‘Hizmet edeceğim yeri Isparta olarak seçtim’

18 Mayıs 2018 18:04

AK Parti’den Isparta Milletvekili Aday Adayı olan Merhum Hacı Ali Demirel’in torunu Emre Enginartan, Isparta Gazetesi’ne  konuştu. AK Parti’den ve Isparta’dan aday adayı olmasının nedenlerini anlatan Enginartan, Demirel ailesinin düsturu, öğretileri ile hareket ettiğini söyledi. İşte Enginartan’ın açıklamaları:

“Ankara doğumluyum. Lisede Alman Lisesi’ni kazandığım için İstanbul’a gittim. Sonra Koç Üniversitesi’ne gittim. Üniversiteden bu yana İstanbul’da yaşıyorum. Ama aile Ispartalı olduğu için küçüklükten bu yana devamlı Isparta’ya gidip-geliyoruz.

İşletme bölümü mezunuyum. Üniversiteden sonra aile işi olarak otelcilik yapıyoruz. Butik otellerimiz var. Özel hizmet veren otellerimiz. Aileden kaynaklanan bir politikaya yatkınlığımız var.

ANNE TARAFI DA  BABA TARAFI DA SİYASETÇİ

Hacı  Ali Demirel’in torunuyum. Annemin, babası oluyor. Babam da Tuncer Enginartan. Rahmetli oldu. Nurettin Topçu’nun yeğeni. Onun yanında yetişmiş, onun tedrizatından geçmiş. Babam bir dönem DYP’de ondan önce ANAP’da görev almış. Bürokrat ve avukattır. Hem baba hem anne tarafından siyasetle iç içe ve aşina olma durumum var.

Ben 1950’den sonra Rahmetli Menderes ile birlikte Türk siyasetinde iki ana ekol olduğunu düşünüyorum. Biri yapma iddiasında olan, ‘yaparız’ ekolü. Diğer tarafta da ‘yaptırmayız’ ekolü var Bugün de hala tezahür ediyor. Birinci köprüyü yaparken Süleyman Demirel’e ne itiraz geldiyse İstanbul’da 3.Köprüye aynı  itirazlar geldi. Bu itirazların çok büyük önemi yok, memlekete katkısı yok. İtirazlar hep aynı. O ekol hep aynı. Ben ‘yaparım’ ekolünü destekliyorum. Menderes’in de, Süleyman Demirel’in de, Özal’ın da ekolü aynı. Bunların hepsi eser bırakmış, bir şeyler inşa etmiştir. Sayın Demirel’e ‘barajlar kıralı’ diyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızı çılgın projeleri ile anımsıyoruz. Ekol aynı. Temelde siyasetlerini yapmak üzerine kurmuşlar.

DEDEMDEN BÖYLE ÖĞRENDİM

Benim için İstanbul’da olabilirdi. Benim dedemden duyduğum bir şey ‘hizmet edeceğin yeri seç’ derdi. Amcamın da bu konuda bir kitabı var. Onlardan aldığımız bir öğreti. Toprağına bağlı olmak. Ne olursa olsun nerede yaşarsan yaşa toprağa dönme prensibi var. Onlardan öyle gördüğüm için ben de hizmet edeceğim yeri seçerken Isparta’yı seçtim. Ben hiçbir zaman Isparta ile İslamköy ile bağımı koparmadım. Hiç kopmadık.

ÜNİVERSİTE ÇOK ÖNEMLİ

Isparta çok fazla göç almamasına rağmen stabil düzeyde büyüyen bir şehir. Süleyman Demirel Üniversitesi, şimdi ikinci üniversite kuruluyor bu büyük bir şans. Isparta’nın büyüdüğü net görülüyor. Bir tarafta gençleşen bir Isparta var. Üniversite ile bağlantılı olarak  yapılması gereken şeyler var. Isparta’nın yarını açısından üniversiteden nasıl faydalanılır. Yeni üniversite ile birlikte nasıl projeler geliştirilir bu yönde çalışmalar yapmak gerekiyor. Üniversite büyürken yanında getireceği sosyolojik problemleri de çözmek gerekir.

TURİZ M POTANSİYELİ VAR

Isparta’da marka oteller de gelmeye başladı. İşin standardı ne kadar yükselirse turist gelme şansı artacaktır. Birçok turistik yerde konaklamanın kalitesi gelen turistin kalitesi ve harcama gücünü belirliyor. Potansiyel aslında var. Ciddi bir doğa turizmi imkanı var. Süleyman Demirel Demokrasi Müzesi var. Doğa turu Avrupalılar için aranan bir konsept. Gül önemli bir arguman. Acentelerle pazarlanabilirse ciddi netice alınabilir. Potansiyel var. Mesela Kapadokya bunu yaptı. Çok ciddi gelir elde ediliyor. Isparta da yapabilir. Biraz kanalize olmak gerekir.

ÜRETMEK VE ÇALIŞMAK ONLARIN DÜSTURU İDİ

Üretmek, çalışmak, bulunduğun yere hizmet etme düsturu ile hareket ettiklerini gördüm. Hep öyle nasihatlerde bulunurlardı. Başarısızlık olabilir, badireler atlatılmış olabilir, ciddi sıkıntılar yaşanmış olabilir ama hiçbirinden ‘bırakalım, gidelim’ diye bir söz duymadım. ‘Sıkıntı var, kapatalım, satalım’ diye bir şey hiç söylemediler. Onlar için böyle bir seçenek hiçbir zaman yoktu. İmkanları vardı ama kafalarında bunu ihanet olarak görüyorlardı. Benim için de bu önemli bir düstur. Bir tane Isparta var, hatta bir tane İslamköy var. Ben de öyle düşünüyorum. Türkiye’de önemli bir eşik atlatıyor. Üstümüze oynanan oyunlar, planlar var. Bunları atlatmak zorundayız, eşiği dönmek zorundayız.”

Bu haber 398 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...