“Hastanelerimize sahip çıkalım”

13 Ağustos 2012 23:23

Isparta- Burdur Tabip Odası Başkanı Dr. B. İlker Büyükyavuz;

 

“Hastanelerimize sahip çıkalım”

 

Hastaneler kendi kaderiyle baş başa bırakıldığını belirten Isparta- Burdur Tabip Odası Başkanı Dr. B. İlker Büyükyavuz, yetkililer ve siyasilerin bu durumu görerek mutlaka ödenek çıkarması gerektiğini ifade ederek, “Sivil toplum örgütleri ve halk da bir duruş sergilemeli ve ses vermelidir” dedi.

 

Isparta- Burdur Tabip Odası Başkanı Dr. B. İlker Büyükyavuz, sağlıkta uygulanan yanlış politikalar yüzünden hastanelerin son on yıldır oldukça kötü duruma düşürüldüğünü belirterek, siyasilerin, sivil toplum örgütlerinin, diğer yetkililerin ve halkın; kısacası toplumun her kesiminin, etkin bir mücadele ile bir duruş sergileyerek, devlet hastanesi ve üniversite hastanelerine sahip çıkması gerektiğini belirtti.

Dr. Büyükyavuz’un açıklaması şöyle: “Hastanelerin zor durumda olduğunu yıllardır gerek basın açıklamalarımızda gerekse televizyon programlarında ifade etmekteyiz. Hem Tıp Fakültesi hem diğer hastaneler Burdur da bunlara dahil olmak üzere maalesef Sağlıkta Dönüşüm Programı içerisinde kendi yağlarıyla kavrulmaya, bu kavrulma sırasında da bir taraftan birtakım fiyatlandırmalarda sürekli bir şekilde, özellikle son on yıldır artan bir şekilde indirime gidilmesiyle zor durumda bırakılmakta ve bu zor durum içerisinde hastaneler kendilerini onarma fırsatı yakalayamamaktadırlar.

“SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI VE UYGULAYICILARI HASTANELERİN  İŞLERLİĞİNİN OLMADIĞINI GÖSTERMEYE ÇALIŞMAKTA”

Senaryonun başıyla sonu arasında birtakım hamleler var ve bu hamlenin sonuncusu yani final çizgisi diyebileceğimiz adres 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamedir. Bu kararname ile maalesef devletin hastaneleri daha doğrusu halkın hastaneleri eğer kendilerini idame edemeyecek duruma düşerse ki bununla ilgili açık madde var: Hastaneler eğer kendilerini idame edemezlerse, verimli olamazlarsa, yeterince kar elde edemezlerse elden çıkarılabilme, kiralanabilme ya da ünitelerin, kliniklerin yani toplamda hastanelerin kapatılabilme, satılıp elden çıkarılabilme ihtimali ortaya çıkmaktadır. Bunun anlamı; belli bir sistematik içerisinde devletin halkın hastanelerinin işlerliği olmadığı kamuoyuna gösterilerek sonrasında bu maddeye istinaden hastaneler devredilip küresel sermayeye, büyük ekonomi patronlarına bir şekilde iş sahası açılacaktır. Senaryoda görünen ve görünmeyen kısımlarının toplamı budur. Ancak arada neler olduğuna bakacak olursak; hastaneler son on yıldır o kadar kötü duruma düşürüldü ki; Isparta’daki, Burdur’daki devlet hastanelerinin, Üniversite Hastanelerinin yöneticilerini, hekimlerini, öğretim üyelerini, asistanlarını, idari personelini, sağlık personelini tebrik etmek lazım, gerçekten ayakta durmak için cengaverce mücadele ettiler. Bir taraftan hizmet alım fiyatlarınız artarken, enflasyon varken, sizin yaptığınız işin değeri sürekli azaldı. Son on yıldır bütçe uygulama talimatnamelerinde, SUT  fiyatlarında maalesef çok ciddi bir düşüş olmuştur. Bütün bu saydığımız cengaverlerin, ekiplerin yoğun çabasıyla bu durum bir şekilde dengelenmiştir. Ancak senaryonun sonunda bu hastanelerin elden çıkarılması, büyük sermayeye yem edilmesi fikri ortada yatmakta ve sağlıkta dönüşüm programı ve uygulayıcıları hastanelerin  işlerliğinin olmadığını göstermeye çalışmakta.

“TIP FAKÜLTESİ HASTANESİNİN BORÇLARI

SAYIN KUTLUHAN SAYESİNDE SİLİNDİ”

Sayın Başhekim on iki yıllık bir süreçte doğal olarak hastanenin tadilata ihtiyacı doğduğunu belirtti. Bir yandan düşen fiyatlar ve değersizleştirilen emeğinizle ayakta durmaya çalışırken bir yandan da hastanenin borcu ödendi, hekimler hastaneyi kendileri yaptılar sayılır. Kalan borçlar da sağolsun eski Başhekim Sayın Süleyman KUTLUHAN’ın özel çabası sayesinde silindi tabii ki tüm bu ayakta durma çabaları ile birlikte doğal olarak tadilat yapılamadı.

“HASTANELER YABANCI SERMAYEYE DEVREDİLECEK VE

HALK HASTANELERİNİ KAYBETMİŞ OLACAK”

Bunlar olayın teknik kısmı olmakla birlikte bu aşamada bizlere düşen bir sivil toplum örgütü olarak halkla birlikte kamuoyunda hastanelerinize sahip çıkın eylemini yaratmamız ve sürekli gündemde tutmamız gerekiyor. Biz Tabip Odası olarak Halkla Buluşma Çadırı kurmuştuk. Burada hastanelerinize sahip çıkın, hastaneleriniz elden gidiyor, hastaneleriniz satılıyor lütfen hastanelerinize sahip çıkın sayın halkımız dedik ve onlarla paylaştık. Bugün kademe kademe hastaneleri kaybetmek üzereyiz. 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’den sonra da zaten atanacak Genel Sekreter aracılığıyla oluşturulan Hastane Birlikleri maalesef üniteniz kar etmiyor verimli değil gibi bahanelerle kapatılacaktır. Büyük bir olasılıkla da bu hastaneler yabancı sermayeye devredilecektir ve halk hastanelerini kaybetmiş olacaktır. Bunlar paranoid düşünceler değildir, bu yaşananların sonucu maalesef böyle olacaktır. Dolayısıyla bizler siyasilerle, sivil toplum örgütleriyle, sadece Isparta-Burdur Tabip Odası, Üniversite Hastanesi ya da Devlet Hastanesi olarak değil halkla birlikte bir şekilde hastanelerimize sahip çıkmalıyız. Biz hastanelerimizin halkımıza ücretsiz olarak en iyi şekilde kaliteli hizmeti vermesini istiyoruz. Dolayısıyla bu anlamda siyasilerden de destek istiyoruz. Siyasiler de bizlere yardımcı olmalı, bu kanunları bir kez daha gözden geçirmeli, bizim endişelerimizi bir kez daha dinlemeli ve hastanelerimize sahip çıkmalıdırlar. Bu aşamada hem eylem koymak, hem mücadele etmek, hem siyasilerle irtibata geçip kamuoyu oluşturmak bunun yanında da sonuca giden yolda maddi manevi ne şekilde destek verebiliyorlarsa bunu da yapmakta büyük fayda vardır. Hastaneler kendi kaderiyle baş başa bırakılmış olup en ideali yetkililer ve siyasilerin bu durumu görerek mutlaka ödenek çıkarmalarıdır. Bunun yanında sivil toplum örgütleri ve halk bir duruş sergilemeli ve ses vermelidir. Bunu hem kendi ortamlarında hem siyasilerle buluştukları ortamlarda bir şekilde dile getirmelidirler.

“HASTANELERİMİZE SAHİP ÇIKALIM”

İdeal olanı devletin hastanelere sahip çıkmasıdır. Bunun için de toplumun her kesimi etkin bir duruş ve mücadele sergilemelidir. Ancak tüm bu süreç oldukça zaman alabilir işte bu dönemde nasıl okul, cami gibi hayırlar yapılıyorsa, vatandaş hastaneleri de bu amaçla kullanabilirler. Kutsal olan sağlık konusuna yapılacak olan yardımların da yardım ve hayır için iyi bir seçenek olacağı kanısındayız.

 

 

 

Bu haber 769 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...