Çözüm Kentsel Dönüşüm

26 Şubat 2013 18:52

Mimarlar Odası Başkanı Merve Kuyu, mevcut imar planının Isparta’nın gelişen yönlerine cevap verebilir bir konumda olmadığını belirtti. Kentsel Dönüşüm Yasası’nın Cumhuriyet tarihinde imar yönünden devrim niteliğinde bir yasa olduğunu bildiren Kuyu, Isparta’nın bunu en iyi şekilde değerlendirmesi gerektiğini ifade etti.

Mimarlar Odası Başkanı Merve Kuyu, Kentsel Dönüşüm Yasası’nın da çıkmasıyla birlikte Isparta’nın gelecek vizyonu konusunda açıklamalarda bulundu. Şu anda Türkiye’de birçok İlde çöküntü alanlarının oluştuğunu belirten Kuyu, Kentsel Dönüşüm Yasasıyla bu çöküntüden kurtulunabileceğini açıkladı. Öte yandan Isparta’nın yeni dönemde özellikle sağlık kompleksinin yapılmasından sonra Eğirdir yolunda da cazibe merkezi oluşacağına değinen Kuyu, “Bu cazibe merkezleri ister istemez şehrin nereye doğru gideceğini, ticari alanların ne yönde akacağını, kendi içinde dönüştürmeye başlayacaktır. Bu noktada neler yapabiliriz, Isparta’yı daha nasıl geliştirebiliriz, ama tabi bunu geliştirirken de tarım alanlarımızı heba etmeden, daha kaliteli yapılarda, daha teknolojik yapılarda nasıl yaşayabiliriz bunun arayışları da başlıyor. Isparta’nın gelecek vizyonunda uyumlu bir yapılaşma hareketini bugün kurgulamamız gerekiyor” dedi.

DEVRİM NİTELİĞİNDEKİ YASAYI İYİ DEĞERLENDİRELİM

Yeni Kentsel Dönüşüm Yasası’na ilişkin de değerlendirmede bulunan Kuyu, şunları söyledi: “Türkiye’de ilk yapılaşma hareketleri merkezlerde yoğunlaştığı için ekonomik getirisi en yüksek olan bu kısımlar bir kentin yapılaşmasının ilk oluştuğu odaklardır. Süreç geçtikçe tabi bunlar eskimeye başlıyor. Ama kent merkezleri dönüşüme uğrayamıyor. Çünkü burada mülkiyet problemleri ve yüksek değerler söz konusu. Ve bunlar oldukça kent giderek yayılmaya başlıyor ve kent merkezleri çöküntü alanları haline geliyor. Bakıyorsunuz kent merkezlerine yüksek değerli yerlerde binaların çok riskliliğine, gerekli yaşam koşullarını sağlayamadığını, mülkiyet problemlerinden dolayı içinde genelde kiracıların oturduğunu, giderek güvenliği daha az olan, sıkıntıları çok olan bölgelerin oluştuğunu görüyoruz. Kentsel dönüşüm tabi bu noktada ortaya çıkmış bir kavram ama son dönemde 15 Mayıs 2012’de yasalaşan kanunda biraz daha Afet Yasası ön planda. Depremlerden sonra ciddi anlamda oluşan can kayıplarından sonra, ‘deprem öldürmez, bina öldürür’ kavramından yola çıkarak, can kayıpları ciddi anlamda göz önüne alınınca yeni bir düzenleme yapıldı ve bu düzenlemenin adı Afet Yasası olarak geçiyor. Ama odağında kentlerin dönüşmesini, yenileşmesini sağlayan ve bugüne kadar karşımıza çıkan bir sürü önemli handikabın aşılmasını sağlayan bir kanun. Isparta için de tabi aynı kanun önem arz ediyor. Çünkü zaten depremdeki can güvenliğine karşı çıkmış bir kanun ve Isparta 1. derecede deprem bölgesi. Bu noktada da en büyük can kayıpları da depremde söz konusu oluyor afetler içersinde. Bununla alakalı gerçekten genel bir düzenlemeye ihtiyaç vardı. Çünkü her deprem sonrasında aklımıza gelen ‘dereme karşı hazırlıklı olmalıyız’ söylemini, depreme nasıl hazırlıklı olmalıyız, böyle bir yasa ile kentlerimizi dönüştürerek, sağlıklı yapılar oluşturarak, kentlerimizin röntgenini çekerek binalarımızın sağlıklılaşmasını sağlamamız gerekiyor. Bu yasa ile beraber, çok kısa bir sürede yapılacak değil, 20 yıl öngörülüyor. Bu süreçte kentler belirli bir aşamada yenilenecektir. Biz de Isparta olarak daha iyi binalarda yaşamayı hak ediyoruz. Bu yasa bizim için bir fırsat. İyi değerlendirmemiz lazım. Cumhuriyet tarihinde Türkiye için imar yönünden bir devrim niteliğinde bir yasa. Çünkü Cumhuriyet ‘ten sonra yapılan imarla ilgili diğer farklı yasalarda önümüze çıkan bin bir türlü sorunu kısmen çözümlenerek bir noktaya getiren bir yasa. İyi değerlendirmek lazım, doğru yönlendirmek lazım. Yasalar çıkıyor ama önemli olan yasanın nasıl uygulandığı, uygulayıcıların bunu nasıl uyguladığıdır.

ISPARTA OLARAK NASIL DEĞERLENDİREBİLİRİZ?

Isparta’da kentsel dönüşümde halk nereye başvuracağını, kimlerin yetkili olduğunu, nasıl bir süreç izleyeceğini soruyor bize. Isparta’da kentsel dönüşüm alanlarını belirlemek, sınırlarını belirlemek, özel idarelerin ve belediyelerin görevidir. Ama 15 Mayıs 2012’den itibaren bina ölçeğinde, yani tek yapı ölçeğinde zaten kanun devreye girmiş durumda. Şu anda herhangi bir mülk sahibi, kentsel dönüşümü kendi içinde yapabilir. Bunu yapmak için tabi bunun ne olduğunu algılaması lazım. Bunun faydalı ve zararlı yönlerini iyi anlatmak gerekiyor halka. Kişiye binasını yenileme noktasında en fazla faydayı nasıl elde eder bu noktada iyi bir bilgi vermek lazım. Isparta’da en son 2007’de yapılmış bir imar revizyonumuz var. Isparta giderek daha iyi yapılaşmaya ihtiyaç duyuyor. İnsanların yaşam standartları yükseliyor, farklı yapıya yöneliyorlar. Daha önce mahalle – sokak ölçeğinde 2 – 3 katlı bahçeli binalar gibi yapılaşma şeklinden, apartmanlara döndü. Biz ada bazındaki uygulamaları artık çok fazla söylüyoruz. Burada kentsel dönüşüm bugün itibariyle bina ölçeğinde uygulanırken, bunu kurgulayan teknik ekip, düzgün şekilde yaptığı zaman ada bazındaki uygulamalarla kentsel dönüşüm bugün itibariyle sağlanabilir durumda. Burada da halkın mağdur edilmemesi ile alakalı gerekli önlemler alındıktan sonra Isparta kentsel dönüşümünü kendisi yapabilir konumda şu anda.

Isparta gerçekten gecekondusu olmayan, nadir başarılı şehirlerden bir tanesi. Bu anlamda da Isparta’da belirli problemler var biliyorsunuz. Otoparkla ilgili yaşanan problemler var, 1. derece deprem bölgesinde olduğumuzdan dolayı acaba yapı sağlıklı mı gibi soru işaretleri var. Tescilli yapılar ve soru işaretleri ile alakalı ciddi bir rezerv alanımız var Isparta’da. İYAŞ’ın, Adliyenin, Emniyetin yapılmasıyla son dönemde üniversite yoluna doğru ilerleyen, gelişen bir Isparta söz konusu. Ama Isparta’nın imar planı, bugünkü Isparta’nın gelişen yönlerine cevap verebilir bir konumda değil. Bundan çok tedirgin olmamak lazım Bu Isparta’ya özgü bir durum da değil aslında. Zaman içerisinde belirli bir dönüşüm geçirmesinden olayı. Çünkü eskiden belki Isparta’nın ekonomisi ile alakalı Isparta’nın farklı değerlerden bahsederken şu anda baktığımız zaman karşımızda çok net bir üniversite gerçeği var. Üniversite ile entegre olmuş bir Isparta ve oradan çeşitli etkileşimler yapılması gerektiğini görüyoruz ve bunun dışında da diyoruz ki Isparta’da başka en önemli sektör ne? Üniversitenin çekiciliğinde giden yapılaşma. Bunun dışında maalesef ki şu anda Isparta’da en önemli olan tabi ki başka sektörler de önemli ama özellikle kent merkezindeki hareketini ve Isparta’nın şeklini görmek lazım.

EĞİRDİR YOLUNDA CAZİBE MERKEZİ OLUŞACAKTIR

Baktığımız zaman Isparta’nın merkezden İstanbul yoluna doğru ciddi bir akma ile hareket ettiğini görüyoruz ve bunun dışında yeni dönemde özellikle sağlık kompleksinin yapılmasından sonra Eğirdir yolunda da başka bir cazibe merkezi oluşacaktır. Bu cazibe merkezleri ister istemez şehrin nereye doğru gideceğini, ticari alanların ne yönde akacağını, kendi içinde dönüştürmeye başlayacaktır. Bunun da gerekliliğini ortaya koymaya başladı zaten son dönemlerde. Neler yapabiliriz, Isparta’yı daha nasıl geliştirebiliriz, ama tabi bunu geliştirirken de tarım alanlarımızı heba etmeden, daha kaliteli yapılarda, daha teknolojik yapılarda nasıl yaşayabiliriz bunun arayışları başlıyor. Isparta’nın gelecek vizyonunda uyumlu bir yapılaşma hareketini bugün kurgulamamız gerekiyor.

ADA BAZINDA BÜTÜNLEŞMELİ ANCAK

ŞEHİR BU ŞEKİLDE CANLANIR

Isparta’daki uygulanan imar planını, revizyondan sonra ada bazında uygulamaları ile kentsel dönüşüme hazır bir imar planımız var. Çünkü 2007’de yapılan bazı hatalar da söz konusudur ama bence en doğru uygulama, ada bazında uygulama ile adanın bir bütün olarak düşünülmesi ve bir bütün olarak düşünüldüğü zaman da emsal artışları verilebilmesi ve bu noktada da insanları teşvike yönelten aslında kendi içinde bir kentsel dönüşümü kısmen kurgulamış bir durumdadır. Bunun içerisinde eksik kalan ayak buradaki finansal kısımlar ve mülkiyetle ilgili talipler ve arsa sahipleri arasında biraz beklentileri yüksek istekleri bu tasa ile oturtulmuş olarak görüyorum.

‘Isparta acaba hukuksuz mu yapılıyor’ bakış açısını bırakmak lazım. İmar plan tadilatı yapılır. İmar Plan Tadilatı daha güzel yapılar ve siteler oluşturmak adına yapıldığı zaman ada bazında uygulama bunu ifade eder. Bu kentsel dönüşümün aslında aslıdır. Isparta’da zaten öngörülmüş durumdadır. Isparta aslında kentsel dönüşüme hazır. Örneğin, Karaağaç Mahallesinde 2007 revizyonunda yapılan imar planı ile ada bazında uygulamalar ve öngörüler konulmuştur. Ama bunlar konulurken halk uzuca bir süre mağduriyet yaşamıştır. Çünkü kendi başına ev yapamaz hale gelmiştir. Tekil olarak işlem yapamadıklarından bu süreye kadar muzdarip olan halkın bunu bilmesi lazım. Kendi başına tekrar yapacağı, belirli konfora sahip olmayan binaları yapıp, bunun içinde bir 30 yıl daha geçirmektense, bunun yerine ada bazında anlaşıp bütün mülkiyetler ortak noktada buluşup tercih ettikleri bir müteahhitle anlaşarak, gerekirse teşvik için emsal artışı da vererek. Özellikle kentsel dönüşüm olmasını istediğimiz Davraz, Karaağaç, Emre, Halife Sultan, Gülcü mahallesi gibi şehrin merkezinde olan, çok kıymetli yerlere sahip. Daha iyi binalarda oturmayı hak eden insanlara şu anda yol açılmış oluyor. Bunu da bir müteahhit eliyle teşvik etmekte hiçbir sıkıntı yok. Yalnız gerekli teknik altyapısı, hukuki altyapısı hazırlanmadan yapılmamalı. İnsanlara bu konuda destek verilmeli.  Bu istekte bulunduktan sonra; kişilere özel uygulama yapılmaması gerekir, teknik olarak da önünü sonuna kadar açmak gerekir. Bu bence belediyelerin birinci vazifesidir. Buna yol açmak, canlı tutmak belediyelerin halkı için yapabileceği en güzel hizmettir. Bir şehir böyle canlanır, göç vermekten böyle kurtulur.” 

Bu haber 1356 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...