“Kırmızı bölge Almanya’nın Yahudileri tehdit etmesi gibi”

13 Mayıs 2013 17:43

CHP İl Başkanı Vedat Şenol, akil adamların Isparta programını ertelemesinden Hatay Reyhanlı’daki patlamanın altında yatan sebeplere, ITSO seçim sonucundan içkili yer bölgesine kadar gündeme dair genel bir değerlendirmede bulundu.

İlk olarak akil adamların çözüm sürecindeki etkisini ve bu projenin altında yatan sebepleri kamuoyuna aktaran Şenol, şunları söyledi; “Tayyip Erdoğan’ın Akil Adamları nihayet Isparta’ya gelecek derken, tekrar kayboldular! Gerçekten Ispartamız akil adamların karşılanması konusunda bizim de önerdiğimiz gibi sağduyulu. Zaten her İlde olduğu gibi burada da protesto eder mahiyette bir karşılama yapılacaktı. Akil Adamların ne maksatla Isparta’ya geldiğinin açığa çıkması gerekiyor. Çünkü AKP’nin ve BDP’nin yaptığı gizli anlaşmanın, PKK ile yapılan gizli anlaşmanın önündeki görüntüleridir Akil Adamlar! Toplam 63 kişinin içinde 2 – 3 tane niteliği düzgün olan insan var. Onun dışındakilerin tamamına yakını AKP ve BDP çizgisinde, PKK’ya yakın görüşler bildirebilecek kişilerden oluşuyor. Eğer bir kişiyi akil adam rolünde biçiyorsanız toplumda genel kabul görülebilir olması lazım. Yani CHP’nin de, MHP’nin de, BDP’nin de AKP’nin de fikirlerine karşı bile olsa saygı duyacağı, görüşlerinin tartışılabileceği ve objektif olması gerekir. Akil adam bu demektir.

GEÇEN SEÇİMLERDE DE ORTADA YOKTULAR ŞİMDİ DE!

AKP ile BDP’nin ortaklaşa oluşturduğu gizli ajandalarını biliyoruz. İşte bakın terör gözükmüyor 4 aydır. Biz bunların hepsini gördük. Geçen seçim öncesi de 3 ay terör bıçak keser gibi kesilmişti. Niye? PKK ile AKP o dönemde de anlaşmıştı 2011 seçimleri öncesi. Tabi bu kadar topluma fazla yansımadığı için vatandaşlarımız AKP ile PKK’nın o dönemde de anlaştığını kavrayamadılar. Hatta ‘PKK ile görüşen de şerefsizdir, görüştü deyip ispat edemeyen de şerefsizdir’ diyen bir Başbakanımız var. Bütün yorumu hem Isparta hem de Türkiye kamuoyuna bırakıyorum. Halkına yalan söyleyen, güvenilmez bir Başbakan var. Eğer ki akil adamlar Isparta’ya tekrar gelmeyi düşünürlerse, şu anda belirsiz bir tarihe atmışlar, hiç şüphe etmesin ki bütün Ispartalıları yine çağıracağız ve nerede toplantı yaparlarsa biz orada olacağız. Onlara her türlü protestomuzu yapacağız ama hiçbir zaman şiddet, fiili bir müdahalede bulunmayacağız. Çünkü bu bize yakışmaz. CHP, iktidara talip ana muhalefet partisidir, yasa dışı hiçbir eyleme girmeyecektir.

TÜRKİYE İÇİNDEN ÇIKAMAYACAĞI TEHLİKELİ BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR

Öte yandan Hatay Reyhanlı’daki önceki gün olan katliam, gerçekten akıl almaz bir olay. Türkiye, Suriye’de bir bataklığa saplanıyor. Türkiye içinden çıkamayacağı tehlikeli bir süreçten geçiyor. ‘Türkiye, kendisini bir anda savaşın içinde bulacak, bunun sorumlusu AKP’dir’ demiştik. PKK terörünün tekrar hortlamasının altındaki sebep de Suriye’deki gelişmelerdi. Reyhanlı’da niye bu bombalar patladı? Dikkat edin, basında çıkan ve hükümet yetkililerinden ilk yapılan açıklama neydi? ‘Suriye istihbarat örgütü el muhaberat.’ El muhaberatın yapması %1 ihtimal. Ama Türkiye’yi Orta Doğu’da bataklığa, savaşa sürüklemek için Amerika’nın ya da İsrail’in yapma ihtimali %80. Ve bütün işaretler de o yönde. 4 tane kamyonun girdiği söyleniyor, 4 kamyon da Suriye’deki muhaliflerin denetimi altındaki bölgeden girmiş. Hatay’ın her tarafında Suriyeli militanlar eğitiliyor. Yani bunlara hükümet, güvenlik kuvvetleri müdahale etmiyor, ondan sonra bombalar patladığında hemen sorumlu hazır sanki bilinmiş gibi ‘Suriye’nin istihbarat örgütü’ diyorlar. Olma ihtimali var evet ama o bile olsa bu hükümetin sorumluluğunu yok etmiyor. Türkiye hâlâ çok tehlikeli bir gidişatta. Türkiye Suriye ile her an bir sıcak çatışmaya girebilir. Amerika ve İsrail bunu özellikle kışkırtıyor.

AMERİKA KIŞKIRTIYOR AKP ORTAK OLUYOR

Suriye ile Türkiye halkının hiçbir sorunu yoktur, iki komşu ülkedir. Suriye olarak Amerika’nın kışkırtmasıyla ve ne yazık ki AKP iktidarının da buna ortak olması ile Orta Doğu’daki son duruma geldik. Ben tekrar hükümeti buradan uyarıyorum, AKP’ye oy vermiş yığınları uyarıyorum; Savaşın sonu yoktur. Savaş tehlikelidir. Savaş bir oyuncak değildir. Sonunda gelir seni de vurur. Ve şu anda Reyhanlı’daki olay da bizim hükümetimizin, AKP iktidarının Suriye’de oynadığı oyunlardan sonra gelişen bir durumdur.

TERCİH ETTİĞİMİZ ADAYIN KAZANMASI BİZİ MEMNUN ETTİ

Diğer taraftan geçtiğimiz hafta sonu Ticaret ve Sanayi Odası’nın seçimleri oldu. Kamuoyunun bildiği gibi biz CHP olarak adaylarımızı önceden, sadece takip ederek, kamuoyundaki görüntülerini vermek istediği mesajları da alarak, Şükrü bey’in desteklenmesi gerektiğini açıklamıştık. Bizim bir siyasi çıkarımız da yoktu, amacımız da yoktu. Gerçekten yine de yoktur. Biz sadece Şükrü bey’in toplumun tüm kesimini kucaklayan bir kişi olarak gördük. Ekibinde de her kesimden insan var. Ilıman, yumuşak kişiliği, kucaklayıcı üslubu olması, siyasi partilere de olumlu bakışı olması bizim için belirleyici sebep oldu. Kim kazanırsa kazansın bizim bir rahatsızlığımız olmayacaktı ama elbette ki bizim tercih ettiğimiz adayın kazanması bizi de mutlu etti. Buradaki en büyük gösterge, oyların tamamına yakınını alması. Bütün sandıklardan 1’nci çıkması, Isparta’da genel kabul gördüğünü gösteriyor. Bu da sevindiricidir. Şükrü bey ve ekibini bütün Isparta için, Isparta’nın menfaatleri için çalışacağından hiç kuşkumuz yoktur. Onlara da önümüzdeki 4 yıl boyunca başarılar diliyorum.

KIRMIZI BÖLGE BÖLÜCÜLÜKTÜR

Son olarak içkili yerler ile ilgili problem yeni bir şey değil. AKP iktidara geldiğinden beri ‘kırmızı bölgeler’ politikası vardı. Bu genelde bir tepki gördü ve kaldırdılar. Kırmızı bölgelere ayırmak bence çok yanlış. İnsanları birinci sınıf - ikinci sınıf, içen – içmeyen diye ayırmak kadar bir bölücülük olamaz. Herkes belli kurallar çerçevesinde, genel toplum kuralları içerisinde içkisini de içebilir. İçen içmeyene, içmeyen içene saygı göstermek zorundadır. İçenlerin belli bir bölgede toplanması bence Almanya’nın Yahudileri tehdit etmesi gibi bir politika. Bu konuda çalışma yapılmasını yanlış buluyorum. Zaten ters uygulama olarak uzun bir süre de ruhsat da verilmişti. Bence eski kazanılmış olan ruhsat sahiplerini mağdur etmemek gerekir. Ama anormal şekilde yer ruhsatı verilmesi de doğru değildir. Bütün Isparta’nın her tarafına ruhsat verilsin mantığında değilim. Yalnız Isparta’nın dışında bir yerde toplanılması olayı, kırmızı bölge oluşturması olayı da insanları ayrımcılığa teşvik eder. Bence yanlış bir uygulamadır.”

 

Bu haber 963 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...