“Öğrenci Andı yeniden okullarımızda okutulsun”

24 Nisan 2018 15:07

Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Ali Balaban; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Balaban’ın mesajı şöyle: “Demokrasinin kök saldığı, milli iradenin vücut bulduğu, Türk milletinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekasının, bağımsızlığımızın teminatı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, 98 yıl önce Ulu Önder Atatürk tarafından açılmıştır.

O tarihte topraklarımızın her metrekaresi yangın yeriydi.Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin Misak-ı Milli kararları almasının ardından 16 Mart 1920’de İstanbul işgal edilmiş, Son Osmanlı Mebusan Meclisi kapatılmış, hatta bazı milletvekilleri sürgüne gönderilmişti. Tamamen düşman unsurların egemenliği söz konusuydu. İşte ülkenin içinde bulunduğu  tüm olumsuz koşullara rağmen, Ulu Önder Atatürk ve yol arkadaşları ; 23 Nisan 1920’de Milli Mücadelenin komuta karargahı ve yeni devletimizin temellerini oluşturan  Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açarak, egemenliğin anahtarını milletimize teslim etti.

24 Nisan 1920 tarihindeki TBMM oturumunda Meclis Başkanlığı’na seçilen Büyük Atatürk, “Davamızın yasalara uygunluğu ve bütün millet ve ulusların, insanlık hak ve hukukundan paylarını almış olduğuna inandığımız yüreklerinin, bizimle birlik ve bize daima yardımcı ve destek olduğuna güvenimiz tamdır” diyerek, TBMM’de tarihi bir konuşma yapmıştır. O tarihi anlardır ki; milletin üzerinde hiçbir gücün olamayacağını göstermiştir.

Bugüne gelindiğinde, TBMM’yi kuşatma altına almak, vatan topraklarını bölük pörçük etmek, milletimizin dirliğini bozmak hatta Türk varlığına son vermek isteyen güçlerin uzaktan kumandalı faaliyetlerine tanık oluyoruz. 15 Temmuz 2016 tarihinde TBMM bombalanmış, milli egemenliğimiz ipotek altına alınmak istenmiştir.

FETÖ, PKK, PYD, DAEŞ, DHKP-C v.b. birçok terör örgütü ve uluslararası destekçileri hummalı bir çalışma içerisindedir. Tüm bu şer odakları, Ortadoğu’yu tanzim etmek suretiyle pençelerini ülkemize de geçirmek istemektedir.  Bu noktada devletimizin terörle mücadelesini destekliyoruz. Bu uğurda canını ortaya koyarak savaşan Mehmetçiğimize şükranlarımızı sunuyoruz.

Öte yandan bir başka hain güruh ise devletimizin kurucu lideri  Büyük Atatürk’e, Cumhuriyete, bu milleti millet yapan değerlere dil uzatan toplum bozguncularıdır. Bunlar tarih yoksun, aklını cahilliğin karanlık dehlizlerinde bırakanlardır, yalan fikir beyan ederek toplumu aldatan yobazlardır. Bunlar boa yılanları gibidir. Toplumun kan dolaşımını kesmeye çabalamaktadır.  Ama asla başarılı olamayacaklardır. Türk milleti aklı, feraseti, kılavuz edindiği Atatürk ilke ve inkılapları, Cumhuriyete olan bağlılıkları, bayrağımızı, vatanımızı her şeyin üstünde tutan anlayışıyla bu aklı evvelere gereken cevabı vermektedir.

Atamız 23 Nisan’ı aynı zamanda çocuklarımıza armağan etmiştir.“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz” diyen Atatürk, çocukların yetiştirilmesine büyük önem veriyordu. Ülkemizin aydınlık yarınları olan çocuklarımızı, Cumhuriyetimizin ve demokrasinin yılmaz savunucuları olarak yetiştirmek bu noktada milli bir görevdir.

Ancak ülkemizde ve dünyada çocuk olmak gerçekten zordur. Savaşın acısını en çok çocuklar hissetmektedir. Suriye’ye, Irak’a, yakın coğrafyamıza bakın… Küçük yaştaki bu çocuklar, silah namlusu altında bir hayat sürmektedir. Suriye’de iç savaş başladığında yeni doğan bir bebek bugün 7 yaşındadır. 7 yıldır çekmediği zulüm kalmayan bu çocuklar güç savaşı kurbanlarıdır. Küresel güçlerin kollarını ahtapot gibi sardığı Ortadoğu’da kanla beslenenler o kadar çok ki…Şu anda en büyük dramlardan birinin yaşandığı Doğu Guta’da çocuk, kadın demeden siviller katledildi. Kıtlık Doğu Guta’yı kasıp kavuruyor. Top peşinde özgürce koşması gereken çocukların, ölümün nefesini enselerinde hissetmesi büyük bir trajedidir.

Öte yandan istismara uğrayan çocuklar içimizi kanatmaktadır. Tehlike bazen onların en yakınındadır bazen ise en uzağında… Masum yüreklerin kimisi bu ağırlığı kaldıramamakta kimisi de psikolojik destek görerek vahşetin izlerini silmeye çalışmaktadır. Şiddet yüklü hayatlara bulanan çocuk bedenler ağır travmanın izleri altında ezilmektedir.

Bir de terörün kullandığı çocuklarımız var. Terör çeteleri çocukları kaçırmakta ya da onları ailelerini öldürmekle tehdit ederek hain faaliyetlerine maşa olarak kullanmaktadır. İşte tüm bunlar çocuk olmanın, çocuk olarak kalmanın ne kadar zor olduğunu gözler önüne sermektedir.

Okuma hakkı ellerinden alınan ya da akranları ile eşit imkânlarda okuma hakkına sahip olmayan çocuklarımız da Türkiye’nin yarasıdır. Eğitimsiz bırakılmaya, cahilliğe gark edilmeye çalışılan çocuklarımıza devlet her zamankinden çok sahip çıkmalı, bu ülkenin her evladı okul sıralarındaki yerini almalı, bu ülkeye hizmet etmek amacıyla ilimle, irfanla donatılmalıdır.

Biliyorsunuz, Öğrenci Andı 2013 yılında tüm karşı çıkışlarımıza, tepkilerimize rağmen kaldırılmıştı. Öğrenci Andı’nın, mili şuura, milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu zamanda  yeniden okullarda okutulması çok anlamlı olacaktır. Öğrenci Andı, her türlü siyasal görüşün, söylemin, ideolojinin üzerindedir. Öğrenci Andı, etnik ayrım içermediği gibi, Türk vatandaşlarında milli kimlik şuuruyla  aidiyet duygusunu pekiştirmektedir. Öğrenci Andı’nın yeniden okullarda okutulması terör örgütlerine de moral ve motivasyon açısından darbe vuracaktır. Hükümeti bu konuda göreve çağırıyoruz. Öğrenci Andı yeniden okullarımızda okutulsun, çocuklar hep bir ağızdan yeniden,

“Türküm, doğruyum, çalışkanım!

Yasam; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.

Ey büyük Atatürk!

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Ne mutlu Türküm diyene!” diyebilsin.

Ata’mızın açtığı yolda, gösterdiği hedeflere durmadan yürüyebilmek, yükselmek ve ileri gitmeyi ülkümüz olarak belirlemek, “Ne mutlu Türküm diyene” sözünü göğsümüz kabararak söyleyebilmek onurumuzdur, milli duruşumuzdur, varlığımızın teminatı çocuklarımıza en anlamlı armağandır.

Evet, Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümetine tekraren çağrıda bulunuyor ve zamanın ruhuna uygun şekilde bu 23 Nisan’da çocuklarımıza Öğrenci Andı’nı bayram hediyesi olarak sunmasını bekliyoruz.

Bu vesileyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı kutluyor; Ulu Önder Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz."

Kamuoyuna saygıyla duyurulur”.

Bu haber 448 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...