Ispartalı giyinmeyi bilmiyor!

9 Şubat 2013 00:05

Terziler Odası Başkanı Yaşar Doğan, samimi itiraflarda bulundu. Doğan, Ispartalıların konfeksiyona ağırlık verdiğini, aldıkları eşyanın sadece üzerinde düzgün görünmesini istediklerini söyledi. Doğan, Isparta’nın yarısının kendisine özel elbise dikilmesi gereken insanlardan oluştuğunu ileri sürdü.

Terziler Odası Başkanı Yaşar Doğan, el sanatlarının tükenmesinden terzilik mesleğinin de nasibini aldığını bildirdi. İnsanların tamamen konfeksiyona yöneldiğini belirten Doğan, birçok insanın bu anlamda yanlış yaptığını düşünüyor.

DARALAN ELBİSELERİN DİRSEK VE DİZİ KAYIYOR HABERİMİZ YOK!

Elbise alan kişilerin bunu üzerine göre daraltma yöntemine başvurduğu zaman diz ve dirsek hizalarının kaydığını ve elbisenin kötü bir hale geldiğini anlatan Doğan, bunun vatandaşlar tarafından fark edilmediğini söyledi. Isparta’da boyu 1.60 ve 54 beden olan insanların sayısının fazla olmasından dolayı bu bireylerin kendisine elbise diktirmesi gerektiğinin altını çizen Doğan, şu açıklamalarda bulundu: “Isparta çok fazla giyinmeyi bilmiyor. İnsanlar elbisenin sadece üzerinde düzgün görünmesini istiyor. Mesela İstanbul’da birkaç arkadaşım var, 1000 doların üzerinde iş alıyor. Yani kişi elbise için 1000 doları gözden çıkarıyor. Gidip konfeksiyondan mağazadan almıyor. O arkadaşlar da Isparta’da yetişti. Isparta’da öğrendiği zanaatı İstanbul’da sürdürüyor. Isparta’da eskiden çok güzel zanaatkârlar vardı. Bugün yok. Isparta’da terzilik kalmadı. Bu büyük şehirler dışında Türkiye’de de bitti.

ELBİSE KISALINCA BİR MANASI KALMIYOR

Biz modayı da takip ederiz. Bugün bir rafta yer alan bir ürünün aynısını anında yapabiliriz. Bugün en son moda neyse aynısını yaparız. Isparta’da en az yüzde 40’ı kişiye özel dikilmesi lazım. Ama biz tabi dikimden anladığımız için insanın üzerinde nasıl durduğunu görüyoruz.

Bir kişi diyelim ki 1.60 boyunda ve 54 beden. Dışarıdan bir kıyafet aldığında bunun boyunu kısalttırıyor, kolunu kısalttırıyor. Ama matematiksel hesapları kayboluyor. Yani bir manası kalmıyor.

15 SENEDİR ÇIRAK VE KALFA YETİŞTİREMİYORUM

Isparta’da terzilik kalmadı. Avrupa’da bir yaşlı nüfus hâkimdir. Bu yaşlı nüfus nedir? İnsanların ürememesindendir. Zanaatkârların da çırak ve kalfası yoktur şu anda. 15 senedir benim yanımda çırak ve kalfam yok. Zanaat zaten belirli bir yaşın üstünde öğrenilmez. Aynı okul gibidir. Terzilikte de, 20 tanesi başlarsa 5 tanesi muvaffak olur, usta olur. Gerisi ara yerde kaybolur. Ara eleman da lazım. O da konfeksiyon fabrikalarının ara elemanı olur.

Meslekler, teknolojiye yenik düşüyor. Çünkü teknolojinin her türlü imkânı var. Belirli bir yatırım yapıyor. Biz zanaatkârlar yatırım yapamıyoruz. Biz günü idame ettirmeye çalışıyoruz. Dışarıdan biri bakıyor, diyor ki bu insan senelerdir terzilik yapıyor durumu çok iyi değil. Başka iş yaparım daha iyi para kazanırım diyor. Yani terzilik mesleğinden para kazanamayacağını düşünüyor. Bir de uzun süreli öğrenilen meslektir. En az 8 sene eğitim görecek, ondan sonra terzi dükkânı açabilecek. Bu süre de insanlara uzun geliyor. Çünkü evine ekmek götürmesi lazım. Bir de terziliği öğrenebilmesi için hem el becerisi olması lazım, kafasının da çalışması lazım. Ayrıca işini de seveceksin.

KONFEKSİYON, EL ZANAATININ YERİNİ TUTAMAZ

Ispartamızda meslek öldü. Çünkü el işçiliği, makine işçiliği kadar düzgün olmaz. Bu bir gerçek. Makine halısına bakıyorsun resim gibi. El halısına bakıyorsun, ufak tefek arızalar çıkar. El sanatı da böyledir. Makine baskısı resimle el ile yapılan resim aynı değildir.  Onun gibi terzilik mesleği, teknoloji çıkınca konfeksiyona yenik düştü. Fakat hiçbir zaman için konfeksiyon, el zanaatının yerini tutmaz.

İnsanlar yaşadığı sürece yiyecek, giyecek. İlk önce gıdasını alacak, ondan sonra da örtünecek. Türkiye’de giyinmeyi bilen insanlar zaten hala terziye diktiriyorlar. Şu anda dahi Isparta’da diken 8- 10 terzi var ve konfeksiyondan hem kaliteli, hem ucuz. Diyelim ki A kalite konfeksiyonda 1,5 lira ise, terzide aynı işi 50 kuruşa yaptırabilirsiniz.”

 

 

Bu haber 1432 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...