Haberler
Başdeğirmen’den Yeni Yıl mesajı
“Artık değişim şart”
27 Mart 2019 17:00İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, Isparta Gümüşhaneliler Derneği üyeleriyle Zafer Mahallesinde bir araya geldi.
Cesur; ülkenin durumunu 1 kelimeyle soracak olursanız İYİ; iki kelimeyle soracak olursanız “İYİ DEĞİL”. Gelin hep birlikte İYİ yapalım. 17 seneden beri aynı iktidar ve 15 seneden beri aynı Belediye Başkanı var. Gelin hep birlikte hizmet bekleyen Isparta’mızı ve derdine derman bekleyen Ispartalımızı rahatlatalım. Artık değişim şart! Liyakat sahibi ve sizlere hizmet için göreve talip bir adayımız var; Gökmenoğlu’na destek olalım” dedi.
Cesur şöyle devam etti:
Değerli Zafer Mahallesi Sakinleri,
Değerli hemşehrilerim,
Değerli Gümüşhaneli hemşehrilerimiz dostlarımız,
Gümüşhaneliler Derneği Başkanı Sayın Asalet Üstün, Zafer Mahallesi muhtarı Recep Gürdal ve bu güzel kıraathanenin işletmecisi Halil Toker kardeşimize çok teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan adayımız ile ve değerli dava arkadaşlarımla beraber sizleri görmeye geldik! Sizleri görelim, sizlerin varsa soruları onları da cevaplayalım istedik.
Önemli bir zaman dilimindeyiz!
Türkiye için çok önemli Ispartamız için çok önemli, Gümüşhane için de çok önemli, hepimiz için çok önemli bir zaman dilimine giriyoruz.
Önümüzde bir sandık var sandık dediğiniz yerde; sandık aslında demokrasi demek. Ben bir demokrasi adamının yanında yetiştim biliyorsunuz, Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel!
Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Bir ömrüm faydalı bir kısmını yanında geçirdim! Sıkıntılı bir dönemde kendisine dediler ki: “Sayın cumhurbaşkanım, memleketin hali tek kelimeyle nasıl?
Cumhurbaşkanım cevap verdi: “Bir kelime ile soracak olursanız İYİ”
Peki 2 kelime ile soracak olursak efendim dediler: Sayın Cumhurbaşkanım dedi ki: “İki kelimeyle soracak olursak “İYİ değil” dedi.
Şimdi bizim ülkemizin durumu iyi değil; iki kelimeyle sormak lazım maalesef! İyi değil!
İşte bu iyi olmayan halden nasıl çıkılır ve tekrar nasıl iyi olur; bunu arıyoruz! Aslına bakarsanız; İYİ Parti davası da budur.
Genel Başkanımız bu yüzden yola çıktı ve ben de bu sebepten katıldım. Buradaki arkadaşlarım da bu sebepten katıldı.
Başkan adayımız Gökmen Gökmenoğlu da bu sebepten aramıza katıldı. Az önce kendisi Isparta’mızda iyi olmayanlar neler ve siz değerli Zafer Mahallesi Sakinleri daha iyiyi nasıl bulabilir-bunlarla ilgili projelerini anlattı.
Ben 24 Haziran'da sizlerin desteği ile Isparta Milletvekili olarak sizleri temsil etmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi gittim.
Türkiye Büyük Millet Meclisine girdiğim günden bugüne bize oy veren vermeyen kim varsa Isparta'da Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren değerli seçmenine; Milliyetçi Hareket Partisi'ne oy veren değerli seçmenine; Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy veren değerli seçmenine; Saadet Partisi'ne oy veren değerli seçmenine; Demokrat Parti'nin bize oy vermiş değerli seçmenine; aslında kim varsa bütün Isparta'da yaşayan, Isparta'da sandığa gidip oy kullanan-kullanmayan kim varsa, herkese eşit durduk. O günden bugüne kapımızı kim çalmışsa dertlerine derman olma yolunda sözlerimizi tuttuk; tutmaya da devam edeceğiz.
Buraya gelirken; kapıda karşılayan arkadaşlarımız dediler ki “vekilim size çok teşekkür ederiz bizi çok iyi temsil ediyorsun” Bu mutluluk bana yeter.
Allah sizden razı olsun iyi olma yolunda bize destek veren, inanan, güvenen, takip eden, oy veren, vermeyen herkesten razı olsun.
Bizler sizlere hizmet için geldik ve o günden bugüne de görevimizi size layık bir şekilde yapmaya çalışıyoruz.
Şimdi soruyorum; ne için yaşıyoruz ki insan olarak?
Haysiyetimiz ve onurumuz için yaşıyoruz.
Aslında bu kısacık hayatta aklımızı vicdanımızı, Yüce Allah'a olan inancımızı neye adıyoruz? Çocuklarımıza, eşimize, dostumuza, konumuza komşumuza, akrabamıza, büyüklerimize hayırlı olmak için, hayırlı evlat olmak için aslında yaşıyoruz ve bunun için yaşıyorsak; O zaman bu dünyada dünyevi olan şeylerin yarınlara götürülmeyeceğini hepimiz biliyoruz.
Bu kadar hırs niye o zaman?
Elindeki imkanları neden bu memlekette güzel anılmak için kullanmazlar?
Türkiye'mizde o kadar güzel şeyler var ki aslında:
2000 yılında dünyanın 16. büyük ekonomisi idik!
Ve Isparta’mızda o kadar güzel şeyler var ki!
Isparta siyasetin doğduğu topraklar! Her köşesine gidilebilen-her yeri şakır şakır sularla sulanmış toprakları ile Ispartamız en yaşanılabilir şehir olmuş Isparta!
Siz değerli Isparta'da yaşayan dışarıdan gelen ya da burada olan Gümüşhane'den Kars'tan Edirne'den her yerden gelen insanlar ile ve buranın değerli insanları ile olmuş. Nasıl oldu bu? Beraberce çalışarak didinerek onlara hizmet yapan gelmiş geçmiş iktidarlarla oldu. Cumhuriyet kurulalı beri hizmet yapanlarla ve onların hizmet etmek için liyakat sahibi kadroları ile oldu.
Bugüne kadar bu memlekete taş üstüne taş koyan, hizmet eden kim varsa, hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Hepsine Şükran borçluyuz! Bugüne kadar yapılanları yok sayabilir miyiz?
Eğer bu memleketin altı buçuk milyon hektar alanı sulanıyor ise ve her sene 20- 30 bin Traktör alınabilir hale gelmiş ise, bunlar bugün olmadı!
Gökmen başkan neden parasını bırakıp 10 senedir sıcak oturduğu masasını sandalyesini yaptığı işini gücünü çoluğunu çocuğunu bırakıp bu davanın peşinde koşuyor? 101 gündür koşuyor arkadaşları ile beraber ne için koşuyor? Neyin peşinde?
İyi olmayanlar var, onları düzeltme peşinde!
Bunlara tek tek bakalım:
Isparta %57'si tarım ve hayvancılıkla geçinen bir şehir!
Türkiye'nin en yaşanılır şehri seçilen en büyük hizmetlerle her bir yeri su kanalları ile donanmış olan pırıl pırıl yemyeşil, gülü ile lavantası ile kekiği ile elması ile övündüğümüz, huzur ve barış şehri.
Üniversitesi ile Havaalanı ile bir örnek şehir olmuş! Gelmiş geçmiş belediye başkanları hizmetler yapmışlar! Hepsinden Allah razı olsun. Yapmamış olanlar gidince nasıl anılıyorlar şimdi? Yapanlar nasıl dua ile değil mi?
Isparta'nın orman köyünden, dağ köyüne her yerini karış karış bilirim. Hizmetlerin çoğunun içerisinde de son 20 senesinin içerisinde de varım. Buraya gelirken aday olarak kendi kendime demiştim ki; geçmişte hizmet deryasına boğulan Ispartaya gidip ne diyeceğiz? O kadar çok hizmet yapıldı ki buralara gidip vatandaşa ne diyeceğiz? Sonra 203 köyün aşağı yukarı, 194’üne gittik. Tüm mahallelerine gittik!
Bir baktık ki bu güzel Ispartamız uzun zamandır sahipsiz kalmış, bu güzel Isparta hizmete susamış! Bu güzel Isparta'mızın her köşesindeki her Mahallesi'ndeki vatandaş dertli.
Yıllar önce ne yapıldıysa o orada kalmış.
Sanki güzel Ispartam benim cezalandırılmış. Ha işte o zaman bunu değiştirmek lazım dedik! İyi ki girmişiz bu yola dedik ve o gün bugündür çalışıyoruz.
Ne ile yapacaksınız-nasıl yapacaksınız mı diyorsunuz? Ehliyet sahibi dürüst memleket sevdalısı yöneticilerle diyoruz.
17 senedir aynı iktidar partisi ve 15 senedir de aynı Belediye Başkanı var. Hala bu memlekette eğer bu kadar çok şikayet varsa değerli hemşehrilerim; artık bir değişim zamanı; bir şeyleri değiştirmek lazım. Zaten bu iktidar değişimi değil bu belediye başkanları muhtarların seçimi Belediye Meclis Üyelerinin seçimi il genel meclis üyelerinin seçimi.
Gideceğiz sandığa ve işte konuşmamın başında da söylediğim gibi; bize en yakışan en haysiyetli en onurlu işi yapacağız. Oy kullanacağız.
Şimdi ben size desem ki; “pazar günü Karaağaç pazarına gideceğiz-buyurun gelin pazardayız” sonra gelmesem, bir sonraki hafta gene “Hadi buyurun gelin Karaağaç pazarında buluşalım” yine gelmesem ve 3. hafta hadi gelin hemşerim Karaağaç pazarındayız desem- inanır mısınız? Artık inanmazsınız. Ya bu kadın sürekli bunu söylüyor yapmıyor dersiniz!
Üç dönemdir değişiyor iktidar ve aynı sözleri veriyorlar. Sonra geliyor aynı kişileri koyuyorlar önümüze!
İktidarın aynı adayı, aynı Parti'nin aynı belediye başkan adayı geliyor diyor ki “Ben geride kalan zamanda yapamadım ama başladım işte onları bir bitirmem lazım izin verin”
1 sene 2 sene 3 sene 4 sene 5 sene 9 sene 10 sene 11 sene sizin çocuk geldi 15 -16 yaşına, çocuk geldi askere gidecek.5 yaşında çocuk varsa askere gidecek!
Ya da okutmuş ana baba dişinden tırnağından artırmış ama iş yok çocuk bunalımda!
Sonra çocuk annenin yüzüne anne çocuğun yüzüne bakamıyor. Çünkü anne de biraz sonra getirecek çorbası yok, aş yok-ekmek yok! çorba yok!
Bizim memleketimizin insanı buna layık mı?Yazık günah değil mi?
Şimdi geldik-diğer oğlanı askere gönderiyorsunuz-askerdeki çocuk Ekim ayında Tunceli'de akşam saat 6'da-Hani Beka diyorlar ya-2 tane askerimiz Tunceli'de donarak ölüyor donarak ve biz diyoruz ki araştıralım bunu gelin!
Ekim ayında akşamüzeri saat 6'da gündüz 6 da-donarak ölür mü iki tane Mehmetçik.
Bu reva mı bizim evladımıza? Gelin araştıralım diyoruz-reddediyorlar!
Başkan saydı az önce Andımız reddettikleri gibi- bizim İsmail Koncuk milletvekili arkadaşımız Danıştay'a götürdü ve tekrar okutulsun çıktı-Mecliste getirdik biz de ama reddettiler! Sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin TC sini tekrar kamu kurumlarına konsun dedik-reddettiler.
Ve bunları kimle beraber reddettiler biliyor musunuz AK Parti MHP ve HDP beraberce reddettiler!
Beka dediğiniz yerde bunları hatırlatırız biz de!
Dolar olmuş Bugün 5,81, mazot almış başını uçmuş!
Buğday 410 den 1050 ye çıkmış tonu!
Bu kadar çok dövizin tutulamaması- girdiler artmış!
Enflasyonun bu kadar kötü olması işsizliğin yüzde 12 olması,4 milyon işsiz olması işsizlerin bir milyonun üniversite mezunu olması-8 milyon Üniversite mezununun 1 milyonunun kayıt dondurmak zorunda kalması, 10 tane kadından 7 tanesinin işsiz olması; bunlar kabul edilebilir mi?
Bunlar benim vicdanıma sığar mı? Bunlar sizin vicdanınıza sığar mı? Gümüşhane'de Sökmen Köyü'nün vicdanına sığar mı?
Değerli Sökmen köylü, değerli Kelkit'li, değerli Gümüşhaneli değerli Ispartalı hemşerilerim; Gelin bütün bunları değiştirelim! Amacımız size kapkara bir tablo çizmek değil!
Bunlar değiştirilebilir!
Biz o yüzden yola çıktık!
Nasıl değiştireceksiniz derseniz; nasıl tuttunuz benim elimden ve 24 Haziran'da gönderdiğiniz Meclise; yine tutacaksınız!
Biz yarınlar için çözüm arıyoruz, çözüm.
Çözüm üretimde! Bu ülkenin çözümü sizsiniz! Bu ülkenin sorunlarının çözümü sandık! Sandık sizsiniz! Sandık 31 Mart'ta hepinizin önünde!
Bu ülkenin çözümü demokrasi; bu ülkenin çözümü yatırım; bu ülkenin çözümü üretim; sanayileşme; kapatılan fabrikalar değil!
Bizler Büyük Atatürk e; bize teslim edilen bu memleketi bizden daha iyi bir şekilde bırakma sözü verdik!
Gökmen Gökmenoğlu’na bir fırsat vermenizi istemeye geldim; bir fırsat daha verin; gelin biz bu Isparta'ya bu zafer Mahallesi'ni Gümüşhane Derneği'nin değerli dostları, arkadaşları, hemşerileri ile beraber; siz değerli Ispartalı hemşerilerim ile beraber düzeltelim.
Biz bunu yaptık Değerli Arkadaşlar! biz banu1071'de yaptık! Biz bunu 1453'de yaptık! Biz bunu 1923'te Büyük Atatürk ile yaptık yapmadık mı?
O günden bugüne büyük Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'te 2002 yılına gelinceye kadar her şeyi yapıldı bu memleketin-her şeyi de vardı. Hiçbir şey olmadan iğneden ipliğe her şeyi satın alan bir Türkiye den; sanayileşmiş ve dünyaya meydan okuyan-dünyanın ilk 16 ekonomisi içine giren bir ülke idi Türkiye 2000 yılına gelindiğinde!
Barışın tesis edildiği; bir tek Şehit cenazesinin bile kalkmadığı bir ülke haline gelmişti!
Krizler olurdu ekonomide her zaman olduğu gibi. Bu krizler para krizleri idi para krizleri yönetilirdi Ehil ellerde Liyakat sahibi ellerde.
O ecdadın evlatları olan bizler; bayrağın ve vatanın bir karışı için canını vermeye her zaman hazır insanları olarak buradayız ve sizlere hizmete talibiz!
Sizlerden destek istiyoruz yine yapalım diyoruz inşallah 31 Mart'tan sonra güzel günler yakın, pırıl pırıl insanların yine şarkılar söyleyeceği, huzurla dolaşacağı göğsünü gerip, gidip dükkanının kepengini açacağı, yarınlara umutla bakacağı bir Isparta için istiyoruz bunu!
Gökmen Gökmenoğlu ile bahar gelsin diyor ve hepinizi sevgiyle saygıyla kucaklıyorum. Allah'a emanet olun!
Yükleniyor...