“Ben nöbetteyim gelin bu nöbeti birlikte tutalım”

21 Kasım 2013 16:04

SDÜ Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Tuğrul Sezer, sağlık turizminden yeni yatırımlara, borçlardan hocaların gelip gitmesine kadar birçok merak edilen soruya yanıt verdi. Sezer, Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’a da göndermede bulundu ve bir de müjde verdi. 2014 yılının son çeyreğinde SDÜ Tıp Fakültesi’nde organ nakli başlıyor.

SDÜ Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Tuğrul Sezer, dün düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Öncelikle hastanenin baştan aşağıya tekrar yenilendiğini ve yapılan değişiklikleri anlatan Sezer, uluslararası düzeyde hizmet verebilecek seviyeye geldiklerini söyledi.

AYLAR SONRASINA RANDEVU DEVRİ TARİH OLDU

Özellikle vatandaşların da en çok şikâyet ettiği konulardan biri olan aylar sonrası randevu devrinin de bittiğinin altını çizen Sezer, “Yeni ekipmanlarımızla birlikte hastanemizin koşullarını da iyileştirdik. Eskiden imkânlarımız doğrultusunda hastalarımıza ileri tarihlerde randevu veriyorduk. Şimdi ise en kısa süre içinde hastamızı tedaviye başlıyoruz” dedi.

SAĞLIK TURİZMİ SADECE ÜNİVERSİTE

HASTANESİNİN BİR SORUNU DEĞİL

Öte yandan gazetecilerin sorularına yanıt veren Sezer, sağlık turizmi ile ilgili gelişmelere cevap verdi. Sağlık Turizmi’nin sadece SDÜ’nün bir sorunu olmadığını ifade eden Sezer, “Sağlık turizmi alanında da çalışmalara başladık. Bu alanda da en azından bir altyapı oluşturmaya başladık. Bu konuda bir ekip oluşturuldu. Türkiye’nin 2012 yılı sağlık turizmi geliri 5 milyar dolar. Biz bundan pay almak istiyoruz. Eğer bir şeye inanmıyorsanız bunu başaramazsınız. Biz buna inanıyoruz ve hayal ediyoruz. Sağlık turizminde yurtdışından hasta getirebilmemiz için topyekûn Isparta’nın buna inanması lazım. Isparta’nın temizliğine, parklara, yollar ve çevreye daha önem vermesi lazım. Sağlık turizmi sadece üniversite hastanesinin bir sorunu değil. Bu bir bütün olarak turizmin bir parçası. Topyekûn Isparta olarak biz içimize kapanık kalacak mıyız, yoksa dünyaya mı açılacağız? Eğer buna inanıyorsanız, inanan, yürekli, cesur insanlar olarak bize destek olursunuz ve bunu hep birlikte başarırız. Ama bize Isparta küçük olsun, benim olsun yeter diyorsanız sağlık turizmi konusunda yapılabilecek bir şey yok” dedi.

BAŞKAN GÜNAYDIN’A GÖNDERMEDE BULUNDU

Diğer taraftan Çünür Ovası’na devasa altyapı çalışması yaptıklarını ancak bunun başkaları tarafından reklam malzemesi olarak kullanıldığına dikkat çeken Sezer, “Geçtiğimiz günlerde talihsiz bir olay yaşadık. Hastanemizi sel bastı. Hastane bu bölgenin en çukur yerine yapılmış. Bu hastaneyi buraya biz yapmadık. Biz kucağımızda bulduk. Ama böyle bir nöbet ve geçici görev verildi. Bu görevi en iyi şekilde yapmak durumundayız. Halka karşı böyle bir sorumluluğumuz var. Bir daha basmaması için tedbir almamız lazım. Bu anlamda sayın rektörümüzün olağanüstü çabalarıyla Sayın Bakanımız Mehmet Şimşek’in buraya gelmesi sonrasında 10 milyon TL ödenek verildi. Bu ödenek geldiğinde bu parayı hastaneye harcarsanız sel basmasını önleyebilir misiniz? Önleyemezsiniz. Sel nereden geliyorsa, selin geldiği yere göre yatırım yaparsınız. Doğu Kampusunun üniversite tarihindeki en ciddi altyapı çalışması yapıldı. Kanalizasyon, yağmur suyu drenajları hastaneyi sel basmaması için yapıldı. Biz DSİ, İl Özel İdare ve Belediye’ye müracaat ettik. Hiçbirisi bu anlamda yatırım yapamayacaklarını ve güçlerinin yetmeyeceğini bildirdiler. Ama rektör hocamızın ve sayın bakanın buraya para aktarmasıyla Çünür Ovası’na dev büzler döşendi. O sırada çekilen fotoğraflar ne için kullanıldı? Yeni bir şehir doğuyor, önce altyapısını kuruyoruz. O altyapıyı SDÜ yaptırdı. Ama başkaları kullandı, önemli değil, saygı duyuyorum” diye konuştu.

2014 YILININ SON ÇEYREĞİNDE ORGAN NAKLİNİ BAŞLATACAĞIZ

Diğer taraftan 2014 yılının son çeyreğinde SDÜ Tıp Fakültesinde organ nakline başlayacaklarının müjdesini veren Sezer, “Organ naklinin en büyük kaynağı yoğun bakımdır. Yoğun bakımda beyin ölümü olur. Beyin ölümünde siz bunu kanıtlayıp, raporladığınızda hasta yakınları da onay verirse, kadavra olarak onu kabul ederiz. Organlarını alırız ve onları diğer hastalara aktarırız. Organ naklinin şuanda altyapısını oluşturuyoruz. Bu konuda Prof. Dr. Mahmut Bülbül’e ve ekibine teşekkür ediyorum. Onlar da bu konuda irade beyan ettiler ve organ naklini biz yapacağız dediler. Genç bir arkadaşımızı Malatya’ya gönderdiler. Çünkü şuanda Avrupa’daki en çok karaciğer nakli ameliyatı yapılan hastane Malatya Tıp Fakültesi. Arkadaşımız orada eğitim ve sertifikasını aldı. Onun dışında tecrübeli bir cerrah bulundu. Bu cerrah arkadaşımız da son derece tecrübeli bir böbrek nakli cerrahı. 300’den fazla böbrek nakli yapmış bir cerrah bulundu. Rektörlük ve biz destek veriyoruz. İnşallah hedefimiz 2014 yılının son çeyreğinde Isparta’da organ (karaciğer ve böbrek) naklini başlatmak” şeklinde konuştu.

ALACAĞIMIZ BORCUMUZDAN FAZLA

Bu arada Tıp Fakültesi’nin borçlarıyla alakalı soruya da yanıt veren Sezer, “Alacağımız borcumuzdan daha fazla. Bizden önce bunun tersiydi borcumuz daha fazlaydı. Bizden önceki arkadaşlarla ilgili olumsuz bir söz söyleme hakkına sahip değilim. O günün şartlarında bunu yapmışlar, hastaneyi belli bir yere getirip, birçok sorunu çözmüşler. Ama şuanda alacağımız borcumuzdan daha fazla” dedi.

HOCALARIN GELİP GİTMESİ İYİ BİR ÖZELLİKTİR

Son olarak SDÜ Tıp Fakültesinden birçok hocanın ayrılmasının kamuoyuna farklı şekilde yansıtıldığını bildiren Sezer, cümlelerini şöyle sürdürdü; “Son olarak Ben 1 yıl Amerika’da kaldım. İngiltere’de de kaldım ve Japonya’daki sistemi inceledim. Amerika’daki bir hastanenin iyi olması kriterlerinin başında mobilite, değişiklik geliyor. Eğer ekip ve doktorlar hep aynıysa bu kötü puandır. Her yıl puanlama yapılır. Hocaların başka hastanelere gitmesi ve başka hastanelerden hoca gelmesi iyi bir özelliktir. Yeni bir heyecandır. Bu gelişmiş ülkelerde teşvik edilen bir durumdur. Eğer bir doktor 20 yıl aynı yerde görev yapıyorsa ona iyi gözle bakılmaz. Biz de giden doktor 1 ise gelen doktur 3-5’tir. Gelen doktor daha fazla. Ayrıca gidenlerin önemli kısmı geri döndü.

MALİ TABLOSU EN İYİ 3 HASTANEDEN BİRİYİZ

Şuanda buraya 2 büyük şehirlerdeki üniversiteler dahil hocalar, asistanlar gelmek istiyor. Maliye bakanlığında mali tablosu en iyi olan ilk 3 hastaneden biri SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi. Bu bilindiği ve burada daha düzenli döner verildiği için buraya gelmek istiyorlar. Burada hocalar bizzat hasta bakıyor. Bugün gidin Akdeniz Üniversitesi’ne hocalar dersten sonra kapılarını kapatıyor, görüşemiyorsunuz ve haftada bir gün vizit yapıyor. Burada hocalar düzenli vizit yapıyor, hastasını muayene ediyor, ameliyatını yapıyor, parasını da kazanıyor. Bu duyulduğu için başka üniversitelerden bize gelmek isteyenler de var.”

Bu haber 851 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...