Geleceği yok bari geçmişine sahip çıkalım

5 Şubat 2013 18:50

Bilginer Halı, Gül ve Sanatevi işletmecisi Serdar Bilginer, Isparta halısının kaybolma sürecini anlattı. Atalarının 1922 yılından bu yana halıcılıkla uğraştığını ve kendisinin de bu işin içinden geldiğini belirten Bilginer, halıcılıkta gelinen noktaya inanamadığını söyledi. Hatta büyüklerinin ileride halıcılığın biteceğini söylediğinde sadece gülüp geçtiğini belirten Bilginer, o günleri şu şekilde anlattı: “Halının bugünkü konumu bekleniyordu ve kaçınılmazdı. 90 yıllardan önce bunu ilk duyduğumda kabullenmedim, rencide oldum. Bize büyüklerimiz bunu söylediler. Gelişen kalkınan ülkeler her zaman el sanatlarını kaybederler dediler. Büyükler bize bunu 90’lı yıllardan önce söylediler. Türkiye 21. yy’da büyük bir konumda. Ekonomik olarak kalkınmış vaziyette. El sanatlarının hepsi kayboldu. Kalkınmış ülkelere bak el sanatları diye bir şey yok. O ülkelerde de halıcı var. El sanatları ölüyor. Bu Türkiye’de kaçınılmaz sondu. Ispartalılar bazı şeyleri de bu süreçte yanlış yaptı ve bu süreci hızlandırdı.

KALİTEYİ DÜŞÜRDÜLER HALIMIZ KAYBOLDU!

Isparta halısının kalitesini düşürdüler. Isparta halısı 4-5 renkten ibaret değildir. Kapısının önünde imalatçı yazanların çoğu hala hayatta gidin sorun. Çoğu, Isparta halısının ne olduğunu bilmez! Çok önemli iki özelliği vardır. 7 milimdir ve sonsuz desen çeşidine sahiptir. Renk sayılarını söylemiyorum bile. Bu kaybedildi. En meşhur halılara da bakın. Hepsinin model sayısı çok azdır. Ama Isparta halısında sonsuzdur.

2 KGMARUL PARASINA SOSYAL GÜVENCESİ

OLMADAN ÇALIŞIYORLAR. NİYE ISRAR EDELİM?

Böyle bir halıyı kaybettik işte! 21 yy Türkiye’sinde halı dokuyan insanlar, çezgi çözen yaşlı beyler izbe karanlık odalarda yaparlar işlerini. Bu görüntü yakışıyor mu? Bu insanların sosyal güvencesi de yok. Akşama kadar halı dokuyan kızın alacağı para2 kg. marul parası. Niye halıyı dokusun diye ısrar ediyoruz. Adil olmak lazım. Şu an halıcılık ölmesin diye çalışanları takdir ediyoruz. Ama dökme suyuyla değirmen dönüyor.

ISPARTA HALISI MODAYA DA YENİK DÜŞTÜ

İnsanları yönlendiren moda diye bir şey var. Ben takip etmiyorum. Ama nereye gitseniz size moda renkleri gösteriyorlar. Her birey modayı takip ediyor. Isparta halısı ise modayı takip edemez. Çünkü moda 3 ayda değişir ama halımız 3 ayda mamul olmaz. Gençlerimiz buraya geliyor halı almak için ve bunu gururla söylüyorum ‘Bu halı 30 sene dayanır’ diyorum. Kanaatkârım. ‘30 sene sonra getir sana yenisini vereceğim’ diyorum. Hepsinden aynı cevabı alıyorum; Biz 30 sene aynı halıyı kullanmak zorunda mıyız? Demek ki zihni yapı değişmiş. Buna karşı koymak mümkün mü? 3-4 sene sonra mobilyasını, perdesini, halısını yenilemek istiyor. Onları da anlamak lazım. Gençler belli bir yaşa geldikleri zaman çocukluklarında gördükleri eşyaları özlemle kullanmak istiyorlar. Biz şimdi o kesime hitap ediyoruz. Ya da ‘bu halıda ne kadar emek var’ diyen kişilere halı satabiliyoruz artık. Her şey çok değişti. Mesela buraya gelip de aradığını bulamayan insanları ben yönlendiriyorum makine halılarına. ‘Ben de görünce çok beğeniyorum’ diyorum. Ne yapayım. Isparta halısının bozulmasının bir nedeni de profesyonellerin elinden amatörlerin eline geçmesidir. Pazar kurulunca herkes tezgâh sahibi oldu. Çıktılar çarşıya en kolay model hangisi, en ucuz ip hangisi onu aldılar, bir fabrikadan kırmızıyı, bir yerden maviyi aldılar. O kırmızı o maviye uydu mu? Ya da 14-15 renkli Isparta halısı yerine model alırken tabi bunlar bir maliyettir, emek ister 5 renkli model aldılar onu dokudular. Biz halımızı tüccara satılıyorduk o zaman 67 vilayetten gelen tüccara satıyorduk. O da kalitesini aramadı. Sadece Isparta halısı olması yetiyordu. O kadar büyük bir marka idi Isparta halısı. Kalite düştü bu da etkiledi.

HALI YERİNE DİĞER DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM

Şu saatten sonra yapacak bir şey yok. Değerlerimizi koruyalım sahip çıkmalım. Halı dokutturmak artık mümkün değil. İnsanlara bugünün şartlarına karşılık verilmediği sürece olmaz bu iş. Eğer şartlar uygulanırsa o halının maliyeti ne olur? Bunlar tartışılır. Bunlar yerine 21 yy yakışır Isparta’da başka işlerde bulmak lazım. Halıcılık yerine başka işler yapılsın. Halımızın ismini koruyalım sadece. Geleceği yok geçmişine bari sahip çıkalım. Isparta halısı 30 senedir dokunmuyor. Ispartalılar halıcılıkta büyük bir ciddiyetle çalışmışlar zamanında. 1980’li yıllara Türkiye geri dönerse ancak halıcılık kendiliğinden kalkar gider. Halıcılık tamamen bitti. İmalat diye bir şey yok. Kimsenin tezgâhı ve kapasitesi de yok.”

 

Bu haber 1662 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...