“Sayın Vali sağı solu alkışlamayı bırak!”

24 Nisan 2013 14:34

İl Genel Meclisi Başkanı Osman Zabun, Vali Memduh Oğuz’un eski İl Özel İdare binasının yerine kendilerinden habersiz 5 yıldızlı otel yapılması önerisini ve ardından da aynı alana üstü yeşil alan altı otopark yapılması önerisini sert bir dille eleştirdi. Zabun, “Sayın vali; İl Genel Meclisinin kararı bir tarafta dururken sağı solu alkışlamak adına böyle bir sürecin içerisine giremezsiniz. İlk noktada zaten sabote ettiniz. Şimdi bu yaptığınız ikinci sabotedir. Vatandaş oranın kent meydanı olmasını istemiyor. Vatandaş kent meydanı istiyor! Eğer cesaretiniz varsa Kültür Sinemasının bulunduğu alanı yıkın ya da ömrünü tamamlamış olan okul binalarını, atıl duran kütüphane binasını yıkarak kent meydanı oluşturun!” dedi.

İl Genel Meclis Başkanı Osman Zabun, Vali Memduh Oğuz’un eski İl Özel İdare binasının yerine üstü yeşil alan altı otopark olması fikrini sabote olarak değerlendirdi ve sert bir dille eleştirdi. Bu zamana kadar Vali Oğuz’un kendilerinden habersiz bir şekilde hareket ettiğini ileri sürerek artık sessizliğini bozmak durumunda kaldığını belirten Zabun, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı; “Bu konu ile ilgili İl Genel Meclisimizin kararını daha önce de kamuoyu ile paylaşmıştım. Bu açıklamaları yaparken hiçbir zaman kendi kişisel düşüncemi öne çıkartmadım. Her zaman için Isparta ile ilgili her Meclisin görüş ve düşüncelerini, almış olduğu kararları öne çıkartmak ve kamuoyu ile paylaşmak doğrultusunda açıklamalar yaptım. Zaman zaman bir kısım hususlarda farklı düşünmüş olsam bile bu Meclis müzakere süreci içerisinde kalmıştır. Meclisin kararı ne ise ben onu kamuoyu ile paylaştım. Meclisin kararının arkasında durdum.

ÇOK AMAÇLI BİR BİNA YAPILMASI HUSUSUNDA KARAR ALINMIŞTI

Eski Özel İdare binası ile ilgili olarak da İl Genel Meclisimiz, değişik çalışmaları gerçekleştirmek sureti ile kamuoyunun da birinci derece düşüncelerini, taleplerini almak sureti ile bir karara vardı. Bu karar da yine altını çizerek söylüyorum ki, çok amaçlı bir bina idi. Ama burada önemli olan iki tane husus vardı; Bir tanesi Isparta’nın menfaatine olabilecek en doğru, en yerinde çözüm ne ise onun arkasında durmak, ikincisi de yine burada Isparta şehrine kimlik kazandırabilecek, kendisini etrafına dayatabilecek, mimari tarzı olan, kişiliği olan bir bina kazandırmaktı. Bu doğrultuda da yapılan çalışmalar sonucunda en uygun çözümü hem Ispartalıya gelir getirmesi açısından hem de kimlik kazandırması açısından çok amaçlı konsept bir bina olması şeklinde oy birliği ile İl Genel Meclisi karar aldı. Bu karar Isparta Valiliği’ne gitti ve Isparta Valiliği de bu kararın altına imza atmak suretiyle İl Genel Meclisinin kararı kesinleşmiş oldu. Tabi bu süreçten sonra icra noktasında encümen ve Sayın Vali mevcut.

BİZİM HABERİMİZ OLMADAN VALİ OĞUZ OTEL PROJESİ ÖNERMİŞ

Biz, konunun arkasını takip ederken İl Genel Meclisinin kararını kamuoyu ile paylaşırken haberimiz olmadan  Belediye Meclisine bir proje gönderdiğini öğrenmiş olduk. Bu proje de 5 yıldızlı otel projesi imiş. 5 yıldızlı otel projesi gönderen veya 5 yıldızlı otel yapılmasını düşünen İl Genel Meclisi olmamıştır asla. Çok katlı 5 yıldızlı otel projesini düşünen ve öneren, hatta Meclis kararına da uygun olmayacak bir biçimde, aykırı bir biçimde öneren Sayın Isparta Valisi olmuştur. Biz tabi süreci Belediye Meclisinden de takip ederken bu sonuç ile orada karşılaştık.

5 YILDIZLI OTEL PROJESİNİ GÖNDERİRKEN

ISPARTA’NIN ŞEHİR MEYDANININ ONURU YOK MUYDU?

Sayın Vali Isparta’da şehir meydanının kimliğinden, şehrin onurundan bahsetmiş. Şimdi ben de kendisine soruyorum. Yani çok katlı 5 yıldızlı otel projesini gönderirken Isparta’nın şehir meydanının onuru yok muydu? Isparta şehrinin onuru yok muydu? Isparta Belediye Meclisinde en son reddedilen süreçte Belediye Meclisi’ne gönderilen 5 yıldızlı otel projesi idi. Biz aslında o gün Isparta Belediyemizle bazı şeyler paylaşmaya gittiğimizde biz onunla karşılaştık ve tabiri yerinde ise buz gibi kaldık. Ama devletin tepesinde kavga yok, karşılıklı dayanışma içerisinde gidiyor düşüncesini yıkmamak için Isparta’nın menfaatlerini düşünerek dedim ki bu süreç nasıl olsa ileride çözülür, şimdi bunu soğumaya bırakalım dedik ve işin üzerine çok fazla gitmedik, olduğu yerde bıraktık. Ondan sonraki süreçte yıkım kararı aldık. Yıkım kararından sonra yeniden Mecliste bunu tartışmaya açarız ve Isparta menfaatine çıkacak sonuç ne ise buna uymaya hazırız. Ama bugün itibari ile şunu ifade etmek isterim; İl Genel Meclisinin değişmiş bir kararı yok. Değişmez mi kararı değişebilir. O ayrı bir süreçtir.

VALİ OĞUZ SAĞI SOLU ALKIŞLAMAKTAN VAZGEÇSİN!

Ama ben sayın Valimizin son yapmış olduğu açıklamayı, Isparta Valiliği adına yapılmış bir açıklama olarak kabul etmiyorum. Bu, Memduh Oğuz adına yapılmış bir açıklamadır. 450 bin nüfusumuz varsa, 450 bin’de 1 itibarı vardır. Isparta Valisi’nin görevi, yasalarla bellidir. 5307 sayılı yasada açıkça ‘Isparta Valisi, İl Özel İdaresi’nin mallarını kanunlar çerçevesinde yasalara uygun olarak ve İl Genel Meclisinin kararlarına uygun olarak idare eder’ denmektedir. Şimdi İl Genel Meclisi’nin kararını onaylamışsınız, imzalamışsınız, kesinleşmiş, katıldığınızı ifade etmişsiniz. Bunun Türkçesi budur. Ondan sonra ne değişti. Yani sağı solu alkışlamaktan vazgeçmesi lazım. Varsa değişik bir düşüncesi bu konu ile ilgili kanaat değişikliği varsa bunu önce tartışacağı yer, göndereceği yer İl Genel Meclisidir. Gönderir, İl Genel Meclisi bunu tekrar gündemine alır, değerlendirir, katılırsa yeni düşünceye meclis kararını o şekilde itlaf eder. Gayet doğaldır. Ama siz, temsilcisi olduğunuz kurumun karar organı olarak İl Genel Meclisinin kararı bir tarafta dururken sağı solu alkışlamak adına böyle bir sürecin içerisine giremezsiniz!

İLK KENDİSİ SABOTE ETTİ!

İlk noktada zaten kendisi sabote etti olayı. Meclis kararına aykırı olarak 5 yıldızlı otel projesi göndermekle kendisi sabote etti. Biliyorsunuz ben geçen gün de açıklama yaptım. Biz Belediye Meclisinin görüşünü de önemsiyoruz. Her ne kadar mülk Özel İdare’nin mülkü olsa bile Isparta Belediyesi’nin de bu hususta söyleyecek sözü olduğuna inanıyoruz dedik. Hatta tüm şehrin bu konuda sözü olduğuna inanıyoruz dedik. Ve nitelik ile ilgili ön yargımız yoktur. Yeniden ele alabiliriz, önemli olan ortak bir noktada uzlaşmaktır dedik. Bunu ifade ettik. Ama bu, kişilerin kaprislerine feda edilebilecek bir konu değildir. Farklı düşünceler de olabilir ama bana göre orada en son seçenek veya hiç olmayacak seçenek otoparktır. Orada otopark yapmaya kalktığınızda yarın Ispartalı bizi hayır dua ile anmaz. Çünkü orası zaten kilit bir noktadır. Oraya yapılacak otopark orada tamamen trafiği kilitler. Zaten vatandaşımız sıkıntı yaşıyor. Bu geri dönüşü olmayan bir düşüncedir, geri dönüşü olmayan bir düşünce de orada sizin tamamen şehrin trafiğini tamamen çıkılmaz bir hale sokmak demek olur. Orada hiç düşünülmemesi gereken proje, otopark projesidir. Ama sosyal olarak düşünülecekse o da düşünülebilir. Kentin sosyal kimliğine katkı sunacak bir proje de düşünülebilir. Ama bunların hepsinin tartışılacağı yer önce Isparta kamuoyu, ondan sonra da İl Genel Meclisidir.

KENT MEYDANI İSTİYORSANIZ KÜLTÜR

SİNEMASININ BULUNDUĞU ALANI YIKIN

Şimdi şehir meydanından bahsediliyor. O kadar istiyorsanız meydan kazandırmayı bu şehre, Kültür Sineması’nın bulunduğu bina işte kazandırın meydanı. Orası çok daha önemli bir meydan alanı yaratır size. Niye orada yoksunuz? Niye orayı yıkmıyorsunuz? Niye kazandırmıyorsunuz meydanı? Yani orada İl Özel İdaresi’nin malına mı göz diktiniz? Sonra meydana katacağı hiçbir husus da yok. Etrafı yolla çevrili bir alan. Bin metrelik bir alan. Meydanla bütünleştirebileceğiniz bir hadise de yok. Meydanla bütünleştirebileceğiniz alan, kültür sinemasının olduğu alan. Hadi yıkın orayı görelim cesaretinizi? Meydan aşkınızı görelim. Sayın vali eğer bu hususta tartışacaksa sağı solu alkışlamak yerine yasal süreç içerisinde kalmalı ve Isparta İl Genel Meclisi’nin kararına müracaat etmelidir. İl Genel Meclisi kararını değiştirirse o doğrultuda davranır, değiştirmezse o zaman o da ona tabi olması gerekir. İl Genel Meclisi de 450 bin insanını temsil edildiği bir meclistir.

VATANDAŞ ORANIN KENT MEYDANI OLMASINI

İSTEMİYOR KENT MEYDANI İSTİYOR!

Vatandaş oranın kent meydanı olmasını istemiyor. Vatandaş kent meydanı istiyor. İkisinin arasındaki farkı algılayalım. Ben de diyorum ki, eğer vatandaşın talebine uygun davranacaksanız, buyurun yıkın kültür sinemasının olduğu yeri, açın meydanı. Hatta cesaretiniz varsa, gücünüz yetiyorsa Belediye İşhanını yıkın. Öte yandan daha önce ömrünü doldurmuş lise binaları, ilköğretim binaları var gelin hep beraber yıkalım burayı. Altını otopark yapalım, üstünü meydan yapalım. Otoparkını belediyeye devredelim, burada kuruş harcamadan bu dönüşümü gerçekleştirelim ve dışarıya kuruş harcamadan bize okul yapsın belediye dedim.

VALİLİK MAKAMINDA OTURAN BİR İNSANIN

SİYASİ ATRAKSİYONLA DAVRANMASI YANLIŞTIR

Sayın Vali siyasete atılacakmış atılmayacakmış bunlar ayrı şeyler. Bu kendisinin kararı. Onun karar vermesi noktasında bizim ne bir katkımız, ne bir eksimiz olur. Ne karşı çıkarız, ne taraf oluruz. O kendisinin tercihi. Ama bizim üzerinde durduğumuz nokta şudur; Valilik makamında oturan bir insanın siyasi atraksiyonla davranması yanlıştır. Eğer siyaset düşünüyorsanız, orayı bırakırsınız, istifa edersiniz, çıkarsınız, siyaset düşüncenizi kamuoyu ile paylaşırsınız, destek alırsanız devam edersiniz yolunuza, destek alamazsanız da bırakırsınız. Valilik koltuğu, siyasi amaçlar uğruna kullanılabilecek bir koltuk değildir.

BU İKİNCİ SABOTAJDIR!

Her şeyi görüşebiliriz. Meclisimizin almış olduğu karar Allah kelamı değil ki. Yeniden tartışılabilir, yeniden değerlendirilebilir. Biz ön yargılı değiliz. İçerik ile ilgili, nitelik ile ilgili her türlü talebe açığız. Ama bizim söylediğimiz şey şudur; birincisi Isparta’nın menfaatine olabilecek bir proje. İkincisi de burada yapılacak bir binanın şehrin mimari yapısına kendisini dayatacağı, kimlik kazandıracağı bin bina olması. Bunun dışında bunların içeriği ile ilgili her türlü tartışmayı yapabiliriz. Sosyal bir proje de düşünülebilir. Meclis olarak biz bundan da kaçmayız, her türlü projeyi tartışabiliriz. Ama bu projeyi tartışma süreci usulünce mevzuatın belirlediği sınırlar çerçevesinde olmalı. Yoksa insanların basit hesaplar uğruna feda edebileceği bir proje çalışması olmamalıdır. Kişisel kaprisleri, kişisel hesapları uğruna feda edebileceği bir çalışma olmamalıdır. Sabote edilmemelidir. Bu ikinci sabotajdır.”

 

Bu haber 696 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...