“Kitap yüzünden çok aç kaldım”

27 Mart 2013 17:39

Vali Memduh Oğuz, çocukluğunda hiç harçlıksız kalmadığını ancak çok parasızlık çektiğini belirtti. Çünkü harçlığının çoğunu kitap almak için kullandığını belirten Oğuz, üniversiteyi bitirdiğinde yaklaşık 1500 kitap okuduğunu söyledi. Oğuz, gençlere öğüt de verdi ve kendilerine kütüphaneyi liman yapmalarını istedi.

49. Kütüphane Haftasının bu yıl ki teması Yenileşim ve Kütüphaneciler. Vali Memduh Oğuz, hafta dolayısıyla “Hayatımda Kitap ve Kütüphaneler” konulu söyleşide bulundu. Ardından da Isparta Tarihi ve Böcüzade Süleyman Sami Efendi’nin Isparta Valisine Beyannamesi ve Şehir Mektupları adlı kitapların yazarı Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Babacan kitap hakkında bilgiler verdi.

SAYGIN OLMAK İSTİYORSANIZ DEDİKLERİME KULAK VERİN

Söyleşisine çocuklara öğütlerle başlayan Vali Oğuz, “Vefalı olmak lazım; Toprağa, arkadaşına, çevreye. Sokakta ve mekanda zevk alan çocuklar olmalı. Ama sokak kültürü başıboş kültürdür. Kendi kimliğine saygılı olanlar bu yüzden sokaktan pek hoşlanmazlar. İzzeti nefis sahibi bir genç “ulan” kelimesini bile kullanmaz. Saygın olmak istiyorsanız bu dediklerime dikkat edin. Ayrıca saygınlık yaşla olmaz. Bunun yanında ağır bir eleştiri de çocukların dünyasını zindan edebilir. Sesini bile yükseltsen kötü olan çocuklar vardır. Mesela ben küçükken öyleydim. Örneğin ‘Sen mi yaptın?’ diye biri sesini yükseltse günüm zehir olurdu” dedi.

LİMANINIZ KÜTÜPHANE OLSUN

Ben ilim adamı değilim. Tatbikatçıyım, uygulayıcıyım. Benim hayatımda kütüphane çok önemliydi. Diyerek sözlerine başlayan Vali Oğuz, şunları söyledi: “Bir gencin sığınacağı yer kütüphane olmalı. Yani limanımız kütüphane olmalı. Şu anda sizler de çok korunaklı, garanti bir yerdesiniz. Kitap okumaya başlayan bir kimse artık bir âlemin içine girmiş demektir. Size saldıracak, incitecek kimse yok. Kütüphane böyle bir yerdir. Bu liman çok önemli. İnsan hayatında hep bir liman ister. Sizin de limanınız kütüphane olsun. Eğer olmazsa başıboş olursunuz. Bu kapıdan geçmek için rehbere ihtiyacınız var. Ben Damat İbrahim Paşa Kütüphanesinde büyüdüm. Kitap insanı doyurur. Ben kütüphanede olduğumu zaman yemek yemeye bile gitmezdim. Çünkü kitaptaki o dünyaya girince çıkmak istemiyor insan. Yaz tatillerim bu şekilde geçerdi benim. Liseye geldiğimde çok okuyan biriyle tanıştım. Bana ne okuduğumu sordu ben de söyledim ve bana kızdı. Bana 3-4 yıldır boşu boşuna okuduğumu söyledi. Ardından bir liste yaptı ve o listedeki kitapları okumamı söyledi. Kendisi sol görüşlü bir insandı. Dediği gibi hepsini okudum. İyi ki okumuşum. Bize 68 kuşağı derler. Bizim kuşağımız çok okur. Ayrıca ben küçükken hiç harçlıksız kalmazdım. Herkese ailesi 1 verirken ben 2-3 alırdım. Ama çok parasız kalırdım. Parayı harcamayı bilmezdim halen daha öyledir. Ben küçüklüğümde harçlığımın 3’te 2’sini kitaba harcardım. Öyle olunca yemek yemezdim. Yani kitap yüzünden çok aç kaldım. Harçlığımı da alıyorum ama kimseye parasız kaldığını da söyleyemezdin.

ÜNİVERSİTEYİ BİTİRDİĞİMDE 1500 KİTAP OKUMUŞUM

Kitap aldıkça kişisel kütüphaneniz de oluşur. Bunu gördükçe, kitap sayınız arttıkça zevk alırsınız, kendinizle gurur duyarsınız. Ben kitaplarıma ‘Şahsi kütüphaneme’ diye yazıp altına da tarih ve imzamı atardım. Üniversiteyi bitirdiğimde babamın evinde sadece bir odanın benim kitaplarımla dolu olduğunu fark ettim. Yaklaşık 1500 kitaptan bahsediyorum. Sonra internet dünyasıyla tanışmaya başladık. Dünyam daha da zenginleşti. 10 sene günde 8 saatten az okumadım. Okumak güzel bir şey. Ben hiçbir kitabın beni incittiğini, bana bağırdığını, bana kızdığını görmedim. Her şey okumaya değer. Sizler de bir şekilde zamandan tasarruf edip okumaya gayret edin. Okumak isteyenler kitap danışmanlarından faydalanabilir. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünde danışmanlarımız mevcut. Bir de mutlaka en önemliyi önemliye tercih edin. Bilgi dünyasında buna bakın.”

ISPARTA ÇOK ŞANSLI ÇÜNKÜ HER ŞEHRİN BİR BÖCÜZADESİ YOK

Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Babacan ise sitem ederek sözlerine başladı. 150 yıl önce Avrupalıların tartıştığı konuları bizlerin bugün daha yeni tartışmaya başladığımızı belirten Babacan, “Aklın yolu birdir. Sizler dışarıdaki binlerce gence göre şu an çok şanslısınız ve doğru limandasınız. Devir bilgi devri. Gerçi bugün televizyonlara, internete, gazetelere baktığınız zaman dünyanın en çok para kazananları ya topçular ya da popçular. Halk arasında böyle deniyor. Ama asıl olarak yani reel olarak zengin olanlar ise Bill Gates gibi insanlar. Bu kişi bilgisiyle zengin. Basın yayın organları bilgisiyle zengin kimseleri ön plana çıkarmaya başladıktan sonra bilgi merak uyandırır. Ne acıdır ki, Avrupalılar bu tartışmayı yaklaşık 150 yıl önce yaptılar. Biz ise yeni yapıyoruz” dedi.

ISPARTA ÇOK ŞANSLI BİR İL

Öte yandan Isparta’nın bazı konularda çok şanslı bir İl olduğunu belirten Babacan, “Ülkenin ilk çocuk kütüphanesi Isparta’daki Halil Hamit Paşa Kütüphanesi’dir. Osmanlı’da ilk Anaokulu da Isparta’da açılmıştır. Tesadüf değildir. Bilerek ve isteyerek açılmıştır. Hem de Çelebiler Mahallesi’nde. En eski dönemlerden itibaren Isparta ilim şehridir zaten. Ben de Vali Beyin bu projesini yürekten destekliyorum. İlim iğneyle kuyu kazmaya benzer. Sadece gönül vermeniz gerekiyor” diye konuştu.

HER ŞEHRİN BİR BÖCÜZADESİ YOK

Diğer taraftan Böcüzade Süleyman Sami Efendi’nin hayatıyla ilgili de kısa bilgiler veren Babacan, “Böcüzade Süleyman Sami Efendi Isparta’nın yetiştirdiği çok büyük yazarlardan biridir. Böcüzade lakabını da babası almıştır. Çünkü babası ticaretle uğraştığı ve Isparta’ya ilk defa ipek böcekçiliğini getirdiği için bu lakabı almışlardır. Yani Isparta’ya yenilik getirmişlerdir. Çok şanslısınız gerçekten çünkü her şehrin bir Böcüzadesi yok. Bu durum Isparta açısından çok önemli. Böcüzade Süleyman Sami Bey Isparta Belediye Başkanlığı yapmıştır. O dönemde hurafeyle mücadele etmiştir. Yani fal bakan, dolandırıcıları, üç kâğıtçıları yakalatıp şehir dışına attırırmış. Bu insanlar o dönemde Isparta’ya giremezlermiş. Ufku çok açık bir insanmış. Bir de Osmanlı zamanında Isparta’da suç oranı neredeyse sıfırmış. Süleyman Sami’nin yaşadığı dönemde bugün şekillenen Isparta için çok ilginç fikirleri varmış. Ama bizde bilgi kaybı çok oluyor” dedi.

Öğrencilere kitaba yani limana yakın olmaları konusunda tavsiyede bulunan Babacan, “Bir kitabı okumasanız bile adını bile bilseniz size katkı sağlar” diye konuştu.

KENT MÜZESİ KURULMALI

Bu arada Isparta için bir de proje sunan Babacan, “Bir de Isparta için bir projem var. Bunu da buradan aktarmak isterim; Şu anda Anadolu’nun birçok kentinde Kent Müzesi ve arşivleri kuruluyor. Isparta’da kurulması gerektiği inancındayım. Şu an da birçok evde eski yıllardan kalma eserler, belgeler bilgiler olabilir. Bunların toplandığı müzeler olursa, gelecek nesillerimize de aktarmış oluruz” şeklinde konuştu.

 

Bu haber 933 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...