3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan kanunlar ve Türkiyenin Laikleşmesindeki rolü ele alındı

5 Mart 2013 19:25

Türkocakları Isparta şubesinin her hafta düzenlediği cuma sohbetlerinin bu haftanın konuğu SDÜ Öğretim görevlisi Turgut Ermumcu, konusu ise 3 Mart 1924 de çıkarılan kanunlar ve Türkiye'nin Laikleşmesindeki rolü oldu. Türkocağı konferans salonundaki sohbet yoğun ilgi altında 1,5 saat sürdü.Sohbette  3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan Şeriye ve efkaf,Tevhidi tedrisat ve Halifeliğin kaldırılması ile ilgili üç kanun ve bu kanunun Türk Devlet, Siyaset, eğitim ve Hukuk alanlarındaki yansımaları incelenmeye çalışıldı.Sohbet konuğu Ermumcu özetle şöyle dedi:

Türk Milli mücadelesini yürüten kadrolar ülkenin yeni işgallerle karşı karşıya kalmaması  için yapısal reformların şart olduğu konusunda hemfikir idiler. Bu inkılâpların ilki Saltanatın kaldırılması diğeri de Cumhuriyetin ilanı idi. Aslında ikinci meşrutiyetin zengin fikir tartışmalarının bir sonucu olan ve 1920 yılında TBMM’nin açılması ile başlayan millet egemenliğine dayalı bir rejim 1923 yılında resmiyet kazanıyor ve Cumhuriyet ilan ediliyordu.

Cumhuriyetin ilanı sadece bir isim değişikliği değil egemenlik anlayışının değişmesidir. Başka bir deyişle Hukukun ve Hâkimiyetin kaynağının ilahilikten beşeriliğe dönüşmesidir.

Devlet denilen organizasyonun ortaya çıktığı andan itibaren yöneticiler yönetme yetkisini kutsal kaynaklara dayandırmışlardır Bu iktidar anlayışını destekleyen hukuk yapısı da şer’i hukuktur. Her iktidar kendi inanç yapısının hukuki normlarını iktidarını destekleyecek şekilde oluşturmuştur. Bütün dönemlerdeki bu iktidar anlayışına Hâkimiyetin ve hukukun kaynağının ilahiliği diyoruz. Ancak aydınlanma çağı ile ve özellikle de Fransız ihtilalı ile birlikte bu devlet ve iktidar anlayışının sorgulanmaya ve değişmeye başladığını görüyoruz. Hâkimiyetin ve hukukun kaynağı ilahilikten beşeriliğe dönüştü ve iktidar sahipleri yönetme yetkisini ilahi kaynaklar yerine doğrudan milletten almaya başladılar. Bu bazen meşruti bir yapı olarak karşımıza çıktı bazen de Cumhuriyet olarak. Artık modern devletin iktidar anlayışı da devlet vatandaş ilişkileri anlayışı da devlet din ilişkileri anlayışı da bu yeni duruma göre şekillenmeye başladı.

Türk İnkılâbını yapan kadrolar yeni Türkiye’yi inşa ederken kendilerine örnek model olarak  bu devlet anlayışını benimsediler. Bu tercihin tezahürü doğal olarak saltanatı kaldırmak, Cumhuriyeti kurmak, Saltanatın yarattığı veya Saltanatı besleyen kurumları ortadan kaldırmak olarak ortaya çıktı. İşte 3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan üç kanun ile yapılan inkılâp bu anlayış doğrultusunda atılan en önemli adımdır.

Sohbetin  kalan kısmında ise 3 Mart günü kaldırılan kurumların tarihi gelişimi, rolleri ve kaldırılması ile oluşacak boşlukların hangi yeni kurumlar ile doldurulduğu konusunda bilgi verildi.Soru,cevap,katkı ve ikramların ardından haftaya cuma sohbetinin konuğunun SDÜ Öğretim görevlisi görevinden geçen hafta emekli olan sayın Erol Civelekoğlu nun olacağı duyuruldu.

 

 

Bu haber 1569 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...