“Biz bu toprakların yağmacısı değil emanetçisiyiz”

19 Haziran 2013 19:11

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından düzenlenen “Mermer ve Taş Ocaklarının Rehabilitasyonu Çalıştayı”nın açılış töreni, üst düzey yöneticiler, milletvekilleri, mermer ve taş ocakları alanlarıyla ilgilenen akademisyenler, karar vericiler, ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerin katılımıyla Barida Otel’de gerçekleştirildi.

Isparta, Burdur ve Antalya illerinde önemi artan mermer ve taş ocağı alanlarının faaliyetleri sırasında ve sonrasında, çevresel, sosyal ve ekonomik olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi veya ortadan kaldırılmasını sağlayacak bir yol haritası ortaya çıkarabilmek amacıyla düzenlenen çalıştayın açılış konuşmasını düzenleme kurulu adına Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Müdürü Adnan Yılmaztürk yaptı.

Isparta, Burdur ve Antalya’ya konuşlanmış Bölge Müdürlüğü hakkında bilgi veren Yılmaztürk, milli park ve tabiat parkı çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Çalıştayın verimli geçmesini temenni eden Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müşavirlik Danışmanı Murat Bakkaloğlu, orman sayılan alanlarda, izin verilen maden ve taş ocaklarının rehabilitasyonunda mevcut durum, sorunlar ve öneriler hakkında bilgiler verdi. Rehabilitasyon projelerine de değinen Bakkaloğlu, bu projelerin bozulan ekolojik yapı ve orman ekosistemini kapsayan izinli sahanın rehabilitasyonunu sağlamak amacıyla ruhsat sahiplerine ormancılık bürolarına hazırlattırarak, Orman Bölge Müdürlüğü heyetince kontrol edilip uygun görülmesi halinde onaylanan ve yine ruhsat sahibine uygulanacağı taahhüt edilen projeler olduğunu söyledi.

Ülkemizin madencilik alanında hızla geliştiğini belirten Burdur Ticaret Odası Başkanı Yusuf Keyik, Burdur beji hakkında bilgi verdi. Kaynakları verimli ve doğru kullanmanın önemine vurgu yapan Keyik, global ekonominin şartlarına uygun üretim yaparken aynı zamanda milli menfaati de korumanın da önemli olduğunu dile getirdi.

Tüm Mermerciler Derneği Başkanı Naci İlci de sektörde yapılması gerekenlere değindi.

DÜNYA SANAYİLEŞME SÜRESİNCE

BÜYÜK ÇEVRE TAHRİBATLARINA MARUZ KALDI

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı Sabri Kiriş ise, dünyanın sanayileşme süresince büyük çevre tahribatlarına maruz kaldığını söyledi. Bu tahribatların çoğu zaman onarımının mümkün olmadığının altını çizen Kiriş, bu anlamda milletlerin, tek başına değil, uluslararası sözleşmelerle birlikte hareket etmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin çok zengin peyzaj değerlerine sahip olduğunu belirten Kiriş, küreselleşen çevre sorunların her geçen gün arttığı dünyada doğal ve kültürel peyzajların korunmasında herkese büyük görevler düştüğünü söyledi.

BEJ MERMERDE DÜNYANIN CENNETİ TÜRKİYE

"Türkiye, mermer konusunda dünyadaki en şanslı ülkeler arasındadır. Özellikle bej mermerde dünyanın cenneti Türkiye'dir" diyen Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erdinç de, madenciliğin Türkiye ekonomisine katkısının büyük olduğunu ifade etti.

AKYILDIZ: GLOBALLEŞME DÜNYA ÇAPINDA BİRLEŞME

Globalleşmenin dünya çapında birleşme demek olduğunu ifade eden Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Akyıldız, sorumlulukların da globalleştiğini söyledi.

Akyıldız, “Dünya düzenini belirleyen büyük ve küçük aktörler, insanlık vicdanı içerisinde tüm dünya düzenini gözden geçirmek zorundadırlar. Bunun bir de teknolojik altyapısı ve entelektüel altyapıları var. Ringlerde rekabet edemeyecekseniz, galip olamayacaksınız diye ringlerin kurallarını kendinize göre değiştiremezsiniz. Global dalgada ezilirsiniz. Sizler hepiniz girişimcisiniz. Dünyanın neresinde olursa olsun gümrükler de dahil, bürokratik ve normatif olarak insanın özgür iradesini, girişimciliğini engelleyecek tüm düzenlemeler insanlığın gelişimine vurulmuş birer kettir.” dedi. Madenciliğin ülke ekonomisine büyük katkıları olduğunu belirten Akyıldız, sözlerini çalıştayın verimli geçmesini dileyerek noktaladı.

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı da, mermer sektörünün gurur verici bir tablo oluşturduğunu fakat çalışma alanlarının karşısında oluşan posa dağlarının güzel bir görüntü oluşturmadığını belirtti. Saatcı, “Bu çalıştayla gurur tablosuyla beğenmediğimiz tabloyu nasıl çözümleriz noktasında buluştuk. Biz dünyamızı dedelerimizden almadık, torunlarımızdan emanet aldık. Bu bilinçle gerçekleştirilecek çalıştayın başarılı geçmesini diliyorum.” diye konuştu.

Konuşmasında her işi ehlinin yapması gerektiğini savunan Burdur Valisi Nurettin Yılmaz ise, kaynakların verimli kullanılması gerektiğini söyledi.

Burdur Milletvekili Hami Yıldırım, bölgemiz için önemli olan sektör sorunlarının ve çözüm önerilerinin sunulacağı çalıştayın verimli geçmesini temenni etti.

Her nimetin bir külfeti olduğunu ifade eden Burdur Milletvekili Bayram Özçelik de nimetle birlikte gelen külfetin ortadan kaldırılması adına ne tür çalışmalar yapılması gerektiğinin ele alınması ve çözüme katkı sağlamak amacıyla adımlar atılması gerektiğini belirtti. 9.500 bitki türü ve 200’den fazla ağaç çeşidi sunan Türkiye’nin çok güzel bir ülke olduğunu vurgulayan Isparta Vali Yardımcısı Tahir Demir de “Biz bu toprakların yağmacısı değil emanetçisiyiz” diyerek kaynakların verimli kullanılması gerektiğini kaydetti.

Konuşmaların ardından organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür plaketi verildi. Sektör temsilcileri ve akademisyenlerin katılımıyla 2 gün sürecek çalıştayın sonunda, yöresel, bölgesel ve ülkesel ölçekte mermer ve taş ocaklarının rehabilitasyonu konusunda geleceğe yönelik çözüm önerileri sunulacak.

 

 

Bu haber 690 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...