Milletvekili Korkmaz ‘İmralı Tutanakları’ hakkında konuştu

6 Mart 2013 22:43

MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz yayınlanan İmralı Tutanakları üzerine TBMM'de çok sert konuştu.

"Rahmani kılığa bürünen, şeytani projelerin eşbaşkanlarını ve onların yol arkadaşlarını tarih yazacak, evlatlarımız da okuyacak." diyen Korkmaz Hükümete "Köprü altından, su mu bağışlıyorsun? Şehit anasına, babasına, eşine, evladına sordun mu da pazarlık masasına oturuyorsun… Oğlun gemicikler alırken Sayın Başbakan, onlara evladını askere gönderiyor musun diye sordun mu? O halde MHP’ den bu vefasızlığa, bu onursuzluğa nasıl katkı vermesini beklersin.Tüm dünya yıkılsa, altında bizler kalsak, Iğdır’lı, Antep’li, Kayseri’li, Isparta’lı, Mersin’li, Yozgat’lı şehidimizin hesabını sormadan bu canilerle helalleşmemiz mümkün değildir.

Şehitleri ölü sanmayın, onlar diridir diyen Yüce kitabimiz “Şehitlerin yeri Peygamberimizin yanıdır” diyen Sevgili Peygamberimiz rehberimiz olduğu sürece şehidi küçümsemenin, Peygamberlere hakaret etmek olduğunu unutmayacağız, unutturmayacağız. Kendisine hakaret edilen bu millet hem bu dünyada hem de ruz-i mahşerde bunun hesabını mutlaka soracaktır."  diyerek MHP olarak son sözlerini de bir şiirle belirtti.

Milletvekili Korkmaz, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “AKP’nin getirdiği grup önerisinde, genel kurulun çalışma saatleri ve meclis gündemi değiştirilmeye çalışılıyor. Her zaman yaptığı şey, AKP’nin!... Elinden gelse sözlüklerden uzlaşma, mutabakat, gibi sözcükleri çıkaracak.

Muhalefeti meclise sokmayacak. Hiçbir parlamenter sistemde olmadığı kadar, sayın başbakan yetkilerini despotça kullanıyor, bunu da yeterli görmüyor, başkanlık sisteminde dahi olmayan yetkileri istiyor.

Onu da AKP sözcüleri allayıp pulluyor, Türk usulü başkanlık sistemi diye…

Danışma kurulunda muhalefetin hiçbir dediğini dikkate almayacak, gündemi kafanıza göre sık sık değiştirecek çalışma saatleri ile oynanarak, muhalefet hazırlıksız yakalanmaya, açığa düşürülmeye çalışacak…AKP’nin danışma kurulundaki tavrı bu… o zaman arkadaşlar! Bu kurulu ne diye topluyorsunuz, dikkate almayacaksanız? Oldu olacak, ismini de danışma değil de Dayatma Kurulu yapın, olsun bitsin.

Terörle pazarlığın oluşturduğu ülke gündemi o kadar ağır, bu ülkeyi sevenler o kadar umutsuz ki, çalışma saatlerini şöyle yapsan ne olur, böyle yapsan ne olur!... 14 yıl önce neredeyse salya sümük Kenya’dan paketlenip, iş başındaki Sayın Ecevit’in kurduğu azınlık hükümetine teslim edilen bebek katili, ağlamaklı “ne isterseniz yaparım. Yeter ki bana bir şey yapmayın” diye yalvarıyordu. Şimdi hükümeti karşısına almış, ülkemizin egemenlik haklarının pazarlığını yapıyor.

 Koca koca konuşuyor. “AKP’ye iktidarı altın tabakta biz sunduk” diyor. “12 yıldır bizim sayemiz de iktidarda” diyor. Her yere laf yetiştirmeye çalışan Başbakan suskun…  Suçüstü yakalandığından mıdır, nedir azar işitmiş çocuk misali, utlu yüklü…

 İster sevin, ister sevmeyin, ülkenin Başbakanı kendisine, iktidarına, milletine yapılan hakaretler karşısında sus pus…

 Sözcüleri de, bölücü başının söylediklerini tevil etme gayretine girmişler. Bekir Bozdağ “Devletin imzaladığı bir şey yok” diyor. İyide Oslo müzakere tutanakları ile İmralı tutanakları arasındaki zamana bakın, PKK’nın siyasal taleplerini tasarı ve teklifler halinde AKP Meclise taşımamış mı?

 Ömer Çelik, olanı biteni masum göstermeye çalışıyor “Yapılan müzakereler, devletin niteliği ve milletin vasfı üzerine değil” Ya ne üzerine? “Sosyal barış ve silah bırakma üzerine”… Sayın Çelik, bir bakana yalan söylüyorsunuz demek bana yakışmaz. Ama bu kadar gaflet, bu kadar delalet; adına ne derseniz deyin bu kadar saflık, FAZLA !...

 Soruyorum; PKK 30 yıldır yürüttüğü terör eylemlerinden ne için vazgeçiyor, öyleyse?

Üstelik imralıda ki konuşmaların neredeyse tamamı, devlet, Millet, Anayasa üzerine…

Ama biz bu zihniyeti tanıyoruz. Terörle pazarlık yapıyorsunuz dediğimizde de, Oslo müzakere tutanakları ortaya çıktığında da önce alev çıktı ağızlarından yalanladılar, inkâr ettiler, hakaret ettiler. Sonrada söylediklerinin hepsini yutmak zorunda kaldılar.

BDP’nin genel başkanı Erbil’de diyor ki, “biz sızdırmadık, ama o konuşulanlar ile tutanaklar büyük benzerlik taşıyor. Sızdıranın kim olduğunu araştırıyoruz ” diyor.

Dikkat edelim arkadaşlar. Bunlar konuşulmadı denilmiyor. Kim sızdırdı? Gazete niye bunu yazdı diyor? Yani 14 yıl önce Türk askerinin karşısında süt dökmüş kedi gibi duran katil bugünün “müebbet mahkûmunu” “muhatap mahkûm” yaparken sen utanmıyorsun da, bunu Türk Milletine duyuranlar mı utanacak?

 AKP Milletin gözünde gerçekleri gözleme ve perdeleme faaliyetlerinde açığa düşmüş, suçüstü yakalanmıştır. AKP ve PKK’nın niyet birlikteliğini perdeleyen, “ Canım!  Tüm PKK’lılar kötü değil, aralarında namaz kılanlar bile var, iyileri de var. Biz iyileri muhatap alıyoruz ” saptırmaları hep bu yüzdendi. Gizli gündemlerini uygulamak !...

Teröristlerle pazarlık sürecinde neler neler konuşulmamış ki! PKK’nın, AKP’nin kullandığı terimler, kelimeler hemen hemen aynısı… 35 Bin kişinin katilinin, bu mecliste yemin etmiş Milletvekillerine ve onlar aracılığı ile AKP hükümetine verdiği ev ödevlerinde de bunu görebilirsiniz. Bu konular önceki pazarlıklarda konuşulmasa, “yapılacak edilecek, böyle olacak” gibi şartlı cümleler mi kurulur? Bakın bebek katilinin sözlerine:

·        Rejim değişikliği olacak, yepyeni bir Cumhuriyet kurulacak

·        Demokratik özerklik telaffuz edilmeden Avrupa yerel özerklik şartına, Türkiye’nin koyduğu çekince kaldırılacak.

·        Aynen İspanya da olduğu gibi halkların kendi aralarında ki dayanışma ve kültürü garanti altına alınacak.

·        Kolektif hatlar, Kürt Reformu Yasası çıkarılacak.

·        Hakikat ve akil adımlar komisyonu kurulacak.

·        Çekilme, meclis onayı ile olacak… dikkat ediniz!.. Bir başka ülke ile meclis, savaş yada barış kararı verir. Eli kanlı cani, PKK’yı TSK’leri ile aynı ayarda görüyor ve diyor ki çekilme meclis kararı ile olacak.

·        Ev hapsi yada genel affa gerek kalmayacak. Hepimiz özgür olacağız diyor. AKP’nin 4. yargı paketi arifesinde…

Tüm bunlar PKK’ya nerdeyse taahhüt edilmiş gibi konuşuyor. Arkasından da Tayyip beyin başkanlığını destekleriz diyor.

AKP-PKK pazarlıkları sürerken, bazı görevlendirilmiş yazar-çizer takımı da. İngiliz yardakçısı Ali Kemali aratmayacak yazılar yazıyorlar. MHP’yi suçluyorlar, Türk Milliyetçilerine hakaret edip ayaklarının altına alıyorlar.

AKP çözüm yanlısı, MHP’ de bunun önündeki engelmiş gibi, papağanlar misali aynı nakaratı tekrarlıyorlar. Bir milletin onuru, haysiyeti, şerefi hak getire… Onlara onbininci kere tekrar ediyoruz.

Terörle mücadelede AKP, MHP’den ne istemişte eli böğründe kalmış, MHP yardımcı olmamış?

Kastettiğiniz, terörle müzakere ise binlerce şehit ve gazinin üzerine ne bizim ne sizin nede başka birinin pazarlık etme yetkisi, ayrıcalığı yok. Olamaz!...

Köprü altından, su mu bağışlıyorsun?

Şehit anasına, babasına, eşine, evladına sordun mu da pazarlık masasına oturuyorsun… Oğlun gemicikler alırken Sayın Başbakan, onlara evladını askere gönderiyor musun diye sordun mu? O halde MHP’ den bu vefasızlığa, bu onursuzluğa nasıl katkı vermesini beklersin.

 

Tüm dünya yıkılsa, altında bizler kalsak, Iğdır’lı, Antep’li, Kayseri’li, Isparta’lı, Mersin’li, Yozgat’lı şehidimizin hesabını sormadan bu canilerle helalleşmemiz mümkün değildir.

Şehitleri ölü sanmayın, onlar diridir diyen Yüce kitabimiz “Şehitlerin yeri Peygamberimizin yanıdır” diyen Sevgili Peygamberimiz rehberimiz olduğu sürece şehidi küçümsemenin, Peygamberlere hakaret etmek olduğunu unutmayacağız, unutturmayacağız. Kendisine hakaret edilen bu millet hem bu dünyada hem de ruz-i mahşerde bunun hesabını mutlaka soracaktır. Rahmani kılığa bürünüp, şeytani projelerin eşbaşkanlarını onların yol arkadaşlarını tarih yazacak, evlatlarımız da okuyacak.  

Tekrar tekrar soruyorsanız MHP’nin son sözünü!…

İşte son sözümüz ;

Mühür vursalar da dilimize,

Kelepçe geçirseler de kolumuza,

Zincir taksalar da ayağımıza,

Yine VATAN deriz, yine MİLLET deriz.

Ve yine Türklük ve Milliyetçilik uğruna,

Düşeriz çetin yollara,

Kul olmayız Allah’tan başkasına

Ve çakmak çakmak gözlerimizle,

Hilal gibi bakışlarımızla,

Meydan okuruz zifiri karanlığa.

 

Bu haber 794 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...