“Acil hekimlerimizin sesini duyun!”

1 Mayıs 2013 18:21

Tabip Odası Başkanı Dr. İlker Büyükyavuz ile Oda Genel Sekreteri Aysel Divarcı, acil servislerde çalışan hekimlerin içinde bulunduğu durumu gözler önüne serdi. Büyükyavuz ve Divarcı, dün gerçekleştirilen kurada acilde çalışan hekimlerin aile hekimliğine geçme şansının mümkün olmadığını öğrenince yıkıldıklarını belirttiler.

Tabip Odası Başkanı Dr. İlker Büyükyavuz ile Oda Genel Sekreteri Aysel Divarcı, acil serviste çalışan ve yerleri değişmeyen hekimlerin sorunlarını dile getirmek amacıyla dün basın toplantısı düzenlediler. Büyükyavuz ve Divarcı Sağlık Bakanı’na seslendiklerini belirterek yaşanan bu sorunun çözülmesini istediler. Büyükyavuz, acil hekimlerinin çok ciddi sıkıntılarının olduğunu ve bunun Türkiye genelinde yaşandığını belirtti. Sıkıntıların hem ekonomik hem de çalışma koşullarından kaynaklandığını belirten Büyükyavuz, şunları söyledi; “Yine biliyorsunuz Türkiye’de sağlıkta çok ciddi bir şiddet ortamı var. Bu şiddet ortamının da en fazla yaşandığı yerler acil poliklinikleri. Bu bakımdan da arkadaşlarımız hakikaten ciddi sıkıntı içerisinde. Bizim yaptığımız tükenmişlik anketlerinde de çok ciddi sıkıntılı sonuçlarla karşılaşmaktayız.

SORUNLARA CİDDİ AÇIDAN BAKILMALI

Bunun yanında da aile hekimliğinden boşalan kadrolar olduğunda buralara toplum sağlığı hekimliğinden ve diğer acillerden bu şekilde başvurular olup puan durumuna göre yerleştirilmeleri mümkün olmakta idi. Ama bugüne kadar süren bir takım plansız davranışlar, acil hekimlerinin muvafakat durumunun, genel sekretere bağlanması sonucunu doğurdu. En son bugün gerçekleştirilen kurada da üzülerek söylüyoruz ki acil hekim arkadaşlarım, aile hekimliğine geçme şansı mümkün olmadı. Burada biz yöneticileri de suçlamak istemiyoruz ama Sağlık Bakanlığı’ndan özellikle ricamız acildeki sorunlara çok ciddi bir şekilde eğilmeleri, en azından hem çalışma koşulları açısından, hem de ekonomik açıdan buradaki arkadaşların sorunlarına ciddi açıdan bakmaları çok önemlidir diye düşünüyoruz. Yoksa buradaki durum kanayan bir yara halini alacak. Ve siz buralardaki muvaffakiyeti genel sekretere bıraktığınız zaman, genel sekreter de mecburen, buralarda kadro olmadığı için muvafakat vermeme durumunda olacak. Ama yine mağdur olan acilde çalışan hekim arkadaşlarımız olacak. Dolayısıyla biz Isparta-Burdur Tabip Odası olarak hem Türk Tabipleri Birliği’ne bu konuyla ilgili başvurumuzu yaptık. Hem de Sayın Bakan’a buradan sesleniyoruz. Acil bir şekilde acilde çalışan hekim arkadaşların sorunlarına eğilmelerini temenni ediyoruz.”

SAĞLIKTA ÇALIŞANLAR HİÇBİR ZAMAN MEMNUN EDİLEMEDİ!

Öte yandan Tabip Odası Genel Sekreteri Aysel Divarcı da Sağlıkta Dönüşüm Projesi ne olursa olsun, ülke sağlığının bir bütün olduğunu belirterek “Isparta’da sağlıkta dönüşümün bir parçası olan aile hekimliğine geçiş süreci 2007 yılında başladı biliyorsunuz. 2007 yılında sisteme geçildiği zaman yerleştirmelere, aile hekimliğine en son sırada yer verilmişti. Yani sağlık ocaklarında çalışan hekimler puanlarına göre önceliklendirildi, bundan sonra kalan yerlere acillerde çalışan hekimler başvuru yapabilmişlerdi. O dönem acilde çalışan arkadaşlarımız bir mağduriyet yaşadı. Bu mağduriyetin arkasından birçok hekim arkadaş gibi bizler de başvuru yaptık Sağlık Bakanlığı’na ve bu mağduriyet düzeltildi. Acilde çalışan hekimler de puan durumlarına göre yerleştirmelere katılabiliyorlardı. Türkiye çapında bu sorunlar tabi ki hep yaşanmakta idi. Sağlıkta Dönüşüm Projesi ne olursa olsun, ülkenin sağlığı bir bütündür. Ve sağlık sisteminin bir bütün halinde götürülmelidir. Bu konuda hiçbir hekimin itirazı olamaz elbette. Acillerde de hekimler çalışacak, hastanelerde de çalışacak, nöbetler de tutulacak, aile hekimliğinde de çalışacak, yani sağlığın hiçbir bölümü hekimsiz bırakılamaz. Ama yeni bir sisteme geçiyor iseniz eğer bu sistemin ayaklarını doğru oturtmanız gerekir. Bu ayaklardaki eksikliklerde çalışan da mağdur olmamalı, hizmeti alan da mağdur olmamalı. Maalesef Türkiye’de, hizmeti alanın memnuniyeti üzerinden yürütülen politikalar ve ayakların çok doğru oturtulamaması sebebiyle çalışanlar sürekli mağdur edilmiştir. Acil hekimlerin durumları şu anda ekonomik anlamda çok kötü, çalışma koşulları olarak da çok kötü ve acil hekimleri zaman içerisinde bu koşullardan dolayı aile hekimliğine başvurularını artırdılar. Bunda hiç kimseyi suçlayamayız. Elbette insanlar daha iyi koşullarda çalışmayı tercih edeceklerdir. Bu konuda kimsenin söz söylemesi mümkün değil. Isparta’da biz acil çalışanları üzerinde anketler yaptık. Bu memnuniyetsizliği dile getirdik yöneticilere. Bunun farkında olunup, buralarda hizmet devam edecek idiyse eğer, buradaki hekim arkadaşları orada tutabilmenin yollarını bulmak zorundaydılar. Yani oradaki hekimleri mağdur ederek, onları bu çarkın içerisinde tutma mecburiyetine getirmemeliydiler.

HEM MAHKÛM EDİYORSUNUZ HEM MUTLU OLMALARINI İSTİYORSUNUZ!

26 Mart 2013 tarihinde ek bir yönetmelik çıktı. Acil hekimlerini yerinde kalmaya mahkûm eden bir uygulamaya geçildi. Acilde çalışan hekim arkadaşlarımız, illerindeki aile hekimliğinde boşalan yerlere başvuru yapmak için genel sekreterliklerden izin almak durumundalar. Ve genel sekreterliğe verilmiş olan bir yetki ile bu muvaffakiyetlerin önüne geçildi. Çünkü onlar da kendilerince haklı. Bu hizmeti yürütürken orada bir hekime ihtiyaçları var idiyse elbette ki bir zorunluluk doğuyor onlar için ama buradaki insanların mağduriyeti ve mahkûmiyeti üzerinden olmamalıdır bu. O insanlara bir mecburiyet içerisinde ve her türlü kötü çalışma koşullarına mecbur tutmaya kimsenin hakkı yok. O zaman eşitlik ilkesine aykırı davranılış olur. Türkiye’deki hekimler bu sistemin uygulanmasında 1 yıl acil hekimler, bir başka yıl diğer hekimler mağdur ediliyorlar. Bunun üzerinde de kimse durmuyor. Ama sağlık hizmeti hekim üzerinden yürüyen bir hizmet. Siz acildeki hekim arkadaşlarımızı mutsuz bir ortamda ve zorunlu bir şekilde çalışmaya mahkûm ederseniz, bu birinci basamak hekimlerin çalışmak istediği yerler; aile hekimliği ve birçok alandır. Siz bu alanlarda insanların elindeki bütün haklarını alıp anayasal haklarını almaya kalkıyorsunuz ve bu koşullarda çok mutlu bir şekilde çalışmaya devam etmelerini istiyorsunuz. Böyle bir şey mümkün değil. Arkadaşlarımızın kısıtlanarak çalışmaya devam ettirilmelerine itiraz ediyoruz. Bu konudaki taleplerin yerine getirilmesini istiyoruz. Bakanlık bir an önce can damarımız olan acilde çalışan hekim arkadaşlarımızın sorunlarına kulak vermeli” diye konuştu.

 

 

Bu haber 660 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...