ISPARTA ÇALIŞTAYLARLA KİMLİK ARIYOR

3 Nisan 2013 20:25

Bölge Planı hazırlıkları kapsamında Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA), Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) işbirliği ile “Isparta Kentsel Gelişim Senaryoları Çalıştayı” düzenlendi. Isparta Çalıştayda enine boyuna masaya yatırıldı. Tamamen özgür ortamda yapılan Çalıştayda ortaya çıkacak sonuç Isparta’nın yol haritasını belirleyecek.

BAKA ile SDÜ işbirliğinde düzenlenen “Isparta Kentsel Gelişim Senaryoları Çalıştayı” dün Barida Hotels’de düzenlendi. 3 ayrı çalışma grubu oluşturularak düzenlenen çalıştadan çıkacak sonuç hayati önem taşıyor. Rapor Isparta’nın geleceğine ışık tutacak ve kalkınmada yol haritasını belirleyecek. Bu anlamda Çalıştaya Isparta’ya yön veren tüm yöneticiler ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.

İYİYE GİDEN BİR ISPARTA VAR

BAKA Genel Sekreteri Tuncay Engin, 20 yıl önceki Isparta ile bugünün Isparta’sı arasında çok fark olduğunu söyledi. O günleri çok iyi hatırladığını ve gerçekten iyiye giden bir Isparta’nın bugün karşımızda olduğunu ifade eden Engin, “Başka ülkelere gittiğimizde karşılaştırma fırsatı da buluyoruz. Bu Çalıştayda 3 ana başlık olacak; İlki bölgesel bütünleşme. Bu ne demek? Yerel hareket edeceğiz ama bölgesel düşüneceğiz. Antalya’nın taşan enerjisini, buraya aktarmaya çalışacağız. Onlarla daha entegre, sistematik çalışacağız. Bunu yapmak kolay değil. Bunu tek kurum yapamaz. Buna derneklerimiz kurumlarımız çok büyük katkı sağlayacak. ‘Ben yaparım ben üstünüm’ diye bir şey yok. 1+1+1 3 etmez 5 eder. Sinerjidir bu. Güçlerimizi birleştireceğiz. İkincisi ekonomik gelişim senoryaları. 10 ya da 20 yıl sonra Isparta ekonomik olarak nerede olmalı? Gruplar ayrılacak, çalışmalar yapılacak ve raporlanacak. Tamamen özgür bir ortamda yapılacak. Üçüncüsü de mekânsal gelişim senaryoları. Göze en çok görünen oluyor bu. Kültür kent kimliği oluşturulması, mekânsal ve yapısal çerçeve gurubu. Bu 3 başlıkta güzel çalışmalar olacak. Bu çalıştay sonrası çıkacak rapor ilimizin gelişmesine ışık tutacaktır” dedi.

ISPARTA’NIN GELECEĞİ ŞEKİLLENECEK

Öte yandan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı H. Hüseyin Kaçıkoç, Isparta’nın kalkınmış bir İl olması için çevre düzeni planı dâhil tüm imar planları tekrar ele alınmalı ve Isparta’yı geleceği taşır hale getirecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini bildirdi. Isparta’nın yetişmiş insan gücü sermayesi açısından gelişmiş ülkeler seviyesinde olmadığını da belirten Kaçıkoç, “Isparta’nın sürdürülebilir kalkınmasında ITSO olarak söz sahibi de olduk, yönlendirdik. Çorbada tuzumuz oldu. Benden sonra gelecek arkadaşlar bayrağı daha ileri götürecekler.

DOĞRU HEDEFLERE GİTMEMİZ GEREKİYOR

Isparta’nın geleceğini tartışacağız bugün. ITSO olarak Isparta’nın geleceğine emin adımlarla yürümesini sadece bir meslek örgütü sorumluğuyla olmayacağını düşünüyoruz. Isparta’nın üreten ve gelişen yönde hareket etme mecburiyeti var. Bu Çalıştay Isparta’nın geleceğinin şekillenmesinde büyük önem taşıyor. Isparta’nın dünyada hak ettiği yeri almasını istiyorsak, doğru hedeflere gitmek durumundayız. Hepimiz yurt dışına gidiyoruz. Buraları görüyoruz. Isparta’nın geleceğiyle ilgili tüm projelerde olabilecek bütün arkadaşlar bu gezileri yapıyorlar. Bu şehirlere baktığımızda tarihi dokuları korunmuş, turizme kazandırılmış, doğal güzellikleri çevreci projelerle muhafaza edilmiş, kent mimarisinde göze çarpan bir kimlik ve estetik hâkim, yüzyıllarca yıl sonrasını öngören kentleşme, alt ve üst yapılarının yapılmış olduğunu hayranlıkla izliyoruz. ‘Keşke Ispartamızda böyle olsun’ dediğimiz olmuştur. Ama o kadar büyülendik ki Isparta’nın böyle bir değişim ve dönüşümü gerçekleştirmesini biraz imkânsız gördük. En azından bu yargıya vardık. O yüzden Isparta’nın çevre düzeni planı dâhil tüm imar planları tekrar ele alınmalı ve Isparta’yı geleceği taşır hale getirmeli diye düşünüyoruz.

ISPARTA’NIN GELECEĞİNİ DÜNYAYI TAKİP EREK ŞEKİLLENDİRELİM

Avrupa’da onlarca yıldır var olan ve kentte yaşayan insanların ihtiyacı olan projeleri yapmaya zorlayan Kent Konseyleri Isparta’da daha 1 yılını doldurmadı. Hükümet politikalarının belirlenmesinde önemli etkisi olan sivil toplum kuruluşları ülkemizde yeni yeni varlıklarını hissettirmeye başladı. Üniversitemiz bilim ve ilmi ön plana çıkararak nitelikli elemanı yetiştirmeye sanayi ve halk ile bütünleşmeye daha yeni başladı. Fakat şunu da kabul edelim ki yetişmiş insan gücü sermayesi açısından gelişmiş ülkeler seviyesinde değil. Bütün bunların yanında Isparta’nın geleceğe taşınmasında çevreye duyarlı, dünyayı kucaklayan, katma değer üreten, yeni üretim ve ticaret şekillerinin gündemimizde olması gerekir. Dünyadaki gelişmeler iyi takip gedildiğinde Isparta’nın geleceğinin daha iyi planlamak doğru olacaktır. Düne kadar çatışmalarda kurban olan bizler artık ortak aklın, kolektif şuurun hizmetkârı olmalıyız. Bugüne kadar Isparta’nın geleceğiyle ilgili pek çok fikirler oldu ve hep benim dediğim olacak diye hareket ettik. Bir araya gelemedik. Bunun için her şeyden önce birlikteliğe ihtiyacımız var. İş böyle olursa işlerimiz yaz-boz tahtasına dönmez, kaynak israfı olmaz ve daha iyi konumlara geliriz” diye konuştu.

ISPARTA YALNIZ ÜNİVERSİTE KENTİ DİYEREK

ŞEHRE EN BÜYÜK ZARARI VERİYORUZ ZATEN

Diğer taraftan Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın da çok önemli konulara değindi. Özellikle Isparta’nın üniversite kenti, kültür kenti gibi kavramların içine hapsedilerek gelişmesine engel olunduğunu ve en büyük zararın bu şekilde verildiğini savunan Günaydın, şunları söyledi: “Konu geniş, nereden başlayım nasıl anlatayım bilmiyorum. Ama ben daha noktasal konulara değineceğim. Bugün Türkiye’de tam manasıyla teknik anlamda başından beri takip edilerek bir altyapı çalışması yürüten bir belediye yok. Eskiden olduğu gibi şimdide altyapı üzerinde duruyorum. Kalkınmanın ve medeniyetin, huzurlu yaşamanın gereklerinde önce altyapı gelir. Fakat bu kültür ve misyon maalesef Türkiye’de yapılıyor ama tam anlamıyla yapılmıyor. Ispartamızda çok şükür yeni bir örnek yaptık. Bu da ilk olacak. Şehir başlamadan evvel, o şehrin gelecek nüfusu da hesaba katılarak alt yapısını yapacağız. Böyle bir örnek yok. Orta boyutta bir çalışma yapıyoruz. Geçen hafta başlangıcını yaptık. Yeni Çünür Şehir ismini koyduk ve alt yapısına da başladık hem de daha şehir ortada yokken. 30 bin kişi yaşayacak bu şehirde. Avrupa’daki şehirlerde sağlanan imkânların Isparta’da olması hakikaten zor.

BİZ HER ZAMAN HER YERDE KALİTE ÜZERİNDE DURUYORUZ

Burası ‘yalnız üniversite kenti olsun, kültür kenti olsun’. Olabilir ama Isparta’da ‘yalnız’ kavramını kullanmamamız gerektiği kanaatindeyim. Bizim çok şeye ihtiyacımız var. 10 yıldır istihdam artırıcı tek bir atölye bile yapılmadı ve fabrikalar kapandı. İşsizlik flor gazı gibi ortaya çıktı. Onu beğenmiyoruz bunu beğenmiyoruz diye bir şey yok. Ne varsa yapmak zorundayız. Çevre sağlığına duyarlı çevreye dikkat edilerek ağır sanayilerin şehrimize getirilmesi gerekiyor. Yani ne yardan ne serden geçerek bunların yapılması lazım. Bunu Çin en iyi şekilde yapıyor. Çin’de Belediye Başkanları çok yetkin. Türkiye’de ilk defa belediye şirketinde sermaye artırımını biz yaptık. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül imzalı. Bizler yatırımlarımızı sanayiye kaydırmaya çalışıyoruz. Örnek vermek gerekirse Geyran taşını dünyaya meşhur ettik. Yükselen, gelişen bir şehir inşa etmek zorundayız. Şu anda birçok ülkeye bu taşımızı satıyoruz, sanırım yakın zamanda Amerika’ya da bu taşlarımız satmaya başlayacağız. İşe yaramayan Geyran taşını toprağın içinden çıkarıp ekonomimize katkı sağlamaya başladık. Olmayacak bir şey yok. İşte size bir vizyon olayı. Bunun yanında 2 dev fabrika daha kuracağız. Biz her zaman her yerde kalite üzerinde duruyoruz.

BURNUMUZUN DİBİNDEKİ KALİTELİ MALZEMEYİ KULLANMIYORUZ!

Şunu da itiraf etmeliyim ki Isparta’da sağlam malzeme kullanılmadan yapılan inşaatlar var. Bizim taşımız, bizim malzememiz Türkiye’nin en kaliteli malzemesi. Burnumuzun dibinde en kaliteli mal varken inşaatçılarımız gidip başka yerlerden ürünlerini alıyorlar. Burada inşaat sektörü temsilcilerimize de ufacıkta olsun dokundurmuş bulundum.

YASALAR BİZE ÇOK ENGEL OLUYOR

Isparta’da bir eksikliğimiz daha var. Bunu da inşallah başaracağız. Belediye fabrikalarını halka açmayı düşünüyorum. Ama bu konuda bizi zorlayan kanunlar, yasalar var. Yasalarımızın bunun aksine yatırımcıya yatırıma sevk eder şekilde olması gerekiyor. Bu konuda da eksikliğimiz var. Almanya’da 100-150 yıldır faaliyetini sürdüren fabrikalar var. Aynı şeyi Isparta’da yapmak istiyoruz. Ben de Çin Belediye Başkanları gibi yatırım yapıyorum.

ASIL SEN İŞİNE BAK!

Ama bir milletvekili de çıkıyor ve ‘Sen işine bak!’ diyor. Arkadaş! Asıl sen işini yap. Bu yasaların düzeltilmesi için çalış. Bizim üretime, istihdama, yatırıma ihtiyacımız var. Isparta’da tüketici toplumu oluşuyor. Bir cadde üzerine 10 tane market, satış mağazası açılıyor. Bunları artık durmalı. Sanayiye çok ihtiyacımız var. Isparta için üniversite kenti deniliyor. Bence Isparta’ya en büyük zararı bu söylemde bulunarak veriyoruz. Sanayi kültürünün oluşması engelleniyor. Neden bir Denizli kültürü Isparta’da da oluşmasın? Araştırmalarımızda en ince ayrıntıya kadar girilmesi gerekiyor. Şehrimizde vizyon, imge, marka oluşturmalıyız. Bu anlamda Isparta’nın kimliğini oluşturacak yapılar yapmaya başladık. Bir tanesini örnekleyeyim 50 dönüm üzerine bir fuar kenti kuracağız. Yani biz bir bardak suda fırtına çıkarmaya çalışıyoruz. Çünkü Isparta’nın durumu ortada.”

BÜTÜN HEDEFİMİZ VİZYONU DAHA İLERİ TAŞIMAK

Vali Vekili Niyazi Can ise Isparta’nın vizyonunu oluşturmak üzere bu çalıştayın yapılmasından dolayı çok mutlu olduklarını açıkladı. Bu çalıştayda ekonomik gelişim ve bölgesel bütünleşme adına önemli konuşmalar yapıldığına değinen Can, “Isparta’da ilimle ilgili ekonomik ve sosyal gelişim üst düzeyde. Ayrıca önceki gün öğrenmiş bulunduğumuz YGS sınavında ilk 5’te yer almamız da bizi ayrıca onurlandırdı. Zaten sağlık alanında da ortalamanın çok üzerindeyiz. Avrupa kentleriyle yarışıyoruz. Ekonomik gelişmede temel amaç yaşam kalitesinin yükseltilmesi. Bütün hedefimiz vizyonu daha ileri taşımak olmalı. Isparta’nın nüfus gücü as olsa da ilimize göçler yavaş yavaş oluşmakta. Ayrıca turizm mekanlarının da tespiti yapılmalı” dedi.

TEMEL AMAÇ, BAKA BÖLGE PLANINA ALTLIK OLUŞTURULMASI

Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ziya Gençel ise kentte her kesimin güç birliği yapmasının kentin gelişmesinde en büyük etken olacağını bildirdi. Bu tür kentlerin yapması gerekenleri de gözler önüne seren Gençel, “Bölgeyi önemseyerek, bölgeyi kalkındırarak ittifak kurmak. Kaynakların kullanımı için geniş olarak alışverişin geliştirilmesi gerekiyor. Tüm bunları yaptığımız zaman gelişim senaryosu o zaman benimsenir. Gelecek için doğal birliktelik anlayışıyla bu tür etkinlikler sık sık yapılmalı. Örneğin Prag kentinde böyle bir etkinliğe 1000 kişi katılıyor. Böylelikle vizyonu ortaya çıkarıyorlar. Biz de Isparta şöyle olmalı yerine nasıl olmalıyı düşünmeliyiz. Bu anlayışla sorunlara daha net çözüm önerileri ortaya çıkar. O yüzden bu çalıştay çok önemli. Temel amaç, BAKA Bölge Planına altlık oluşturulması. Isparta’nın öz yeteneklerine göre stratejik eksenler uygulanmalı. Bizler bunları konuşmalıyız” şeklinde konuştu.

 

Bu haber 620 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...