YAŞANABİLİR ISPARTA İÇİN ELELE….

15 Eylül 2012 13:37

Op.Dr.Levent BAŞYİĞİT

Türkocakları Isparta Şubesi Başkanı

 

  Isparta’da yaşayan sorumlu bir vatandaş olarak yaşadığım çevrenin mükemmelleşmesi, güzelleşmesi, yaşanır halde kalabilmesi için duyarlı olmanın, gördüğüm düzeltilebilir aksaklıkları yapıcı bir üslupla dile getirmenin, yapılan güzel hizmetleri takdir edip beldemizi yönetenleri daha güzel yatırımlara teşvik etmenin, yüreklendirmenin gerekliliğine inanmaktayım. Değerlendirme yazımız bu bakış açısı doğrultusunda  kaleme alınmıştır.

 

Belediyemiz Y.Mimar Y. Ziya GÜNAYDIN başkanlığında 2. döneminin ilk gününden itibaren artan bir ivme ile çalışmakta, insanımızın hak ettiği çevresel düzenleme, yağmur suyu drenajları, doğal gaz döşenmesi neticesi bozulan yolların kaliteli kalıcı asfalt ile hızla kaplanması, yeni yeşil alanlar park bahçeler açma, cadde, sokak  kenarlarını ağaçlandırma, Engelliler için yol-kaldırım uyumunun sağlanması  vb konularda  bitip tükenmez bir enerji ile çalışmaktadır. Isparta’nın dört bir tarafı adeta şantiye alanına dönmüştür . Başkan GÜNAYDIN’da  devamlı makamında oturmayarak gece gündüz bizzat bu çalışmaların başında olmaktadır. Öyle ki başkanla işi, görüşmesi olanlar onu artık makamında değil Isparta’nın caddelerinde, sokaklarında bularak derdini anlatmayı yeğlediklerinin sanıyorum. Vatandaşlarımızın günlük yaşamını zaman zaman zorlaştırmasına rağmen bu çalışmalar taraflı tarafsız Ispartalılarca takdir edilmekte, GÜNAYDIN başkanlığındaki belediyenin her biriminin hizmet atağına kalktığı, işleri hızla bitirdiği tespit ve teslim edilmektedir.  Isparta’nın bu günlerinin, yarınlarının yaşanılabilir bir çevre olması hedefine ulaşması için , bizler, çocuklarımız için  insan üstü bir gayretle çalıştıkları genel bir kabul ve kanaat olmaktadır. Bu hizmetler yapılırken özel sektöre yaptırılan Isparta’nın temizlik ihalesinde olduğu gibi  yıllık maliyetin önceki dönemlerden daha ucuza başarılıyor olabilmesi de insanımızın takdir hislerinin ayrıca kuvvetlenmesine neden olmaktadır.

 

Şimdi bu yazının kaleme alınmasına neden olan olumsuzluğa gelelim. Bir pazar sabahı ekmek almak için Valilik arkasında ki alana geldiğimde fotoğraf da gördüğünüz Isparta Belediyesi  logo lu küçük bir temizlik aracının tozu dumana katarak ortalığı süpürdüğünü gördüm. Araç defalarca gelip gidiyor her defasında araçtan çıkan toz bulutu o mekanda bulunmayı zorlaştırıyordu. On dakika kadar tozlu havayı teneffüs ederek  ve zorlanarak orada kaldım. Bu temizlik aracı (Bu haliyle kirletme aracı demek daha doğru olur) kendince işini bitirip gittiğinde havalanan toz bulutu tekrar o mekana çöktü. Daha önce belediyenin temizlik araçlarına rastlamış, hiç böyle bir durumla karşılaşmamıştım. Bu aracın bir problemi mi var? Yerden aldığı yabancı madde, toz vb materyalleri depoladığı, süzdüğü bir filtresi yok mudur? Bu şekilde çalışması kabul edilebilir olamaz. Bu konuyu Belediyemiz Temizlik işleri bölümü yetkililerinin dikkatine sunuyorum.

 

Bu yazının kaleme alınmasına neden olan ikinci konu Kaymak Kapı meydanındaki kavşağa dikilen Gül motifli Heykel. Dünyanın her ülkesinde, o ülkenin şehirlerinde kendilerine özgü simgeler bulunmaktadır. Amerika’nın Özgürlük Heykeli, Singapur’un Aslan başlı motifi, Fransa’nın başkenti  Paris’in Eyfel Kulesi, yurt içinden Kütahya nın girişindeki Porselen, komşumuz Burdur girişindeki Teke yöresini hatırlatan Keçi ve Üzüm heykeli  vb…..Bunları yüzlerce çoğaltmak mümkün. Hemen hepsi konuşlandığı ülkeyi, şehri simgelemekte, çoğu zamanda onunla anılmaktadır. Belediye isabetli bir kararla Dünya Gül yağı üretiminin %60 ını tek başına başaran Isparta’nın Gül motifli bir heykelle hatırlanmasını, anılmasını düşünerek İnsanların yoğun olarak bulunduğu şehir merkezine gayet hoş ve zarif bir eser dikerek Isparta’ya kazandırmış. Ben şahsen gelip geçerken gördüğüm bu eserden rahatsız olmak şöyle dursun,  beğeniyordum da. Ama  üretilen, yapılan  her şeye zihinlerinde otomatik olarak hayır diyen, bir şeyler yapmayı değil hep yıkmayı, bardağın dolu yarısını görme yerine boş yarısını dile getirmeyi  kendilerine misyon edinmiş bazı kişi ve kuruluşlar  bu güzel  eser etrafında ki tartışmayı da sürdürüyorlardı. Gazetelerden öğrendiğimize göre son olarak Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma bölge kurulu da Gül Heykelinin oradan kaldırılması yönünde karar almış, süre vermiş. Yine gazetelerden öğrendiğimize göre Başkan GÜNAYDIN da karara uyulacağını, Gökçay’a çıkılan yol üzerinde yapılacak  olan Etnoğrafya Müzesi önüne konacağını belirtiyor. Hayırlı uğurlu olsun. Eğer bu Gül Heykeli şu anda bulunduğu yerden kaldırılacak ise Ispartalıdan  başka kimsenin görmiyeceği  o mekana değil, Ana Arter olan Denizli- Afyon, Konya  veya  Antalya dan aracıyla Isparta’ya  giriş yapan herkesin göreceği bu güzergahlardan birine veya çok maliyetli değilse 2 tane daha yaptırıp üçüne birden konmalı, altına da” Güller diyarı Isparta’ya hoş geldiniz” yazılmalıdır.

 

Birde şunu merak ediyorum. Bu Anıtlar kurulunun görevleri arasında yapılan Gül Heykelinin Bedesten ve etrafının görüntüsünü bozduğu gerekçesiyle yıktırılması  var da, yüzyıllar öncesinden bu güne intikal eden ve ülkemizi bir açık hava müzesi durumuna gelmesini sağlayan  Tarihi Anıtları, Kültürel Eserleri  yıkık, dökük, metruk halden kurtarıp, aslına uygun olarak restore etme yada ettirme, gelecek kuşaklara bu mirasları aktarma  görevi  yok mudur acaba….

 

Geçim derdi, ülkemizi sarmalayan ayrılıkçı terör belası  ve Şehitlerimizle içi parçalanan, gelecek ile kaygılanan halkımızın günlük yaşamında, gündeminde bu Gül motifli heykel  yeri tartışmasının bulunduğunu da sanmıyorum  ayrıca…

Bu haber 791 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...