‘’Dişin keserken ye, ayağın yere basarken gez’’

3 Haziran 2013 18:55

52 yaşındaki diyabet hastası Muhammet Çiftçi, Diyabet yüzünden bir gözü ve ayak topuğunu kaybetti. Doktorlar eriyen topuk yüzünden ayağı kesmemek için yoğun uğraş verirken, Muhammet Çiftçi de eşi Hatice Hanım’ın yardımıyla hayata sımsıkı sarılıyor. Bu hastalıkla mücadele edenlere tavsiyelerde bulunan Çiftçi  “Sinir ve stresten uzak dursunlar. Bir kişi annesi ve babasıyla nasıl geçiniyorsa, diyabetle de böyle geçinmesini bilmeli. Dişin keserken ye, ayağın yere basarken gez. Yarın bir gün diyabet hastası olduğun zaman bunları yapamazsın” dedi.

Diyabet diğer adı ile şeker hastalığı, insan hayatı için ciddi sorunlar oluşturabiliyor. Bu hastalıkla mücadele etmek ise oldukça zor.  Doğuştan diyabet hastası olan 52 yaşındaki Muhammet Çiftçi, hastalığın tüm zorluklarıyla mücadele ediyor. Hastalık nedeniyle sol gözünü ve sağ ayak topuğunu kaybeden Çiftçi, yine de ümidini kesmiyor. Diyabet hastalığının artık hayatının içinde bir yaşam parçası olduğunu belirten Çiftçi, “Biz artık ağabey kardeş gibiyiz” dedi. Muhammet Çiftçi’ye hastalığı süresince en büyük desteği hayat arkadaşı Hatice Hanım veriyor.

2 GÖZÜMÜ KAYBETMİŞTİM

Hastalık nedeniyle iki gözünün kapandığını ifade eden Çiftçi, sağ gözünün ise başarılı operasyon soncunda açıldığını söyledi. Gözünün görme oranını yüzde 16 olarak açıklayan Çiftçi, “Buna da şükür ediyorum” dedi.

DOKTORLAR KESMEMEK İÇİN UĞRAŞIYOR

Yine hastalık nedeniyle sağ ayak topuğunun eridiğini dile getiren Muhammet Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayağımda topuk olamadığı için normal bir ayağa göre 3 katı şişlik var. Doktorlar ayağı kesmeden idare etmeye çalışıyorlar.  Topuğu alamıyorlar. Topuk akma yaptı ve eridi. Benimle, Tıp Fakültesi Dahiliye Anabilim Dalı Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Banu Kale Köroğlu ve Doktor İsmail Hakkı Bey çok ilgileniyor. Allah onlardan razı olsun. Doktorlarımızın gözetimi altında hayatımızı geçiriyoruz” diye konuştu.

EN BÜYÜK DÜŞMANIMIZ SİNİR VE STRES

Öte yandan diyabet hastalığının en büyük düşmanının sinir ve stres olduğunu kaydeden Çiftçi, şunları söyledi: “Yemek olayı bizi o kadar etkilemiyor. Bir moral bozukluğu şekeri aniden 450-500 seviyesine çıkartıyor. Elimden geldiği kadar olayları kafama takmamaya çalışıyorum. Diyabet hastalarına her yaşanan olay anlatılmamalı. Hele ki, üzücü olaylar hiç anlatılmamalı. Örneğin çocuk hasta. Hasta olsun bunu diyabet hastasına söylemeyin. 1 kgtatlı yesin şekerimiz çıkmaz ancak bir acı söz şeker seviyesini üst düzeye çıkartıyor.”

ÜLKEMİZ ŞARTLARI BİZİ ZORLUYOR

Ülkemiz şartlarında sinir ve stresten uzak yaşamanın mümkün olmadığını belirten Çiftçi, “Hayat şartları geçimi zorluyor. Her istediğimizi alıp, yiyemiyoruz.  Ben bakım ücretiyle geçiniyorum. Her istediğimi alamıyorum” diye konuştu.

DİŞİN KESERKEN YE, AYAĞIN BASARKEN GEZ YOKSA…

Son olarak diyabet hastalarına tavsiyelerde bulunan 52 yaşındaki Muhammet Çiftçi, “Sinir ve stresten uzak dursunlar. Diyabetle dost olarak geçinsinler. Bir kişi annesi ve babasıyla nasıl geçiniyorsa, diyabetle de böyle geçinmesini tavsiye ediyorum.  Dişin keserken ye, ayağın yere basarken gez, yarın bir gün diyabet hastası olduğun zaman bunları yapamazsın” dedi.

GÖZÜ VE AYAĞI BENİM

Muhammet Çiftçi’nin eşi Hatice Hanım ise, yaşadıkları kötü hastalığa rağmen yaşam mücadelelerinin devam ettiğini belirterek, duygularını şöyle aktardı: “Eşime destek olmaya çalışıyorum. Her sorunu kendisine yaşatmamaya çalışıyorum. Hayat bizim için daha zor. Gözleri görmeyince, ayağı da sakat olunca çok zorlanıyoruz. Artık gözü ve ayağı ben oldum.”

            

Bu haber 1017 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...