Isparta demokratikleşme paketine nasıl bakıyor?

3 Ekim 2013 16:03

Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı Demokrasi Paketi bazı kesimleri memnun ederken bazı kesimleri ise rahatsız etti. Peki, Isparta pakete nasıl bakıyor? MHP İl Başkanı İsa Yalçın pakete “Allah nazardan saklasın 11 yıldır Başbakan bizi yanıltmıyor, mahcup etmiyor. Ne öngördüysek hepsi doğru çıkıyor” yorumunu yaparken CHP İl Başkanı Vedat Şenol ise “Daraltılmış bölge demokrasiye aykırıdır. 1 oy farkla Isparta’da 4-0 alabilirler. O zaman AKP’li vekiller ile BDP’li valiler görürüz” yorumunu yaptı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni demokratikleşme paketine tepkiler çığ gibi büyüyor. Ülkenin dört bir yanından pakete tepkiler yağarken Isparta’nın bakış açısını da siz değerli okuyucularımız için ortaya koyduk. Isparta muhalefetinin en güçlü isimleri Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanı İsa Yalçın ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Vedat Şenol, açıklanan demokratikleşme paketiyle ilgili değerlendirmede bulundu.

“MAYINLI BİR PAKET”

AKP’nin 11 yıldır yaptığı icraatlara bakarak, bu paket açıklanmadan önce değerlendirmelerini yaptıklarını ve mayınlı bir paket olduğunu daha önce söylediklerini belirten MHP İl Başkanı Yalçın, “Ne öngörmüşsek hepsi doğru çıktı. Allah nazardan saklasın Başbakan bizi yanıltmıyor, mahcup etmiyor. Bu konudaki ısrarlarına sonuna kadar devam ediyor. 11 yıldan bu yana milletimizin birlik ve beraberliğini ayakta tutan ne kadar değer varsa altını üstüne getirdiler. Ülkemizde hasımlarımızla hısımlarımız yer değiştirdi. Bu iktidar ve Sayın Başbakan sanki savaş kaybetmiş bir ülkenin Başbakanı gibi bu kadar hiç beklenmedik tavizlerle terör örgütünün taleplerini yerine getirmesini anlayamıyoruz. Bu paketteki açıklamalara bakınca PKK’nın 4 ayrı talebi var. Bunlar; Siyasi statü kazanmak, anadilde eğitim, özerk yönetim ve siyasi af. Bu paket buna doğru giden bir sürecin hukuki bir altyapısını oluşturmak anlamında üstünlüğü karşı tarafın ele geçireceği bir pakettir” dedi.

“BU SİSTEM DEVAM EDERSE ÜLKENİN NEREYE

GİDECEĞİNİ TAHMİN DAHİ ETMEK İSTEMİYORUM”

Türkiye’nin önümüzdeki günlerde zor şartlarla karşı karşıya kalacağını ifade eden Yalçın, şöyle devam etti; “Bu paketin uygulamalarına geçildiği zaman zor şartlar yaşanacaktır. Ama maalesef ülkemizi yöneten AKP’nin kafasının içindeki ülke modeli budur. Bundan acilen vazgeçilmesi için ilk olarak Mart 2014’te yapılacak yerel seçimlerde değerli hemşerilerimiz ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bu duruma dur diyecektir. AKP bildiği yolda devam ederse de 2015 milletvekilliği seçimlerinde bu hesap onlardan sorulacaktır. Demokratik yöntemlerle bu hesap sorulmazsa Türkiye’nin nereye gittiğini düşünmek dahi istemiyoruz. Ama buna aziz Türk milletinin artık yeter, dur diyeceğini tahmin ediyorum.

MISIR VE SURİYE’DEN AKAN KAN DA

TÜRK’LERDEN AKAN DOMATES SUYU MU?

Maalesef Arap ülkelerindeki gelişmelere çok yakın ilgi ve alaka gösteren Başbakan Türkiye ve Türk dünyasındaki gelişmelere son derece mesafeli kalmıştır. Mısır ve Suriye’den akan kan da Türk’lerden akan domates suyu mu? Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Türkiye’de Sayın Başbakanın bakış açısıyla Esad bir bebek katili, Öcalan ise herhalde bir hayırseverler derneği başkanı gibi. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kendine gelebilmesi, devletin devlet gibi olabilmesi için teröriste terörist gibi davranması lazım. Vatan hainlerine vatan haini gibi davranması ama samimi insanlara da o şekilde yaklaşması gerekir. Acilen tüm bilgileri tekrar gözden geçirmek gerekiyor.

AKP MİLLETVEKİLLERİNE SESLENİYORUM

LÜTFEN BU BÖLÜNMEYİ BİZE AÇIKLAYIN!

Bu gelişmeler olurken Isparta’da olur olmaz şeyleri gündeme getiren AKP milletvekilleri ve yöneticilerine seslenmek istiyorum; Lütfen bize tane tane bu aşamaları yani terör örgütüyle birlikte omuz omuza verdikleri demokratikleşme süreci diye adlandırdıkları bölünme sürecini bize izah edebilirler mi? Bize izah etsinler. Bize anlatsınlar, ben kamuoyu önünde yanlış algılamaya bir sebebiyet verdiysem özür dileyeceğim. Yoksa kendileri çıkıp özür dilesinler. Desinler ki, ‘Ey Ispartalı hemşerilerimiz biz size ve bu devlete sahip çıkalım, şehit kanlarıyla vatan yapılan bu topraklara sahip çıkalım diye sizden almış olduğumuz oylarla 2011 seçimlerle gittiğimiz mecliste sizin hakkınızı, hukukunuzu savunamıyoruz.’ Bu şekilde diyerek Ispartalı hemşerilerimizden helallik dilesinler. Yok, böyle değil de bu süreç benim anlattığım gibi değilse Sayın milletvekilleri ve hükümet yetkililerinden ben özür dilemeye hazırım. Ama 11 yıldır maşallah, Allah nazardan saklasın bizi yanıltmadılar.

DAHA FARKLI DAVRANMAK ZORUNDA KALIRIZ!

İktidar kesiminin bu kararlarından vazgeçmelerini talep ediyoruz. Ya da bu kararların doğru olduğunu bize izah etsinler. Bu konuda yüzeysel değerlendirmelerde bulunmaları Ispartalı hemşerilerimizin gözünden herhalde kaçmamaktadır. Sayın AKP milletvekillerinin derdi MHP belediyelerin neler yaptıkları, neler yapamadıkları değil, tüm Türkiye’nin meseleleri olmaları gerekir. Bu konuda kendilerinden en kısa sürede değerlendirmeler bekliyoruz. Yoksa onların niyetinin de kurumsal anlamda AKP’nin verdiği mesajlarla aynı olduğunu kanısına varırsak da kendilerine hemşerileri olarak daha farklı davranmamız gerekecektir.”

HANGİ SEÇİM SİSTEMİ OLURSA OLSUN AKP

İLE MÜCADELE ETMEYE HER ŞARTTA HAZIRIZ

Öte yandan pakette açıklanan bir diğer madde olan yeni seçim sistemiyle ilgili de açıklamada bulunan Yalçın, “Bunların önümüze getirdiği her şey de mutlaka bir şey aranması lazım. Eskiden AKP ile ilgili bazı kanaatlerimiz vardı. Artık hükümlerimiz oluşmuş durumda. AKP milli bir politika gütmemektedir. Kendi istediklerini yaptıkları zaman demokratik davranacaklarını sanan bu zihniyetin ortaya koyduğu bir plandır. MHP hangi seçim sistemi olursa, ne zaman seçime giderse gitsin AKP ile mücadele etmeye her şartta hazırdır. Aziz milletimizin desteği ile AKP’yi sandıkta alaşağı edeceğiz zaten” diye konuştu.

“BU PAKETİN ARKASI GELECEK VE

GİZLİ MADDELERİ GEÇİRECEKLER”

CHP İl Başkanı Vedat Şenol da aynı İsa Yalçın gibi paketin demokratikleşme ve insan haklarıyla hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirtti. Açıklanan paketin İmralı’daki görüşmeler sonucu AKP, PKK ve BDP ile birlikte oluşturulduğunu ileri süren Şenol, şunları söyledi; “Bu paketin ucu açık. Bazı gündeme koyamadıkları gizli ajandaları olduğu kesin. Zaten Başbakan bu paketin arkasının geleceğini söyledi. Demek ki, şuan için koymak istedikleri gizli maddeler var. Özellikle Öcalan’ın cezaevinden çıkartılıp, ev hapsine alınması. Bu üniter devlet yapısını bozarak, eyalet sistemine geçişi sağlayacak çeşitli maddeler olacak. Bunlar zaten Başbakan tarafından dile getirilen maddelerdi. Bu konuda somut bir girişimleri var. Ama bunların bazılarını açıklayamadılar.

ANDIMIZDAN RAHATSIZ OLAN BİR

TÜRK VATANDAŞI OLABİLİR Mİ?

Demokratikleşme paketinde Andımız neden kaldırılıyor? Andımız kimi rahatsız etti? Andımızdan rahatsız olan bir Türk vatandaşı olabilir mi? Doğusuyla, batısıyla tüm çocuklar ilkokullarda Andımızı okuyorlar. Bu birlik ve beraberliğin kaynaşmasına da vesile oluyordu. Andımız Türk vatandaşlık bilincini pekiştiren bir olaydı. Ama ne yazık ki, buna farklı gözlerle baktıkları için milli olmayan zihniyetler Andımıza tabi ki karşı çıkacaktır. Tarikatçılıkta milliyetçilik yoktur. Bunların yapıları hem PKK’nın hem de AKP’nin yapısına uygun olmadığı için Cumhuriyet rejiminden bu yana gündemde olan bu tür şeyleri bir bir kaldırmaya çalışıyor.  Andımızdan rahatsız olan BDP ve AKP’yi halkımızın artık iyice görmesini istiyoruz. Bu girişimleri Cumhuriyet rejimi değiştirmeye ve Atatürkçülüğü ortadan kaldırmaya yönelik girişimler olarak görüyoruz.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ

ORTADAN KALDIRMAK İSTİYORLAR”

Türkiye Cumhuriyeti var olduğu sürece Andımız, Gençliğe Hitabe ve Kurtuluş Savaşı’nın önemini vurgulayan İstiklal Marşı kaldırılamayacaktır. Ama görünen AKP ve BDP bunu kaldırmaya çalışıyor. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya yönelik girişimlerin bir parçası.

“SANKİ CUMHURİYETLE HESAPLAŞIYORLAR!”

Öte yandan köy, kasaba ve kent isimlerini değiştirme çabaları var. Bir köy ya da kasabanın halkı yaşadığı yerin ismini beğenmeyebilir ve kendi içinde referandumla onu değiştirebilir. Ama buradaki olay çok farklı. Doğu’daki il ve ilçelerde isimler tamamen değişecek, Türkçe isimleri ortadan kaldırmaya çalışacaklar. Sanki Cumhuriyetle hesaplaşıyorlar. Cumhuriyet döneminde yapılanlar yok edilmeye çalışılıyor. Demokratikleşme paketinde bunların olması çok yadırgatıcı.

“DARALTILMIŞ BÖLGE İLE TÜRKİYE’DE SADECE AKP VE BDP OLUR”

Diğer taraftan yüzde 10 barajı kalsın ya da dar bölge sistemi getirilsin deniyor. Bugün geçerli olan nispi temsil sistemidir. Baraj yüzde 3’e 5’e inecek, bu oranları geçen partiler mecliste nispi temsil oranında temsil edilecek. Yoksa bu daraltılmış sistem uygulanırsa 1950-1960 arasındaki CHP, DP durumuna düşülür. Örneğin Isparta’da 4 milletvekili var, şehir 4 bölgeye ayrıldı. A partisi 4 bölgede de 100 oy aldı. B Partisi 1. bölgede 98, 2. bölgede 9, 3. bölgede 94, 9. bölgede 99 oy aldı. Bu durumda 4 milletvekilini de A partisi alıyor. Normalde 2-2 gibi çıkması lazım. Bu durumda 4-0 çıkıyor. Böyle olursa doğuda BDP alır, batıda da AKP alırım düşüncesinde. Demokrasi paketinde demokrasi katlediliyor. Daraltılmış bölge demokrasiye aykırıdır. 1 oy farkla Isparta’da 4-0 alabiliyor. 2-1-1 dağılımı bu sistemle 4-0’a dönüşüyor. Bu diktatörlük, faşizmdir. Her seçmen partiye üye olsun deniliyor. Burada zaten devlet memurları dışında herkes üye oluyor. Devlet memurlarının üye olamamasının altında halka hizmette devletin eşit olması yatıyor. O zaman AKP’li valiler, MHP’li kaymakamlar, CHP’li emniyet müdürleri. Bunları göreceğiz. Bu durumda iktidar her yere kendi adamlarını getirecek. Önceki Valimizin yaptığı gibi artık siyaseti açıktan yapacaklar.”

 

Bu haber 797 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...