“Gazetecilik mesleği, gazetecilik mücadelesi haline gelmiştir”

10 Ocak 2019 16:33

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası Isparta Şubesi Başkanı Baki Tok, 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Eğitim-İş olarak gazetecilerin, görevlerini baskı altında kalmadan yerine getirebilmeleri için, mesleki saygınlıklarının yeniden kazandırılması gerektiğini vurguluyoruz” dedi.

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası Isparta Şubesi Başkanı Baki Tok, 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Gazeteciler üzerindeki iktidar baskısı kabul edilemez diyen Tok, şunları söyledi:

“Bugün 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler günü olarak takvimlerde yer etse de, Türkiye için bir utanç günüdür.

Bugün Türkiye, dünya basın özgürlüğü sıralamasında en alt sıralarda olmanın utancını taşımaktadır.

AKP iktidarının medyanın yüzde 95’ini kontrol altına alması, muhalif medyanın ekonomik baskıyla susturulmaya çalışılması, Türkiye’de basın özgürlüğünün ve gazetecilerin nasıl ağır bir saldırı altında olduğunu bütün dünyaya göstermiştir.

Halkın haber alma özgürlüğüne yönelik sorumluluğunu yerine getiren gazeteciler; bizzat iktidar tarafından hedef gösterilmekte, işten çıkarılma tehdidi, fiziksel saldırılar, haklarında açılan davalar, soruşturmalar, gözaltılar ve tutuklamalar ile susturulmaya çalışılmaktadır.

Türkiye Gazeteciler Sendikası’na göre tüm işkolları içinde yüzde 30 ile işsizliğin en yüksek olduğu medya sektöründe sadece son sekiz ay içinde 700 gazeteci işsiz kaldı.

Baskıcı, temel özgürlükleri yok sayan yeni rejim özlemini mevzuatlarla meşrulaştırmaya çalışan siyasi iktidar, Basın Kartları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle gazeteciler üzerinde yeni bir tehdit unsuru yaratmaya çalışmaktadır. Gazetecilik mesleği, gazetecilik mücadelesi haline gelmiştir.

HAKİKAT, YOLDAŞLIK KURAR

Biz eğitimciler, gerçek ile; bilim ile; doğru ile davranarak, geleceğimizin teminatı olan yavrularımızı bu ilkelerle yetiştirmeye adanmış insanlarız. Hakikatin şaşmaz terazisinin kıymetini yüreğinde hissedenleriz. Ve biliriz ki hakikatin hakkını veren gazetecilerin olmadığı bir ülkede, hangi tarikat yurdunda ufacık yavrulara tecavüz edildiğini kimse öğrenemez, hangi yobazın yönetimindeki bir kursta ufacık kız çocuklarının cayır cayır yandığını kimse bilemez, devlet –mecbur olduğu ve ödeneği bulunduğu halde- taşrada bir yere okul açmadığı için eğitime ulaşmaya çalışan çocukların nasıl tehlikelerle karşılaştığını kimse öğrenemez…

Fakir Baykurt’un yoldaşı olan öğretmenler için, hakikatin peşini bırakmayan gazeteciler, henüz tanış olunmamış yoldaşlardır.

Bilinsin ki; hakikatin namusunu hiçbir güce, vaade satmayan; her türlü baskıya rağmen “gerçekleri” bize ve halkımıza ulaştırma gayreti içinde olan aydın, ilerici, demokrat, yurtsever gazeteci ve yazarlarımızın sonuna kadar arkasındayız.

Yaşadığımız bu günler; gelecekte Türkiye’de basının, gazeteciliğin en karanlık dönemi olarak anılacaktır. Bilinsin ki; her türlü baskıya rağmen “gerçekleri” bize ve halkımıza ulaştırma gayreti içinde olan aydın, ilerici, demokrat, yurtsever gazeteci ve yazarlarımızın sonuna kadar arkasındayız.

Eğitim-İş olarak gazetecilerin, görevlerini baskı altında kalmadan yerine getirebilmeleri için, mesleki saygınlıklarının yeniden kazandırılması gerektiğini vurguluyoruz. Tüm basın emekçilerinin “Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyoruz.”

 

 

Bu haber 319 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...