular da insan. Onlar da para kazanacak. Ama bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Çünkü balık 4 liraya kadar düştü. İnsanlar tavuk almıyor şu anda. İnsanlar diyor ki, ‘20 günde yetişen tavuğu ben niye yiyeyim ki’ diyor. O yüzden ‘ben balığın hiçbir zararını görmedim, balık yerim’ diyor. Balık şu anda en güvenilir et türü. Balığa da leke gelirse bu insanlar ne yiyecek? Geçtiğimiz yıllarda kuş gribi çıktı. İnsanlar hep balığa yöneldi. İnsanlar artık bazı şeyleri görüyor. Teknoloji o kadar ilerledi ki. İstanbul’da akşam saat 06:00’da aldığımız balığı sabah saat 12:00’de buraya getiriyoruz. Üzerinden 1 gün bile geçmemiş balığı aynı gün içinde buraya getiriyoruz. İstanbul’daki insan da sabah yatağından kalkıp aynı balığı görüyor, Isparta’da da vatandaşımız aynı balığı görüyor.

SÜLEYMAN DEMİREL BALIĞI ÇOK YERMİŞ

Ispartalı balığı çok seviyor. Göller bölgesinde yaşayan insan olduğumuz için, acaba bu balık kötü mü diye düşünmüyor insanlar. Tazeyse alıp hemen yiyor. Dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin, Ispartalı büyük insanlar var. Göller bölgesinde yaşadığı için, balıkla beslendiği için ileri zekâlı insanlarımız çok. Isparta’dan bir Cumhurbaşkanı çıktı. Onun da zamanında bol bol balık yediğini hatta yine sürekli balık yediğini öğrendik. Başarısında balığın da katkısı olduğuna inanıyoruz. Bunun araştırmasını yapıyoruz ve iddia ediyorum balığın bunda etkisi çok fazla.

ŞAİRLERİMİZ BİLE 3 ÖĞÜN BALIK YİYOR

Eğirdir Gölü’nden çıkan balığı yiyerek bu hale geldiler. Zekâları bu yüzden gelişti ve önemli yerlere geldiler. Şairlerimiz bile sabah öğlen akşam balık yer. Balık farklı şekillerde de tüketilebilir. Bir balıktan çok çeşitli yemek yapabilirsiniz. Örneğin aldın 5 kg’lık bir balık. Etini kızartma yapıp yiyebilirsin, ızgara yapıp yiyebilirsin, başını bir çorba yapabilirsin. Pilaki yapabilirsin.

DOKTORLAR BİLE HASTALARA BALIK ÖNERİYOR

Belirli bir yaştan sonra vitamin eksikliği olan bir hastaya doktor diyor ki ‘sürekli balık yiyeceksin’.  Kemik gelişimi problemi olan bir hastaya ‘sürekli balık yiyeceksin’ diyor. Kanser hastasına bile ‘balık yiyeceksin’ diyor. Mesela Amerika’da köpek balığının ilik kemiğinden kanser hastasına ilaç yapılıyor. Neden hastalığa yakalanmadan önce balık yemiyoruz ve tehlikeyi ortadan kaldırmıyoruz? Balığı mutlaka özellikle çocuklarınıza yedirin sonra kendiniz yiyin.”

Bu haber 1099 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...