“MERALAR YOK OLUYOR!”

5 Aralık 2018 15:59

İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, hayvancılık sektörü için önemli bir yeri bulunan meraların talan edildiğini hükümetin ise bu talanı sadece izlemekle yetindiğini ileri sürdü. 

                İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, TBMM Genel Kurulu’nda Çevre Kanunu 19. Maddesi’nin görüşülmesi konusunda partisi adına yaptığı konuşmada ülkenin önemli bir meselesi olan hayvancılığı ele aldı. Milletvekili Cesur, hayvancılık sektörü için önemli bir yeri bulunan meraların talan edildiğini hükümetin ise bu talanı sadece izlemekle yetindiğini kaydetti.

                Son yıllarda gittikçe düşen hayvancılığın Türkiye’yi dışarıdan et ithal eden ülkeler sıralamasında dünya ikincisi yaptığına dikkat çeken milletvekili Aylin Cesur, ‘Özellikle son on yılda uygulanan yanlış politikalar sonucu ülkemizde hayvancılık çökmüş vaziyette maalesef. Mera hayvancılığı büyük ölçüde sona ererken Türkiye bir rekor kırdı ve dünyanın ikinci, Avrupa'nın en büyük sığır ithalatçısı olduk’ sözlerine yer verdi.

                Hayvancılık için önemli bir yeri olan meraların talan edilmesi sonucu kaba yem ithalatında da 3 Milyar 739 milyon TL harcandığını belirterek şöyle dedi:

                “İthal edilen sadece canlı hayvan ve kırmızı et değil, aynı zamanda yem hammaddesi ithal edildi. Bunun için 3 milyar 739 milyon dolar ödendi. Kaba yemdeyse 5 milyon tonluk açık var. Meralar işgal ediliyor demek bu. Amaç dışı kullanılıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı ise, deyim yerindeyse, sadece izliyor.

                2017 Sayıştay denetim raporlarına baktığımız zaman, yine yapılan incelemelerde çayır, mera, yaylak ve kışlakların kaçak yapılaşma ve mera dışı amaçlarla kullanılmak üzere işgale uğradığını görüyoruz.”

                ACİL ÖNLEM ALINMAZSA HAYVANCILIK ve TARIM BİTER

                Meraların talan edilmesi ile birlikte hayvancılık ve tarımın düşüşe geçtiğinin altını çizen Milletvekili Dr Aylin Cesur Meclis Genel Kurulu’nda şu konuşmayı yaptı:

                “Meralar, hayvanlara ucuz yem sağlayan kaynaklar. Bunlar olmadan da kârlı, verimli bir sığırcılık ve hayvancılık yapmak maalesef mümkün değil. Bu alanlar sadece hayvanlara yem ve sağlıklı olmalarını sağlayan alanlar değil, aynı zamanda çevreye de önemli katkıları var. Erozyonu önleyerek bu manada toprağa kaynak oluyorlar, memba sularına kaynak oluyorlar, doğal bitki örtüsü av ve yaban hayvanlarına barınak oluyorlar ve kirli havayı temizliyorlar. Mera alanlarının yetersizliğinden dolayı hazır yeme ihtiyaç duyulmakta, dolar üzerinden alınan hazır yem ise üreticimizin giderlerini 2 ila 3 kat artırmakta. Sağlıklı ve sürdürülebilir tarımsal üretimin sağlanabilmesi için çayır ve meraların yeterli duruma getirilmesi şart. Mera alanlarının artışı sağlandığında ise doğrudan hayvansal üretim ve istihdam artacak, fiyatların genel düzeyi aşağı doğru seyir izleyecek ve iç tüketim fazlasıyla karşılanabileceği gibi tarımsal ürünlerin ihracatı da artacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan mera, yaylak ve kışlaklara karşı yapılan tecavüzlere Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 639 sayılı KHK’sının 8'inci maddesi gereğince çayır, mera, yaylak ve kışlakları korumak ve gerekli tedbirleri almakla görevli olan kurumun görevinin sadece bildirimle sınırlı olduğunun düşünülmesi kanunun lafzına ve ruhuna aykırı. Bu nedenle, belirli bir eylem planı çerçevesinde koordinasyon sağlanmalı, idari işlemlerin ivedilikle yapılması uygundur diye düşünüyoruz.

Evet, ülkemizde 22 milyon hektar orman arazisi var ve burada 15-20 bin kişi çalışıyor ama 14.6 milyon hektar mera alanında toplam 400 kişilik teknik eleman var. Ormancılıkta çalışan, meşakkatli orman arazisinde çalışan o fedakâr orman işçilerimizin de buradan tabii sevgiyle, saygıyla hepsini anıyoruz ama gerçekten de meralardaki 400 kişilik vurgu çok önemli. Burada tabii aklımıza şu soru geliyor, bu durumda: Tarım il müdürlüklerimiz acaba uykuya mı daldılar? Şimdi, meralar hukuki yönden orta malı olduğu için köylü ve muhtarlarca yeterince sahiplenip korunamıyor maalesef ve Mera Mevzuatı'ndaki cezai hükümler de yetersiz. Büyükşehir Yasası gereği köyden mahalleye dönüştürülen yerleşim yerlerine ait meralar, ot bedeli ödenmeden belediyelerce imar uygulamalarıyla elden çıkmakta. Bu durumda, mevcut durum itibarıyla meraların tüm yükü il mera komisyonları ve konu uzmanı mera teknik elemanlarının üzerinde. Bu hâliyle, büyükşehir ve bütünşehir yasalarıyla imara açılmak suretiyle bir nevi peşkeş çekilmekte ve ayrıca, il mera komisyonları marifetiyle de Orman Bakanlığınca birçok yer de ağaçlandırma bahanesiyle mera vasfından çıkarılarak orman arazisine dönüştürülmekte.

Meralarımız kamu orta malı ve bizim millî değerlerimiz. Mevcut Hükûmetin meralarla ilgili geçmişten günümüze kadar uygulanan mevzuata ilave bir katkısı olmadığını görüyoruz ve uygulamaların mevcut mera alanlarının azalmasına yol açtığını görüyoruz.

                RAHAT UYUYALIM AMA UYUYAKALMAYALIM

                Evet, değerli milletvekilleri, meralarımız bizim, bu memleket bizim, o meralarda otlayan hayvanlarımız bizim. Ben diyorum ki: Allah aşkına, ne oldu bize? Ne oldu millî değerlerimize? Ve çevrenize bir bakın, mutsuz insanlar ülkesi bir Türkiye hâline geldik. Ne oldu? Acaba bizim vatandaşlarımız bunu, bu kadar huzursuz ve mutsuz olmayı hak ediyorlar mı? Neyi alındı bu milletin? Geleceği değil; yarınları, umudu alındı. Bugün mü? Bugüne ait de huzuru alındı değerli milletvekilleri. Huzur ve barış dolu, umut dolu günlerimizi özledik.

Ben buradan yine kanaatkâr milletimize seslenmek istiyorum: Evet, rahat uyuyalım ama uyuyakalmayalım, yakında seçim var diyorum.”

 

Bu haber 352 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...