Vali Özkan’dan hayat kurtaracak formül

28 Ekim 2013 15:49

Vali Vahdettin Özkan ile Ticaret Borsası Meclis Üyeleri Isparta’nın tarım ekonomisini masaya yatırdı. Yaklaşık 3 saat süren toplantı sonrası önemli sorunlar dile getirildi. Özellikle desteklemelerle alakalı Isparta’nın diğer illere oranla eksik bırakıldığı yönündeki söylentiler için Vali Özkan, yeni bir formül ortaya attı; “Biz ‘şu alana destek verilsin’ dediğimiz ilgili meslek kuruluşu da bunun altını doldurmalı.”

Vali Vahdettin Özkan, Ticaret Borsası’nın Ekim ayı meclis toplantısına katıldı. Toplantıya Isparta’nın tarım alanındaki sorunları dinlemek üzere katılan Özkan, önemli notlar aldı.

Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Adar, özellikle Isparta’nın desteklemelerden yeterince faydalanamadığı söyledi.

“TARIM PLANI HAZIRLAMAMIZ GEREKİYOR”

Ayrıca çiftçilerin de tarım alanında yeterince bilinçli olmadığını ileri süren Adar, Türkiye genelinde tarım planı hazırlanması gerektiğine değindi. Bu anlamda Isparta tarımında elmanın ön planda olduğunu ifade eden Adar, “2009 ve 2010 yıllarında 50 dolar ihracat desteği alınmıştır. Bununla ilgili tarım ve ekonomi bakanımızı ziyaret ettik. Önceki gün ekonomi bakanlığından gelen bir yazıyla elmada yurtdışına satılabilecek ürünlerle ilgili bir liste geldi. Burada uzak ve yakın olan pazarlar var. Ama zaman içinde tüm ülkelerle görüşüp, sonuç alabileceğimizi düşünüyorum.  Tüm işlerde sonuca gitmemiz için ana temelden başlamamız gerekiyor” dedi.

“TARIM MÜDÜRLÜKLERİ ÇİFTÇİYİ YÖNLENDİRMİYOR!”

Öte yandan Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlükleri ile İlçe Müdürlüklerinin çiftçiyi yeterince yönlendirmediğini bildiren Adar, “‘Bu yıl elma para etmedi’ diye ağaçları söküyoruz yerine gidip kiraz dikiyoruz. Bu önceki yıllarda vişne ağaçlarında yaşandı. Herkes vişne ağaçlarını kesti o yılda vişne para etti. Bizim diğer Avrupa ülkelerindeki gibi Türkiye olarak tarım planımız olmalı. Ispartamızın da 250 bin hektar alanı var. Boş kalan yerlerimiz var. O yerler için neler yapabiliriz, bu alanları nasıl değerlendiririz diye çalışmalar yapılabilir.

“HAYVANLARIMIZI LOKANTADA BESLİYORUZ!

KENDİ YEMİMİZİ KENDİMİZ ÜRETMELİYİZ”

Hayvancılıkta yurtdışındaki gibi bir çiftlikte örneğin 100 hayvan varsa 300-400 dönüm arazi kiralayıp, ya da satın alınarak hayvanın yiyeceğinin de üretilmesi gerekiyor. Bizim çiftlerimiz nasıl bir misafiri geldiği zaman ağırlamak için bir lokantaya götürüyorsa bizim çiftçilerimiz de hazır yem alarak hayvanlarını lokantada besliyor. Şuanda devlet tarafından boş olan hazine arazilerinin buradaki büyük çiftliklere ya da ihale yoluyla tahsisleri yapılıyor. Buradaki arazilerin kiralanarak hayvan üretimi, et ve süt üreten kişilerin bunları değerlendirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

“ÇİFTÇİ, TÜCCAR VE ÜRETİCİ OLARAK GELECEK

10 YILI GÖREBİLMEMİZ GEREKİYOR”

Diğer taraftan kendisi için verimli bir toplantı olduğunu kaydeden Vali Vahdettin Özkan, ise önemli tespitlerde bulundu. Özellikle üreticilerin daha fazla desteklemelerden faydalanması için bir formül ortaya koyan Vali Özkan, “Benim için çok faydalı bir toplantı oldu. Dünyada çok eski zamanlarda belki kendimize çalışıyorduk. Aile ekonomisi düzeni vardı. Daha sonra mahalle, köy ve şehir daha sonra da ülke ekonomisine dönüştü. Dünya artık birbiriyle bağlantılı bir pazar halinde. Bu pazarın taleplerini izleyebilmek ve duyarlı olabilmek önemli. Biz çiftçi, tüccar, üretici olarak bunları bildiğimiz sürece gelecek 10 yılı görebilme imkânımız olabilir” dedi.

“TARIM PLANLANMASI TARIM MÜDÜRLÜKLERİNİN

İNİSİYATİFİNE BIRAKILMAMALI”

Tarım planlamasının sadece tarım müdürlerinin inisiyatifine bırakılmaması tavsiyesinde bulunan Özkan, şöyle devam etti; “Tarım alanını sosyal alandan çıkarıp ekonomi alanı olarak masanın üzerine koymamız gerekiyor. Desteklemelerle ilgili pasta da belli. Pastanın bölüşümüyle ilgili memleketimizin dört bir yanında ‘iyileştirilmesi gerekenler nelerdir?’ bunların analizleri yapılıyor. İlgili Bakanlıklarda bunlar sektörlerle birlikte yapılıyor. Paranın nereye, ne kadar verileceğinin tanzimi yapılıyor. Bu tanzim yüzde 100 isabetli midir? Değildir. Biz burada ‘şu alana daha fazla destek verilmesi gerekiyor’ dediğimiz zaman aynı zamanda ilgili meslek kuruluşları olarak bunun altını doldurmamız lazım. Bunun altını doldurmanın formülü de şu; ‘Var olan para alternatif alanlara gidiyor ise bunun mutlaka ekonomik alanda bir anlamı vardır. Bunun buraya değil de bizim önerdiğimiz ürüne verilmesi daha isabetlidir’ diyeceğiz ve altını dolduracağız. ‘Bu ürün daha fazla katma değer üretiyor. Daha fazla istihdam sağlıyor. Diğer tarafa verilenden daha fazla getiri sunuyor’ diye bunları ortaya koymamız lazım.

ÜRETİLEN ÜRÜNÜN KİMLİĞİNİ GÖSTERİN

Biz aynı zamanda dünyada ekonomi ve siyasi alanda çok önemli bir aktör olmak istiyorsak buna göre kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Hayvancılıkla ilgili destekler arttı. Ama bu ‘sektörde sorun yoktur’ anlamına gelmez. Bizim yapmamız gereken bazı şeyler var. Standartları yakalayabilmemiz lazım. Hem iç hem de dış piyasada bir ürün sattığınızda ürünün kimliği görülmek isteniyor. Döngü de hepimizin izleyebileceği sistem için örnekler oluşturmalıyız.

“DESTEKLEMELER KALİTE VE ISLAHA

DOĞRU ARTACAK BU ALANA YÖNELELİM”

Gübre ve alan bazlı desteklere yöneliş var. Ama ilerde bu desteklemeler azalacak. Daha çok kalite, ıslah ve uluslararası rekabet gücünü artırıcı yöne doğru destekler kayacaktır. Bizim de buna yönelmemiz lazım.”

 

Bu haber 661 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...