“Cumhuriyeti bir yere erkekler getirdi, kadınlar kurtaracak”

26 Kasım 2013 15:52

CHP İl Kadın Kolları Başkanı Güzelcan, günümüzde ileri sürülen ‘kutsal aile’ tezinin her gün 5 kadının eşi, sevgilisi veya herhangi bir yakını tarafından öldürüldüğü ülkemizde tamamen çöktüğünü ileri sürdü. Belediye Başkan Adayı Çakmakçı ise “Kadın toplumun yarısıdır. Eğer siz kadına şiddet uyguluyorsanız, kadını eve kapatıyorsanız, kadına eğitim vermiyorsanız bu toplumun geleceğiyle oynuyorsunuz” diye konuştu.

CHP İl Kadın Kolları Başkanı Leyla Havva Güzelcan ile Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. M. Lütfi Çakmakçı, 25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Eski İl Özel İdare binasının bulunduğu alanda yapılan açıklamada kadınlara yönelik önemli mesajlar verildi. İşte Güzelcan’ın açıklamaları;

“KADINLAR BUGÜNDE ÖRGÜTLENİYOR

VE SESLERİNİ YÜKSELTİYORLAR”

“1960 yılında, Dominik Cumhuriyetinde katledilen ve dünyada ‘Kelebekler adıyla efsaneleşen Mirabel Kardeşlerin anısına, 25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü olarak anılmaktadır. Dünyanın dört bir köşesinde kadınlar, bu günün anısına toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, şiddete ve savaşa karşı kadın dayanışmasını örgütlüyor, seslerini yükseltiyorlar.

KADINLAR KADIN OLDUKLARI İÇİN ŞİDDETİN

HER TÜRLÜSÜNE MARUZ KALIYORLAR

Ülkemizde son yıllarda kadına yönelik şiddette büyük bir artış olmuş, öldürülen kadın sayısı 2012 yılında 165 iken 2013’ün ilk 10 ayında bu sayı 168’e çıkmıştır. Türkiye’de evli kadın nüfusunun yüzde 39’u ezikse şiddete, yüzde 15'i cinsel şiddete, yüzde 44’ü duygusal istismara maruz katmaktadır. Cinsel saldırıya uğrayan kaoslardan çoğu korku, baskı gibi gerekçelerle şikâyetçi dahi olmamıştır. Öldürülen her iki kadından biri kendi hayatına dair bir karar vermek istediği için öldürülmüştür. Devletten koruma talebiyle polise veya savcılığa başvuran kadınların yüzde 73’ü, sığınma evlerinde olan kadınların ise yüzde 27'si cinayete kurban gitmiştir. Bu rakamlar, sık sık tekrarlanan kadına yönelik şiddete 'sıfır tolerans' gösterildiği söylemlerini yalanlamaya yetiyor. Kadınlar kadın oldukları için şiddetin her türlüsüne maruz kalıyorlar.

ÇALIŞAN KADINLARIN YÜZDE 50’Sİ MOBBİNG MAĞDURU

Biz kadınlar değişik biçimlerde şiddete uğruyoruz. Kadınların eğitimden yoksun bırakılarak eve mahkûm edildiği, ekonomik faaliyetinin yasal ve geleneksel birçok engelle kısıtlandığı, çalışma yaşamında haksızlık ve ayrımcılıkla karşılaştığı koşullarda, şiddetin ilk hedefi de doğal olarak(!) biz kadınlarız!

Ülkemizde okuma-yazma bilmeyenlerin yüzde 83’ünü kadınlar oluştururken, kız çocuklarını okuldan uzaklaştıran düzenlemeler birbiri ardına devreye sokulmaktadır. Kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 29 iken ekonomi ve fırsat eşitliğinde 136 ülke arasında 127. sıradadır. Kadınlar kayıt dışı olarak istihdam edilmek istenmekte ve sigortasız, güvencesiz işlerde çalıştırılmaktadır. Türkiye'de kadınlar ortalama olarak erkeklerden yüzde 20 oranında az ücret almaktadır ve çalışan kadınların yaklaşık yüzde 50’si mobbing mağdurudur.

“KUTSAL AİLE TEZİ ÇÖKMÜŞTÜR”

Günümüzde ileri sürülen ‘kutsal aile’ tezi; Her gün 5 kadının eşi sevgilisi veya herhangi bir yakını tarafından öldürüldüğü ülkemizde tamamen çökmüştür. Bireyi; Bedeninden kişiliğine kadar denetim altına alma ve terbiye etme arzusuyla kadınlarımız özde yasakçı, sözde uzun vadeli nüfus politikası hedeflerine kurban edilmek istenmektedir. Doğurganlık üzerine kurulan baskılar, kız ve erkeklerin aynı evlerde yaşadıklarında denetim altına alınmak istenmeleri, çocuk gelinlerin gittikçe artan sayısı, baskıcı iktidarların ve ideolojilerin ortak yanıdır. Bireylerin bedenleri ve hayatları üzerinde en yüksek düzeyde denetim kurarak rejimi inşa etmeye çalışan bu düzeni ‘Ret’ ediyoruz. Ülkemizde yüzde 97'si şiddet gören biz kadınlar, toplumsal cinsiyetin; Erkeği otorite, iktidar sahibi olmaya zorladığı, ‘namus’ gerekçe edilerek yakını olan kadını öldürmesinin emredildiği bu topraklarda, şiddete karşı mücadelenin sadece kadınların değil erkeklerin de sorumluluğu olduğuna inanıyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi bir kamu politikası olarak benimsiyor ve sosyal politikalarımızı bu doğrultuda ele alıyoruz.

“KELEBEKLER ÖZGÜRDÜR”

Belleğimizi diri tutmak ve bize dayatılan bunca şeyin altında ezilmemek için "Böyle gelmiş böyle gider" diyenlere karşı, ‘Yeter Artık!’ diyen kadınların yaşamlarım kendi yaşamlarımıza katıyoruz. Bizler; kadına yönelik şiddete karşı verdiğimiz mücadelede, sevgiyi örgütlemek amacıyla ‘Kelebekler Özgürdür’ diyoruz.”

“ARTIK KADINLAR KURTARACAK BİZİ”

Öte yandan kadının toplumun yarısı olduğunu ifade eden Belediye Başkan Adayı Çakmakçı ise “Kadın toplumun yarısıdır. Eğer siz kadına şiddet uyguluyorsanız, kadını eve kapatıyorsanız, kadına eğitim vermiyorsanız bu toplumun geleceğiyle oynuyorsunuz. Biz kadınımıza saygı duyuyoruz ve eğitimli olmasını istiyoruz. Çünkü çocukları yetiştirecek eğitim anadan başlıyor, anaokuluyla devam ediyor ve üniversite sonuna kadar devam ediyor. Bizim yapmamız gereken kadınımıza bugünden gösterdiğimiz ilginin çok daha ötesini ve çok daha iyisini vermemiz gerekecek.

KADINLARA YÖNELİK ÖZEL PROJELERİMİZ VAR

Kadınlarımıza yönelik Isparta’da özel projelerimiz olacak. Kadına son derece saygılıyız ve toplumdaki yerini almasını arzu ediyoruz. Biz erkekler olarak Cumhuriyeti belirli bir noktaya getirdik, artık kadınlar kurtaracak bizi. Cumhuriyetin başında olduğu gibi” şeklinde konuştu.

 

Bu haber 766 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...